Gastroenteroloji

Helikobakter pilori enfeksiyonu için gastroenteroloji bölümüne başvurulmalıdır.

Sydney Sınıflaması'na göre H. pylori'nin değerlendirilmesi, mide biyopsi örneklerinde beş ana histopatolojik özelliğin derecelendirilmesiyle yapılır: 1. Kronik enflamasyon: Lamina propriada plazma hücrelerinin ve lenfositlerin artışı. 2. Nötrofil aktivasyonu: Yüzey epiteli ve çukurlarda nötrofil infiltrasyonu. 3. Atrofi: Glandüler dokunun kaybı. 4. İntestinal metaplazi: Epitelin intestinal metaplazisi. 5. H. pylori yoğunluğu: Epitelyum üzerindeki bakteri kolonizasyonunun derecesi. Bu özellikler, yok (-), düşük (+), orta (++) ve yüksek (+++) şeklinde skorlanır.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi'nde gastroenteroloji bölümü, D blok'ta yer almaktadır.

Kolonoskopide polip tespit edilirse, takip sıklığı polip sayısına, çeşidine ve büyüklüğüne bağlı olarak değişir. Genel olarak: - Normal riskli hastalarda, polip çıkarıldıktan sonra kolonoskopi 5 yılda bir tekrarlanır. - Anormal yapılar ve poliplerin olduğu durumlarda, kolonoskopi 1-3 yıl içinde tekrarlanabilir. Ülseratif kolit veya Crohn hastalığı gibi iltihabi bağırsak hastalıkları olan kişilerin, kolonoskopi sıklığını belirlemek için Gastroenteroloji doktorlarına danışmaları önerilir.

Bristol Kaka Skalası (Bristol Stool Scale), dışkının kıvamını ve görünümünü sınıflandırmak için kullanılan bir araçtır. Bu skala, 1997 yılında İngiltere'deki Bristol Royal Infirmary'de araştırmacılar tarafından, sağlıklı bireyler ve gastrointestinal bozukluğu olan hastaların dışkı örneklerini gözlemleyerek geliştirilmiştir. Bristol Kaka Skalası'nda dışkı, yedi farklı tipte kategorize edilir: 1. Tip 1: Ayrı lumps halinde, sert dışkı. 2. Tip 2: Lumpy, hard, sosis gibi dışkı. 3. Tip 3: Sosis şeklinde, yüzeyde çatlaklar olan dışkı. 4. Tip 4: Pürüzsüz ve yumuşak, sosis veya yılan gibi dışkı. 5. Tip 5: Düzgün kenarlı, yumuşak dışkı. 6. Tip 6: Dağınık kenarlı, peltemsi dışkı. 7. Tip 7: Tamamen sıvı dışkı. Bu skala, doktorlar ve sağlık profesyonelleri tarafından bağırsak fonksiyonlarını değerlendirmek ve gastrointestinal rahatsızlıkları teşhis etmek için kullanılır.

Bağırsak yanması için gastroenteroloji bölümüne veya genel cerrahi uzmanına başvurulabilir.

Fundus, korpus ve antrum mukozasının ödemli olması, mide iç yüzeyinin iltihaplanması ve şişmesi anlamına gelir. Bu durum, aşağıdaki nedenlerden kaynaklanabilir: - Helicobacter pylori enfeksiyonu; - aşırı alkol tüketimi; - sigara kullanımı; - stres; - nonsteroid anti-inflamatuar ilaçların (NSAID) aşırı kullanımı; - kronik gastrit veya gastropati; - gastroözofageal reflü hastalığı (GERD). Tedavi seçenekleri arasında diyet değişiklikleri, ilaç tedavisi ve yaşam tarzı düzenlemeleri yer alır.

Mide ağrısı için öncelikle dahiliye (iç hastalıkları) bölümüne başvurulmalıdır. Ayrıca, mide hastalıklarının detaylı tetkiki ve tedavisi için gastroenteroloji bölümüne de gidilebilir.

Evet, distal ülseratif kolit proksimale ilerleyebilir.

Dışkıda kan pıhtısı görülmesi durumunda genel cerrahi veya gastroenteroloji bölümüne başvurmak gerekmektedir.

