Emzirme

Hayır, göğüs pompasıyla süt sağmak sütü azaltmaz. Süt sağma pompaları, göğüslerde biriken sütün sağılmasını ve beyne "süt üret" mesajının gönderilmesini sağlayarak vücudun daha fazla süt üretmesine yardımcı olur. Ancak, süt sağma işleminin düzenli ve doğru bir şekilde yapılması önemlidir. Stresli bir ortamda süt sağmak, süt akışını azaltabilir. Aceleci davranmak süt akışını olumsuz etkileyebilir. Uygun olmayan pompa uçları can yakabilir ve göğüste ağrıya neden olabilir. Ayrıca, süt sağma makinesi veya pompalarının anne sütünü azaltması değil, fizyolojik ya da psikolojik sorunlar veya doğru ve düzenli sağımın gerçekleşmemesi süt azalmasına neden olabilir.

Memede sütün kaç gün sonra geleceği, kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Genellikle, doğumdan sonra ilk birkaç gün içerisinde gelen koyu süt, bebeğe mutlaka verilmelidir. Süt üretiminin başlaması için, annenin doğumdan sonra kendine gelir gelmez bebeğini emzirmesi gerekir. Eğer 3-4 gün sonra süt gelmezse, bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Emzirme süresi en uzun olan ülke konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, Lansinoh'un 2015 yılında 10 ülkede yaptığı uluslararası emzirme araştırmasına göre, Türkiye'deki annelerin %53'ü bebeklerini 12-24 ay arasında emzirmeyi hedeflemektedir ve bu hedef gerçekleşme oranı %43'tür. Diğer ülkelerde ise: Fransa'da annelerin büyük bir kısmı 3-6 ay arasında emzirme süresini uygun bulmaktadır ve bu hedefi gerçekleştirebilenlerin oranı sadece %31'dir. Çin'de anneler genellikle ilk 6 ay sadece anne sütü vermeyi tercih etmekte ve bu oranı yüksek oranda gerçekleştirebilmektedir. Emzirme süreleri kültürel ve toplumsal farklılıklara göre değişiklik gösterebilir.

Bebeklerin emerken ağlaması ve memeyi bırakmasının bazı nedenleri: Emzirme pozisyonu ve tekniği: Bebeğin doğru pozisyonda olmaması veya ağzının göğsü tam kapsamaması ağlamaya neden olabilir. Gaz sancısı: Emme sırasında hava yutulması gaz sancısına yol açabilir. Sindirim sorunları: Kabızlık gibi sorunlar ağlamaya sebep olabilir. Diş çıkarma: Diş çıkarma sürecinde ağızda şişlik ve hassasiyet oluşabilir, bu da emmeyi zorlaştırır. Burun tıkanıklığı: Burun tıkanıklığı olan bebekler emerken nefes almakta zorlanır. Hızlı süt akışı: Çok hızlı süt akışı bebeği rahatsız edebilir. Pamukçuk: Ağız içinde oluşan mantar enfeksiyonu emmeyi acı verici hale getirebilir. Stres ve çevresel faktörler: Çevresel uyaranların fazlalığı veya annenin stres yaşaması bebeği etkileyebilir. Hastalık: Kulak enfeksiyonu veya reflü gibi rahatsızlıklar ağlamaya yol açabilir. Bu sorunların çözümü için bir uzmana danışılması önerilir.

Memede pürüzlenmenin ne zaman geçeceği, nedenine bağlı olarak değişir. Hormonal değişiklikler nedeniyle oluşan meme ucu değişimleri genellikle geçicidir ve kendiliğinden düzelir. Diğer nedenler arasında enfeksiyon, yanlış iç çamaşırı seçimi veya cilt kuruluğu yer alabilir. Bu durumlarda, uzman bir hekime danışmak ve önerilen tedavileri uygulamak önemlidir. Memede kalıcı veya açıklanamayan değişiklikler fark edilirse, bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Meme başı temizliği için öneriler: Her emzirmeden sonra: Meme ucuna 1-2 damla anne sütü sürülerek kuruması beklenebilir. Günde bir veya iki kez: Ilık temiz su veya karbonatlı su (1 bardak kaynatılıp ılıtılmış suya 1 çay kaşığı karbonat) ile meme başı temizlenebilir. Sabun kullanılmamalıdır: Sabun, meme başından salgılanan doğal koruyucu yağlara zarar vererek çatlak oluşumuna yol açabilir. Meme başı kremleri: Doktorun önerdiği meme başı koruyucu kremler kullanılabilir. Meme başı çatlakları veya yaraları kötüleşirse, doku kaybına yol açarsa veya enfeksiyon belirtileri görülürse (kızarıklık, sıcaklık) bir doktora başvurulmalıdır.

