HukukMuhakemeleri

Evet, davayı geri alan davacı, aynı konuda daha sonra tekrar dava açabilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 123. maddesine göre, davacı hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir. Davanın geri alınması, hakkın özünden vazgeçme anlamına gelmez; davacı, ileride aynı hak için yeniden dava açma hakkını saklı tutar.

Avukatlıktan istifa eden bir avukat, belirli koşullar altında geri dönebilir. Avukatlık Kanunu'nun 41. maddesine göre, istifa eden avukatın vekâlet görevi, istifanın müvekkile tebliğinden itibaren 15 gün süreyle devam eder. Bu süre zarfında avukat, dosyada işlem yapmaya ve müvekkili temsil etmeye devam edebilir. Ancak, istifanın ardından 15 gün geçtikten sonra avukat, dosyada işlem yapma ve müvekkili temsil etme yetkisini kaybeder. İstifa eden avukatın geri dönebilmesi için, istifasının geçerli bir sebebe dayanması ve bu sebebin mahkeme veya ilgili makam tarafından kabul edilmesi gerekebilir.

Hükmün tamamlanması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305/A maddesinde düzenlenen bir usuldür. Hükmün tamamlanması için gerekli şartlar: Nihai bir kararın verilmiş olması. Kararın, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olması. Kararın, tamamen veya kısmen karar verilmemiş olması. Kararın tamamlanması için mevcut delil ve hukuki gerekçelerin yeterli olması. Hükmün tamamlanması talebi, nihai kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, taraflardan her biri tarafından hükmü veren mahkemeye yapılabilir. Hükmün tamamlanması kararının etkileri: Tamamlayıcı hüküm, hükmün bir parçası olarak kabul edilir ve hükmün kesinleşmesinden sonra da hükümden ayrılamaz. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir. Hükmün tamamlanması, kararın değiştirilmesi veya düzeltilmesi anlamına gelmez; sadece eksiklerin giderilmesini sağlar.

MIMK 203 ifadesi, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) Madde 203: Bu madde, senetle ispat zorunluluğunun istisnalarını düzenler. Buna göre, aşağıdaki hallerde tanık dinlenebilir: Altsoy ve üstsoy, kardeşler, eşler, kayınbaba, kaynana ile gelin ve damat arasındaki işlemler. Senede bağlanmaması teamül olarak yerleşmiş bulunan hukuki işlemler. Yangın, deniz kazası, deprem gibi senet alınmasında imkânsızlık veya olağanüstü güçlük bulunan hallerde yapılan işlemler. Hukuki işlemlerde irade bozukluğu ile aşırı yararlanma iddiaları. Hukuki işlemlere ve senetlere karşı üçüncü kişilerin muvazaa iddiaları. Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 203: Bu madde, bir şeyin saklanmasını veya varlığının olduğu gibi korunmasını sağlamak amacıyla, kanun veya yetkili makamların emrine uyularak konulmuş mührü kaldıran veya konuluş amacına aykırı hareket eden kişinin cezalandırılmasını öngörür.

Görev ve yargı yeri belirleme süreçleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre yapılır. Görevin belirlenmesi: Mahkemelerin görevi, yalnızca kanunla düzenlenir ve kamu düzenindendir. Genel görevli mahkeme, aksine bir düzenleme olmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Yargı yerinin belirlenmesi: Aşağıdaki durumlarda yargı yeri belirlenmesi yoluna başvurulur: Davaya bakmakla görevli veya yetkili mahkemenin davaya bakmasına engel bir durum ortaya çıkması. İki mahkeme arasında yargı çevrelerinin sınırlarının belirlenmesi konusunda tereddüt oluşması. İki mahkemenin de görevsizlik kararı vermesi ve bu kararların kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi. Kesin yetki durumlarında, iki mahkemenin de yetkisizlik kararı vermesi ve bu kararların kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi. Yargı yerinin belirlenmesine ilişkin inceleme, dosya üzerinden yapılabilir. Bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca verilen yargı yeri belirlenmesi ile kanun yolu incelemesi sonucunda kesinleşen göreve veya yetkiye ilişkin kararlar, davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar.

Profesyonel Kanun YMK-123, Mustafa Sağlam tarafından yapılmış bir kanun enstrümanıdır. Bazı özellikleri: Ağacı: Abanoz. Burgular: PVF tel. Aksesuarlar: Hard case kılıf, profesyonel akort aleti, mızrap ve yüzük. Bu kanun, yeni başlayanlar için uygun olup, birçok profesyonel kanun sanatçısı tarafından kullanılmaktadır.

Evet, Yargıtay'da hazır bulunan tanık dinlenebilir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 243. maddesi, tanığın davetiye ile çağrılacağını belirtir; ancak davetiye gönderilmeden taraflarca hazır bulundurulan tanık da dinlenir.

İlk itirazda iddiaya bağlı kalma ilkesi hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, ilk itirazlar hakkında şu bilgiler değerlendirilebilir: İlk itirazlar, cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemezler. İlk itirazlar, dava şartlarından sonra incelenir ve ön sorunlar gibi karara bağlanır. İlk itirazlar, ön inceleme duruşmasında hâkim tarafından incelenebilir. Ayrıca, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 141. maddesi uyarınca, taraflar ön inceleme aşamasına kadar iddia ve savunmalarını karşı tarafın açık muvafakati veya ıslah ile genişletebilir veya değiştirebilirler.

