Hunlar

2001 yapımı "Atilla: İmparatorluğun Yükselişi" filminin sonunda, Hun hükümdarı Attila beklenmedik bir şekilde ölür. Ölümüyle ilgili iki farklı anlatım vardır: 1. Priskos'a göre, Attila son eşi İldiko ile evliliğini kutladığı gece bol miktarda içki içtikten sonra şiddetli bir burun kanaması geçirir ve boğularak ölür. 2. Bazı tarihçiler, Attila'nın ölümünün, eşi tarafından gerçekleştirilen bir suikast sonucu olduğunu düşünmektedir. Attila'nın ölümünden sonra, Hun İmparatorluğu çöker.

Atilla'ya "ölüm meleği" denmesinin nedeni, dönemin Hristiyan tarihçileri tarafından kendisine olumsuz bir imaj verilmesi ve zulüm ile ölüm ile ilişkilendirilmesidir. Diğer kültürlerde ise Atilla, Sagalar ve Nibelungen Destanı gibi eserlerde daha olumlu bir şekilde yer almıştır. Atilla'nın ölüm şekliyle ilgili bazı rivayetler de bu algıyı pekiştirmiş olabilir: Bazı kaynaklara göre, evlendiği gece karısı tarafından zehirlenerek öldürülmüştür. Ölümünün, bol miktarda içki içtikten sonra şiddetli bir burun kanaması sonucu gerçekleştiği de söylenmiştir. Atilla'nın ölüm nedeninin kesin olarak ne olduğu bilinmemektedir.

Hunların askeri gücü, atlı süvari birlikleri ve hızlı saldırı taktiklerinden gelmekteydi. Hunların askeri gücünü artıran ve savaşlarda üstünlük sağlayan temel unsurlar: Onluk sistem. Hafif süvari birlikleri. Ağır deri tabakaları. Çelik astarlı miğferler ve zincir zırhlar. Bükük yaylar. Hunların en büyük askeri gücü, aynı zamanda, farklı kabilelerden oluşan muazzam ordularından gelmekteydi.

Akhunların kökeni, Büyük Hun İmparatorluğu'nun bölünmesiyle batıya göç eden Hun kabilelerine dayanır. Akhunlar, Hiung-nu'ların (Hunların) bölünmesinden sonra Afganistan bölgesine gelen Uar ve Hun kabileleri tarafından kurulmuştur. Bazı araştırmacılar, Akhunların Yüeh-chilerin torunları olduğunu öne sürerken, diğerleri onların İran veya Moğol kökenli olduğunu iddia etmektedir.

Batı Hunlar, Büyük Hun İmparatorluğu'nun M.Ö. 48 yılında Çiçi Han ve Ho-Han-Ye kardeşler arasında Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılmasıyla ortaya çıkan bir Türk boyudur. Batı Hunları, Çiçi Han'ın yönetiminde olup, Aral Gölü, Batı Türkistan ve Karadeniz'in kuzeyine kadar olan bölgeye egemen olmuştur.

Hun ordusunun kaç kişiden oluştuğu, farklı dönemlerde ve kaynaklarda değişiklik göstermektedir: Büyük Hun Devleti döneminde, Şanyü Modu idaresindeki Hun ordusunun mevcudu 300.000 ila 400.000 savaşçı arasında idi. Avrupa Hun İmparatorluğu döneminde, Attila'nın emrinde 140.000 süvari bulunduğu belirtilmektedir. Hun ordusu, onluk sisteme göre bölünmüştü; 10.000 kişilik birliğe "tümen" adı verilirdi.

Evet, Hunlarda kadın hakları vardır. Eşit haklar: Eski Türk toplumunda hem kadın hem de erkek eşit haklara sahipti ve cinsiyet ayrımı yapılmıyordu. Toplumsal ve siyasi yaşam: Kadınlar, toplum içinde aktif bir hayat sürüyor, siyasi ve idari konularda söz sahibi olabiliyorlardı. Mülkiyet ve miras: Kadınların mülk edinme, varislik ve miras hakları vardı. Aile içi haklar: Evlenme, boşanma ve mal üzerinde tasarruf hakları bulunuyordu. Savaş ve sosyal yaşam: Ata binme, avlanma ve dövüşme gibi görevleri üstlenebiliyorlardı.

