• Buradasın

    GenetikHastalıklar

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    BBV hastalığı nedir?

    BBV iki farklı anlamda kullanılabilir: Black beetle virus (BBV). Blood-borne virus (BBV).

    Sarp Maden'in hastalığı nedir?

    Sarp Maden'in hastalığı, "Canavan" adlı genetik bir hastalıktır.

    LNS hastalığı nedir?

    LNS (Lesch-Nyhan) hastalığı, hipoksantin-guanin fosforibosiltransferaz (HGPRT) enziminin eksikliğinden kaynaklanan nadir görülen kalıtsal bir hastalıktır. LNS'nin üç temel özelliği vardır: 1. Aşırı ürik asit üretimi. 2. Nörolojik problemler. 3. Davranış bozuklukları. LNS, X'e bağlı resesif bir şekilde kalıtılır; bu nedenle, çoğunlukla erkeklerde görülür ve kadınlarda çok nadirdir.

    Otozom resesif kalıtım hangi hastalıklarda görülür?

    Otozomal resesif kalıtım, aşağıdaki hastalıklarda görülür: Kistik fibrozis. Tay-Sachs hastalığı. Ailesel Akdeniz ateşi. Albinoizm. Otozomal resesif kalıtım için, ebeveynlerde ilgili genin bir kopyasının bulunması gerekir. Otozomal resesif kalıtım, ayrıca akraba evliliklerinde daha sık görülür.

    Fanconi Biss nedir?

    Fanconi Biss ifadesi, mevcut belgelerde veya kaynaklarda rastlanmayan bir terimdir. Ancak, Fanconi Anemisi ve Fanconi Sendromu gibi iki farklı durum hakkında bilgi bulunmaktadır. Fanconi Anemisi, kemik iliği yetmezliği ile karakterize genetik bir hastalıktır ve kan hücrelerinin zamanında yerine koyulamamasına neden olur. Eğer "Fanconi Biss" terimi belirli bir bağlamda kullanılıyorsa, daha fazla bilgi veya bağlam sağlanması gerekebilir.

    Muscular distrofi ne demek?

    Musküler distrofi, kasların zamanla zayıflamasına ve atrofiye uğramasına neden olan genetik bir hastalık grubudur. Belirtileri türüne ve hastanın yaşına bağlı olarak değişebilir, ancak genellikle şunları içerir: - Kas zayıflığı; - Hareket kısıtlılığı; - Kas kasılmaları; - Solunum problemleri. Tedavi yöntemleri arasında: - Fizik tedavi ve rehabilitasyon; - İlaç tedavisi; - Cerrahi müdahale. Musküler distrofinin kesin bir tedavisi yoktur, ancak erken teşhis ve uygun tedavi ile yönetilebilir.

    Albino göz bozukluğu düzelir mi?

    Albino göz bozukluklarının kesin bir tedavisi yoktur. Ancak, belirtileri hafifletmek ve yaşam kalitesini artırmak için bazı yöntemler uygulanabilir: Gözlük ve kontakt lens kullanımı: Görme bozukluklarını düzeltmek için reçeteli gözlükler veya kontakt lensler kullanılabilir. Göz muayeneleri: Düzenli göz muayeneleri, görme problemlerinin erken tespiti ve yönetimi için önemlidir. Fotofobi yönetimi: Güneş gözlükleri veya özel lensler, ışığa karşı hassasiyeti azaltabilir. Cerrahi müdahale: Bazı durumlarda gözlere cerrahi müdahaleler yapılabilir. Albino bireyler, görme bozuklukları nedeniyle sosyal ve psikolojik zorluklarla karşılaşabilirler.

    Fenilalanin yüksek olursa ne olur?

    Fenilalanin yüksek olursa, genellikle fenilketonüri (PKU) adı verilen genetik bir metabolizma hastalığı ortaya çıkar. Bu durum, vücutta toksik düzeyde fenilalanin birikmesine yol açar ve aşağıdaki sağlık sorunlarına neden olabilir: Zihinsel gelişim geriliği ve ileri derecede zihinsel özürlülük. Davranışsal sorunlar, hiperaktivite ve egzama gibi cilt problemleri. Nörolojik bozukluklar ve beyin hasarı. Tedavi edilmezse, fenilalanin yüksekliği beyin ve sinir sistemi üzerinde ciddi hasarlara yol açabilir. Fenilalanin seviyesinin yüksek olup olmadığını belirlemek için kan testleri yapılır ve sonuçlar doğrultusunda doktor, en uygun tedavi yaklaşımını belirler.

    Jack Russel neden kısa yaşar?