Huzursuz bağırsak sendromuna (İBS) genel cerrahi ve gastroenteroloji bölümleri bakar.

Razogen, aşağıdaki durumların tedavisinde kullanılır: 1. Aktif duodenum (on iki parmak bağırsağı) ülseri ve selim mide ülseri. 2. Semptomatik erozif ya da ülseratif gastro-özofajiyal reflü hastalığı (GÖRH). 3. Zollinger-Ellison Sendromu, mide asidinin sürekli olarak çok miktarlarda bulunduğu bir hastalık tablosu. 4. Helicobacter pylori enfeksiyonunun ortadan kaldırılması için, uygun antibiyotik ilaçlarla kombinasyon şeklinde. Razogen'i kullanmadan önce, özellikle hamilelik veya emzirme durumu varsa, mutlaka doktora danışılmalıdır.

Yemek borusunda yanma hissi için Gastroenteroloji bölümüne başvurulmalıdır.

Prof. gastroenterologlar, genellikle aşağıdaki yerlerde çalışırlar: Hastaneler: Bakım evleri ve ayakta tedavi cerrahi merkezleri dahil olmak üzere hastane ortamlarında. Klinikler: Özel klinikler ve tıp merkezlerinde. Araştırma merkezleri: Bilimsel araştırmalar yapabilirler. Ayrıca, gastroenterologlar bazen danışman olarak diğer hekimlere hizmet verirler.

Espumisan L damla, gazla ilgili gastrointestinal şikayetlerin tedavisinde kullanılır. Bu şikayetler arasında: bağırsaklarda gaz birikimi (meteorizm), şişkinlik ve flatulans; ameliyat sonrası gaz oluşumu; ultrason ve röntgen gibi tıbbi görüntüleme öncesi hazırlık. Aktif bileşeni simetikon, gaz kabarcıklarını parçalayarak vücuttan atılmasını kolaylaştırır. Kullanmadan önce bir doktora danışmak gereklidir, çünkü Espumisan L'nin uzun süreli kullanımı sadece tıbbi tavsiye ile mümkündür.

Gazi Üniversitesi Hastanesi'nde gastroenterologların muayene ettiği blok D Blok'tur.

Tenesmus, tıpta rektum veya mesanenin iltihaplı durumlarında görülen, ağrılı işeme veya dışkılama duygusu olarak tanımlanır. İki ana türü vardır: 1. Rektal tenesmus: Rektumu etkiler ve kişinin bağırsak hareketi yapmış olsa bile dışkılama ihtiyacı hissetmesine neden olur. 2. Vesikal tenesmus: Mesaneyi etkiler ve kişinin idrarını boşaltmış olsa bile idrar yapma ihtiyacı hissetmesine yol açar. Tenesmus, genellikle altta yatan bir sağlık durumunun belirtisi olarak ortaya çıkar ve gastrointestinal veya üriner sistem bozukluklarıyla ilişkilendirilebilir.

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Ünitesi, Köşk Mahallesi, Prof. Dr. Turhan Feyzioğlu Caddesi No:42, Melikgazi, Kayseri adresinde bulunmaktadır.

Uzm. Dr. Erhan Alkan, Gastroenteroloji (İç Hastalıkları) bölümünde görev yapmaktadır.

Fekal mikrobiyota transplantasyonu (FMT), çeşitli gastrointestinal hastalıkların tedavisinde kullanılır. Bu hastalıklar arasında: Antibiyotikle ilişkili diyare: Uzun süreli antibiyotik kullanımının neden olduğu diyareyi tedavi etmek için kullanılır. Enflamatuar bağırsak hastalığı (IBD): Bağırsaklardaki inflamasyonu azaltarak semptomların hafifletilmesine yardımcı olur. Kronik diyare: Farklı nedenlerle ortaya çıkan kronik diyare vakalarında bağırsak mikrobiyotasını yeniden dengeleyerek semptomların kontrol altına alınmasını sağlar. Ayrıca, obezite, metabolik sendrom, parkinson ve multipl skleroz gibi hastalıklarda da FMT'nin terapötik potansiyeli araştırılmaktadır. FMT uygulaması, veteriner hekim gözetiminde ve uygun sterilite koşullarında yapılmalıdır.