Duruşma

Duruşmanın açılmasına, mahkeme başkanı veya hâkim karar verir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 191. maddesinin 1. fıkrasına göre, mahkeme başkanı veya hâkim, duruşmanın başladığını, iddianamenin kabulü kararını okuyarak açıklar.

İşlem duruşmasının kaç gün süreceği, davanın türüne, tarafların hazır bulunup bulunmamasına, tanık sayısına ve delillerin değerlendirilmesine bağlı olarak değişir. Basit davalar: 30 dakika ile 1 saat arasında sürebilir. Kapsamlı davalar: Gün boyu devam edebilir. Türkiye'de ceza davalarında iki duruşma arası genellikle 3 ay sürerken, tutuklu ceza davalarında tutukluluk incelemesi 30 günde bir yapılır. Duruşma süresi, hakim tarafından davanın seyrine göre belirlenir.

Mazeret duruşmasının kaç gün erteleneceği, mahkemenin takdirine bağlıdır ve kesin bir sınır bulunmamaktadır. Duruşmanın ertelenmesi için tarafların veya avukatlarının mahkemeye yazılı olarak mazeret dilekçesi sunmaları gerekmektedir. Mazeret dilekçesi, duruşma tarihinden önce verilmelidir.

Tahkikat duruşmasında yapılan bazı işlemler şunlardır: Delil toplama ve değerlendirme. Tarafların dinlenmesi. Sözlü açıklamaların kaydedilmesi. Sulh veya arabuluculuk teşviki. Tahkikat aşaması, davacı ve davalı tarafın ileri sürdükleri iddia ve savunmaların gerçek ve doğru olup olmadığının araştırıldığı bir süreçtir.

Müşteki davaya katılmazsa şu sonuçlar ortaya çıkabilir: Duruşma ertelenir. Talepler reddedilir. Dava düşebilir. Zorla getirme kararı. Şikayetten vazgeçme. Müştekinin duruşmaya katılması, olayın aydınlatılması açısından önemlidir.

Evet, fiziki ve teknik takip tutanakları duruşmada okunmalıdır. Fiziki takip tutanağı, duruşmada okunarak taraflara tartışma ve itiraz hakkı tanınmalıdır. Bu şekilde, elde edilen deliller duruşmada ortaya konularak tarafların tartışmasına ve itiraz etmesine imkan tanınmalıdır.

HMK duruşma zaptı, diğer adıyla tensip tutanağı, davanın açılmasının ardından mahkemenin davaya ilişkin gerçekleştirilecek olan işleri belirttiği, dosyanın gidişatını gösteren usulü bir işlemdir. Duruşma zaptında yer alan bazı bilgiler: Duruşmanın gerçekleştirileceği mahkemenin ismi. Dosya numarası, hâkimin ve zabit kâtibinin ismi. Sanık ve kanuni temsilcisi, mağdur ve kanuni temsilcisinin ismi. Suç tarihi, tutukluluk ve tahliye durumları. Hangi savcının, hangi tarihli iddianamesiyle davanın açıldığı. Duruşma zaptı, hukuk davalarında davanın gidişatını belirler ve tarafların yükümlülüklerini içerir.

Evet, ara karardan sonra duruşma tarihi değişebilir. Duruşma tarihi, tarafların mazeret bildirmesi, eksik evrakların tamamlanması veya yargılama sürecinde ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar doğrultusunda mahkeme tarafından değiştirilebilir.

Evet, avukat müvekkilini duruşmada görebilir. Avukat, müvekkilinin hak ve menfaatlerini korumak amacıyla duruşmada bulunur. Avukatın duruşmada bulunması, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 211. maddesinde düzenlenen "duruşmada okunmasıyla yetinilebilecek belgeler" kapsamında da yer alır. Ancak, avukatın duruşma salonundan çıkarılması, belirli durumlarda mümkündür. Örneğin, avukatın mahkemenin düzenini bozması veya uygun olmayan davranışlarda bulunması halinde, hakim tarafından duruşma salonundan çıkarılması emredilebilir.

Duruşmaya çağırma kağıdına "çağrı kağıdı" veya "davetiye" denir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 176/1 maddesine göre, iddianame, çağrı kağıdı ile birlikte sanığa tebliğ edilmelidir. Ayrıca, mahkeme başkanı veya hakim, sanığın veya katılanın gösterdiği tanık veya uzman kişinin çağrılması hakkındaki dilekçeyi reddettiğinde, sanık o kişileri mahkemeye doğrudan davet ettirebilir.

Mürafaa, "dava açmak, alt mahkemenin kararına karşı üst mahkemeye başvurmak" anlamındaki "ref" kökünden türeyen bir hukuk terimidir. Fıkıh terminolojisinde, tarafların hâkim veya mahkeme önünde iddia ve savunmalarını ortaya koymalarını ifade eder. Ayrıca, Yargıtay'da yapılan duruşma anlamına da gelir.