Evet, bebek emziren bir kadın hamile kalabilir. Emzirmenin, gebelikten koruyucu etkisi olduğu düşünülse de bu etki, belirli koşullara bağlıdır: Annenin adet kanamalarının başlamamış olması; Bebeğin tam veya tama yakın anne sütü ile beslenmesi; Bebeğin 6 aylıktan küçük olması. Bu koşullar sağlanmadığında, emziren bir kadının hamile kalma olasılığı artar.

Emziren bir annenin günde kaç kez süt sağması gerektiği, belirli duruma göre değişiklik gösterebilir: Bebeğin zayıflığı, fizyolojik sarılık gelişimi, emzirmede zorluk durumunda, doğumdan 3-4 saat sonra göğüs masajı yapılıp, ardından emzirme sonrası 10 dakika boyunca damla damla kolostrum sağılabilir. Anne ve bebeğin ayrı kaldığı durumlarda (bebeğin veya annenin hastanede yatması vb.), süt günde en az 6-7 kez, 15'er dakika sağılmalıdır. Göğüs ağrısı durumunda, günde bir kez sağım yapılması önerilir. Emzirme azalması ve bebeğin kilo kaybı durumunda, günde 5-6 kez sağım yapılmalıdır. Genel olarak, çalışan annelerin işe gitmeden önce emzirmeleri ve işyerlerinde 3 saatte bir süt sağmaları önerilir. En doğru sıklığı belirlemek için bir uzmana danışılması önerilir.

Emzirme danışmanlığı eğitimi süresi, farklı programlara göre değişiklik göstermektedir: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (ESOGÜSEM)'de sunulan "Emzirme Danışmanlığı Uzaktan Eğitimi (Senkron)" 25 saat sürmektedir. Haliç Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (Haliç-SEM)'de verilen "Emzirme Danışmanlığı Eğitici Eğitimi" ise 24 saat sürmektedir. Bilim Akademi'de yer alan "Emzirme Danışmanlığı" kursu, 200 saat sürmektedir. Boğaziçi Enstitüsü'nde sunulan "Emzirme Danışmanlığı Eğitimi" ise 111 ders (yaklaşık 222 saat) sürmektedir.

Anne kelimesi farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Anne sütü ise hem bebekler hem de yetişkinler için çeşitli faydalar sağlar: Bebekler için: Bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara karşı koruma sağlar. Sindirimi düzenler ve bağırsak florasını destekler. Temel besin ihtiyaçlarını karşılar. Kemik ve diş gelişimini destekler. Ruhsal gelişimi destekler. Yetişkinler için: Bağışıklık sistemini güçlendirir. Sindirim sistemini düzenler. Kanser riskini azaltabilir. Kardiyovasküler sağlığı korur. Kemik ve kas sağlığını destekler. Mental ve psikolojik sağlığı geliştirir. Anne kelimesi ayrıca, bir kadının çocuğuna bakım, sevgi ve koruma sağlaması anlamında da kullanılır.

Bebeğin emzirildiği sırada memenin boşaldığını anlamanın bazı yolları: Meme yumuşar. Bebek memeyi kendisi bırakır. Yutkunma sesleri duyulur. Her annenin göğsü farklı tepki verebilir, bu nedenle memeleri avuçlayarak doluluğu kontrol etmek de faydalı olabilir. Emzirme sırasında herhangi bir endişe veya sorun varsa, bir sağlık uzmanından destek alınması önerilir.

Türk annelerinin emzirmeyi bırakma nedenleri arasında şunlar bulunmaktadır: Bebeğin emmeyi bırakması. Annenin sütünün kesilmesi. Annenin işe başlaması. Çevreden gelen baskılar. Stresli zamanlar, maddi güçlükler, ayrılma, boşanma gibi durumlar. Ayrıca, annelerin bebeklerini emzirmeye başlamadan önce yeterli bilgiye sahip olmaması ve emzirme sürecinde destek eksikliği de bırakma nedenleri arasında yer almaktadır.

Evet, süt sağarken memenin tamamı boşaltılmalıdır. Her emzirmede en az bir memenin sonuna kadar boşalması hedeflenmelidir.

