• Buradasın

    Feminizm

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Seda Yüz'ün stand up'ı ne anlatıyor?

    Seda Yüz'ün stand-up gösterileri genellikle kadın ve kadınlık olgusu, annelik ve kadınlık malzemeleri gibi temalara odaklanır. Yüz, kadınların "kamuflaj halinde yaşadığını" ve bu durumu "ruh örtünmesi" olarak adlandırdığını belirtir. Ayrıca, kadın-erkek arasındaki ilişki çelişkileri ve günlük hayatta karşılaşılan bazı zorluklar da gösterilerinin konuları arasındadır. Seda Yüz'ün 29 Nisan 2025 tarihinde Bodrum'da gerçekleştireceği stand-up gösterisi ise "dertlere derman, yaralara merhem" olacak bir performans olarak tanımlanmaktadır.

    Feminist teori endüstri ilişkileri açısından neden önemlidir?

    Feminist teori, endüstri ilişkileri açısından önemlidir çünkü: Cinsiyete dayalı farklılıkları ortaya koyar. Toplumsal cinsiyetin analiz birimi olarak kabul edilmesini sağlar. Geleneksel teorilere alternatif sunar. Eşitliği sağlamayı hedefler.

    Feminist bellek sağlık politikası nedir?

    Feminist bellek sağlık politikası hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, feminist belleğin genel olarak geçmiş ile bugün arasında köprüler kurmayı ve feminist kavramları görünür kılmayı amaçladığı bilinmektedir. Feminist hareketin sağlık politikalarına dair bazı görüşler şu şekildedir: Ruh sağlığı hizmetleri: Feminizm, toplumsal adalet ve eşitlik hedefleri doğrultusunda, ruh sağlığı sistemi için daha fazla fon sağlanmasını destekler. Kaynaklara erişim: Feminizm, kaynaklara ve hizmetlere eşit erişimi savunur, bu da ruh sağlığı hizmetlerini içerir.

    La coquille et le clergyman ne anlatıyor?

    La Coquille et le Clergyman (Deniz Kabuğu ve Rahip) filmi, bir generalin karısına ilgi duyan bir rahibin iç dünyasını yansıtır. Film, duygulara odaklanır ve imkânsız bir aşkın ıstırabının hikâyesini aktarır. La Coquille et le Clergyman filminin konusu ile ilgili bazı özellikler şu şekildedir: Görüntüler ve anlam iç içe geçmiştir. Film, bilinçten ziyade seyircinin bilinçaltına hitap eder. Filmin belirgin ilk yüzeyi incelendiğinde, tipik sürreal kavramlar görünür: “Bastırılmış dürtüsel içerik ve bastırma duvarı arasındaki çatışmadan yola çıkarak ölümcül aşk, Oedipus, kastrasyon, travma, ilksel sahne (primal scene) ve fantezi alanı”. La Coquille et le Clergyman filminin senaryosunu sürrealist şair Antonin Artaud yazmıştır.

    Antigonun iki yorumu hangi akıma aittir?

    Antigone'nin iki yorumunun hangi akıma ait olduğuna dair bilgi bulunamadı. Ancak, Antigone'nin farklı yorumlandığı bazı eserler şunlardır: Kemal Demirel'in "Antigone" Eseri. Jean Anouilh'in Eseri. Bertolt Brecht'in "Sofokles'in Antigone'si" Eseri.

    Kadınlar günü için hangi renk kullanılır?

    Kadınlar Günü'nde kullanılan renkler şunlardır: Mor. Yeşil. Beyaz. Bu renkler, İngiltere'deki Kadınların Sosyal ve Politik Birliği'nin (WSPU) sembollerinden gelmektedir. Ayrıca, Kadınlar Günü kombinlerinde kırmızı renk de sıkça tercih edilir.

    Kadın edebiyatçıların Türk edebiyatına katkıları nelerdir 10 tane?

