Distopya

1984 kitabı, totaliter bir devletin güç kullanımını ve bireyin özgürlüğüne yönelik mücadelesini konu alır. Kitabın anlatmak istedikleri arasında şunlar yer alır: Zihin kontrolü, propaganda ve sansür. Bireyin özgürlüğünü kaybetme korkusu. Gerçeği manipüle etme çabaları. Ayrıca, 1984 kitabı, George Orwell’ın zamanındaki politik ve sosyal gerçeklere de sert bir eleştiri içerir. 1984 kitabının tam metnine aşağıdaki kaynaklardan ulaşılabilir: onedio.com; gurlino.medium.com; listelist.com.

The Circle filmi, teknolojinin toplum üzerindeki etkilerini ve bireysel mahremiyetin kaybını konu almaktadır. Filmde, Mae Holland adında bir kadının, dünyanın en güçlü teknoloji şirketlerinden biri olan The Circle'da işe başlamasıyla yaşadığı deneyimler anlatılmaktadır. Bu süreç, Mae'nin şirketin "her şeyi bilmek iyidir" sloganının arkasındaki karanlık sırrı keşfetmesiyle bir distopyaya dönüşür.

"Yüksek Şatodaki Adam" romanı, Philip K. Dick tarafından 1962 yılında yazılmış ve alternatif tarih alt türüne dahil bir bilimkurgu eseridir. Konusu: II. Dünya Savaşı'nı Nazi Almanyası ve Japon İmparatorluğu kazanmıştır. Dünyada Almanya ve Japonya arasında soğuk savaş başlar, Hitler'in yerine gelen Bormann, Ay, Venüs ve Mars'ta koloniler kurdurur.

Mad Max: Beyond Thunderdome (1985), kıyamet sonrası distopik bir dünyada geçen ve George Miller tarafından yönetilen bir Avustralya aksiyon filmidir. Filmin konusu: Max Rockatansky, develerin çektiği motorlu bir araçla çölde ilerlerken, havadaki haydut Jedediah ve küçük oğlu tarafından saldırıya uğrar ve aracı çalınır. Başlangıçta ticaret yapacak hiçbir şeyi olmadığı için girişi reddedilen Max, sertliğiyle yetkilileri etkiler ve kasabanın kurucusu ve yöneticisi Teyze Entity, bir görevi tamamlarsa ona ikmal yapmayı teklif eder. Max, Bartertown'daki çatışmaların yasalara göre Thunderdome adlı gladyatör arenasında ölümüne dövüşle çözüldüğünü öğrenir. Max, hayatta kalma mücadelesi verirken, aynı zamanda çocukları beslemek için bir domuzu öldürdüğü için metan rafinerisinde çalışmaya mahkum edilen Domuz Katili ile de arkadaş olur. Film, Max'in Bartertown'u yeniden inşa etmek için ayrılan Teyze tarafından kurtarılmasıyla sona erer.

1984'te anlatılan dünya, distopik (anti-ütopik) bir dünyadır. Bu dünyada: Totaliter bir yönetim vardır. Propaganda ve manipülasyon yaygındır. Gözetim her yerdedir. Sınıf ayrımcılığı vardır. Bireysellik bastırılmıştır. Bu dünya, özellikle 20. yüzyıldaki komünist ve totaliter rejimlerin eleştirisi olarak da yorumlanabilir.

"Körleşme" kitabı, iki farklı yazar tarafından kaleme alınmış olması nedeniyle farklı önemlere sahiptir: 1. José Saramago'nun "Körleşme" kitabı, toplumsal yapıların çöküşünü ve insan doğasının en temel hallerini inceleyen distopik bir roman olarak kabul edilir. 2. Elias Canetti'nin "Körleşme" kitabı ise, modern romanın başyapıtlarından biri olarak anılmaktadır.

"Karanlık Zihinler" (The Darkest Minds) distopik bir gelecekte geçen ve gizemli bir şekilde süper güçler elde eden bir grup çocuğun hikayesini anlatır. Konu özeti: - IAAN adı verilen bulaşıcı bir hastalık, çocukların büyük bir kısmını öldürmüş, hayatta kalanlarda ise süper güçler ortaya çıkmıştır. - Bu çocuklar, hükümet tarafından kamplarda toplanmış ve güçlerine göre sınıflandırılmıştır: yeşil, mavi, sarı, turuncu ve kırmızı. - Ruby adlı turuncu bir genç, kamptan kaçarak diğer güçlere sahip çocuklarla birlikte güvenli bir yer aramaya başlar. Film ve kitap, hükümetin kontrolü ve çocukların kendi güçlerini keşfetme süreçleri etrafında dönen bir gerilimi işler.

