• Buradasın

    Fıkra

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Nasrettin Hoca'nın kaynanası ile ilgili fıkrası nedir?

    Nasrettin Hoca'nın kaynanası ile ilgili fıkra şu şekildedir: Hoca'nın kaynanası çamaşır yıkarken ırmağa düşmüş ve sulara kapılıp yitip gitmiş. Bu duruma şaşıran bir kişi Hoca'ya seslenmiş: — Hocam sen ters yöne gidiyorsun! Hoca başını çevirip şu karşılığı vermiş: — Sen benim kaynanamı tanımazsın birader, dünyanın en ters kadınıydı o, mutlaka cesedi de ters yöne gitmiştir.

    Nasrettin Hoca'nın parayı veren düdüğü çalar fıkrasında kaç kişi var?

    Nasrettin Hoca'nın "Parayı Veren Düdüğü Çalar" fıkrasında toplamda beş kişi bulunmaktadır: 1. Nasrettin Hoca. 2. Çocuklar (Hoca'dan düdük isteyen). 3. Parayı veren çocuk.

    Kısa düşünce yazılarına ne denir?

    Kısa düşünce yazılarına "fıkra" denir.

    Turşu turşuyu kim söylüyor?

    "Turşuyu kim söylüyor" ifadesi, iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Fıkra Bağlamı: Nasrettin Hoca'nın bir fıkrasında, Hoca turşu satıp geçimini temin etmek isterken, eşeğinin sürekli anırması nedeniyle bir türlü turşu satamayacağını fark eder ve eşeğe "Turşuyu sen mi satacaksın, yoksa ben mi?" diye sorar. 2. TikTok Videosu Bağlamı: TikTok'ta "Turşuhan Rızık Zamanı" adlı bir video, "Turşuhan" karakterinin söylediği bir şarkı olarak geçmektedir.

    Temel fıkraları kısa ve komik 5 tane nedir?

    İşte beş kısa ve komik Temel fıkrası: 1. Kırmızı Işık: Temel araba sürerken kırmızı ışıkta geçmiş. Polis durdurunca Temel, "Verdunuzda mi isteysunuz?" demiş. 2. Üç Kişilik Ceza: Temel Amerika'da trafik polisiyken, bisikletle yol trafiğini ihlal eden bir papazı durdurmuş ve "Demek ki bisiklete üç kişi bineysunuz!" demiş. 3. Yatın Ama...: Avcılar, Temel'in önderliğinde ormanda ilerlerken küçük bir delik görmüşler. Temel, "Yatın, tavşan deliği" demiş. 4. Motor Arızası: Temel ve Dursun aynı uçakta yan yana seyahat ederken, pilot motor arızası olduğunu duyurmuş. Temel, Dursun'a dönüp, "Dursun, desene bu geceyi burada geçireceğiz" demiş. 5. Çaycı: Temel bir gün kafeye girip çaycıya, "Ula hemşerim, çay kaç para?" diye sormuş. Çaycı, "2 lira" demiş. Temel, "Peki, şekerli çay kaç para?" diye sormuş. Çaycı, "O da 2 lira" demiş. Temel şaşırmış, "Peki, şeker bedava mı?" diye sormuş.

    Fıkra anlatmanın amacı nedir?

    Fıkra anlatmanın amacı, siyasi, kültürel, ekonomik ve toplumsal gibi çeşitli konuları eleştirel bir bakış açısıyla ele alarak kamuoyunu yönlendirmektir. Ayrıca, fıkralar okuyucuyu düşündürmek, eğlendirmek ve ona bir mesaj iletmek için de anlatılır.

    Nasreddin Hoca'nın fıkraları neden farklı ülkelerde farklı isimlerle anılır?

    Nasreddin Hoca'nın fıkralarının farklı ülkelerde farklı isimlerle anılmasının birkaç nedeni vardır: 1. Kültürel ve Coğrafi Farklılıklar: Her toplum, kendi kültürel özelliklerine ve mizah anlayışına uygun bir Nasreddin Hoca karakteri yaratmıştır. 2. Tarihsel ve Dilsel Etkiler: Fıkraların yayılmasında yazılı gelenek ve çeviriler önemli rol oynamıştır. 3. Yerel Kahramanlarla Kaynaşma: Bazı ülkelerde Nasreddin Hoca fıkraları, yerel kahramanlarla birleştirilmiş ve bu şekilde aktarılmıştır.