    Kadın edebiyatçıların Türk edebiyatına katkılarından 10 tanesi şu şekilde sıralanabilir: 1. Toplumsal sorunlara odaklanma: Şükûfe Nihal Başar ve Halide Nusret Zorlutuna gibi yazarlar, eserlerinde kadınların toplumsal rollerini ve karşılaştıkları zorlukları ele almışlardır. 2. Kadın haklarını savunma: Fatma Aliye ve Halide Edip Adıvar, kadın hakları ve kadınların aile ile sosyal hayattaki sorunları hakkında makaleler yazmışlardır. 3. İlkleri başarma: Zafer Hanım, Türk edebiyatındaki ilk kadın romancıdır. 4. Feminist edebiyat: Şükûfe Nihal'in eserleri, feminist edebiyatın güçlü bir örneğini oluşturur. 5. Dil ve eğitim: Nigâr Hanım, Fransızca eğitim alarak Türkçe şiirler yazmış ve dönemin en fazla yabancı dil bilen kadın şairi olarak anılmıştır. 6. Çok satan yazarlar: Kerime Nadir, kitapları sinemaya en çok uyarlanan ve geniş bir okuyucu kitlesine ulaşan yazarlardan biridir. 7. Yenilikçi formlar: Nezihe Meriç, 50'li yıllarda öykücülüğümüzde yaşanan büyük dönüşümün meşalesini taşıyan bir yazardır. 8. Toplumsal bilinçlendirme: Halide Nusret Zorlutuna, edebiyatını toplumsal bir sorumluluk olarak görmüş ve kadınların toplumdaki yerini güçlendirmek için yazmıştır. 9. Edebî eserler: Ayşe Kulin, İnci Aral ve Tomris Uyar gibi yazarlar, edebiyat dünyasına önemli eserler kazandırmışlardır. 10. Nobel adaylığı: Leyla Erbil, Nobel Edebiyat Ödülü'ne aday gösterilen ilk Türk yazarıdır.

    Kızların en sevdiği film hangisi?

    Kadınların en sevdiği film hakkında kesin bir bilgi vermek mümkün değildir. Ancak, kadınların sevdiği bazı filmler şunlardır: "The English Patient" (1996). "Thelma ve Louise" (1991). "Amelie" (2001). "Notting Hill" (1999). "The Notebook" (2004). Kadınların film tercihleri kişisel zevklere göre değişiklik gösterebilir.

    Feminist aile terapisi nedir?

    Feminist aile terapisi, aile terapisinin geleneksel uygulamalarının ve yaklaşımlarının feminist bir bakış açısıyla eleştirilmesi ve yeniden değerlendirilmesidir. Feminist aile terapisinin bazı temel özellikleri: Toplumsal cinsiyetin etkisi: Aile içinde kadın ve erkeğin yaşamlarını, davranışlarını ve deneyimlerini şekillendiren sosyal, politik, ekonomik ve tarihsel bağlamların etkilerinin belirlenmesi. Eşitlikçi ilişkiler: Aile içinde ve terapist ile aile arasında eşitlikçi ilişkilere vurgu yapılması. Danışanın güçlendirilmesi: Danışanların, dayatılan cinsiyet rolleri yerine seçim haklarının olduğu roller üstlenmelerine olanak verilmesi. Duygusal doyum: Duygusal doyumun, toplumsal cinsiyet eşitliğinden geçtiğinin vurgulanması. Feminist aile terapisi, belirli bir psikoterapi sistemi olarak değil, var olan herhangi bir terapi ekolüne uyarlanabilen ilkeler bütünü olarak kabul edilir.

    Kadın doğulmaz kadın olunur hangi eserde?

    "Kadın doğulmaz, kadın olunur" sözü, Simone de Beauvoir'ın 1949 yılında yayınlanan İkinci Cins (Le Deuxième Sexe) adlı eserinde yer almaktadır.

    Feminist realizm ne zaman ortaya çıktı?