"Damızlık Kızın Öyküsü" romanı, Margaret Atwood tarafından yazılmış olup, distopik bir toplumda kadınların özgürlüklerinin kısıtlanmasını konu alır. Romanda anlatılan ana mesajlar: - Toplumsal cinsiyet ve iktidar: Cinsiyet rollerinin toplumdaki hiyerarşik yapıyı nasıl şekillendirdiği ve erkek egemen yapının kadınları nasıl köleleştirdiği sorgulanır. - Kadınların bedenine yönelik kontrol: Kadınların sadece doğurganlıklarıyla değerli görülmesi ve bedenlerinin toplumu yeniden inşa etmek için bir araç olarak kullanılması eleştirilir. - Özgürlük ve direniş: Kadınların kendi kimliklerini ve haklarını savunmalarının önemi ve baskılara karşı direnişi simgeler. - Toplumun çöküşü: Totaliter rejimlerin ve toplumun etik değerlerinden sapmasının insan haklarına ve özgürlüğe nasıl zarar verdiği gösterilir.

Evet, "Fahrenheit 451" distopya olarak sınıflandırılabilir.

"Future Man" dizisi, Josh Futterman adlı, anne ve babasıyla yaşayan ve öz güveni düşük bir kapıcının hikayesini anlatıyor. Josh'un tek üstünlüğü, distopyan bir dünyada geçen Cybergeddon isimli video oyununda dünyada birinci sıraya yerleşmiş olmasıdır. Josh, bu görevi yerine getirmek için zaman içinde seyahat eden bir ekip kurar ve çeşitli görevleri yerine getirir.

Uyumsuz (Divergent) ilk film, distopik ve kıyamet sonrası bir dünyada geçmektedir. Konu: İnsanlar, beş farklı erdem grubuna (Fedakarlık, Dostluk, Dürüstlük, Cesurluk, Bilgelik) ayrılmıştır ve her çocuk 16 yaşına geldiğinde kendisi için en uygun topluluğu belirlemek üzere bir teste tabi tutulur. Beatrice, kimsenin beklemediği bir karar vererek Cesurluk topluluğuna katılır ve burada zorlu bir fiziksel ve psikolojik eğitimden geçerek topluluğun gerçek bir üyesi olmaya çalışır.

Baba Voss, "See" dizisinde, görme yetisini kaybetmiş bir dünyada, iki görme yetisine sahip çocuğun koruyucusu olan bir savaşçının hikayesini anlatır. Dizinin ana karakterleri arasında yer alan Baba Voss, Alkenny kabilesinin lideri, korkusuz bir savaşçı ve sadık bir koruyucudur. Hikaye, Baba Voss'un, Kraliçe Kane'in cadı avcıları ordusundan köyünü savunurken hamile bir kadın olan Maghra'yı bulmasıyla başlar. Dizinin finalinde, Baba Voss, ailesi için son bir fedakarlık yaparak savaşta ölür.

Black Mirror'ın bu kadar iyi olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Yaratıcı ve Farklı Hikayeler: Her bölümde bambaşka hikayeler ve oyuncular yer alır, bu da diziyi alışılmış dizilerden ayırır. 2. Distopik Temalar: Dizi, distopyalar üzerinden çağımızın teknolojiyle olan mücadelesini muhteşem bir şekilde işler ve izleyiciyi içine çeker. 3. Mesaj Verme Yeteneği: Kısa bir hikayeyle birden fazla mesaj verebilir ve insanların kendi hayatlarına dair anlam çıkarmalarını sağlar. 4. Gerçekçi Kurgu: Teknolojik unsurların gerçek hayatla aşırı derecede ilişkili olması, dizinin kurgusal dünyasını daha inandırıcı kılar. 5. Yönetmenlik ve Çekim Tarzı: Farklı yönetmenlerin çektiği bölümler, çeşitli çekim tarzları ve görselliklerle izleyiciye farklı deneyimler sunar.

The Handmaid's Tale'in 3. sezonu, Gilead rejimine karşı direniş ve hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. Öne çıkan olaylar: - June'un Görevleri: June, kızını kurtarmak için Gilead'da kalmaya karar verir ve bu süreçte birçok riskli görev üstlenir. - Mayday Operasyonu: June, diğer Marthalar ve Handmaid'lerle birlikte, Gilead'dan çocukları kaçırıp Kanada'ya götürme planı yapar. - Serena'nın İhaneti: Serena, kocasının zulmünden bıkarak onu ihbar eder ve Kanada'ya kaçar. - Komutan Lawrence ile İttifak: Lawrence, Gilead'ın ekonomi mimarı olarak, rejime karşı gizlice çalışır ve June ile ittifak kurar. - Şiddet Eylemleri: June, çeşitli durumlarda şiddet kullanarak birkaç kişiyi öldürür.

