Eleştiri

Kraven'in altyazısı, filmin genel olarak olumsuz eleştiriler alması ve gişede başarısız olması nedeniyle kaldırıldı. Film, 110-130 milyon dolarlık bütçesine karşılık sadece 61,5 milyon dolar hasılat elde etti ve %15'lik bir Tomatometer puanına sahip oldu.

Cengiz Aytmatov'un anlatıları, çevreci eleştiri (ekoeleştiri) bağlamında şu şekilde incelenebilir: İnsan-doğa ilişkisi: Aytmatov'un eserlerinde insan-doğa ilişkisi güçlü bir bağla işlenir. Bilinçsiz doğa sömürüsü: Ekoeleştirmenler, doğanın bilinçsizce ele geçirilmesini ve hammadde kaynağı olarak sömürülmesini eleştirir. Çevreye verilen zarar: Çevreye verilen zarar, insanlığa verilmiş zarar olarak görülür ve yazarlar bu tahribatı eleştirel bir bağlamda yansıtır. Uyarılar: Aytmatov, eserleriyle insanlığı uyarır; dünya yok olmasın ve insan kendi sonunu hazırlamasın diye mesajlar verir. Bu unsurları ortaya çıkarmak için Aytmatov'un eserleri üzerine yakın okumalar yapmak gereklidir.

The Square (Kare) filmi, yönetmen Ruben Östlund'un bakış açısıyla ifade özgürlüğü, sanatsal özgürlükler ve sosyal sansür gibi konuları politik ve sosyal bir çerçevede ele alır. Filmde, Stockholm'de bir modern sanat galerisinde çalışan Christian'ın hikayesi anlatılır. Ayrıca, film insan ilişkilerinin sahteliği ve gösteriş gibi temaları da işler.

"MSÖ" kısaltması farklı bağlamlarda farklı anlamlara gelebilir. Örneğin, "MSÖ405 Özel Eğitim" dersi, öğrenme güçlüğü olan öğrencilere yönelik konuları içerir ve bu ders kapsamında öğrencilerin karşılaştığı bilişsel, algısal, motor ve sosyal becerilerdeki zorluklar ele alınır. Ayrıca, "MSÖ" Milli Savunma Üniversitesi'ni ifade edebilir. Bu bağlamda, "MSÜ Çıkmış Sorular" gibi kaynaklar, Milli Savunma Üniversitesi sınavlarına hazırlanan kişilere yönelik geçmiş sınav sorularını ve çözümlerini içerir. "Mêşo" adlı bir kitap hakkında bilgi bulunamamıştır.

Celal Abdi Güzer'in "Eleştiri ve Mimarlık" kitabı, eleştiri ve mimarlığın düşünsel ve üretimsel inceliklerini ele alır. Güzer, mimarlık ve sanat arasındaki ilişkiyi de inceler. Ayrıca, Güzer'in "Kurulmuş Gerçeklik Çağında Kent, Mimarlık ve Sanat" başlıklı bir kitabı daha bulunmaktadır.

Tenkit, bir düşünceyi, eseri, davranışı veya durumu olumlu ya da olumsuz yönleriyle değerlendirme, analiz etme ve yorumlama sürecidir. Tenkitin bazı işlevleri: Hataların düzeltilmesi: Yapıcı tenkit, hataların görülmesini ve düzeltilmesini sağlar. Gelişime katkı: Gelişim için önemlidir ve daha iyiye ulaşılmasına yardımcı olur. Yol gösterme: Doğru rehberlik etme sanatıdır. Demokrasi ve düşünce özgürlüğü: Sanat, eğitim ve siyaset gibi alanlarda tenkit kültürü, demokrasinin ve düşünce özgürlüğünün temel taşlarındandır.

"Politik Kamera" eseri, Michael Ryan ve Douglas Kellner tarafından yazılmıştır. Kitap, altmışlı yılların sonlarından seksenlerin ortalarına kadar uzanan dönemde Hollywood sinemasının politik yönelimlerle ilişkisini eleştirel bir şekilde ele almaktadır.

Refik Halit Karay'ın "Şaka" hikayesi, içerikteki bazı unsurların dönemin idaresinin ve sosyal yapısının eleştirisini içermesi nedeniyle yasaklanmış olabilir. Hikayede, taşradaki memurluk hayatı ve idarenin yozlaşmış yapısı ele alınmakta, Osmanlı'nın son yıllarında kasaba memurlarının içkiye, eğlenceye ve kadına düşkünlüğü işlenmektedir.

Hande Gündüz'ün "Uzun Irmak Boyunca" adlı kitabı, yaşamın kusurlarını ve "güzel" ile "çirkin" arasındaki ince çizgileri ele alır. Gündüz, mevcut dil ve kurgu anlayışına bağlı kalmadan, hayata bakışını öykünün dil ve biçimiyle de sergiler. Bazı öykülerde doğayla insan arasındaki mesafe belirsizleşirken, Kafkaesk bir dil kullanılır. "Uzun Irmak Boyunca", 2015 yılında Haldun Taner Öykü Ödülü'ne layık görülmüştür.