Hunlar tek tanrılı bir inanca sahipti ve Gök Tanrı inancına göre şekillenen bir din sistemine uydular.

Hunların kullandığı bazı silahlar: Yay: Hunların en önemli silahlarından biridir. Ok: Temren adı verilen çeşitli ok uçları kullanırlardı. Mızrak: Ucu kanca şeklinde yapılmış uzun kargılar da dahil olmak üzere çeşitli mızraklar kullanırlardı. Kılıç: Uzun kılıç ve kılıç namlusu gibi silahlar kullanırlardı. Zırh: Gövdenin üst kısmını koruyan yelek, pelerin, bacakları korumak için metal şeritler gibi savunma teçhizatı kullanırlardı. Miğfer: Dik yakalı ve omuzluklu pelerin ile birlikte yüksek konik miğferler kullanırlardı. Kement: Yüksek libredeki yayları kurmak için kullanırlardı. Kol koruması (kolçak): Ok atarken kolu korumak için kullanırlardı. Zihgir (okçu yüzüğü): Ok çekiş sırasında baş parmağı korumak için kullanırlardı.

Atilla'nın Roma ile yaptığı antlaşmalar arasında şunlar bulunmaktadır: Margus Antlaşması (Margus Barışı). Anatolius Barışı. İkinci Anatolius Barışı.

Avrupa'ya ilk gelen kavim, Hunlardır. MS 350'li yıllarda, Orta Asya'daki Çin egemenliğinden kurtulmak için batıya göç eden Hun grubu, Volga-Don nehirleri arasında yaşayan Hunların daha batıya göç etmelerine neden olmuştur.

Hunların bazı savaş taktikleri: Uzaktan saldırı: At üzerinde yay gerip ok atarak piyade birliklerine karşı başarı sağlama. Ani baskın: Genellikle gece gerçekleştirilen, düşmanı hazırlıksız yakalayıp etkisiz hale getirme. Turan taktiği: Tüm kuvvetlerle düşman hatlarına hücum etme. Kısa bir süre çarpıştıktan sonra geri çekilme taklidi yapma. Gözünü hırs bürümüş düşmanın takibi sırasında, ani bir işaretle geri dönen atlı okçuların saldırısıyla düşmanı çevirme. Yıldırma ve yıpratma: Düşmanı önce yıldırıp yıpratmaya çalışma. Sahte geri çekilme: Yenilmiş gibi yaparak düşmanı şaşırtma ve istenilen yere çekme. Pusuya düşürme ve imha: Düşman istenilen yere çekildiğinde pusu kurup imha etme. Hunlar, ayrıca generali hedef alma ve ıslık çalan oklar kullanma gibi taktikler de uygulardı.

"Atilla Hun" adlı yeni bir film çıkacağına dair herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Mevcut bilgiler: Atilla: İmparatorluğun Yükselişi (Attila the Hun) filmi, 2001 yılında çıkmıştır. Attila the Hun adlı, 2008 yılında History Channel'da yayınlanan bir belgesel bulunmaktadır.

Asya Hun, Göktürk ve Uygurların genel özellikleri: Asya Hun İmparatorluğu: Orta Asya'da Teoman tarafından MÖ 220'de kurulmuştur. Başkenti Ötüken'dir. Göçebe yaşam sürmüşlerdir. Çin Seddi, Asya Hun saldırılarından korunmak için Çinliler tarafından inşa edilmiştir. Göktürk Devleti: Bumin Kağan tarafından 552'de kurulmuştur. Tarihte "Türk" adını kullanan ilk devlettir. İpek Yolu için diğer topluluklarla çatışmıştır. Orhun Yazıtları, bu devlete aittir. Uygur Devleti: 745'te Kutluk Bilge Kül Kağan tarafından kurulmuştur. Yerleşik hayata geçen ilk Türk topluluğu olarak bilinir. Maniheizm dinini benimsemişlerdir. Yazılı edebiyat ve kütüphane kurma alanlarında ilerlemişlerdir.

