• Buradasın

    Fıkra

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Osmanlı döneminde en çok bilinen fıkra hangisidir?

    Osmanlı döneminde en çok bilinen fıkra, Nasreddin Hoca fıkralarıdır.

    Nasrettin Hoca'nın yıldız hikayesi nedir?

    Nasrettin Hoca'nın yıldız hikayesi iki farklı fıkrada geçmektedir: 1. Yıldız Yaparlar Fıkrası: Hoca'ya sorarlar, "Yeni ay çıkınca eskisini ne yaparlar?" Hoca cevap verir, "Kırpıp kırpıp yıldız yaparlar!". 2. Yıldızla Isınmış Fıkrası: Hoca, arkadaşlarıyla iddiaya girer ve bir geceyi araç-gereç kullanmadan geçireceğini söyler.

    Cumhuriyet döneminde fıkra türü neden gelişmiştir?

    Cumhuriyet döneminde fıkra türünün gelişmesinin birkaç nedeni vardır: 1. Gazeteciliğin ve dergiciliğin gelişmesi: Fıkra, başlı başına bir uğraş hâline gelerek yeni bir tür olarak ortaya çıktı. 2. Güncel konuların ele alınması: Fıkralar, güncel, siyasi ve sosyal konuları ele alarak okuyucunun ilgisini çekmeyi amaçladı. 3. Yazarların ilgisi: Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Peyami Safa, Falih Rıfkı Atay, Yusuf Ziya Ortaç gibi yazarların fıkra türünde eserler kaleme alması, bu türün yaygınlaşmasına katkıda bulundu. 4. Sanat ve edebiyat dergilerinin artışı: Ülkü, İstanbul, Türk Düşüncesi, Türk Dili, Hisar gibi dergilerin artması, fıkra yazarlığına olan desteği artırdı.

    Kazan Doğurdu fıkrasının ana fikri nedir?

    "Kazan Doğurdu" fıkrasının ana fikri, kimseye işimize geldiği ve bizim karlı çıkacağımız şekilde yalan söylemememiz gerektiğidir. Ayrıca, bu fıkra insanların inandırıcılıklarını ve beklentilerini sorgulamak amacıyla da yazılmıştır.

    Temel Dursun fıkraları neden komik?

    Temel Dursun fıkraları komiktir çünkü bu fıkralarda iki kahramanın yaşadığı absürt ve saf durumlar güldürücü bir dille anlatılmaktadır. Bu fıkralarda Temel'in beceriksizliği ve saflığı, Dursun'un ise ona yardımcı olma çabası öne çıkar ve bu zıtlık komikliği artırır.

    Temel fıkraları komik mi?

    Evet, Temel fıkraları genellikle komik olarak kabul edilir. Bu fıkraların temelinde, Karadeniz insanının nükteli ve hazırcevap zekası yatmaktadır.

    Hırsızın hiç suçu yok kimin sözü?

    "Hırsızın hiç mi suçu yok?" sözü, Nasreddin Hoca'nın bir fıkrasında geçmektedir.

    En çok bilinen Temel fıkrası nedir?

    En çok bilinen Temel fıkralarından biri şudur: Temel, yağmurlu havalarda evinin damı akmasın diye çatıdaki kiremitlerin kırık olanlarını değiştiriyormuş. Temel’i aşağıya düşmüş halde gören komşuları hemen yanına koşarak onu yerden kaldırmışlar.

    Eşeklik fıkrası nedir?

    Eşeklik fıkrası, genellikle Bektaşi fıkraları arasında yer alan ve eşeğin davranışlarına dair mizahi bir anlatım içeren bir fıkradır. Örnek bir eşeklik fıkrası: Dostlarının baskılarına dayanamayan Baba Erenler, camiye gitmiş ve hocanın vaazını dinliyordu. Bir ara şöyle dedi: - Bir eşeğin önüne, bir kova su ile bir kova şarap koysanız, hangisini içer? - Elbette ki suyu içer. - Peki neden şarabı içmez? Bektaşi dayanamayıp seslendi: - Neden olacak, eşekliğinden....

