Gazlar

Oksijen ve azotun atmosferdeki oranları %78 ve %21 olarak belirlenmiştir çünkü bu oranlar, Dünya'nın doğal bileşiminin bir sonucudur. - Azotun atmosferde bu kadar fazla olmasının nedeni, doğada bulunan azot gazlarının sayısının fazla olması ve bu gazların uçucu olmasıdır. - Oksijenin oranı ise, organik bileşikler, atomlar ve kayalarla yaptığı reaksiyonlar sonucu su ve karbondioksit gibi dünyadaki yaşamın temelini oluşturan molekülleri oluşturduğu için bu şekildedir.

Gazlar uçar çünkü helyum veya hidrojen gibi hafif gazlar, havadan daha az yoğun oldukları için yükselir.

Osurukta bulunan gazlar şunlardır: 1. Azot: %20-90 oranında. 2. Hidrojen: %0-50 (yanıcı). 3. Karbondioksit: %10-30. 4. Metan: %0-10 (yanıcı). 5. Oksijen: %0-10. Ayrıca, osurukta hidrojen sülfür ve dimetil sülfit gibi kükürt bileşikleri de bulunabilir ve bu bileşikler kokuya neden olur.

Birim yüzeye çarpan tanecik sayısı, gazın sıcaklığı, basıncı ve yoğunluğuna bağlı olarak şu formülle hesaplanır: n = (1/4) n_V v (1/A). Burada: - n: Birim zamanda birim yüzeye çarpan tanecik sayısı; - n_V: Gazın birim hacimdeki molekül sayısı; - v: Gazın ortalama hızı; - A: Yüzeyin alanıdır.

Floresan lambada gazlar, lambanın çalışması için gerekli olan elektrik akımını iletmek amacıyla iyonize olur. Bu süreçte, tüpün içindeki asal gaz (genellikle argon) ve cıva buharı, elektrotlara uygulanan yüksek voltaj nedeniyle iyonize olur.

Dalışta solunum hızını karbondioksit (CO2) gazı kontrol eder. CO2 artışı, soluk alıp vermeyi hızlandırır çünkü bu durum kanın pH'ını düşürür ve ortamı asit hale getirir.

Denizaltı ve uçan balon farklı nedenlerle dibe doğru iner. Denizaltı, yoğunluğunu değiştirerek suyun içine dalar. Uçan balon, içindeki gazın (genellikle helyum) soğuduğunda veya kaçtığında kaldırma kuvvetini kaybeder ve bu nedenle dibe doğru iner.

Sıkıştırılamaz ve sıkıştırılabilir akışkanlar, akışkanın yoğunluğu ve basınç değişimine göre sınıflandırılır. - Sıkıştırılamaz akışkan: Akış sırasında akışkanın yoğunluğu her bölgede sabit kalırsa, akış sıkıştırılamaz olarak kabul edilir. - Sıkıştırılabilir akışkan: Akışkanın yoğunluğu basınçla önemli ölçüde değişirse, akış sıkıştırılabilir olarak değerlendirilir.

Su ve hava molekülleri şunlardır: 1. Su Molekülleri: Su, hidrojen (H) ve oksijen (O) atomlarından oluşur ve bu atomlar kimyasal tepkimeler olmadan bir araya gelerek su moleküllerini oluştururlar. 2. Hava Molekülleri: Hava, çeşitli gazların birleşiminden oluşur ve temel olarak %78 azot (N) ve %21 oksijen (O) içerir.

1 litre helyum gazı 0,18 gram kaldırır.

Güneş Sınai Gazlar, Güneş Sınai Gazlar İmalat ve Ticaret Ltd. Şti.'ye aittir.

Gazlarda sesin yavaş yayılmasının nedeni, taneciklerin birbirine uzak olmasıdır. Ses, maddelerde tanecikler sayesinde bir noktadan başka bir noktaya iletilir ve tanecikler ne kadar çok ve birbirine ne kadar yakınsa, ses o kadar hızlı yayılır.

Doğru. Gazların tanecikleri, katı ve sıvıların taneciklerinden daha hareketlidir.

Gazlarda kinetik teori, gazların makroskobik özelliklerini (basınç, sıcaklık, hacim) moleküler bileşim ve hareketlerine bağlı olarak açıklayan teoridir. Kinetik teoriye göre gazların bazı özellikleri: 1. Gaz molekülleri, birbirinden bağımsız olarak her yönde gelişigüzel hareket eder. 2. Gazlar, bulundukları kabı tamamen doldurarak homojen karışım oluşturur. 3. Gaz molekülleri arasında büyük boşluklar bulunur ve moleküllerin gerçek hacimleri toplamı, gazın hacmi yanında ihmal edilebilir. 4. Gaz tanecikleri arasında çekim kuvveti yoktur. 5. Gaz taneciklerinin çarpışmaları tamamen esnektir. 6. Aynı sıcaklıkta bütün gazların ortalama kinetik enerjileri birbirine eşittir.

Boyle-Mariotte yasası, sabit sıcaklıkta bulunan herhangi bir ideal gaz için geçerlidir.

Argon tüpleri, açık mavi renktedir. Renk kodu RAL 5012'dir.

Gazların kütlesi, sıvılarda olduğu gibi ölçülür. Bunun için aşağıdaki adımlar izlenir: 1. Kabın darası ölçülür. Bu, boş kabın kütlesidir. 2. Gaz madde kaba doldurulur ve yeniden ölçüm yapılır. 3. Son ölçüm ile ilk ölçüm arasındaki fark gaz maddenin kütlesini verir. Örneğin, sönük bir balonun kütlesi ölçülür, ardından balon şişirilir ve şişmiş balonun kütlesi ölçülür. Birinci durum ile ikinci durum arasındaki fark, gazın kütlesini verir.

Gaz molekülleri çıplak gözle görülemez.

Yükseklik arttıkça gaz basıncı azalır. Bunun nedeni, yüksek yerlerin üzerindeki atmosferin kalınlığının daha az olması ve dolayısıyla daha az gaz bulunmasıdır.

Hava, şekilsizdir çünkü atmosfer olarak adlandırılan gaz tabakasının bir parçasıdır ve bu tabaka, yeryüzünü çepeçevre saran ve farklı gazların karışımından oluşan bir yapıdır.