    Yok deve başı kimin sözü?

    "Yok deve başı" sözü, Nasreddin Hoca fıkralarından kaynaklanmaktadır.

    Nasrettin Hoca'nın ip olur fıkrasında ne anlatmak istiyor?

    Nasrettin Hoca'nın "İp Olur" fıkrasında, halkın dilinde isimlerin yanlış telaffuz edilmesinin zamanla nasıl değişebileceğini anlatmak istiyor. Fıkrada, köylüler Eyyûb ismini Eyip, İyip, iyp gibi bozuk şekilde telaffuz ediyorlarmış ve Hoca, bu durumun ismin inceleye inceleye "ip" olmasına yol açabileceğini söylemiş.

    Nasrettin Hoca'nın fıkralarının ne kadar komik ve ilginç olduklarını fark ettim sen ne düşünüyorsun?

    Nasrettin Hoca'nın fıkralarının komik ve ilginç olduğu genel bir görüştür. Bu fıkralar, hem çocuklara hem de yetişkinlere dersler verirken güldürür ve düşündürür.

    Ağanın kızı ve cimri ağanın oğlu fıkrası nedir?

    Ağanın kızı ve cimri ağanın oğlu ile ilgili bir fıkra şöyledir: Ağanın bir kızı varmış, evlenme çağına gelmiş ve herkese göz koyuyormuş. Düğün dernekleşme sırasında yeni evli çift, el öpmeye kızın babasının köyüne doğru yola çıkmışlar. Yolda mahçup mahçup ilerlerken damat, bir çoban ve sürü görmüşler. Damat çobana: "Ya çoban kardeş, biz yeni evliyiz. Kayınbabamın elini öpmeye gidiyoruz ama ona verecek hediyemiz yok. Uyanık çoban, bir azgın geline bir salak damada bakıp: "Beyim lafımı olur üç beş koçun. Damat da: "Rican nedir?" demiş. Çoban: "Gelinimiz ağa kızıdır, bilirim. Cimri ağanın salak oğlu, bu ballı teklifi duyunca kabul etmiş. Çoban kan ter içinde doğrulup: "Valla doğruymuş, helal olsun hiç osurmadı" deyip sürünün yarısını damatla geline vermiş. Evli çift, sevine sevine kızın babasının evine gelirken kızın babası bunları görmüş ve: "Nooldu, niye güle oynaya geliyorsunuz damat?" demiş. Damat da ağanın elini öpüp kızını göstererek: "Ağam, aha senin bu kızın var ya, bize şu sürüyü kazandırdı" demiş. Ağa da: "Benim kızım bu sürüyü nasıl kazandı ki?" demiş. Bunu duyan ağanın gözleri ayrılmış ve bir damada bir kıza bakıp: "Ulan damat, senin dilin ne söylüyor, bunlar da" demiş [

    Nasrettin Hoca'nın 4 tane fıkrası nedir?

    İşte Nasreddin Hoca'nın dört fıkrası: 1. Parayı Veren Düdüğü Çalar: Çocuklar, pazara gelen Nasreddin Hoca'nın etrafını sarmış ve düdük istemişler. Hoca, sadece para veren çocuğa düdük vermiş. 2. Ya Tutarsa: Hoca, gölün kıyısına gidip yoğurt mayası çalmış. Bir köylü bunu görüp sormuş, Hoca da "Ya tutarsa" demiş. 3. Gönlüm Buna Razı Olmadı: Eşeği ile kasabaya giden Hoca, çuvalı sırtına almış. Köylüler neden eşeğe yüklemediğini sormuşlar, Hoca da hayvanın zaten kendisini taşıdığını, çuvalı da ona taşıtmanın gönlüne razı olmadığını söylemiş. 4. Kazan Doğurdu: Hoca, komşusundan kazanı istemiş, işini bitirip geri verirken içine küçük bir tencere koymuş. Kazan sahibi tencereyi görünce sormuş, Hoca da "Müjde, kazanınız doğurdu" demiş.

