Fizikokimya

İnsan bedeni, inorganik kimya ve organik kimya dallarındaki elementlerin birleşiminden oluşur. İnsan bedenini oluşturan başlıca elementler: Oksijen (O); Karbon (C); Hidrojen (H); Azot (N); Kalsiyum (Ca); Fosfor (P). Bunların dışında, potasyum, sülfür, sodyum, klor, magnezyum gibi elementler ile bor, krom, kobalt, bakır, flor, iyot, demir, manganez, molibden, selenyum, silikon, kalay, vanadyum ve çinko gibi eser elementler de insan vücudunda bulunur.

E-N ifadesi farklı bağlamlarda farklı anlamlara gelebilir: Kimya terimi: "e.n.", "erime noktası" anlamına gelen "melting point" ifadesinin kısaltmasıdır. Tipografi terimi: "en", "em" ölçüsünün yarısı anlamına gelir ve yazı karakterlerinin genişliğini ölçmek için kullanılan bir birimdir. Genel kullanım: "e-N" şeklinde, "en route" (yolda) ifadesinin kısaltması olarak da kullanılabilir.

Denge buhar basıncı, kapalı bir sistem içerisinde katı ya da sıvı fazdaki maddelerin termodinamik denge durumunda olan buharının, belirli bir sıcaklık üzerinden uyguladığı basınçtır. Denge buhar basıncını etkileyen faktörler: sıvının cinsi; saflık derecesi; sıcaklık; sıvı içerisinde çözünen yabancı madde türleri. Denge buhar basıncını etkilemeyen faktörler: sıvı miktarı; kabın şekli; kabın hacmi; sıvının yüzey alanı. Sıcaklık arttıkça sıvının molekülleri daha fazla enerji kazanır ve sıvı yüzeyinden daha kolay buharlaşır, bu nedenle sıcaklık artışıyla denge buhar basıncı da artar.

Buhar basıncı düşmesi ve donma noktası düşmesi, çözünen taneciklerin derişimine bağlıdır. Buhar basıncı düşmesi, bir sıvı içerisinde uçucu olmayan bir katı çözündüğünde, çözeltiyi oluşturan tanecikler arasındaki etkileşimler arttığı için meydana gelir. Donma noktası düşmesi, saf bir sıvının içerisine herhangi bir madde çözündüğünde, çözeltinin saf sıvıya göre daha düşük sıcaklıkta donmasıyla gerçekleşir.

Fizik ve kimya arasındaki fark, kapsam ve yaklaşımlarında yatmaktadır. Fizik, maddenin yapısında değişiklik meydana getirmeyen geçici olayları inceler ve madde ile enerji ilişkisini ele alır. Kimya, maddenin yapısını, özelliklerini, birbiri ile olan etkileşimlerini ve etkileşimler sonucu meydana gelen değişimleri inceler. Fizikokimya, bu iki bilim dalını bir araya getiren bir disiplindir. Fizikokimyanın bazı alt dalları şunlardır: Termodinamik. Elektrokimya. Kuantum kimyası.

Mısır patlarken ses çıkarmasının sebebi, içindeki suyun buharlaşarak çevresini kaplayan mısır kabuğunu çatlatıp dışarı çıkmasıdır. Bu su buharı havayı titreştirir ve patlama sesi oluşur. Fransız bilim insanları, mısırın patlarken çıkardığı sesi anlamak için özel çekim yapan ve en ufak hareketleri bile gösteren bir kamerayla çekim yapmış ve hassas bir mikrofon yerleştirmişlerdir. Patlamış mısırın ses çıkarması, ilk bölünmede değil, su buharının dışarı çıktığı anda gerçekleşir.

Peritektik reaksiyon, katılaşma sırasında bir arada bulunan sıvı faz ve katı fazın, sabit bir sıcaklıkta başka bir katı faza dönüşmesi olarak tanımlanabilir. Peritektik reaksiyonun gerçekleştiği bazı sıcaklıklar ve alaşımlar: 1493 °C, yaklaşık %0.16 karbon içeren alaşımlar. 1147 °C, %4.3 karbon oranı. Peritektik reaksiyon, düşük karbonlu çeliklerin ilk katılaşma aşamasında önemli bir geçiştir.

Heterojen karışımlarda en az iki faz bulunur. Örneğin, kumlu su heterojen karışımında katı (kum) ve sıvı (su) olmak üzere iki faz vardır.

Atom hacmi, periyodik tabloda şu şekillerde artar: Aynı grupta yukarıdan aşağıya doğru. Soldan sağa doğru bir periyot içinde. Atom hacminin artması, elementin elektron alabilme ve verebilme yeteneğini doğrudan etkiler.