    Sıcak bir yaz günüydü ablam ve ben ne anlatıyor?

    "Sıcak bir yaz günüydü, ablam ve ben halı yıkıyorduk" ifadesi, bir fıkrada geçen olayın başlangıcını oluşturmaktadır. Fıkraya göre, bu sırada ortanca yeğen "Anneciğim piknik yapmak istiyorum, bana bir şeyler hazırlar mısın?" demiş, ablası çok meşgul olduğu için bir şeyler vermiş ve gitmiş.

    Cem yılmaz Nasrettin hoca fıkrasını hangi programda anlattı?

    Cem Yılmaz, Nasrettin Hoca fıkrasını "Var Mısın Yok Musun" programında anlatmıştır.

    Nasrettin Hoca'nın acemi bülbül fıkrası nedir?

    Nasrettin Hoca'nın Acemi Bülbül Fıkrası şu şekildedir: Hoca bir gün, yol kenarındaki hayrat ağaçlardan birine çıkmış, incir yemeye başlamış. Yanından geçen bir yolcu seslenmiş: - "Hey ! Sen kimsin ? Ne yapıyorsun orada ?" - "Ben bülbülüm" demiş Hoca. Adam : - "Öyleyse öt bakalım" deyince, Hoca karga gibi acayip sesler çıkarmış. - "Bu ne biçim bülbül sesi yahu", demiş adam. "Bülbül hiç böyle mi öter." - "Ne yapalım" demiş Hoca, "acemi bülbül bu kadar öter!".

    5. sınıf Türkçe ders kitabı 2. kitap 15. sayfa cevapları nelerdir?

    5. sınıf Türkçe ders kitabı 2. kitap 15. sayfa cevapları şu şekildedir: 1. Etkinlik: Karşılıklı konuşmadaki boşluklar şu şekilde tamamlanır: - "Nasrettin Hoca hakkında edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız". 2. Soru Cevapları: - Mutlu olmak için Nasrettin Hoca çocuklardan neler yapmalarını istemektedir?: Gülerek düşünmelerini, fıkraları yaşatmalarını ve öğrenmelerini istemektedir. - Nasrettin Hoca'nın yaşadığı dönemde hangi sorunlar vardı?: İşgaller, savaşlar ve ekonomik sıkıntılar vardı. - Bu sorunların çözümü için Nasrettin Hoca nasıl bir yol bulmuştur?: Fıkra anlatma yolu bulmuştur. - Nasrettin Hoca fıkralarının dünyaya yayılmasının sebebi ne olabilir?: Hem eğitici hem de komik olması olabilir. - Nasrettin Hoca'ya bir soru sorma imkânınız olsaydı ne sorardınız?: Böyle eğitici soruları komik fıkralarla nasıl birleştirdiğini ve nasıl aklına geldiğini sorardım.

    Nasrettin hocanın 3 tane fıkrası ve anlamı nedir?

    Nasrettin Hoca'nın üç fıkrası ve anlamları: 1. Göle Maya Çalmak Fıkrası: Fıkra: Nasreddin Hoca, gölün kıyısına gidip elindeki yoğurdu göle döker ve "Gölü mayalıyorum" der. Anlam: Bu fıkra, imkansız görünen bir şeyin bile mümkün olabileceğini ve "ya tutarsa" demeyi simgeler. 2. Parayı Veren Düdüğü Çalar Fıkrası: Fıkra: Hoca, pazarda düdük satan bir adamın önünde durup düdüklerin fiyatını sorar ve "Parayı veren düdüğü çalar" der. Anlam: Bu söz, hayatın birçok alanına uyarlanarak, bir şeyi elde etmek için çaba göstermenin gerekliliğini ifade eder. 3. Eşeğe Ters Binmek Fıkrası: Fıkra: Hoca, bir gün eşeğine ters biner ve insanlar neden böyle bindiğini sorunca, "Beni herkes tanır, eşeği de tanır. Böylece kimse eşeği yanlış yere götürüyor sanmaz" der. Anlam: Bu fıkra, görünüşün bazen gerçeği yansıtmadığını ve ön yargıların yanlış olabileceğini vurgular.