Spor yapan bir annenin sütünün nasıl artacağına dair bilgi bulunamadı. Ancak, anne sütünü artırmak için genel olarak önerilen bazı yöntemler şunlardır: Bol su içmek: Anne sütünün yüzde 87'si sudan oluştuğu için, günde en az 2-3 litre su tüketmek önemlidir. Dengeli beslenmek: Et, balık, yumurta gibi proteince zengin besinler, yeşil yapraklı sebzeler, baklagiller ve kuruyemişler tüketmek anne sütünü artırabilir. Dinlenmek ve stresten uzak durmak: Yeterli uyku ve sakin bir ortam, süt üretimini olumlu etkiler. Sık sık emzirmek: Bebeğin her emzirme sonrası memenin tamamen boşaldığından emin olmak, süt üretimini artırır. Ilık duş almak: Ilık bir duş sonrası yapılan masaj, süt kanallarının açılmasını ve süt akışını hızlandırabilir.

Meme ucu kremi, özellikle emzirme döneminde göğüs ucunda oluşabilecek çatlaklar ve tahrişler için kullanılır. Kullanım zamanları: Doğumdan önce: Hamileliğin son haftalarından itibaren kullanılarak meme uçlarının yumuşaması sağlanabilir. Doğumdan sonra: Her emzirme sonrasında ve ihtiyaç duyulan her anda kullanılabilir. Kremi kullanmadan önce, özellikle içerik kontrolü yaparak, paraben, alkol veya diğer zararlı kimyasallar içermediğinden emin olunmalıdır.

Süt emen bir çocuğun kusmasının bazı nedenleri: Aşırı beslenme. Reflü. Gıda veya süt alerjisi. Enfeksiyonlar. Pilor stenozu. Kusmanın şekli, rengi, miktarı ve eşlik eden belirtiler önemlidir.

Meme küçültme ameliyatı sırasında süt bezlerinin bir kısmı alınabilir, çünkü ameliyatta hem yağ dokusu hem de süt bezleri ve süt kanalları beraberce çıkarılır. Ancak, süt salgısının teorik olarak ortalama %50 oranında azaldığı kabul edilmektedir.

Türk kültüründe çocuk emzirme ile ilgili özel bir uygulama bulunmamakla birlikte, genel olarak başarılı bir emzirme için şu adımlar önerilir: Doğru pozisyon: Bebeğin omuz ve vücudu memeye dönük olmalı, burnu meme başı hizasında bulunmalıdır. Sık emzirme: Bebek her istediğinde emzirilmelidir. Tensel temas: Anne ile bebek arasında tensel temas sağlanmalı, bebek sık sık kucaklanıp okşlanmalıdır. Beslenme: Anne, günde en az 3 litre sıvı tüketmeli ve özellikle su içmeye özen göstermelidir. Meme bakımı: Meme başı ve areola sadece su ile temizlenmeli, sabun veya başka temizleyiciler kullanılmamalıdır. Ayrıca, biberon ve emzik kullanımından kaçınılmalı, bebeğe su dahil başka hiçbir gıda veya sıvı verilmemelidir.

Önden kopçalı sütyenin bazı işlevleri: Kolay kullanım: Önden kopçalı yapısı, giyip çıkarmayı kolaylaştırır ve günlük kullanımda rahatlık sağlar. Şık tasarım: Şık ve modern bir görünüme sahiptir. Toparlayıcı etki: Göğüsleri düzgün bir şekilde toplar ve dik duruş kazandırır. Destek ve şekil verme: Özellikle yuvarlak yaka, kare yaka ve hafif V yakalı elbiselerde göğüsleri toplayarak elbisenin üstünde kusursuz bir siluet oluşturur. Ancak, derin V yakalı veya straplez kıyafetlerde kullanımı uygun değildir.

Emzirme döneminde saç boyama işlemi konusunda farklı uzman görüşleri bulunmaktadır. Emzirme döneminde saç boyama sırasında dikkat edilmesi gerekenler: İyi havalandırma: Kimyasal buharların solunmaması için ortamın iyi havalandırılması sağlanmalıdır. Doğal ürünler: Bitkisel içerikli veya hamileler için uygun olduğu belirtilen boyalar tercih edilmelidir. Koruyucu ekipman: Maske, eldiven ve gözlük gibi koruyucu ekipmanlar kullanılmalıdır. Bebeğin korunması: Boya yapılan ortamda bebek bulunmamalı ve boyanın bebeğin cildine temasından kaçınılmalıdır. En doğru hareket, saç boyama işlemi öncesinde bir doktora danışmaktır.