Eleştiri

Prens, Pamuk Prenses'i iki farklı bağlamda öptü: 1. "Afili Aşk" dizisinde: Prens (Kerem), masal ödevini yapması için Buse'nin isteğini kıramayarak onu öptü. 2. Disneyland'de: Disney evrenindeki "Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler" masalında, prens öldüğünü sandığı Pamuk Prenses'i öperek kötü kraliçenin lanetini kaldırmaya çalıştı.

Film analizi yapmak için aşağıdaki adımları izlemek faydalı olabilir: 1. Film Seçimi ve İzleme Süreci: İlginizi çeken bir film seçip dikkatlice izleyin ve ilk izlenimlerinizi not alın. 2. Film Özeti ve Temel Bilgiler: Filmin genel özeti, yönetmen, başrol oyuncuları, yayın yılı ve türü gibi temel bilgileri verin. 3. Tematik ve Görsel Unsurların Değerlendirilmesi: Filmin işlediği temaları ve bu temaların nasıl işlendiğini analiz edin. 4. Yönetmenin Tarzı ve Sinematografik Teknikler: Yönetmenin kullandığı planlar, kurgu tekniği ve müzik kullanımı gibi unsurların nasıl bir atmosfer yarattığını ve seyirciye nasıl bir deneyim sunduğunu değerlendirin. 5. Oyunculuk Performansları ve Karakter Analizleri: Başrol oyuncularının performanslarını ve karakterlerin içsel çatışmalarını, ilişkilerini ve gelişimlerini derinlemesine inceleyin. 6. Temsil Edilen Toplumsal veya Tarihsel Bağlam: Filmin hangi dönemde veya hangi toplumsal olayların gölgesinde yapıldığını anlatarak, filmin bu bağlamda nasıl yorumlanabileceğini gösterin. 7. Kişisel Tepkiler ve Eleştirel Değerlendirme: Filmin size ne hissettirdiğini, sizi nasıl etkilediğini ve başarılı veya başarısız bulduğunuz yönlerini açıkça ifade edin. 8. Sonuç ve Öneriler: Filmin genel değerlendirmesini yapın ve okuyucuya filmi izlemelerini önerip önermediğinizi belirtin.

Evet, "yermek" ve "eleştirmek" aynı anlama gelir. "Yermek" kelimesi, bir kişiyi veya durumu olumsuz bir şekilde eleştirmek, kınamak ve kötülemek anlamında kullanılır.

Yalancı yazı, edebiyatta yalan söyleyen, aldatıcı ve güvenilmez anlamına gelen "yalancı" kelimesinin kullanıldığı bir yazı türünü ifade edebilir. Ayrıca, eleştiri (tenkit) adı verilen bir yazı türü de vardır ve bu tür, bir sanat veya düşünce eserini tanıtırken onun zayıf ve güçlü yönlerini belirtmeyi amaçlar.

"Labirent: Son İsyan" kitabının kötü olarak değerlendirilme nedenleri arasında şunlar öne çıkmaktadır: 1. Cevapsız Sorular: Kitap, ilk iki kitapta oluşan soruların çoğunu yüzeysel bir şekilde ele almış ve tatmin edici cevaplar sunmamıştır. 2. Gereksiz Ölümler: Karakterlerin beklenmedik ve gereksiz yere ölmesi, okuyucuların hayal kırıklığına uğramasına neden olmuştur. 3. Kurgunun Zayıflaması: Kitabın, serinin diğer kitaplarına göre daha az sürükleyici ve duygusal olması, kurgunun zayıflamasına yol açmıştır. 4. Aksiyonun Azlığı: Bazı eleştirmenler, kitabın aksiyon sahnelerinin yetersiz olduğunu ve hikayenin daha çok gezginlerin hikayesini anlatır gibi olduğunu belirtmektedir.

"Hak söz" ifadesi, eksiklikleri, yanlışları, yolsuzlukları bütün çıplaklığıyla ortaya koyan ve eleştiren söz anlamına gelir.

Oytun Erbaş, Fatih Altaylı'ya yönelik çeşitli sert ifadeler kullandı: 1. Diploma Eleştirisi: Erbaş, Altaylı'yı hiçbir okulu bitirememiş ve yarım bırakmış biri olarak nitelendirdi. 2. Psikolojik Değerlendirme: Altaylı'nın narsizm ve diğer psikolojik sorunları olduğunu iddia etti. 3. "Uçuk Çıkar" Yanıtı: Altaylı'nın "göster amcana" sözüne karşılık olarak, "Fatihciğim, ben sana gösterirsem dudağında uçuk çıkar" dedi.

Hakan: Muhafız dizisi, Ekşi Sözlük'te çalıntı olduğu iddiası ve senaryo eksiklikleri nedeniyle eleştirilmiştir. Dizinin çalıntı olduğuna dair açılan dava, sosyal medyada kullanıcıların diziye tepki göstermesine neden olmuştur.

