Gelenekler

Nal-ı Şerif'in evde nereye konması gerektiğine dair bazı inançlar şunlardır: Eve asılması: Nal-ı Şerif'in eve asılması, evin yanmaması ve bereketlenmesi için yapılır. Başka dekoratif ürünler bulunmayan temiz bir yere asılması: Nal-ı Şerif'in, hak ettiği saygınlığı görebileceği yerlere asılması, kirli, paslı ve boyası dökülmüş duvarlarda kullanılmaması önerilir. Bu inançlar, bilimsel temellere dayanmamaktadır.

Konya'da Şivlilik, 2025 yılında 1 Ocak Çarşamba akşamı fener alayı ile başlayacak ve 2 Ocak Perşembe günü çocuklar şivliliklerini toplayarak devam edecektir. Şivlilik, Regaip Kandili'nden bir gün önce kutlanır.

Misafir ağırlamak ile ilgili cümlelerden bazıları şunlardır: "Çok rahatsızım, bu hafta misafir ağırlamak istemiyorum." "Misafir gelecekmiş gibi evini, ölüm gelecekmiş gibi kalbini temiz tut." "Misafirlik üç gündür, bundan fazlası sadakadır." "Misafir ağırlamak, kendi dünyanızı genişletmenin ve kalbinizi zenginleştirmenin bir yoludur." "Misafir, hane sahibinin aynasıdır." "Misafir, mutluluğun kapısını çalar." "Misafir, nimetin en güzelidir." "Misafir, sadece eve gelmeyen değil, gönüllere gelen kişidir." "Misafirin geldiği yerde rahat etmesi, ev sahibinin yüreğindeki hoşgörü ve sıcaklığın bir yansımasıdır." "Misafir; varlıkta değil, verilikte bulunan, elindekiyle değil, yüreğindekiyle paylaşandır." Ayrıca, "misafir ağırlamak" deyimi, konuğa gerekli ilgiyi göstermek, ikramda bulunmak anlamına gelir.

Eğreti gelin, genellikle 15-17 yaş arasındaki erkek çocuklarını evliliğe hazırlayan eğitmenler olarak tanımlanır. Bu nedenle, eğreti gelinlerin kendileri de bu yaş aralığında veya daha büyük olabilirler. Ancak, belirli bir yaş sınırı veya üst yaş sınırı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ayrıca, günümüzde "eğreti gelin" terimi, cinsel terapi süreçlerinde hastalara eşlik eden "bedel partneri" kavramını ifade etmek için de kullanılmaktadır.

Şampanya patlatmak, genellikle kutlama anlamına gelir. Ayrıca, halk arasında boşalmak anlamında argo bir kullanım da bulunmaktadır.

"Anonim" dizisinin 1. sezonu, dünya tarihindeki garip ve absürt geleneklerin günümüzde devam etmesi durumunda neler yaşanabileceğini mizahi bir dille ele alıyor. Her bölümde farklı bir tarihi olay veya gelenek, modern dünyada nasıl karşılanırdı sorusuyla işleniyor.

Kültürel özelliklerin bazıları şunlardır: Öğrenilir. Koşullandırır. Aktarılır. Süreklidir. Örüntülüdür. Bütünleşme süreci içindedir. Değişir. Maddi ve manevi ögeler içerir. Toplumun kimliğini oluşturur. Değer, norm ve sembollere dayanır.

Orta parmak işareti, Batı kültüründe genellikle müstehcen ve aşağılayıcı bir anlam taşır ve "s.ktir", "seni s.keyim", "defol git" gibi ifadelerle eşdeğer kabul edilir. Bu işaretin kökeni, Antik Yunanistan'a kadar uzanır ve burada cinsel ilişkiyi veya penisi temsil eden bir sembol olarak kullanılmıştır. Ortaçağ'da, özellikle Yüzyıl Savaşları sırasında İngiliz okçular, atış yapmadan önce bu işareti kullanarak "bu parmağımla attığım oklar sana gelecek" anlamına gelirlerdi. Günümüzde ise bu işaret, protest bir sembol olarak da kullanılabilir.

