Bram Stoker'ın "Dracula" romanı, 1897 yılında yazılmış bir epistolar romandır; yani mektuplar, günlük ve defter girişleri, telgraflar ve gazete kupürlerinden oluşur. Romanın konusu: Genç bir İngiliz olan Jonathan Harker, bir iş gezisi için Transilvanya'ya gider. Harker, başlangıçta Kont'un cömertliği ve zekasından etkilense de, zamanla onun bir esir olduğunu anlar. Dracula, Londra'daki kalabalıkları avlamayı planlayan şeytani bir varlıktır. Harker, üç kadın vampir tarafından ölüme terk edilir, ancak umutsuz bir kaçış planlar. İngiltere'de, Jonathan'ın nişanlısı Mina, en iyi arkadaşı Lucy Westenra'yı ziyaret eder. Mina ve Lucy, birlikte Whitby adlı bir sahil kasabasına tatile giderler. Lucy, Dracula'nın kalesinden gelen elli kutuyu taşıyan gemiden sağ kalan tek kişi olan ölü kaptanla karşılaşır. Lucy'nin sağlığı için endişelenen Arthur, Dr. Seward'dan ona ne olduğunu anlamasına yardım etmesini ister. Dr. Seward, Lucy'nin hastalığının nedenini anlayamaz ve eski akıl hocası Profesör Abraham Van Helsing'den yardım ister. Van Helsing, Lucy'nin artık ölümsüzlerden biri olduğunu anlar ve Arthur, sevgilisine barış getirmek için onu kalbinden kazıklar. Dört adam, Dracula'yı yok etmeye yemin eder. Mina ve Jonathan da onlara katılır ve Dracula'yı sonsuza dek yok etmek için Dr. Seward'ın akıl hastanesini üs olarak kullanarak plan yaparlar. Roman, dönemin materyalizm ve pozitivizm anlayışına bir tepki olarak, bilim ile doğaüstü arasındaki mücadeleyi ele alır.