    Ahmet Rasim'in sohbet ve fıkra türünde yazdığı eserler nelerdir?

    Ahmet Rasim'in sohbet ve fıkra türünde yazdığı eserler şunlardır: "Şehir Mektupları" (4 cilt); "Eşkal-i Zaman"; "Cidd ü Mizah"; "Muharrir Bu Ya"; "Gülüp Ağladıklarım".

    En komik Temel fıkrası nedir?

    En komik Temel fıkralarından biri şu şekildedir: Temel ve Dursun bir gün ava gitmişler. Bir süre sonra çok yorulmuşlar ve Dursun Temel'e dönüp: "Ula Temel biz yine eskisi gibi taşısak iyi olur.

    Temel'in sevgili fıkraları nelerdir?

    Temel'in sevgili fıkralarından biri şu şekildedir: Temel'in üç sevgilisi vardır: biri öğretmen, biri doktor, biri de santralcıdır. Temel de ona döner ve şöyle der: "Bilmez misin doktorlar 'bugün git yarın gel' der, santralcı da 'şu an meşgul, daha sonra tekrar deneyin' der.

    Erzurumluların en komik fıkrası nedir?

    Erzurumluların en komik fıkralarından biri şu şekildedir: Farzet ki: Bir Erzurumlu dost, köydeki tanıdıklarına misafir olur ve ikramlar yapılır. Evin sahibi misafire kocaman yer elması getirir. Misafir, "Ne zahmet ettiniz?" diye mahcup olur. Bu fıkra, yerel şive ve halkın zekâsını yansıtan mizahi bir anlatım örneğidir.

    Bilal Oğlan fıkrası nedir?

    "Bilal Oğlan" fıkrası, Güldür Güldür adlı televizyon programında yer alan bir skeçten alınmıştır. Skeçte, gerçek babasının kim olduğunu araştıran Bilal isimli çocuğun komik öyküsü "reality şov" şeklinde anlatılmaktadır. Bazı diyalog örnekleri: - Bilal: İbrahim abiden Allah razı olsun Yeter hanım. - Sunucu Yeter: Bilalim, Bilal oğlan (kahkahalar). - Sunucu: (Kadına) 70 milyona şimdi açıklayacaksın! - Kadın: İtiraf ediyorum Yeter abla! Bilal’in babası popstar Mesut!

    Baca vergisi fıkrası tam metin nedir?

    Baca Vergisi Fıkrası tam metni şu şekildedir: Zamanın birinde bir sultanlık ekonomik krize girmiş. Vezirlerden biri, "Sultanım, bir de bizim Şehremini Şeytan Paşa'ya soralım" demiş. Şeytan Paşa biraz düşündükten sonra önerisini bildirmiş: "Sultanım, 'Baca Vergisi' koyalım. Tüten her bacadan günlük bir akçe alalım". Sadrazamdan başlayarak vezirlerine sormaya başlamış. Bu durumu bir de Şeyhülislama soralım demişler. Sultan merakla, "Niye?" derken, bir yandan da bunun konuyla ne ilgisi var diye düşünüyormuş.

    Bazen de boğa kazanır ne anlatıyor?

    "Bazen de Boğa Kazanır" ifadesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Yasin Elmas'ın Kitabı: Bu ifade, Yasin Elmas'ın "Interin Ajanı Tarkan Atak" serisinin ilk kitabı olan "Bazen de Boğa Kazanır" adlı eserde geçmektedir. 2. Fıkra: Ayrıca, "Bazen boğa kazanır" ifadesi, bir fıkrada da yer almaktadır.

    Bana görünme de kime görünürsen görün fıkrası nedir?

    "Bana Görünme De" fıkrası, Nasrettin Hoca'nın bir hikayesidir. Fıkra şu şekildedir: Aile büyükleri, Nasrettin Hoca'yı hiç görmediği bir çirkin hanımla evlendirirler.