Hunlar

Akhunlar ve Kuşanlar aynı kavim değildir, ancak tarihsel olarak birbirleriyle ilişkilidirler. Akhunlar, Büyük Hun İmparatorluğu'nun dağılmasından sonra Güneye doğru göç eden Hunlar tarafından kurulmuştur. Kuşanlar ise, Akhunlardan önce Toharistan bölgesine egemen olan bir kavimdir.

Hunlarda ceza sistemi, sözlü hukuk kuralları olan töre çerçevesinde şekillenmiştir. Başlıca cezalar şunlardı: - Ölüm cezası: Adam öldürme, soygun, zina, evli kadına saldırı, barış zamanında kılıç çekme, devlete isyan, vatana ihanet gibi ağır suçlar ölümle cezalandırılırdı. - Mal varlığına el koyma: Hırsızlık yapanın mallarına el konulurdu. - Uzuv kesme: Suçluya hafif ceza verilecekse bir uzvu ezilirdi. Hapis cezası ise on günü geçmezdi ve mahkûmların sayısı oldukça azdı.

Hunlar, gömlek, pantolon, kürkten yapılmış kısa pelerin ve çizme gibi kıyafetler giyerlerdi. Ayrıca, kulakları kapatan ve bozkır şartlarına uygun başlıklar da kullanırlardı.

Hun ordusunun yenilmez olmasının başlıca nedenleri şunlardır: 1. Onluk Sistem: Mete Han tarafından bulunan ve bugünkü kara ordusunun temellerini atan onluk sistem, Hun ordusunun düzenli ve disiplinli bir yapıya sahip olmasını sağlamıştır. 2. Islıklı Oklar: Mete Han'ın icat ettiği ıslıklı oklar, düşmana korku salarak onları etkisiz hale getirmiştir. 3. Hızlı Hareket Kabiliyeti: Hunların göçebe yaşam tarzı ve atlı savaşçılığı, onlara hızlı hareket etme ve ani baskınlar düzenleme imkanı tanımıştır. 4. Askeri Eğitim: Mete Han, askerlerini sıkı bir askeri eğitimle yetiştirmiş ve bu eğitim sırasında verdiği emirleri bizzat kendisi uygulayarak birlik içinde itaat ve güveni sağlamıştır.

Atilla Hun'un konusu, 5. yüzyılda Avrupa'da devlet kuran Hunların hükümdarı Atilla'nın hayatı ve fetihleridir. Atilla, Batı ve Doğu Roma İmparatorluklarının en korkulan düşmanlarından biri olarak, Tuna'yı iki kez geçip Balkanlar'ı yağmalamış, Galya'yı ele geçirmek amacıyla Ren'i geçerek Aurelianum'a kadar ilerlemiştir. Atilla'nın ölümü sonrası, Hun İmparatorluğu çökmüş ve Atilla'nın idaresi altındaki Hunlar, dönemin Avrupasında derin izler bırakmıştır.

Kilij kılıcı, Hunlar dahil olmak üzere birçok Türk devleti tarafından kullanılmıştır.

Hunların resimleri, kurganlarda ve kaya ile mağara duvarlarında bulunmuştur. Önemli resim buluntuları şunlardır: - Pazırık Kurganı: Altay Dağları eteklerinde, Rus arkeoloğu Rudenko tarafından açılan kurganlarda, Hunlardan kalma resimler ve buzlar içinde binlerce yıl bozulmayan insan ve hayvan ölüleri bulunmuştur. - Noin Ula Kurganı: Bu bölgedeki arkeolojik kazılarda Hunlara ait olan, duvarları çamurdan inşa edilmiş ahşap çatılı ev kalıntıları ve bu evlerin duvarlarındaki resimler ortaya çıkarılmıştır. - Esik (Issık) Kurganı: Kazak arkeolog Kemal Akişev tarafından yapılan kazılarda, MÖ 5. yüzyıla ait olduğu düşünülen bu kurganda dört bin altın eşya ve "hayvan üslubu"na göre şekillendirilmiş metal kalıntılar bulunmuştur.

Hunların ilk kağanı Teoman'dır (M.Ö. 220-209). Son kağan ise M.S. 48 yılında Kuzey ve Güney Hun Devleti'nin bölünmesiyle birlikte Kuzey Hunları'nın kağanı olan Pi'dir.

Hunların ilk yurdu, Sarı Irmak'ın kuzeyidir.

Hunlar, Rusya topraklarına 370'li yıllarda gelmeye başlamıştır.