Semih Gümüş'ün "Roman Kitabı" adlı eseri, yazarın roman sanatı üzerine düşüncelerini ve eleştirilerini içerir. Gümüş, romanın edebiyatın vazgeçilmez bir türü olduğunu ve eleştirinin de roman sanatı için hayati bir öneme sahip olduğunu savunur. Ayrıca, Gümüş'ün "Yaşadıklarım Belleğimde Uğulduyor" adlı bir anı-düşünce kitabı olduğu ve bu eserde kendi yaşamından kesitler ile edebiyattaki yerini anlattığı bilinmektedir.

Renan Müdafaanamesi, Fransız düşünür Ernest Renan'ın 1883 yılında Sorbonne Üniversitesi’nde verdiği "İslam ve Bilim" başlıklı konferansta İslam'ın ilmî ilerlemeye engel olduğunu iddia etmesi üzerine Namık Kemal tarafından yazılmıştır. Namık Kemal, bu eserde Renan'ın İslam hakkındaki yanlış yargılarını çürütmeyi ve İslam'ın bilim ve felsefeyi yasaklamadığını göstermeyi amaçlamıştır.

Fandom dizisi, televizyon dizilerinin fanatik hayranlarının sosyal medyada "fandom" adıyla örgütlenerek, dizileri yazan senaristlere karşı verdikleri mücadeleyi anlatıyor. Dizi, aynı zamanda televizyon ve dizi sektörünü kara mizah türünde, eleştirel bir yaklaşımla ele alarak, sektördeki dinamikleri ve izleyici-yazar ilişkilerini farklı bir bakış açısıyla sorguluyor.

Aamir Khan'ın "3 Aptal" (3 Idiots) filmi, Hindistan'daki mevcut yarışa dayalı eğitim sistemini eleştirmektedir. Filmin konusu, Hindistan'ın en önemli mühendislik okullarından birinde aynı yurtta kalan üç öğrencinin hikayesini anlatır. Film, aynı zamanda bireylerin kendilerine sunulan "yaşam"ın anlamını sorgulamalarını sağlar.

Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nde ironi kullanılmasının bazı nedenleri: Toplumsal ve kurumsal eleştiri: Romanda, bireyin ve toplumun yaşamındaki saçmalık ve tutarsızlıklar ile kurumların işleyişindeki aksaklıklar eleştirel bir bakış açısıyla ortaya konur. Gerçekleri dikkat çekici hale getirme: İroni, okuyucuyu gerçeğe karşı daha dikkatli olmaya teşvik eder. Dolaylı anlatım: İroni, toplum ve kurumların durumunu dolaylı yollarla yansıtmak için kullanılır. Ayrıca, romanda ironi, olumsuz bir durum karşısında söylenenin tersinin söylenmesi veya referanslar yoluyla göndermeler yapılması şeklinde de kendini gösterir.

Arınma Gecesi (The Purge) serisinin bazı filmlerinin beğenilme nedenleri: Orijinal konsept. Farklı türlerin birleşimi. Mesaj içeriği. Ancak, serinin bazı filmleri, özellikle senaryo ve yönetmenlik açısından eleştirilmiştir.

Akıncı dizisini izleyenlerin genel olarak memnun olduğu söylenebilir. Dizi, ilk bölümünün yayınlanmasıyla birlikte sosyal medyada en fazla konuşulan konu başlıklarından birisi olmuştur. Ancak, bazı izleyiciler animasyon kalitesinin düşük olduğunu ve fizik kurallarına uyulmadığını belirtmiştir. Sonuç olarak, Akıncı dizisinin ilk bölümü genel olarak olumlu yorumlar almıştır. Ancak, izleyicilerin kişisel tercihleri ve beklentileri farklılık gösterebilir.

Nurettin Topçu'nun 1939 tarihli İçtimai Sınıflar makalesi, Hareket Fikir-Sanat Dergisi'nin 1. cildinin 2. sayısında yayımlanmıştır. Söz konusu makale, trhaber.com ve haksozhaber.net sitelerindeki ilgili kaynaklarda da yer almaktadır.

Güzel ve Çirkin filminin beğenilmesinin bazı nedenleri: Görsellik ve kostümler. Müzikler. Hikayeye yapılan eklemeler. Oyunculuklar. Sadakat. Ancak, bazı izleyiciler filmde yapılan değişiklikleri ve eklemeleri tatmin edici bulmamıştır.

Ziya Paşa'nın "Şiir ve İnşâ" makalesinde divan şiiri, aşağıdaki gerekçelerle eleştirilmiştir: Taklitçilik: Divan şiirinin tamamen Arap ve Acem şiirinin taklidi olduğunu iddia etmiştir. Anlaşılmazlık: Dilin anlaşılmaz, söz ve hüner göstermek için karışık ve uzun tamlamalarla dolu olduğunu öne sürmüştür. Gerçekçilikten uzak olma: Beşerî duyguları yansıtmadığını ve gerçekçi olmadığını belirtmiştir. Aşırı kuralcılık: Aşırı kuralcı bir şiir anlayışı olduğunu ifade etmiştir. Ziya Paşa, bu eleştirilerin ardından hazırladığı "Harâbat" adlı antolojinin önsözünde ise bu görüşlerinden vazgeçmiş ve divan şairlerinden örneklerle eskinin özlemini çekmiştir.

"Hayattan rengi alın, geriye ne kalır ki?" Filli Boya'nın bir reklam sloganıdır. Bu slogan, renk körlerini bunalıma sürüklediği gerekçesiyle eleştirilmiştir. Ayrıca, Tarkan'ın yorumuyla bu slogan bir YouTube videosunda yer almaktadır.