Rusların ev hayatı, şehirlere ve kişisel tercihlere göre değişiklik gösterebilir. Genel olarak, Rusya'da evler Türkiye'ye göre daha küçük ve pahalıdır. Bazı özellikler: Kira: Şehir merkezinde tek odalı bir daire için aylık ortalama kira 67.753 RUB civarındadır. Giderler: Gıda ürünleri Türkiye'den daha pahalı olabilir, ancak abur cubur ve bazı içecekler daha ucuzdur. Yaşam Tarzı: Ruslar genellikle içmeyi sever ve hafta sonları mangal yapıp aileleriyle dacha (dinlenme evi) adı verilen evlerde vakit geçirirler. Ev Düzeni: Evler eşyalı olarak kiralanır ve güvenlik nedeniyle her katta çelik kapı bulunur.

Türk kültüründe önemli üç gelenek şunlardır: 1. Düğün ve Evlilik Gelenekleri: Kız isteme: Aileler arasında resmi izin alma adımı. Çeyiz: Gelin için hazırlanan eşyalar. Kına gecesi: Düğün öncesi eğlenceli bir etkinlik. 2. Bayramlar: Ramazan Bayramı: Oruç tutanların oruçlarını açtıkları, hediye verdikleri ve misafir ağırladıkları dönem. Kurban Bayramı: Kurban kesme ve ihtiyaç sahiplerine dağıtma geleneği. 3. Aile İlişkileri ve Saygı: Büyüklerin elini öpme: Aile büyüklerine saygı göstergesi. Misafirperverlik: Misafire değer verme ve en iyi şekilde ağırlama.

Rastalar, Jah'ın onları uzun tırnaklarıyla rastalarından tutup Zion'a götüreceğine inandıkları için saçlarını kesmezler. Ayrıca, rasta yapımında saçın doğal olarak uzamasına izin vermek ve saçı taramamak veya kesmemek, uzarken birbirine dolaşmasını teşvik ederek rasta olarak bilinen bükülmüş, keçeleşmiş saç tutamlarına yol açar. Rastaların saçını kesmemesi, Rastafarianizm diniyle de ilişkilidir; bu dine göre vücudun toprağa tek parça girmesi gerektiğine inanılır.

Nazar boncuğunun mavi olmasının birkaç nedeni vardır: Antik Mısır etkisi: Mavi renk, Antik Mısır'da yüksek oksit içeren topraklardan yapılan çamurdan elde edilirdi ve bakır ve kobalt karışımı ile fırınlandığında mavi renk oluşurdu. Kültürel anlam: Mavi renk, Türk kültüründe "Gök Tanrı" inancından bu yana kutsal sayılmıştır. Isı değişimlerine dayanıklılık: Mavi renk, ısı değişimlerinden fazla etkilenmez, bu da onu nazar boncuğu yapımında tercih edilen bir renk yapar. Tarihsel köken: İlk nazar boncukları, M.Ö. 3300'lü yıllara dayanır ve bu boncuklar Akdeniz bölgesinde M.Ö. 1500'lü yıllarda bugünkü mavi göz şeklini almıştır. Nazar boncuğunun mavi göz şeklinde olmasının bir diğer nedeni de, eski dönemlerde mavi gözlü kişilerin kıskançlık ve kötü niyet dolu bakışlar attığına dair inançtır.

Türklerin en eski gelenekleri arasında şunlar sayılabilir: Kurban sunma: Eski Türklerde kurban sunma geleneği, kanlı ve kansız olmak üzere iki şekilde uygulanırdı. Ölü aşı: Ölen kişilerin ardından dağıtılan helva ya da yemek, eski Türklerdeki "yoğ" törenlerinin bir devamıdır. İsim verme: Çocuklara uzun ömürlü olmaları için "Durmuş", "Yaşar", "Satılmış", "Satı" gibi isimlerin konulması eski Türklerden günümüze kadar uzanan bir adettir. Nevruz, Hıdrellez ve yılbaşı kutlamaları: Bu kutlamalar, tarih öncesinden günümüze ulaşan gelenekler arasındadır. Ateşin kutsallığı: Ateş, kötü ruhları kovmak için yakılır ve ocaktaki ateş kutsal kabul edilirdi. Ayrıca, eski Türklerde "kahramanlık kültü" vardı ve kahramanların ölümü bütün milleti derin bir yasa boğardı.