    Jack Russell Terrier'ların kısa yaşamasının nedeni genetik hastalıklar ve sağlık sorunları olabilir. Ayrıca, düzensiz veteriner kontrolleri ve dengesiz beslenme de yaşam süresini olumsuz etkileyebilir.

    Inositol polifosfat 5-fosfataz ne işe yarar?

    İnositol polifosfat 5-fosfataz (5-ptaz), hücresel fonksiyonların düzenlenmesinde önemli rol oynayan bir enzim ailesidir. Bu enzimler, spesifik fosfoinositidlerin seviyelerini kontrol ederek aşağıdaki biyolojik süreçleri etkiler: Hematopoetik hücre proliferasyonu. Sinaptik vezikül geri dönüşümü. İnsülin sinyali. Endositoz ve veziküler trafik. Aktin polimerizasyonu. Ayrıca, 5-ptazların mutasyonları, Lowe sendromu gibi genetik hastalıklara yol açabilir.

    Kötürüme neden olan hastalıklar?

    Kötürüme neden olan hastalıklar çeşitli kategorilere ayrılır: 1. Genetik Hastalıklar: Down sendromu, Duchenne kas distrofisi gibi genetik hastalıklar, bireylerin yaşam boyu kötürüm olmalarına yol açabilir. 2. Kazalar ve Travmalar: Trafik kazaları, yüksekten düşmeler, spor kazaları gibi durumlar ciddi yaralanmalara ve dolayısıyla kötürüme neden olabilir. 3. Hastalıklar ve Enfeksiyonlar: Felç, MS (Multiple Skleroz), Parkinson hastalığı, serebral palsi gibi hastalıklar kas ve sinir sistemini etkileyerek fiziksel becerilerin kaybına yol açabilir. 4. Yaşlanma Süreci: İleri yaşla birlikte kas kaybı, eklem sorunları, görme ve işitme kayıpları, bellek problemleri gibi durumlar ortaya çıkabilir. 5. Psikolojik Faktörler: Depresyon, anksiyete bozuklukları gibi psikolojik rahatsızlıklar, fiziksel aktiviteleri ve sosyal ilişkileri olumsuz etkileyebilir. Bu hastalıkların erken teşhisi ve tedavisi, kötürümün önlenmesine veya etkilerinin azaltılmasına yardımcı olabilir.

    İki kardeş Güneş'i neden yıkıyor?

    İki kardeş, Xeroderma Pigmentosum (XP) adlı genetik hastalık nedeniyle Güneş'i yıkıyor. Bu nedenle, bu çocuklar yaşamlarının büyük bir kısmını kalın perdeler ardında, karanlıkta geçirmek zorunda kalırlar ve Güneş'e çıkmak zorunda kaldıkları nadir anlarda bile UV korumalı giysiler, maskeler ve eldivenler kullanmak zorundadırlar.

    CIPA hastalığı nedir?

    CIPA (Congenital Insensitivity to Pain with Anhidrosis) hastalığı, ağrı hissetmeme ve terleyememe ile karakterize nadir bir genetik hastalıktır. Özellikleri: - Ağrıyı hissedememe: Hastalar ağrı, sıcaklık ve dokunma duyularını algılayamazlar. - Anhidroz: Vücut ısısını düzenleyen terleme fonksiyonu yoktur. - Diğer belirtiler: Zeka gelişiminde gerilik, kronik kemik enfeksiyonları, febril nöbetler, diş çürükleri ve davranış sorunları görülebilir. Nedenleri: CIPA, NTRK1 genindeki mutasyonlar sonucu ortaya çıkar ve otozomal resesif geçiş gösterir. Tedavi: CIPA'nın kesin bir tedavisi yoktur; tedavi, yaralanma ve yanıklardan korunma, düzenli tıbbi kontroller ve semptomların yönetilmesini içerir.

    Williams kadın doğum ne anlatıyor?

    Williams Sendromu, doğum öncesi dönemde 7. kromozomda yer alan yaklaşık 26 ila 28 genin silinmesi sonucu ortaya çıkan nadir bir genetik hastalıktır. Bu nedenle, "Williams kadın doğum" ifadesi doğrudan bir anlam taşımaz. Sendromun bazı özellikleri: - Fiziksel gelişimde gecikmeler: Düşük doğum ağırlığı, karakteristik yüz özellikleri (dolgun yanaklar, büyük kulaklar, kısa burun). - Kalp ve damar sorunları: En sık görülen tıbbi sorunlardan biri olan supravalvüler aort stenozu, kalp daralması riski. - Davranışsal özellikler: Güler yüzlü, sıcakkanlı, sosyal ilişkilerde aşırı yakın olma eğilimi, yabancılara kolay güvenme. - Öğrenme sorunları: Dil gelişiminde gecikme, görsel-mekânsal algı zayıflığı. Williams Sendromu'nun tedavisi tamamen iyileştirici değil, ancak düzenli tıbbi takip, özel eğitim ve terapilerle bireylerin yaşam kalitesi artırılabilir.