Evet, gecikmiş itirazda duruşma olabilir. Gecikmiş itiraz, icra mahkemesine dilekçe veya sözlü olarak yapılır ve mahkeme, bu itirazı duruşmalı olarak inceleyebilir.

"The Night Of" dizisinin 6. bölümü, Riz Ahmed'in (baş karakter) suçsuzluğunun delillerle ortaya konmasını ve jüri kararının verilememesi nedeniyle serbest kalmasını konu alır. Ancak, asıl suçlunun kim olduğu belirlenemez ve hikaye bu belirsizlikle sona erer.

Duruşmada sanığın oturacağı yer, sanıklar için ayrılmış olan ve "sanık sandalyesi" olarak tabir edilen yerdir. Ancak, sanığın müdafiinin yardımından yararlanabilmesi için, müdafiinin yanında oturması daha doğru olur. Duruşma salonlarının düzeni, sanığın ve müdafiinin yan yana oturmalarına engel olacak şekilde dizayn edilmiş olabilir.

Yoklukta karar verilmesi, sanığın veya şüphelinin duruşmada hazır bulunmadığı durumlarda mahkeme tarafından karar verilmesi anlamına gelir. Bu durum, belirli koşullar altında mümkündür: Suçun sadece adli para cezasını veya müsadereyi gerektirmesi. Kaçak durumu. Genel kural ise tutuklama kararının gıyapta verilmemesi yönündedir.

"Duruşma salonu nerede yazar?" sorusuna yanıt bulunamadı. Ancak, duruşma salonu ile ilgili bazı bilgiler şu şekildedir: Duruşmaların yapıldığı yere "duruşma salonu" denir. Duruşmaların sağlıklı yürütülebilmesi için duruşma salonunda önceden belirlenmiş bir düzen vardır ve tüm işler belirli bir usulde gerçekleştirilir. Kimin nerede duracağı, kimin ne zaman söz alacağı, salonda kimlerin bulunacağı, kimlerin bulunamayacağı gibi detaylar önceden belirlenmiştir. Duruşma salonu ile ilgili daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: magdurbilgi.adalet.gov.tr; avaytacer.com; fatmanurtoprak.com.

Velayetin değiştirilmesi davasında duruşma, basit yargılama usulüne göre yapılır. Bu usulde: Taraflar, dava dilekçesi ve cevap dilekçesi olmak üzere sadece iki kez beyanda bulunabilir. Mahkeme, her aşamada yeni delilleri ve vakıaları re'sen değerlendirebilir. Duruşmanın mutlaka duruşmalı şekilde yapılması ve ilgililerin dinlenmesi gerekir. Duruşmada dikkate alınan bazı unsurlar: Çocuğun görüşü. Psikolog ve sosyal hizmet uzmanlarının raporları. Görevli mahkeme, Aile Mahkemesidir.

Ceza hukukunda katılanın hakları şunlardır: Duruşmada hazır bulunma. Avukat görevlendirilmesi. Kanun yollarına başvuru. Vekalet ücreti. Ayrıca, katılan, vekil vasıtasıyla söz alabilir ve davanın esasıyla ilgili birtakım taleplerde bulunabilir.

HMK madde 243'e göre, tanık listesi sunulmazsa aşağıdaki sonuçlar ortaya çıkabilir: Tanıkların dinlenmemesi. Delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılma. HMK madde 243, tanığın davetiye ile çağrılmasını öngörse de, davetiye gönderilmeden taraflarca hazır bulundurulan tanık da dinlenir.

Bilgi sahibi tanıklar, kolluk birimleri tarafından şu şekilde dinlenir: Kimlik tespiti: Tanığın adı, soyadı, yaşı, işi, yerleşim yeri gibi bilgiler sorulur. Haklarının hatırlatılması: Gerçeği söylemesinin önemi, yalan tanıklık durumunda cezalandırılacağı, yemin edeceği ve mahkeme izni olmadan salonu terk edemeyeceği anlatılır. İfade alma: Tanıktan, tanıklık edeceği konulara ilişkin bildiklerini söylemesi istenir ve sözü kesilmez. Soru sorma: Tanıklık edilen konuları aydınlatmak veya tamamlamak için sorular yöneltilir. Yazılı not kullanımı: Tanık, yazılı notlar kullanamaz, ancak hatırlama zorluğu yaşarsa yazılarına bakmasına izin verilebilir. Kolluk görevlilerinin, bilgi sahibi tanıkları yemin ettirerek dinlemesi gerekmez; bu yetki, Cumhuriyet savcısı veya hakim tarafından kullanılır.