Avrupa Hunlarının amblemi, beyaz flama üzerine yerleştirilmiş sarı kartal figüründen oluşan bir bayraktır.

Evet, Teoman, Asya Hun Devleti'nin kurucusudur.

Hunlar, genel olarak Türk olarak kabul edilir. Ancak, Hunların içinde Moğol, Tunguz ve Soğd kökenli insanların da yaşadığı bilinmektedir.

Hunların sembolü kurt olarak kabul edilir.

Atilla, birçok önemli savaş kazanmıştır: 1. Margos Savaşı (434): Hun kaçakları sorunu nedeniyle Bizans'la yapılan bu savaşı Atilla kazanmıştır. 2. Anatolyus Savaşı (447): Bizans'ın vergi ödememesi ve Hunlara bağlı kavimlerle ilişki kurması üzerine çıkan savaşta Atilla, Bizans'ı yenmiştir. 3. Galya Seferi (451): Batı Roma'ya karşı yapılan bu seferde, iki tarafta çok kayıp vermesine rağmen kesin bir zafer elde edilmemiştir. 4. İtalya Seferi (452): Alpleri aşarak İtalya'ya giren Atilla, Romalıların Papa aracılığıyla af dilemesi üzerine geri çekilmiştir.

5. yüzyılda Avrupa'da en büyük güç olarak Hunlar kabul edilir. Hunlar, Attila liderliğinde zirveye ulaşarak Roma İmparatorluğu ve diğer Avrupa kavimleri üzerinde büyük bir etki yaratmış ve Avrupa'nın siyasi yapısını değiştirmiştir.

Hunlarda kadın kıyafetleri, pantolon, yüksek yaka ve kemer gibi unsurlarla karakterize edilirdi. Ayrıca, Hun-Alan temasına bağlanan ve yeni bir yaşmak türü de bu devirde ortaya çıktı. Hunların giyim kuşamında kullandıkları malzemeler genellikle yün, deri ve kürk idi.

Şerif Baştav'ın "Büyük Hun Kağanı Attila" kitabı, Büyük Hun Kağanı Attila ve Hunlar hakkında bir monografi sunmaktadır. Kitapta anlatılan konular arasında şunlar yer almaktadır: Attila'nın hayatı ve Avrupa'nın o dönemdeki düzenini nasıl altüst ettiği; Hunlar'ın devrinin Batı dünyasına ters düşen yaşam tarzları, muharebe usulleri ve vücut yapıları; Türklerin ilk defa dünyaya tanıtılması; Hunlar'ın menşeleri ve kısa zamanda nasıl büyük bir imparatorluk kurdukları.

"Osprey Attila" kitabı, Hunlar Hakanı Attila'nın hayatını ve seferlerini anlatmaktadır. Kitapta ele alınan konular arasında: - Attila'nın Roma İmparatorluğu'nun doğu ve batı yarılarını tarumar etmesi; - 452 yılında İtalya'yı hedef alması ve Roma'yı tehdit etmesi; - Attila'nın savaş taktikleri ve verdiği savaşlar; - MS 451'deki Chalons muharebesi gibi yaşadığı az sayıdaki yenilgiler; - Attila'nın imparatorluğunun kuruluşu ve dağılışı. Zengin görsel malzemelerle desteklenen kitap, Attila'nın çevresindeki efsaneleri de aralayarak analiz etmektedir.

Atilla Seferleri, Hun hükümdarı Atilla'nın, Doğu ve Batı Roma imparatorluklarını hakimiyeti altına almak amacıyla gerçekleştirdiği askeri harekatları ifade eder. Başlıca seferleri şunlardır: 1. Birinci Balkan Seferi (441-442): Atilla, Bizans'ın Margos Antlaşması'nın hükümlerine uymaması üzerine sefere çıktı ve Doğu Trakya'ya kadar ilerledi. 2. İkinci Balkan Seferi (447): Bizans'ın vergi ödememesi ve Hunlara bağlı kavimleri kışkırtması nedeniyle yeniden sefere çıktı ve Yunanistan ile Sofya'ya kadar ilerledi. 3. Galya Seferi (451): Batı Roma'ya karşı yapılan bu seferde, Atilla'nın kardeşi ile evlenip Roma topraklarının yarısını istemesi kabul edilmeyince, Galya'yı işgal etti. 4. İtalya Seferi (452): Alpleri aşarak İtalya'ya girdi ve Roma'yı vergiye bağlayarak geri çekildi.