Hematoloji

Hematoloji doktoruna randevu almak için aşağıdaki yöntemler kullanılabilir: Hastane veya kliniklerin çağrı merkezleri ve online randevu sistemleri. Aile hekimi. Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS). Ayrıca, Memorial Sağlık Grubu'nda randevu almak için memorial.com.tr adresi ziyaret edilebilir.

Hemoglobin A2 ve F yüksekliklerinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, genel olarak yüksek hemoglobin seviyeleri, kanın yoğunlaşmasına neden olarak dolaşım sisteminde çeşitli sorunlara yol açabilir. Yüksek hemoglobin seviyeleri şu anlamlara gelebilir: Polisitemi vera. Yüksek rakımda yaşamak. Kronik akciğer ve kalp hastalıkları. Sigara kullanımı. Hemoglobin seviyelerinin yorumlanması için mutlaka bir hekime danışılmalıdır.

Mor reçete, kan hastalıklarıyla (hematolojik hastalıklar) ilgili ilaçların temini için kullanılır. Mor reçete ile verilen bazı ilaç türleri: albümin; immünoglobulinler; çeşitli kan faktörleri (Faktör 6’dan Faktör 10’a kadar). Mor reçeteli ilaçlar, pratisyen hekimler ve aile hekimleri tarafından reçete edilemez; sadece uzman hekimler tarafından yazılabilir.

Hematoloji değerlerinin normal aralıkları, yaş, cinsiyet, hamilelik durumu, kullanılan ilaçlar ve genel sağlık durumu gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir. Yaygın olarak incelenen bazı hematoloji parametrelerinin normal değerleri: Hemoglobin (HGB): Kadınlar için 12-16 g/dL, erkekler için 14-18 g/dL. Hematokrit (HCT): Kadınlar için %37-47, erkekler için %42-52. Beyaz kan hücreleri (WBC): 4.000-11.000 hücre/mcL. Trombosit (PLT): 150.000-450.000 hücre/mcL. Kırmızı kan hücreleri (RBC): Kadınlar için 4.2-5.4 milyon hücre/mcL, erkekler için 4.7-6.1 milyon hücre/mcL. Hemogram testi sonuçlarının doğru yorumlanması için bir doktora danışılması önerilir.

RM-MCI (Revised Myeloma Comorbidity Index) Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Hematoloji Bilim Dalı'nda kullanılmaktadır.

Kronik lenfoproliferatif hastalık, lenfositlerden köken alan bir grup hastalığı ifade eder. Bu hastalıklar, lenfoid dokunun kontrolsüz hiperplazisi ile ortaya çıkar ve poliklonal reaktif hiperplaziler ile monoklonal malign hastalıkların bir karışımını oluşturur. Bazı kronik lenfoproliferatif hastalıklar şunlardır: Kronik lenfositik lösemi (KLL)/küçük lenfositik lenfoma (SLL). X'e bağlı lenfoproliferatif sendrom. Otoimmün lenfoproliferatif sendrom (ALPS). Bu hastalıkların tanısı ve tedavisi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Hematopoezin aşamaları şu şekildedir: 1. Kök Hücre Bölünmesi. 2. Progenitör Hücre Oluşumu. Miyeloid Progenitör Hücreler. Lenfoid Progenitör Hücreler. 3. Olgunlaşma. Hematopoezin aşamaları ayrıca şu şekilde de incelenebilir: Embriyonik Dönem. Fetal Dönem. Doğumdan Sonra. Yetişkinlikte.

Kan hastalıkları için hematoloji bölümüne gidilir. Hematoloji, kan, kemik iliği ve lenf sistemi hastalıklarının tanı ve tedavisiyle ilgilenen bir tıp dalıdır. Hematoloji bölümüne randevu almak için hastane ya da kliniklerin çağrı merkezlerinden ve online randevu sistemlerinden faydalanılabilir.

Uzm. Dr. Atilla Uslu, Mersin Şehir Hastanesi'nde hematoloji alanında görev yapmaktadır.

Eritroblastlar, kemik iliğinin "eritroblastik adaları" adı verilen farklı nişlerinde bulunur. Eritroblastlar, hâlâ hücre çekirdeği barındıran bir alyuvar (eritrosit) tipidir ve normal bir eritrositin anlık öncülüdür.