En değerli halı motifi olarak kabul edilebilecek bir motif yoktur, çünkü halı motiflerinin değeri, kültürel ve sembolik anlamlarına göre değişir. Bazı önemli ve sembolik halı motifleri: Eli Belinde: Doğurganlık, bereket ve anneliği simgeler. Koç Boynuzu: Erkeklik, güç ve kahramanlığı temsil eder. Hayat Ağacı: Yaşamın sürekliliğini ve ölümsüzlüğü simgeler. Göz ve Muska: Nazardan korunma amacıyla kullanılır. Akrep: Kötü ruhlardan ve ölümden korunma dileğini ifade eder.

Aya Yorgi Kilisesi'ne dilek dilemek için 23 Nisan ve 24 Eylül tarihleri önerilir. 23 Nisan, Ortodoks inancına göre Aziz George günü olduğu ve "Yorgoların İsim Günü" kabul edildiği için kutsal sayılır. 24 Eylül, Azize Ayia Thekla'yı Anma Günü'dür. Bu tarihlerde kilise ziyaretçi akınına uğrar. Kiliseye haftanın her günü saat 16.00'ya kadar ziyaret edilebilir, ancak pazar günleri ayin nedeniyle içeriye ziyaretçi alınmaz.

Koreliler çocuklarına iki isim koymazlar; ön isimleri genellikle iki heceden oluşur ve bu hecelerden biri kişinin gerçek ismine, diğeri ise ailenin kuşak ismine karşılık gelir. Bu geleneğin bazı nedenleri: Aile bağlarının güçlendirilmesi: Aynı klandan gelen ve aynı kuşakta doğan kuzenler, ön isimlerinin bir hecesi aynı olacak şekilde adlandırılır. Soyadının devamı: Aileler, çocuklarına erkek isimleri seçerken soyadlarının devamını sağlamaya özen gösterirler. Geleneksel ve kültürel tercihler: Bazı aileler geleneksel isimleri tercih ederken, diğerleri daha modern veya uluslararası isimlere yönelebilir.

Bayramlarda yapılan bazı etkinlikler ve bu etkinliklerin resimlerle nasıl anlatılabileceğine dair örnekler: Ziyaretler: Akrabaları ve büyükleri ziyaret etmek, küslerin barışması ve aile bireylerinin kaynaşması için fırsat yaratır. Bayram Sofraları: Bayramlarda genellikle et, unlu mamuller, sarmalar ve tatlılardan oluşan zengin sofralar hazırlanır. Hediye ve Harçlık Verme: Bayramlarda çocuklara ve gençlere hediye veya harçlık verilir. İhtiyaç Sahiplerine Yardım: Fitre verilerek ihtiyaç sahiplerine yardım edilir. Bayram Çıkarma: Kastamonu'da uygulanan bu gelenekte, Ramazan ve Kurban bayramlarında çevre köylerden gelenler evlerde ağırlanır. Bu etkinlikler, Pinterest gibi platformlarda çeşitli görseller ve fikirler içeren panolarda resimlerle anlatılabilir.

Beyaz geceler, özellikle St. Petersburg'da, yaz ortasında güneşin batmaması veya çok kısa bir süreliğine batması sonucu gecelerin aydınlık geçmesiyle oluşan bir doğa olayıdır. Beyaz gecelerin önemli olmasının bazı nedenleri: Kültürel etkinlikler: Beyaz Geceler Festivali gibi etkinliklerle şehir, konserler, açık hava tiyatroları ve dans gösterileriyle canlanır. Doğal güzellik: Alacakaranlıkta St. Petersburg'un tarihi yapıları ışıklar altında başka bir dünyaya dönüşür. İlham kaynağı: Dostoyevski gibi sanatçı ve yazarlara ilham verir. Turistik değer: Mayıs sonundan temmuz ortasına kadar süren beyaz geceler, özellikle yaz tatillerinde binlerce turisti çeker.

Çin Yeni Yılı'nda 15 gün tatil olmasının nedeni, kutlamaların yeni ayın başlangıcından bir sonraki dolunaya kadar devam etmesidir. Çin Yeni Yılı, her yıl Çin takvimine göre değişen bir tarihte kutlanır ve genellikle Ocak veya Şubat aylarına denk gelir. Bu 15 günlük kutlama dönemi, aile birliğini ve refahı kutlamayı amaçlar.

Alaturka, eski Türk gelenek, görenek, töre ve hayatına uygun, alafranga karşıtıdır. Ayrıca, "alaturka" şu anlamlara da gelebilir: Bu töre ve hayatı benimsemiş kimse; Alaturka saat; Düzensiz, yöntemsiz.