Arabuluculukta terdit, davacının aynı davalıya karşı aralarında hukuki veya ekonomik bağlantı bulunan birden fazla talebini, aslilik-ferilik ilişkisi kurarak aynı dava dilekçesinde ileri sürmesi durumudur. Terditli davada, taleplerden biri asıl, diğeri ise yardımcı (feri) talep olarak nitelendirilir. Terditli davalarda, mahkemenin önce asli talebi incelemesi ve karara bağlaması gerekir.

Evet, davanın açılmasından sonra dava konusu devredilebilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 125. maddesi, dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usul işlemlerini düzenler. Dava konusunun devredilmesi iki şekilde gerçekleşebilir: 1. Davacı tarafından devir: Davacı, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, devralan kişi davada davacının yerine geçer ve dava kaldığı yerden devam eder. 2. Davalı tarafından devir: Davalı, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı devredenle olan davasından vazgeçerek devralana karşı davaya devam edebilir veya devredene karşı tazminat davası açabilir.

Ek dava dilekçesinde yer alması gereken talepler, dava türüne ve ek davanın açılma gerekçesine bağlı olarak değişir. Ancak, genel olarak ek dava dilekçesinde bulunması gereken unsurlar şunlardır: Mahkemenin adı. Davacı ve davalının adı, soyadı ve adresleri. Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası. Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri. Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri. Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri. İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği. Dayanılan hukuki sebepler. Açık bir şekilde talep sonucu. Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası. Ek dava, genellikle kalan alacak miktarının talep edilmesi, yeni delillerin sunulması veya mevcut kararda hukuki hata veya eksiklik bulunması gibi durumlarda açılır.

Dava dilekçesinde bulunması gereken unsurlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 119. maddesinde düzenlenmiştir. Bu unsurlar şunlardır: Mahkemenin adı. Davacı ve davalının adı, soyadı ve adresleri. Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası (yabancı ise yabancı kimlik numarası). Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri. Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri. Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri. İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği. Dayanılan hukuki sebepler. Açık bir şekilde talep sonucu. Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası. Bu unsurlardan herhangi birinin eksik olması durumunda, hakim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir; bu süre içinde eksiklik tamamlanmazsa dava açılmamış sayılır.

Medeni usul kanunu, özel hukuka ilişkin uyuşmazlıkların adli yargıda, hukuk mahkemelerince hangi usul ve esaslar çerçevesinde çözümleneceğini düzenleyen kuralların bütünüdür. Türkiye'de bu alanı düzenleyen temel kanun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'dur ve 1 Ekim 2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Hükmün tamamlanması ve değiştirilmesi farklı kavramlardır: 1. Hükmün Tamamlanması: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305/A maddesine göre, taraflardan her biri, nihai kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda ek karar talep edebilir. 2. Hükmün Değiştirilmesi: Hükmün değiştirilmesi, genellikle hükmün tashihi yoluyla mümkün olur. Bu, hükümdeki yazı, hesap hataları veya benzeri açık hataların düzeltilmesi anlamına gelir.

Islah hakkı, tahkikatın sona ermesine kadar kullanılabilir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 177. maddesine göre, duruşma esnasında yapılan ıslahlarda karşı taraf duruşmada bulunmuyorsa, karşı tarafa tebligat gönderilmesi zorunludur ve bu tebliğ yapılmazsa dava gerçekleşmez.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 175. maddesine göre, isticvapta tanıklığa ilişkin aşağıdaki hükümler kıyasen uygulanır: 1. Tanıklıktan çekinme sebepleri (madde 249). 2. Tanıklıktan çekinme usulü (madde 250). 3. Tanıkların dinlenmesi ve beyanlarının alınması (madde 259 ila 263). Bu hükümlerin uygulanabilmesi için, isticvapın niteliğine aykırı düşmemesi gerekmektedir.

İhtiyatî tedbire muhalefet cezası, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 398. maddesine göre, bir aydan altı aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılmaktır. Bu ceza, ihtiyatî tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimse için geçerlidir.

Dava dosyalarının birleştirilmesi halinde, birleştirme kararı kesinleşmeden yeni bir dava dosyası açılabilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 166. maddesine göre, davaların birleştirilmesi kararı, ikinci davanın açıldığı mahkeme tarafından verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar.

Cevap dilekçesine cevap verilmezse, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 128. maddesine göre davalı, davacının dava dilekçesinde öne sürdüğü tüm iddiaları kabul etmiş sayılır. Bu durumda davalı, kendi iddia ve itirazlarını öne süremez ve karşı dava açma hakkını kaybeder.

Hükmün tashihi, ayrı bir kesinleştirme işlemi değildir. Hükmün tashihi, hukuk mahkemelerinde hükmün düzeltilmesi anlamına gelir. Hükmün tashihi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 304. maddesinde düzenlenmiştir ve bu maddeye göre: - Hükümdeki yazı, hesap hataları ve benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. - Hüküm tebliğ edilmişse, hâkim tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez; davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. - Tashih kararı verildiğinde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ve suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kağıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.