Açlık temalı bazı filmler: 127 Hours. Hunger (2008). Into the Wild (2007). Tabutta Rövaşata (1996). Pi'nin Yaşamı (2012). Açlık Oyunları (2012). Soylent Green (1973). The Road (2009). Açlık temalı daha fazla film için Vikipedi ve Sinefil gibi platformlardaki ilgili kategorilere göz atılabilir.

Açlık Oyunları 1 (The Hunger Games), Amerikalı yazar Suzanne Collins'in 2008'de yayımlanan distopik macera türündeki romanının adıdır. Roman, Kuzey Amerika'da, gelecekte, kıyamet sonrası bir dönemde yer alan Panem adlı kurgusal ülkenin halkından olan 16 yaşındaki Katniss Everdeen'in bakış açısıyla yazılmıştır. Konusu kısaca şöyledir: Kurgu dünya. Katniss'in gönüllü oluşu. Hayatta kalma mücadelesi. Roman, şiddetli yoksulluk, açlık, baskı ve savaşın etkileri gibi konuları ele almaktadır.

"Black Knight" dizisinin konusu, atmosferin yoğun şekilde kirlenmesi nedeniyle insanlığın neredeyse tamamen yok olduğu ve katı bir sınıf sisteminin kurulduğu distopik bir gelecekte geçmektedir. Dizide, nüfusun güvenliğinden sorumlu olan kuryeler ve bu kuryelerden biri olan efsanevi şövalye 5-8'in hikayesi anlatılmaktadır.

Uyumsuz filmi, Veronica Roth'un aynı isimli romanından uyarlanan bir bilimkurgu ve aksiyon filmidir. Filmin konusu, distopik ve kıyamet sonrası Chicago'da geçmektedir. Baş karakter Beatrice Prior, bu test sonucunda uyumsuz olduğunu öğrenir ve bu durumu gizlemek zorunda kalır çünkü uyumsuzlar toplumda hoş karşılanmayan kişilerdir. Ancak, Beatrice'in bir uyumsuz olması, yani hiçbir topluluğa ait olmaması, onun için büyük bir tehlike oluşturur ve bu sır, onu ve sevdiklerini kurtarmak için en büyük yardımcısı olacaktır.

İnsanlığın sonunu anlatan bazı filmler şunlardır: 1. 2012 (2009) - Maya takvimine dayanarak dünyanın 2012 yılında sona ereceği kehanetini konu alır. 2. The Day After Tomorrow (2004) - İklim değişikliği sonucunda dünya genelinde büyük bir felaketin yaşandığı bir senaryoyu anlatır. 3. Children of Men (2006) - Gelecekte insanların doğurganlık yeteneğini kaybettiği bir dünyada geçen distopik bir film. 4. The Road (2009) - Post-apokaliptik bir dünyada hayatta kalmaya çalışan bir baba ve oğulun yolculuğunu anlatır. 5. I Am Legend (2007) - Bir virüs salgını sonucu dünyanın çoğunun zombilere dönüştüğü bir senaryoda, bir bilim adamının hayatta kalmaya çalışmasını konu alır. 6. Snowpiercer (2013) - Dünyanın buzul çağında donduğu ve hayatta kalan insanların hiç durmayan bir trenin içinde yaşamak zorunda kaldığı bir film. 7. Oblivion (2013) - Bir askerin, yok oluştan önce Dünya'da nasıl bir yaşam olduğunu tespit etmesi için gönderildiği bir film.

Yorgos Lanthimos'un filmlerinin "tuhaf" olarak değerlendirilmesinin birkaç nedeni vardır: 1. Distopik Temalar ve Alegoriler: Lanthimos, filmlerinde modern dünyanın normatif düzenini ve iktidar-özne ilişkisini eleştirir. 2. Deneysel Sinematografi: Yönetmen, geniş açılı lensler, yüksek açı çekimleri ve geometrik çarpıtmalar gibi görsel teknikler kullanarak izleyiciye absürt bir atmosfer sunar. 3. Karakterlerin Duygusal Kapalılığı: Lanthimos'un karakterleri, duygularından kopuk, ifadesiz ve yabancılaşmış olarak tasvir edilir. 4. Toplumsal Eleştiri: Filmlerinde, toplumsal cinsiyet rolleri ve eril iktidar gibi konulara da eleştirel bir bakış açısı getirir.