    Tipi tip fıkrası nedir?

    Tipi tip fıkrası, genellikle gerçek olaylardan ders çıkarmayı amaçlayan, mizah, nükte, hiciv ve eleştirel öğeler barındıran kısa anlatı olarak tanımlanır. Bu tür fıkralar, sözlü gelenekte yaşar ve gazete fıkraları ile mizahi hikayecikler şeklinde iki ana gruba ayrılır.

    Nasreddin Hoca'nın altın fıkrası ne anlatıyor?

    Nasreddin Hoca'nın "Altın Ne Kadar Eksik" fıkrası, Hoca'nın bir adamın altınını bozdurmak istemesiyle başlar. Bu fıkra, maddi değerlerin geçiciliği ve ön yargılardan kaçınmanın önemi gibi mesajları içerir.

    Fıkra nedir edebiyatta?

    Fıkra, edebiyatta kısa ve özlü anlatımı olan, nükteli ve güldürücü hikayecik olarak tanımlanır. Edebiyattaki fıkra türünün diğer özellikleri: - Düz yazı formundadır. - Toplumsal konular üzerinde yoğunlaşır ve eleştiriler içerir. - Sonradan değişebilir ve özgün biçimini koruyamaz. - Anonim bir türdür. Fıkra, ayrıca gazete ve dergilerin belirli köşelerinde yayımlanan köşe yazısı olarak da adlandırılır.

    Kayserili fıkrası 400 bin mi?

    İşte 400 bin liralık Kayserili fıkrasının bir versiyonu: Kayserili'nin oğlu babasından para istemek için yanına gider: - Baba, bana 500 bin lira verir misin?. Babası oğluna döner ve der ki: - 400 bin mi? Ne yapacaksın 300 bini. 200 bin sana yetmez mi? Al sana 100 bin lira. Bunun üzerine oğlu pişkin pişkin güler: - Bana zaten 50 bin lira lazımdı. Babanın cevabı: - Bak kerataya, sahte para vermesem kazıklayacaktı beni.

    Temel fıkraları uzun olan var mı?

    Uzun Temel fıkralarından bazıları şunlardır: 1. Paraşüt Fıkrası: Temel ve Dursun askerde paraşütçülük eğitimi alıyorlarmış. Komutan, aynı anda atlayacaklarını ve ilk paraşüt açılmazsa ikinciyi denemelerini söylemiş. Temel birinci paraşütü çekmiş, açılmamış. İkinciyi denemiş, o da açılmamış. Hızla aşağı düşerken Dursun'a bağırmış: "Ula Dursun, iki paraşüt de açılmıyo, yere çakılıp öleceğum". 2. Balık Avı Fıkrası: Temel ve Dursun bir yaz İstanbul'da gezerken acıkmışlar ve balık yemek istemişler. Olta takımlarını alıp Haliç köprüsüne gitmişler. Temel oltayı atmış, beklemeye başlamış, bir şey takıldığını hissedince heyecanla oltayı çekmiş, gömlek çıkmış. Dursun oltayı atmış, bir tek ayakkabı çıkmış, bir daha atarlar bu defa da terlik çıkmış. 3. Tatbikat Fıkrası: Temel ve Dursun aynı askeri tatbikata katılmışlar. Temel'in paraşütü açılmış, keyifle süzülmeye başlamış. Ama Dursun'un paraşütü açılmamış! Panikle bağırmış: "Temel, benim paraşüt açılmıyo!" Temel ona akıl vermiş: "Ula Dursun, yedek paraşütü aç!".

    Nasretdin Hoca kaç tane fıkra yaptı?

    Nasreddin Hoca'nın 1555 tane fıkrası olduğu bilinmektedir.