    Feminist realizm, belirli bir zaman diliminde ortaya çıkan bir kavram değildir. Feminizm, genel olarak 19. yüzyılın ortalarından itibaren kadınların erkeklerle eşit statü, eşit haklar ve özgürlükler için verdikleri mücadelelerle başlamıştır. Feminist yaklaşımlar, tarih boyunca farklı dalgalar halinde gelişmiştir: Birinci Dalga Feminizm: 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başlarında, oy hakkı ve eğitimde fırsat eşitliği gibi temel haklar için mücadele edilmiştir. İkinci Dalga Feminizm: 1960'lı yıllarda, kadınların sosyal ve çalışma hayatına eşit katılımı üzerine odaklanılmıştır. Üçüncü Dalga Feminizm: 1980'lerde, kadın hareketlerinin daha geniş bir tabana yayılması ve farklı kadınlıkların tanınması hedeflenmiştir. Feminist realizm ise, bu genel feminist akımların bir alt dalı veya yeni bir yaklaşım olarak değil, uluslararası ilişkiler alanında feminist düşüncenin bir yorumu olarak ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla, feminist realizmin belirli bir ortaya çıkış tarihi yerine, genel feminist hareketin tarihsel gelişimi içinde değerlendirilmesi daha uygundur.

    Türkiye'de feminist hareketin ilk adımı nedir?

    Türkiye'de feminist hareketin ilk adımı olarak İkinci Meşrutiyet döneminde (1908) kadınların eğitim alması ve çalışma hayatına girmesi için faaliyetlerde bulunan derneklerin kurulması kabul edilebilir. Bu dönemde, özellikle Dârülmuallimât çevresinde küçük de olsa okumuş ve aydın bir kadın topluluğu oluşmuş ve bu topluluk içinden üç kadın, Türk ve Müslüman dünyasındaki ilk kadın dergisi olan Şükûfezâr'ı çıkarmıştır. Ayrıca, 1913 yılında Kadınlar Dünyası dergisinde yer alan ifadeler, feminist düşüncenin gelişimine dair önemli ipuçları sunmaktadır. Türkiye'de feminizmin toplumsal ve hukuki yönden asıl atılımı ise Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk Devrimi sonucunda kadınlara eşit vatandaşlık haklarını sağlamasıyla olmuştur.

    Agnes varda ne tür film yapar?

    Agnès Varda, belgesel ve kurmaca filmleri ile tanınan bir Fransız yönetmen ve fotoğrafçıdır. Bazı film türleri: Kurmaca filmler: "Paralel Yaşamlar" (1955), "Cléo Beşten Yediye" (1962), "Yersiz Yurtsuz" (1985), "Kung Fu Ustası" (1988). Belgesel filmler: "Vietnam'dan Uzakta" (1967), "Toplayıcılar" (2000), "Agnès'in Plajları" (2008), "Mekânlar ve Yüzler" (2017). Varda'nın filmleri, belgesel gerçekçilik, feminist konular ve sosyal yorum unsurlarını içerir ve deneysel bir stil ile karakterize edilir.

    1980-2000 dönemi Türk romanında kadının özgürleşme çabaları nelerdir?

    1980-2000 dönemi Türk romanında kadının özgürleşme çabaları şu şekilde özetlenebilir: Ekonomik bağımsızlık: Kadınlar, özgürlük için en önemli koşulun ekonomik bağımsızlık olduğunu fark etmişlerdir. Kamusal hayata katılım: Kadınlar, kamusal hayata daha çok katılmaya başlamış, sıkıntıları, duyguları, düşünce ve deneyimleri önem kazanmıştır. Bireysellik: Bireysellik kavramı ön plana çıkmış, kadınlar Batılı değerler ile gelenekler arasında kalmış, aile kadınları, aydın kadınlar, özgür kadınlar gibi farklı kimlikler olarak tasvir edilmiştir. Toplumsal rollerin sorgulanması: Kadınlar, toplumsal rollerini sorgulamış, anne-kız çatışmaları artmış ve genç nesil kadınlar, annelerinin toplumsal normlarla kısıtlanmasına karşı çıkmıştır. Bu dönemde Duygu Asena, Pınar Kür, Adalet Ağaoğlu, Leyla Erbil ve Aysel Özakın gibi yazarlar, kadınların özgürleşmesi için önemli çabalar sarf etmişlerdir.