    Cleidokranial dysostos diş tarlası nedir?

    Diş tarlası terimi, cleidokranial dysostosis hastalığında kullanılan bir terim değildir. Cleidokranial dysostosis, kafatası ve collar (clavicle) bölgesindeki kemiklerin anormal gelişimi ile karakterize edilen bir genetik hastalıktır.

    Harlekin sendromu nedir?

    Harlequin sendromu, palyaço bebek hastalığı olarak da bilinen, cildi ciddi oranda etkileyen genetik bir hastalıktır. Özellikleri: - Bebekler, tüm vücutlarını kaplayan çok sert ve kalın bir deriyle doğar. - Ciltteki büyük çatlaklar, enfeksiyon risklerini artırır. - Göz kapakları, burun, ağız ve kulakların şeklinde değişimler meydana gelir. - Kol ve bacak hareketleri kısıtlanabilir. - Göğüs ve karın bölgesindeki sıkılık, bebeğin nefes almasını ve yemek yemesini zorlaştırır. Nedenleri: ABCA12 genindeki mutasyonlardan kaynaklanır ve bu gen, cilt hücrelerinin gelişimi için gerekli olan proteinin yapımını sağlar. Tedavisi: Modern tıp, semptomları hafifletmek için deri bakımı, oksijen tedavisi ve solunum cihazları gibi seçenekler sunar.

    Siswi SMA ne demek?

    SMA (Spinal Musküler Atrofi), omurilikteki motor sinir hücrelerini etkileyen ve kas kaybına yol açan genetik bir hastalıktır. Siswi SMA ifadesi, bu hastalığın bir türü veya belirtisi olarak kullanılmamış olabilir. Ancak, SMA'nın farklı tipleri vardır ve bunlar hastalığın başlangıç yaşı ve şiddetine göre sınıflandırılır: SMA Tip 1: En ağır seyirli tip olup, genellikle 6 aylık ve daha küçük bebeklerde görülür. SMA Tip 2: 6-18 aylık bebeklerde ortaya çıkar ve baş kontrolü, oturma gibi becerilerde gerileme ile karakterizedir. SMA Tip 3: 18. aydan sonra başlayan ve daha hafif seyreden bir tiptir. SMA Tip 4: Yetişkinlikte ortaya çıkan ve yavaş seyreden bir formdur. SMA'nın belirtileri arasında kas güçsüzlüğü, solunum ve yutma zorlukları, gelişimsel gecikmeler bulunur.

    İndo Viral SMA'nın hastalığı nedir?

    SMA (Spinal Musküler Atrofi), omurilikteki motor sinir hücrelerini etkileyen ve kas kaybına yol açan genetik bir hastalıktır. İndo Viral SMA ifadesi, bilinen SMA hastalığıyla doğrudan ilişkili değildir. Ancak, SMA'nın bulaşıcı olmadığı ve temas, hava ya da vücut sıvıları yoluyla başka kişilere geçmediği belirtilmiştir. SMA'nın belirtileri arasında kas güçsüzlüğü, hareket kısıtlılığı, solunum ve yutma zorlukları yer alır.

    SMA Hod hastalığı nedir?

    SMA (Spinal Musküler Atrofi) ve Hod hastalığı farklı tıbbi durumlardır. SMA, omurilikteki motor sinir hücrelerini etkileyen genetik bir hastalıktır. Hod hastalığı ise, tıbbi literatürde tanımlanmamış bir terimdir.

    SMA tedavisi kaç yıl sürer?

    SMA tedavisinin süresi, hastalığın tipine ve şiddetine göre değişir. - Tip 1 SMA hastaları için yaşam süresi, tedavi yöntemleriyle tedavisiz birkaç yıldan yetişkinliğe kadar uzayabilir. - Tip 2 SMA hastaları, uygun bakım ve tedavi ile genellikle yetişkinlik dönemine ulaşabilir. - Tip 3 ve Tip 4 SMA hastalarında ise ortalama yaşam süresi, diğer sağlıklı kişilerle hemen hemen aynıdır. Tedaviye erken başlanması, hastalığın olumsuz etkilerini önemli ölçüde azaltabilir.