Doğum

Doğum esnasında rahim ağzı, servikal dilatasyon olarak adlandırılan süreçle açılır. Rahim ağzının açılması üç ana evreden oluşur: 1. Giriş evresi: Rahim kasları düzenli aralıklarla kasılmaya başlar, servikal dilatasyon başlar ve 3-4 cm açılma olur. 2. Aktif evre: Servikal dilatasyon hızla ilerler, serviks 4 cm'den 8 cm'ye açılır. 3. Geçiş evresi: Servikal dilatasyon 8 cm'den 10 cm'ye tamamlanır, kasılmalar daha güçlü ve sık hale gelir. Açılmayı hızlandırmak için bazı yöntemler kullanılabilir: - Hareket etmek: Yürümek, merdiven çıkmak veya farklı pozisyonlar denemek faydalı olabilir. - Sıvı alımı: Yeterli miktarda sıvı almak, rahim kasılmalarını güçlendirebilir. - Doğal yöntemler: Yürüyüş, emzirme veya belirli bitkisel çaylar kullanmak. - Tıbbi müdahaleler: Doktorun önerisi doğrultusunda, doğum indüksiyonu veya oksitosin gibi müdahaleler de açılmayı artırabilir. Her doğum farklı olduğundan, en uygun yöntemi belirlemek için doktorla görüşmek önemlidir.

Uçakta doğan bir çocuğun vatandaşlığı, çeşitli faktörlere bağlı olarak değişir: 1. Uçağın Kalktığı veya İndiği Ülke: Bebek, uçağın kalktığı veya iniş yaptığı ülkenin vatandaşı olabilir. 2. Ebeveynlerin Uyruğu: Jus sanguinis ilkesine göre, bebek ebeveynlerinin uyruğuna sahip olur. 3. Havayolu Şirketinin Vatandaşlığı: Nadir durumlarda, havayolu şirketinin kayıtlı olduğu ülkenin vatandaşlığı geçerli olabilir. Uluslararası bir kural olmadığından, bu konuda kesin bir yanıt vermek mümkün değildir.

Oksiput posterior doğum, bebeğin başının arkaya dönük (yüzü annenin karnına bakacak şekilde) olduğu bir doğum pozisyonudur. Bu durumda doğum şu şekilde gerçekleşir: 1. Başlangıç: Doğum eylemlerinin yaklaşık %20'sinde bebeğin başı başlangıçta oksiput posterior pozisyonundadır. 2. İlerleme: Doğum ilerledikçe bebek kafasını çevirerek oksiput anterior pozisyonuna gelir ve doğum kanalından geçmek için uygun pozisyonu alır. 3. Kalıcı durum: Nadiren bu dönüş gerçekleşmez ve bebeğin kafası oksiput posterior pozisyonunda kalır, bu duruma "persiste oksiput posterior" denir. Oksiput posterior pozisyon, doğumun evrelerinin uzamasına, doğumun zorlaşmasına ve bazen vakum-forseps gibi müdahalelere veya sezaryene gerek duyulmasına neden olabilir.

Sezeryanın en zor günü, ameliyatın yapıldığı gün olarak kabul edilebilir.

Çatı darlığı varsa normal doğum olup olmayacağı, durumun ciddiyetine ve diğer faktörlere bağlıdır. Çatı darlığı, doğum kanalının bebeğin geçişine engel olabilecek kadar dar olması anlamına gelir. Normal doğumun gerçekleşebilmesi için çatı darlığının yeterli genişlikte olması önemlidir. Kesin bir değerlendirme ve uygun doğum yönteminin belirlenmesi için bir doktora danışmak gereklidir.

Evet, Türkiye'de doğan çocuklar, ebeveynlerinden en az biri Türk vatandaşı ise Türk vatandaşı olurlar. Bu, doğumla kazanılan Türk vatandaşlığının soy bağı esasına göre bir kazanımıdır.

Pelvisin doğum için uygun olup olmadığını değerlendirmek amacıyla çatı muayenesi yapılır. Çatı muayenesi ile bebeğin kilosu ve anne adayının pelvis kemiklerinin darlığı/genişliği kıyaslanarak doğum yöntemi hakkında karar verilir. Her kadının pelvis yapısı farklıdır ve bazı kadınlar daha geniş pelvislere sahip oldukları için daha kolay normal doğum yapabilirler.