Ankaralı Turgut'un "Kaymak Lazım" demesi, "Vekilime Kaymak Lazım" adlı şarkısında geçen bir sözdür. Şarkının sözleri arasında şu ifadeler yer alır: > "Kaymak lazım kaymak lazım, vekilime kaymak lazım / Afyon'dan vekilime taze taze kaymak lazım". Bu sözler, eğlence, mizah ve muhalefet içeren bir dil kullanılarak, çiftçinin ve esnafın durumunun sorulduğu bir şarkıdır. Ayrıca, Ankaralı Turgut'a göre "kaymak" sözcüğü iki farklı anlamda kullanılabilir; buzda kaymak ve süt ürünü olan kaymak.

Yakamoz S-245 dizisi, izleyiciler tarafından çeşitli nedenlerle beğenilmedi: 1. Senaryo ve Diyaloglar: Dizinin senaryosu ve diyalogları eleştirildi, karakterlerin davranışları ve diyaloglarının gerçekçilikten uzak olduğu belirtildi. 2. Türk Askerinin Tasviri: Türk askerlerinin olumsuz ve itici karakterlerle gösterilmesi, dizinin Türk deniz subayını küçük düşürdüğü yönünde tepkilere yol açtı. 3. Görsel ve Teknik Unsurlar: Dizideki görsel efektler, seslendirme ve oyunculukların yetersiz olduğu eleştirileri yapıldı. 4. Mantık Hataları: Hikayede yer alan bazı mantık hataları ve olay akışındaki tutarsızlıklar da izleyicilerin tepkisini çekti.

Hiciv ve hicviye arasındaki temel fark, kullanım şekli ve yapılarıdır: - Hiciv, genel olarak edebiyat ve sanatta bir kişi, olay veya durumun iğneleyici ve alaycı bir üslupla eleştirilmesi anlamına gelir. - Hicviye ise, hicivlerin daha çok şiirsel ve sanatsal bir şekilde kaleme alındığı, divan edebiyatı içerisinde kabul görmüş bir türdür. Özetle, hiciv daha geniş bir kavram olup, hicviye onun bir alt türü olarak düşünülebilir.

Fantastic Beasts 3 (Fantastic Beasts: The Secrets of Dumbledore) filminin düşük puan almasının birkaç nedeni vardır: 1. Hikaye ve Karakter Gelişimi: Film, Newt Scamander, Dumbledore ve Grindelwald'ın hikayelerini birleştirmekte başarısız oldu ve bu da izleyicilerin ilgisini kaybetmesine neden oldu. 2. Retcons ve Harry Potter Canonuna Uyumsuzluk: Filmin, Wizarding World evreninin tarihini ve canonunu sürekli değiştirmesi, izleyicilerin kafasını karıştırdı. 3. Eleştirmen Yorumları: İlk incelemeler, filmi "dull" (sıkıcı) ve "unutulabilir" olarak değerlendirdi. 4. Arka Plandaki Controversiler: Johnny Depp'in Grindelwald rolünden çıkarılması ve yerine Mads Mikkelsen'in getirilmesi, ayrıca başrol oyuncusu Ezra Miller'ın yasal sorunları, izleyicilerin filme olan ilgisini olumsuz etkiledi. 5. Pandemi Etkisi: Filmin çıkışının pandemi dönemine denk gelmesi, genel olarak sinema endüstrisinin yaşadığı zorluklar da düşük puanlara katkıda bulundu.

Şirinler filminin kötü olarak değerlendirilmesinin bazı nedenleri şunlardır: 1. Sosyalizm ve cinsiyetçilik eleştirileri: Filmde, Şirinler köyündeki erkek egemen toplum yapısı ve tek kadın karakter olan Şirine'nin hikayesi, sosyalizm ve cinsiyetçilik temalarıyla eleştirilmiştir. 2. Teknolojik markaların aşırı reklamı: Filmde, teknolojik markaların ürünlerinin sıkça reklam edilmesi, toplumun teknoloji çılgınlığını haklı çıkardığı gerekçesiyle eleştirilmiştir. 3. Karakter gelişiminin yetersizliği: İlk filmin kahramanlarından Sakar Şirin'in ikinci filmde yer almaması ve ekibin değişmesi, eşitlikçi yaşamı benimseyen Şirinler için hayal kırıklığı olarak değerlendirilmiştir. 4. Komplo teorileri: Şirinler çizgi filminin komünizm propagandası yaptığı ve çeşitli sembollerle gizli mesajlar verdiği yönünde komplo teorileri de bulunmaktadır.

