Gazlar

Kahverengi renkli tüpte helyum gazı bulunur.

Xenon, valans kabuğunun tamamen elektronlarla dolu olması nedeniyle inert bir gazdır. Ayrıca, xenon yanmaz ve destekleyici bir atmosferde bulunursa yanmayı artırmaz.

Gay-Lussac kanunu, sadece gazlar için geçerlidir.

H2 gazının yanması sonucu su (H2O) oluşur.

11. sınıf kimya dersinde gazlar ve kısmi basınç konuları, genellikle "Gaz Karışımları" başlığı altında 2. ünitede ele alınır.

Evet, gazlarda öteleme ve dönme hareketi vardır. Gazların tanecikleri, aralarındaki boşluğun fazla olması nedeniyle hem öteleme hem de dönme hareketi yapabilirler.

Gazların tanecikli yapısı, maddelerin en düzensiz hali olarak tanımlanır. Özellikleri: - Tanecikler arası boşluk en fazladır. - Tanecik hareketi titreşim, dönme ve öteleme şeklindedir. - Belirli bir şekil ve hacim yoktur, bulundukları kabın şekil ve hacmini alırlar. - Sıkıştırılabilirler çünkü tanecikler arasındaki boşluk çok fazladır.

Dalış sırasında azot (nitrojen) gazı artar.

Oda koşullarında gaz halinde bulunan elementler şunlardır: Soygazlar: Helyum (He), neon (Ne), argon (Ar), kripton (Kr), ksenon (Xe) ve radon (Rn). Diğer ametaller: Oksijen (O), azot (N), hidrojen (H) ve klor (Cl).

Ozonun incelmesine neden olan gazlar şunlardır: 1. Kloroflorokarbonlar (CFC): Soğutucu, klima, sprey ve yalıtım maddelerinde kullanılır. 2. Hidrokloroflorokarbonlar (HCFC): Buzdolabı, klima, sprey ve deodorantlarda bulunur. 3. Halonlar: Yangın söndürücülerde kullanılan gazlardır. 4. Karbontetraklorit: Böcek öldürücü ve tarımsal dezenfektan olarak kullanılır. 5. Metil Kloroform: Temizlik ve endüstriyel süreçlerde çözücü olarak kullanılır. Bu gazlar, atmosferde bozunmadan uzun süre kalarak ozon moleküllerini parçalayıp ozon tabakasının incelmesine yol açar.

Gazlar, maddenin üç halinden biridir ve belirli bir şekli veya hacmi yoktur. Bazı yaygın gazlar şunlardır: 1. Sıvı Azot: Soğutma işlemlerinde ve sağlık sektöründe kullanılır. 2. Helyum: Ark ve lazer kaynaklarında, elektronik parça imalatında ve MR cihazlarında kullanılır. 3. Asetilen: Sanayide kaynak işlemlerinde, kaynak güçlendirme ve kesme amacıyla kullanılır. 4. Karbondioksit: Kaynak işlemlerinde koruyucu gaz olarak, gıda soğutma ve atık su temizliğinde kullanılır. 5. Oksijen: Lazer ve oksi kesme işlemlerinde, atık suların temizlenmesinde ve gıda sektöründe paketleme işlemlerinde kullanılır. 6. Argon: Cam ve ampul üretiminde, sanayide temizleme ortamının hazırlanmasında tercih edilir. 7. Hava: %78 azot, %21 oksijen ve az miktarda soy gaz ve karbondioksit içeren bir gaz karışımıdır.

Atmosferde en çok değişen gaz, su buharı ve karbondioksittir. Su buharı, yere ve zamana göre en fazla değişen gazdır. Karbondioksit, miktarının azalıp çoğalması klimatolojik koşullara önemli ölçüde etki yapar.

Evet, gaz molekülleri bulundukları kabın her yerine eşit basınç uygular. Bu durum, gaz taneciklerinin rastgele hareketleri ve kap yüzeylerine eşit olarak çarpmaları sonucu gerçekleşir.

Henry yasası, her türlü gaz için geçerlidir.

Evet, kinetik enerji ve sıcaklık doğru orantılıdır. Sıcaklık, bir gazdaki tüm moleküllerin ortalama kinetik enerjisinin bir ölçüsüdür.

PMA = dRT formülü, ideal gazlar için geçerlidir.

Plazma dalgaları, iyonlaşmış gazlarda yüklü parçacıkların kolektif davranışı sonucu ortaya çıkar ve çeşitli şekillerde görünür. Günlük hayatta plazma dalgalarına örnekler: - Floresan lambalar ve neon lambaları: İçlerindeki gaz elektron bombardımanına maruz kaldığında plazma hâlini alır ve farklı renklerde ışık yayar. - Şimşek ve yıldırım: Bulutların sürtünmesi sırasında oluşan yüksek sıcaklık, gazların plazma hâline gelmesine ve ışık yaymasına neden olur. Uzayda plazma dalgaları, ritmik bir kakofoni olarak tanımlanır ve manyetik alanlarla kaplı bölgelerde elektromanyetik dalgaların hareketi ile oluşur.

TIG kaynağında argon gazı kullanılır.

Gazlar, ışık ışınlarını yeterince dağıtmadıkları için görünmezdir. Gaz molekülleri, katı ve sıvı moleküllerine göre çok daha geniş aralıklarda bulunur ve bu nedenle insan gözü tarafından algılanamazlar.

Akışkanlık, bir sıvının veya gazın ne kadar kolay veya zor akabileceğini gösterir. Akışkanlığı etkileyen faktörler: Viskozite. Yoğunluk. Basınç. Sıcaklık. Akış hızı. Ayrıca, döküm alaşımlarında akışkanlığı etkileyen faktörler arasında kimyasal bileşim, katılaşma aralığı, yüzey gerilimleri ve döküm sıcaklığı da bulunur.