Guruldayan Kalpler, heykeltıraş bir kadın ile onun atölyesinde yeni işe başlayan vasıfsız bir işçinin hikayesini anlatır. Ayrıca, filmde toplumun farklı kesimleri arasındaki sınıfsal farklılıklar, sanatın birleştirici gücü açısından ele alınmaktadır. Filmin bir diğer konusu ise sanatın objektif bir beğeni zincirinden çok, sübjektif bir içsel değer taşıdığına dikkat çekmektir. Yönetmen Ömer Uğur, filmi "derdi olan bir film" olarak tanımlamış ve sanata, sanatçıya ve topluma yönelik şu mesajları verdiğini belirtmiştir: Sanatçı, kendini yansıtamamaktan şikayet etmemeli, toplumun sanatını anlamadığını söyleyerek ukalalık yapmamalıdır; bir eserin sanat eseri olup olmadığına toplum karar verir. Sanat, toplumu küçümsememelidir; sanat bugün varsa, bunu topluma borçludur.