Hematoloji ve tıbbi beslenme birleştiğinde, hematolojik hastalıkların tedavisinde önemli gelişmeler sağlanabilir. Bazı örnekler: NUTRIVENTION çalışması: Yüksek lifli bir diyetin, multipl miyelom riskini azaltabileceği ve kanser-öncülü durumların ilerlemesini yavaşlatabileceği gösterilmiştir. Ketojenik diyet: Pennsylvania Üniversitesi'nde yapılan araştırmada, ketojenik diyetin CAR T-hücre tedavisinin etkinliğini artırdığı belirlenmiştir. Beslenme önerileri: Hematoloji uzmanları, dengeli beslenme, demir, B12 vitamini ve folik asit alımı gibi konularda hastalara özel beslenme programları oluşturabilir. Bu tür yaklaşımlar, tedavi süreçlerini destekleyerek hastaların yaşam kalitesini artırabilir. Ancak, beslenme programlarının kişiye özel olması ve bir uzman tarafından belirlenmesi önemlidir.

Kronik miyelojenik löseminin (KML) mikroskopta nasıl anlaşılacağına dair bilgi bulunamadı. Ancak, KML tanısının konulmasında kullanılan bazı yöntemler şunlardır: Tam kan sayımı (hemogram). Periferik kan yayması. Kemik iliği aspirasyon ve biyopsisi. Lökosit alkalen fosfataz düzeyi tespiti. KML şüphesi durumunda, doğru teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

"Periferi yayma temiz çıktı" ifadesi, periferik yayma testinde herhangi bir anormallik veya hastalık belirtisi görülmediği anlamına gelir. Bu test, kan hücrelerinin morfolojik özelliklerini inceleyerek anemi, lösemi ve enfeksiyon hastalıkları gibi çeşitli kan hastalıklarının teşhisinde kullanılır. Ancak, test sonuçlarının kesin yorumlanması için bir hematoloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi gereklidir.

Yaygın büyük B hücreli lenfoma, hematoloji bölümünün ilgi alanına girer. Bu nedenle, lenfoma belirtileri taşıyan kişilerin deneyimli bir hematoloji hekimine başvurması önerilir.

Hematoloji bölümüne gidilmesi gereken bazı durumlar: Kronik yorgunluk. Ciltte morluklar ve kanamalar. Lenf bezlerinde şişlik. Sık enfeksiyonlar. Açıklanamayan kilo kaybı. Hematolojik hastalıklar çoğu zaman gizli şekilde ilerleyebilir ve başlangıçta hafif belirtilerle kendini gösterebilir. Hematoloji bölümüne aile hekimi aracılığıyla yönlendirme de alınabilir.

En çok kan ihtiyacı olan hasta tipine dair bilgi bulunamadı. Ancak, Türkiye'de en çok bulunan kan grubu A Rh pozitif (A Rh+) iken, en nadir bulunan kan grubu AB Rh negatif (AB Rh-) olarak bilinmektedir. Acil durumlarda kan temini için kan gruplarının toplumdaki dağılımının ve kan bağışlarının önemi büyüktür.

Bazofili, kandaki bazofil sayısının normalden yüksek olması durumudur. Bazofilik noktalama ise tıpta kullanılan bir terim olup, "mavi noktalanma" anlamına gelir. Bazofil değeri, tam kan sayımı testi ile ölçülür. Bazofil yüksekliği veya düşüklüğü durumunda bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Periferik yaymada lenfositler, kanın bir cam üzerine yayılıp özel boya ile boyanmasından sonra mikroskop altında incelendiğinde, çoğunluğu lenfositlerden oluşan akyuvarlar olarak görülür. Lenfositler, kan yaymalarında, koyu boyalı bir tarafı hafif çöküntülü büyük çekirdekleri etrafında, ince ve açık mavi sitoplazmalarıyla tanınır. Ayrıca, periferik yayma yapıldığında lenfositler kolayca parçalandıkları için "basket hücresi" adı verilen bir görüntü oluşturabilirler. Periferik yayma ve diğer kan testleri, yalnızca bir doktor tarafından doğru bir şekilde yorumlanabilir.

HbA2 seviyesinin yüksek olması, β-talasemi taşıyıcılığı için tanı koydurucu değere sahiptir. Klasik bir β-talasemi taşıyıcısında HbA2 seviyesi %3,5 ile %6,0 arasında bulunur. Ayrıca, HbA2'nin globin genleri ile ilişkisi olmayan nedenlerle de artabileceği durumlar vardır. HbA2 seviyesinin yüksek olması durumunda bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Faktör 2 (Protrombin) yüksekliğinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamamıştır. Ancak, Faktör 2 (Protrombin) testi, protrombin gen mutasyonu teşhisinde ve plazma içerisindeki protrombin konsantrasyonunun ölçümünde kullanılır. Faktör 2 (Protrombin) mutasyonunun bazı sonuçları şunlardır: Tromboz riskinin artması. Venöz tromboembolizm riskinin yükselmesi. Faktör 2 (Protrombin) testi, doktor tarafından gerekli görüldüğünde yapılır. Test sonucunun doğru yorumlanması için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.