Fizikokimya

Kimya'da "R" ideal gaz sabitine eşittir ve değeri kullanılan birimlere göre değişir. SI birimleri için (pascal-kübik metre-molar-kelvin) R = 8,3145 J/mol·K olarak hesaplanır.

Elektrik iyi iletiliyorsa, bu asidin çözünmüş halde olduğu anlamına gelir. Katı ve gaz halindeki asitler elektrik akımını iletmezler.

Temas yüzeyinin artması, çözünürlüğü değiştirmez.

Tanecik boyutu küçüldüğünde, yani yüzey alanı arttığında çözünme hızı artar. Bunun nedeni, küçük parçacıklara ayrılmış bir maddenin, çözücü ile temasının daha fazla olmasıdır. Bu durum, çözünme sürecinin hızlanmasına yol açar.

Polivinil asetatın (PVA) viskozitesi 500–8.000 Pa·s (Pascal-saniye) arasında değişir ve bu değer 20 °C'de ölçülür.

Adeziv ve kohezyon arasındaki fark, moleküller arasındaki çekim kuvvetlerinin türüne bağlıdır: - Adezyon, farklı türdeki moleküllerin birbirini çekmesidir. - Kohezyon, aynı türdeki moleküllerin birbirini çekmesidir.

Açıkhava basıncı, atmosferdeki gaz moleküllerinin yerçekimi etkisiyle yeryüzüne uyguladığı basınç olarak tanımlanır. Bu basınç, aşağıdaki faktörlere bağlıdır: 1. Yükseklik: Deniz seviyesinden yukarı çıkıldıkça açıkhava basıncı azalır. 2. Sıcaklık: Hava ısındığında moleküllerin hızı artar, gazlar genleşir ve yoğunluk azalır; bu da alçak basınç alanlarına yol açar. 3. Nem: Hava ne kadar nemliyse o kadar hafifler (su buharı molekülleri, yerini aldıkları diğer gaz moleküllerine göre daha düşük kütleye sahiptir), bu da basıncı etkiler.

İyonizasyon derecesi, gaz veya sulu çözeltilerdeki nötr parçacıkların yüklü parçacıklara iyonize olma oranını ifade eder.

Yağ ve su, moleküler yapıları farklı olduğu için karışmaz. - Su polar bir maddedir, yani molekülleri pozitif ve negatif yüklere sahiptir. - Yağ ise polar olmayan bir maddedir, molekülleri nispeten eşit elektron dağılımına sahiptir ve elektrik yükü yoktur. Bu nedenle, yağ molekülleri bir araya gelerek su yüzeyinde yüzen damlacıklar oluşturur ve iki sıvı ayrı katmanlar halinde kalır.

Mustafa Cebe'nin "Fizikokimya" kitabı 2 cilt olarak yayımlanmıştır.

Grafitin güçlü kovalent bağa sahip olması, karbon atomlarının birbirlerine kovalent bağlarla bağlanarak altıgenlerden oluşan düzlemsel bir ağ oluşturması anlamına gelir. Bu kovalent bağ, grafite katman içinde yüksek stabilite ve dayanıklılık kazandırır.

Kaynama noktası yükselmesi formülü ΔTk = Tk - Tko şeklindedir. Burada: - ΔTk, çözeltinin kaynama noktasındaki artışı (kaynama noktası yükselmesi) ifade eder. - Tk, çözeltinin kaynama noktasını, - Tko, çözücünün saf halinin aynı sıcaklıktaki kaynama noktasını temsil eder. Ayrıca, kaynama noktası yükselmesi DTb = Kb x m formülü ile de hesaplanabilir. Burada: - Kb, molal kaynama noktası yükselmesi sabitidir.

Adsorban ve absorbent arasındaki fark, maddelerin yüzeydeki etkileşim biçimleriyle ilgilidir. - Adsorban: Katı bir maddenin yüzeyinde bir miktar sıvı veya gazın birikmesi için kullanılan terimdir. - Absorbent: Bir maddenin başka bir madde tarafından tamamen emilmesi ve içine çekilmesi sürecidir.

Naftalinin buharlaşması, süblimleşme olarak adlandırılır ve katı hâlindeki naftalinin oda sıcaklığında yavaşça gaz hâle geçmesi ile anlaşılır.

Etil alkol, donma noktasının çok düşük olması nedeniyle donmaz. Etil alkolün donma noktası -114,1 °C'dir.

Evet, eleme yöntemi tanecik boyutu farkına dayanır.

İzopentanın kaynama noktası 27,8 °C'dir.

Küp şekerin çayda daha hızlı çözünmesinin nedeni, tanecik boyutunun küçültülmüş olmasıdır. Katı haldeki bir maddenin tanecik boyutu küçültüldüğünde, çözücü maddenin tanecikleri daha fazla çözünen maddenin tanecikleriyle temas eder ve bu da çözünme olayını hızlandırır.

Evet, atom yarıçapı arttıkça erime noktası da artar.

Erime ve çözünme farklı kavramlardır: 1. Erime: Katı bir maddenin ısı alarak sıvı hale geçmesine denir. 2. Çözünme: Bir katı maddenin, sıvı bir madde içinde gözle görülmeyecek kadar küçük parçalara ayrılarak homojen bir karışım oluşturması olayıdır.