Ağanın kızı ve cimri ağanın oğlu fıkrası şu şekildedir: Ağanın bir kızı varmış, evlenme çağına gelmiş ve herkese göz koyuyormuş. Yolda mahçup mahçup ilerlerken damat, bir çoban ve sürü görmüşler?" Uyanık çoban, bir azgın geline bir salak damada bakıp: "Beyim lafımı olur üç beş koçun." Damat: "Rican nedir?" Çoban: "Gelinimiz ağa kızıdır, bilirim." Cimri ağanın salak oğlu, bu ballı teklifi duyunca kabul etmiş. Evli çift, sevine sevine kızın babasının evine gelirken kızın babası bunları görmüş ve: "Nooldu, niye güle oynaya geliyorsunuz damat. Damat, ağanın elini öpüp kızını göstererek: "Ağam, aha senin bu kızın var ya, bize şu sürüyü kazandırdı. Ağa da: "Benim kızım bu sürüyü nasıl kazandı ki. Bunu duyan ağanın gözleri ayrılmış ve bir damada bir kıza bakıp: "Ulan damat, senin dilin ne söylüyor. Bu fıkra, trhaberler.com ve yandex.com.tr gibi sitelerde de yer almaktadır.