    Mona lisa smile ne anlatıyor?

    Mona Lisa Gülüşü (Mona Lisa Smile), 1953 yılında ABD’de, Pearl Harbor saldırısının ardından geçen dönemde, Wellesley Kız Koleji’ne gelen yenilikçi sanat tarihi profesörü Katherine Watson’ın hikayesini anlatıyor. Katherine, öğrencilerin zekasını ve potansiyelini görünce mevcut eğitim sisteminin yetersiz olduğunu anlar ve onlara özgürce düşünmeyi öğretmeye çalışır. Film, aynı zamanda dönemin toplumsal rollerini ve kadınlara yönelik dayatmaları sorgulayan bir bakış açısı sunuyor.

    Küçük Kadınlar filmi neden bu kadar beğenildi?

    Küçük Kadınlar (Little Women) filminin beğenilmesinin bazı nedenleri: Yönetmenlik ve Senaryo: Greta Gerwig'in yönetmenlik ve senaristlik başarısı, filmi modern ve zarif bir dille uyarlaması. Oyuncu Performansları: Saoirse Ronan, Florence Pugh, Emma Watson gibi genç oyuncuların başarılı performansları. Kostüm ve Tasarım: En İyi Kostüm Tasarımı dalında Oscar ödülü alan kostümler ve dönemin atmosferini yansıtan tasarım. Hikaye ve Temalar: Kadın bağımsızlığı, aile bağları, fedakarlık ve dayanışma gibi temaların işlenmesi. Sadakat: Romana oldukça sadık bir adaptasyon olması. Görsellik ve Teknik: Flashback'ler ve zaman sıçramaları gibi tekniklerin kullanımı, zengin görsellik.

    Squid game kadınlar neden yok?

    Squid Game'de kadınların az sayıda olmasının bazı nedenleri şunlardır: Toplumsal cinsiyet eşitliği tartışmaları. Kadın karakterlerin rolleri. Dizinin yaratıcısı Hang Dong-hyuk, kadın düşmanlığı suçlamalarını reddetmiş ve karakterlerin en kötü durumlar karşısında neler yaptıklarını göstermek istediğini belirtmiştir.

    Jane Eyere neden feminist kitap denir?

    Jane Eyre, feminist bir kitap olarak kabul edilir çünkü: Kadın bağımsızlığının vurgulanması. Toplumsal cinsiyet rollerinin sorgulanması. Güçlü kadın karakterlerin varlığı. Bireysel özgürlük mücadelesi. Seçimlerin önemi.

    Tank girl ne anlatıyor?

    Tank Girl, nükleer savaşlar ve kimyasal-ekolojik felaketler sonrası çölleşmiş bir dünyada geçer. Tank Girl, yüksek teknoloji silahlarla donattığı eski model bir tankla baskıcı devlete ve W & P şirketine karşı savaşan, feminist bir militandır. Film, eşitlikçi bir dünya özlemini anlatır; hem cinsiyetler arasında hem de insanlar arasında baskının olmadığı, ihtiyaçların rahatça giderildiği bir düzeni işler. Ayrıca, yakın gelecekteki su sorunlarına bilimkurgusal bir bakış açısıyla yaklaşır ve şirket egemenliğine karşı bir tepki olarak güçlü, kendisiyle barışık kadın karakterleri merkeze alır.

    Kadın hakları için hangi şarkı?

    Kadın hakları için bazı şarkılar: Helen Reddy – I Am Woman. Beyoncé – Run the World (Girls). Joan Baez – Bread and Roses. Aretha Franklin – Respect. Rüya Ersavcı – İstemiyorum. Sezen Aksu – Kadın. Şebnem Ferah – Benim Adım Orman. Gloria Gaynor – I Will Survive. Özlem Tekin – Dağları Deldim. Nil Karaibrahimgil – Pırlanta.