Karate Kid serisi, bazı eleştirmenler tarafından birkaç nedenle kötü olarak değerlendirilmektedir: 1. Aşırı Basit ve Tahmin Edilebilir Olay Örgüsü: Seri, klişe bir yapıya sahip olup, olayların gelişimi ve karakterlerin tepkileri oldukça öngörülebilirdir. 2. Gerçek Dışı ve Karikatürize Karakterler: Karakterler, derinliksiz ve tek boyutlu olarak tasvir edilmiştir. 3. Asyalı Stereotipleri: Serinin ilk filmlerinde, Mr. Miyagi gibi karakterler, Asya stereotiplerini pekiştirecek şekilde, kırık İngilizce konuşan ve gizemli kişiler olarak gösterilmiştir. 4. Uzun ve Sıkıcı Sahneler: Özellikle ilk filmde, karakterlerin karate eğitimi aldığı sahneler aşırı uzun tutulmuş ve izleyicinin ilgisini dağıtmıştır. Ancak, serinin bazı hayranları ve yeniden çevrimleri, orijinal filmlerin formülünü başarıyla uyguladıkları için daha olumlu değerlendirmeler yapmaktadır.

"Alparslan: Büyük Selçuklu" dizisinin ikinci sezonunun kötü olarak değerlendirilmesinin bazı nedenleri: Yönetmen Değişikliği: İkinci sezon çekimlerinin başında, dizinin yönetmeni Çağatay Tosun görevinden ayrıldı ve yerine Sedat İnci geçti. Oyuncu Ayrılıkları: İkinci sezon öncesinde Cansu Tuman, Fahriye Evcen ve Barış Bağcı gibi önemli oyuncuların diziden ayrılması, kadroda boşluklar yarattı. Hikaye ve Tempo: Dizinin dilinin ilk sezona göre daha yavaş olduğu, uzun diyaloglar ve bakışmalarla ilerlediği belirtildi. Karakter ve Konu Yoğunluğu: Çok fazla karakterin ve konunun aynı anda işlenmesinin hikayeyi zayıflattığı ifade edildi. Bu değişiklikler ve ayrılıklar, dizinin ikinci sezonunun ilk sezon kadar etkileyici bulunmamasına yol açtı.

"Ders Alınsaydı" adlı şiir, Mehmet Akif Ersoy'un Safahat adlı eserinde yer alan "Kıssadan Hisse" başlıklı dizelerdir. Şiirin tam metni şu şekildedir: > Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey! > Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi? > "Tarih"i "tekerrür" diye tarif ediyorlar; > Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?

"Gassal" dizisi, çeşitli nedenlerle eleştirilmiştir: 1. Senaryo ve Karakter Derinliği: Dizinin senaryosu, yüzeysel karakterler ve olgunlaşmamış bir hikaye örgüsü nedeniyle eleştirilmiştir. 2. Yapay Diyaloglar: Dizide yer alan diyalogların yapay ve klişe olduğu, bu durumun hikayeyi sığlaştırdığı belirtilmiştir. 3. Tanıtım Stratejisi: Dizinin tanıtımında kullanılan "Ölünce beni kim yıkayacak?" sloganı, gereksiz bir dramatizasyon olarak görülmüş ve hassas yerlerde bile yer alması nedeniyle eleştirilmiştir. 4. Başrol Oyuncusunun Geçmişi: Dizide başrol oynayan Ahmet Kural'ın, daha önce şiddet olaylarına karışmış olması, dizinin boykot çağrılarına neden olmuştur. 5. Dini Temalar: Dizide işlenen dini temaların, seküler karakterleri cehaleti üzerinden ele alması ve bu durumun propagandaya dönüştüğü iddiası da eleştirilen yönler arasındadır.

Cemil Meriç, eleştirilerinde genellikle Batı ve Doğu toplumlarının özelliklerini, ideolojileri, toplumsal tabakaları ve sınıfları ele alır. Meriç'in kritiklerinde öne çıkan bazı konular şunlardır: Türk aydınının körü körüne Batılılaşması: Meriç, Türk aydınlarını, kendi ülkelerine yabancılaştıkları ve Batı'ya körü körüne bağlandıkları için eleştirir. Taklit, intihal ve tercüme: Aydınların, modernleşme adı altında Batı'nın abeslerine iştigal etmelerini ve bu süreçte kendi irfanlarına kucak açmamalarını eleştirir. Sosyoloji ve ideoloji: Sosyolojiyi ve ideolojileri, tabuları yıkan ve her türlü düşünce, kurum ve kişileri insafsızca eleştiren bir bakış açısıyla değerlendirir. Dil ve kültür: Fransızcanın onun için hem bir geçim vasıtası hem de bir dünya görüşü olmasını, dil bilgisinin farklı dünyalara açılmasındaki etkisini ve Türkçenin de dâhil olduğu dört dilli bir entelektüel olmasını vurgular.

Berna Moran'ın "Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış" eseri üç ciltten oluşmaktadır.

"Subversive" kelimesi iki ana anlamda kullanılabilir: 1. Yıkıcı, altüst edici, tahripkâr: Bir hükümeti, siyasi sistemi veya mevcut düzeni gizlice yıkmaya veya bozmaya çalışan kişi veya faaliyetleri ifade eder. 2. Eleştirel ve dolaylı: Bir şeyi zekice ve dolaylı bir şekilde eleştirerek zayıflatmak veya etkisiz hale getirmek anlamında kullanılır.