Lohusa taç ve terlik takımı, annenin bebeğini ve misafirlerini karşıladığı doğum sonrası dönemde takılır.

Doğumun ikinci evresi, aktif evre olarak da bilinir ve şu şekilde tanımlanır: 1. Servikal dilatasyonun tamamlanması: Rahim ağzı 3-4 cm'den 10 cm'ye kadar açılır. 2. Kasılmaların sıklığı ve şiddetinin artması: Kasılmalar 2-3 dakikada bir gelir ve 60-90 saniye sürer. 3. Annede ıkınma hissinin oluşması: Bu evrede anne, bebeği doğurmak için güçlü bir şekilde ıkınır.

Bebeğin sağda durması, anne karnındaki duruş pozisyonunu ifade eder. Bebeğin sağda durması, doğumun sorunsuz bir şekilde gerçekleşmesi açısından önemlidir.

İneklerde plasenta, doğumdan sonraki ilk 6 saat içinde atılması gerekmektedir.

Nifasın (lohusalık) bittiğini anlamak için şu belirtilere dikkat edilebilir: Kanın kesilmesi. Beyaz akıntı. Nifasın en uzun süresi Hanefi ve Hanbeli mezhebine göre 40 gün, Şafii ve Maliki mezhebine göre ise 60 gündür.

Egepol Hastanesi'nde normal doğumda sadece bir refakatçi kalabilmektedir.

Doğum sırasında bebeğin kafasının dışarı çıkmama nedeni, bebeğin kafatasının esnek dikişlerle birbirine bağlanan birkaç ayrı kemikten oluşması ve bu dikişlerin doğum sürecinde başın şeklini ayarlamasına ve değiştirmesine olanak tanımasıdır. Ayrıca, bebeğin doğum kanalından geçerken güçlü bir baskıya ve sıkıştırmaya maruz kalması da kafasının şeklinin değişmesine ve dolayısıyla dışarı çıkmasının zorlaşmasına yol açabilir.

İlk gece kanaması, yani yerleşme kanaması, genellikle bir pedden daha az miktarda olur ve bir pedi doldurmaz.

Doğum yapan kadınlarda ses kısıklığı birkaç nedenden kaynaklanabilir: 1. Hormonal Değişiklikler: Hamilelikte artan hormon seviyeleri, ses tellerinin şişmesine ve ses kısıklığına yol açabilir. 2. Alerjiler: Bağışıklık sisteminin değişmesi, alerjilere daha yatkın hale gelmeye ve dolayısıyla boğazda tahrişe ve ses kısıklığına neden olabilir. 3. Asit Reflüsü: Mide asidinin yemek borusuna geri kaçması, boğazda irritasyona ve ses kısıklığına yol açabilir. 4. Enfeksiyonlar: Soğuk algınlığı veya grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonları da ses kısıklığına sebep olabilir. Ses kısıklığı genellikle geçicidir, ancak bir haftadan uzun sürerse veya başka belirtilerle birlikte ortaya çıkarsa, bir doktora başvurulması önemlidir.

Siemens'in kadın serisi olarak belirtilen ürünler, kadın sağlığı ve doğum alanında kullanılan tıbbi görüntüleme ultrason cihazlarıdır.

Atların doğum sırasında ölmesinin birkaç nedeni olabilir: Doğum kanalındaki tıkanıklıklar veya tayın boyutuyla ilgili sorunlar gibi komplikasyonlar. Gebe bir atın uzun süre ahıra kapatılması, dolaşım sisteminin tam olarak çalışmamasına ve kalp krizi riskine yol açar. Doğum sırasında karın bölgesine alınan ciddi darbeler veya yaralanmalar. İç organ problemleri, iltihaplanmalar veya diğer sağlık sorunları. Bu tür durumlarda veteriner müdahalesi gerekebilir.

Plasentanın ayrılması, normal doğum sürecinde yaklaşık 5-10 dakika sürer.

Türk vatandaşlığına sahip kişilerin doğumları yıl boyunca devam etmektedir, belirli bir zaman dilimi yoktur. 2024 yılında Türkiye'de en fazla doğum İstanbul'da gerçekleşmiş olup, en az doğum ise Tunceli'de olmuştur.