Gazların sıvılarda çözünürlüğü, aşağıdaki faktörlere bağlıdır: Basınç: Gazların çözünürlüğü, basınçla doğru orantılı olarak artar. Sıcaklık: Gazların çözünürlüğü, sıcaklıkla ters orantılıdır; sıcaklık arttıkça çözünürlük azalır. Sıvıda çözünmüş elektrolit varlığı: Elektrolitlerin varlığı, gazların çözünürlüğünü etkileyebilir. Gaz-sıvı arasındaki kimyasal reaksiyon: Gaz ve sıvı arasındaki kimyasal reaksiyonlar çözünürlüğü etkiler. Gaz ve çözücünün doğası: Gazın ve çözücünün moleküler etkileşimleri ve kimyasal denge reaksiyonları çözünürlüğü belirler.

Çözünme örnekleri arasında şunlar sayılabilir: Tuzun suda çözünmesi. Çay şekeri ve etil alkolün suda çözünmesi. HCl'nin suda çözünmesi. Karbontetraklorürün (CCl4) apolar bir madde olarak suda çözünmemesi. Çözünme, bir maddenin su gibi bir sıvı içinde dağılarak çözelti oluşturması sürecidir.

Mustafa Cebe'nin "Fizikokimya Cilt 1" kitabı 772 sayfadır.

Dipol-dipol etkileşimleri güçlü etkileşimler değildir, kimyasal türler arası zayıf etkileşimler arasında yer alırlar. Güçlü etkileşimler, atomlar bileşik oluştururken meydana gelen ve atomların son katmanındaki elektronların etkileştiği kimyasal bağlardır.

Henry yasasına göre, bir gazın çözünürlüğü gaz basıncı ile doğru orantılı olarak değişir. Bu yasa, C=k × Pgaz şeklinde ifade edilir. Burada: C, gazın belirli çözücüde sabit sıcaklıktaki çözünürlüğünü; Pgaz, gazın bu çözeltideki kısmi basıncını; k ise orantı katsayısını temsil eder. Özetle: Gazların sıvılardaki çözünürlüğü, basınç arttıkça artar. Düşük basınç değerlerinde gazın fugasitesi basıncına eşit kabul edilirse, basınç artışı çözünürlüğü artırır.

Aktivasyon enerjisi, Arrhenius denklemi kullanılarak hesaplanır. Bu denklem için gerekli adımlar şunlardır: 1. Teorik veya deneysel veriler toplanır. 2. Reaksiyon hız sabiti belirlenir. 3. Açık hava koşullarında deneyler yapılarak sıcaklık değişimi gözlemlenir. 4. Arrhenius denklemi kullanılarak aktivasyon enerjisi hesaplanır. 5. Hesaplamalar doğrulanmak için birkaç kez deney yapılır ve veriler karşılaştırılır. 6. Sonuçlar analiz edilir, gereksiz veriler çıkarılır ve sonuçlar yorumlanarak gerekli düzenlemeler yapılır. Aktivasyon enerjisinin hesaplamasında kullanılan çeşitli yazılım ve araçlar da mevcuttur. Aktivasyon enerjisi hesaplamaları, özellikle karmaşık reaksiyon mekanizmalarının incelenmesinde kolaylık sağlayan uygun yazılımların seçilmesini gerektirir. Aktivasyon enerjisi hesaplamaları için bir uzmana danışılması önerilir.

Çeşitli molekül modelleri oluşturmak için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: daym.meb.gov.tr. files.derslig.com. Bazı molekül modelleri ve özellikleri: Su (H2O). Amonyak (NH3). Hidroklorik asit (HCl). Karbondioksit (CO2). Fosfor tri klorür (PCl3).

Polimerlerde camsı geçiş, polimer zincirlerinin hareketliliğinin ısı ile artması ve segmentlerin hareket kabiliyeti kazanması nedeniyle gerçekleşir. Camsı geçiş sıcaklığının (Tg) altında, polimerler sert ve kırılgandır; çünkü polimer zincir hareketliliği oldukça kısıtlıdır. Polimerlerin camsı geçiş sıcaklığı, moleküler yapıdan etkilenir.

Oksijenin en çok hangi basınçta çözündüğüne dair bilgi bulunamadı. Ancak, gazların çözünürlüğünün basınçla doğru orantılı olduğu bilinmektedir. Örneğin, 25°C'de azot gazının çözünürlüğü basınçla doğru orantılı olarak değişmektedir.

Atom yarıçapı ve iyon yarıçapı arasındaki temel fark, iyon yarıçapının iyonun yüküne bağlı olarak değişmesidir. Atom yarıçapı, nötr bir atomun çapının yarısıdır ve atom çekirdeğinden en dıştaki kararlı elektrona olan mesafeyi ifade eder. İyon yarıçapı, birbirine değen iki gaz atomu arasındaki mesafenin yarısıdır. Ayrıca, iyon yarıçapı periyodik tabloya göre düzenli bir şekilde değişir.

Üç yanma örneği: 1. Kâğıdın yanması. 2. Odun, kömür veya naftalinin yanması. 3. Metan (CH4) gazının yanması. Yanma, bir maddenin ısı ve ışık çıkararak çok hızlı bir şekilde oksijenle tepkimeye girmesidir.