Evet, Mete Han (Metehan) Hunlar ile aynı kişidir. Mete Han, M.Ö. 234 senesinde dünyaya gelen ve M.Ö. 209 senesinde tahta geçerek 35 sene boyunca Asya Hun İmparatorluğu'nun başında kalan bir liderdir.

Hunlarda okçuluk, çocukluktan itibaren iyi bir atlı okçu olmak için eğitilen "kartal savaşçıları" tarafından yapılırdı. Hun okçuluğunun bazı özellikleri: Yay: İskit yaylarını geliştirerek yay boyunu uzatmış ve "M" şeklindeki formu değiştirmişlerdir. Eğitim: "Kartal savaşçıları" sınavı, küçük bir savaş provası olarak görülürdü ve tüm aşamalar tamamlanmadan bu gruba dahil olunamazdı. Islık oku: Liderler tarafından okçuların atış yapması gereken yönü göstermek ve düşmana korku salmak amacıyla kullanılırdı. Kullanım: Hunlar, at üzerinde hareketli iken dört yöne ok atabiliyorlardı. Malzeme: Oklar, çoğunlukla Hu (huş) ağacından yapılır ve bronz kaplamalı demir uçlar kullanılırdı.

Hunlara ait en eski eser olarak kabul edilen bazı örnekler şunlardır: Pazırık Halısı. Esik Kurganı'ndan çıkan "Altın Elbiseli Adam" zırhı ve eşyaları. Noin-Ula'daki mezarlar. Hunlara ait tarihsel kayıtların çoğunluğu Çin kronikleri üzerinden elde edildiği için, bilimsel açıdan hangi milletin ecdadı olduklarına dair objektif kanıtlar bulmak zordur.

Hunlar ve Metehan arasındaki ilişki, Hunların kurucusu ve ilk hükümdarı olan Teoman'ın oğlu Mete Han (Metehan) etrafında şekillenir. Mete Han, babasının yerine geçerek Hunların başına geçmiş ve devleti en parlak dönemine ulaştırmıştır. Ayrıca, Mete Han'ın Tunghuların toprak talebi karşısında "Toprak, devletin temeli ve halkın malıdır" diyerek vatan sevgisini vurgulaması, Hunların ve Mete Han'ın milli kimliklerine olan bağlılıklarını yansıtır.

Ali Ahmetbeyoğlu'nun "Atilla'nın Sarayı'nda Bir Romalı" kitabı, Grek seyyah Priskos'un Avrupa Hun İmparatoru Attila'ya gönderilen elçilik heyetindeki gözlemlerini anlatır. Kitapta ele alınan bazı konular: Attila'nın Bizans ile ilişkileri; Hunların Batı Roma İmparatorluğu ve Perslerle olan münasebetleri; Türk boylarının Doğu Avrupa'da ortaya çıkışı; Türk devlet teşkilatı, adalet sistemi ve insana verilen değer; Attila'nın şahsiyeti, mütevazı hayatı, sarayı, ziyafet sofrası ve protokol.

Kostok, Tarkan çizgi romanında ve bu çizgi romanın uyarlandığı filmlerde Hunlar'ın düşmanı olarak tasvir edilmiştir çünkü Tarkan'ın ailesinin katili olarak gösterilmiştir. Çizgi romanda, Hun İmparatoru Atilla’nın komutanlarından Altar’ın iki oğlundan biri olan Tarkan'ın bebekken bir kurt tarafından büyütüldüğü, daha sonra babasının sadık adamı Tulga tarafından bulunup eğitildiği anlatılmaktadır. Bu nedenle Tarkan, Kostok'u yeminli düşmanı olarak görür ve ondan intikam almak için çabalar.