Dil

Gütmek kelimesi, TDK'ya göre üç farklı anlama gelir: 1. Hayvan veya hayvan sürüsünü önüne katıp otlatarak sürmek. 2. Bir düşünceyi veya bir ilkeyi gerçekleştirmeye çalışmak (mecaz). 3. Bir kimseyi, bir topluluğu kendi düşünce ve amacı doğrultusunda yönetmek, sevk ve idare etmek (mecaz).

Gütmek kelimesi, TDK'ya göre üç farklı anlama gelir: 1. Hayvan veya hayvan sürüsünü önüne katıp otlatarak sürmek. 2. Bir düşünceyi veya bir ilkeyi gerçekleştirmeye çalışmak (mecaz). 3. Bir kimseyi, bir topluluğu kendi düşünce ve amacı doğrultusunda yönetmek, sevk ve idare etmek (mecaz).

Billur kadın ifadesi, Arapça kökenli olan "billur" kelimesinin kadın ismi olarak kullanıldığında "duru, berrak, temiz ve pürüzsüz" anlamlarına gelir. Ayrıca, billur kelimesi Osmanlıcada "şeffaf, parlak taş, elmas gibi kıymetli, cam gibi parlayan" anlamlarında da kullanılır. Billur ismi, genellikle kız çocukları için tercih edilir.

Yadsınmak ve yadsımak aynı şey değildir. Yadsımak, yapılan bir işi, söylenen bir sözü veya tanık olunan bir şeyi yapmadığını, bilmediğini söylemek, yaptığını saklamak, inkâr etmek anlamına gelir. Yadsınmak ise, TDK'ya göre "yadsıma işi yapılmak" anlamına gelir.

Netflix'te yabancı dizilerin neden Türkçe dublajının olmadığına dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, Netflix'in içeriğinin %80'inin halihazırda Türkçe dublajlı veya altyazılı olduğu bilinmektedir. Bazı olası nedenler: Lisans hakları: Bazı dizilerin Türkçe dublaj haklarının alınmamış olması. Dil ayarları: Netflix, kullanıcıların bulunduğu yere ve dil ayarlarına bağlı olarak uygun dilleri gösterir. Daha fazla bilgi için Netflix'in resmi destek kanallarıyla iletişime geçilmesi önerilir.

Eciş bücüş deyimi, hiçbir yeri düzgün olmayan, çirkin bir biçim almış bulunan; çarpık çurpuk, eğri büğrü anlamlarına gelir. Örnek cümle: "Eciş bücüş bir yazıyla karşılaşınca şaşırdı".

Doğru yazım şekli "espri"dir.

Hayıflanma ile ilgili cümlelerden bazıları şunlardır: "Geçmişte yapmış olduğum hatalardan ötürü, ne yazık ki bu hatalarımdan şimdi pişmanlık duyuyorum." "Yapmış olduğum hatalardan ötürü üniversiteyi ne yazık ki bitirememiştim." "Keşke geçmişte yaptığım hataları yapmamış olsaydım." "Dört sene önce ne yazık ki büyük bir iş teklifini kaçırdım." "Elime o fırsat geçmişken o arabayı almalıydım." "Şimdi üniversiteyi Ankara'da okumak vardı." "Eyvah, sanırım evden çıkarken ocağın altını söndürmeyi unuttum!" "Eğer zamanında İngilizce derslerine daha çok ağırlık verseydim bugün daha iyi bir yabancı dilim olması içten bile değildi." "Bu sene daha fazla çalışsaydım belki o zaman tatil yapabilirdim." "Zamanında elime geçen fırsatları değerlendirseydim bugün daha iyi bir evim ve daha iyi bir arabam olacaktı." Hayıflanma cümlelerinde "eyvah, ne yazık ki" gibi sözcükler oldukça fazla kullanılır. Hayıflanma cümleleri, yapılmayan bir işten dolayı duyulan üzüntü içerir. Örneklerin tamamı için aşağıdaki kaynaklar incelenebilir: milliyet.com.tr; dilbilgisi.org; sabah.com.tr; turkcedenizi.com.

"Yanlışın doğrusu" ifadesinin doğru yazılışı, her iki kelimenin de doğru yazılışını içerir: "yanlışın doğrusu". "Yanlış" kelimesinin doğru yazılışı, Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre "yanlış" şeklindedir; "yalnış" yazılışı yanlıştır.

Occupation kelimesi İngilizce'de aşağıdaki anlamlara gelir: Meslek, iş, uğraş. İşgal. Meşguliyet, uğraş.

İltiması olmak, "arkası, kayırıcısı olmak" anlamına gelir. Örnek cümle: "İltiması olmasa o koltukta bir gün bile oturamaz."

Hor kelimesi, Farsça kökenli olup "değersiz, önemi olmayan, aşağı" anlamlarına gelir. Ayrıca, "hor görmek" ifadesi bir kişiye hak ettiği değeri vermemek, küçük düşürücü ve kırıcı ithamlarda bulunmak anlamlarında kullanılır. Bunun yanı sıra, "hor" kelimesi halk ağzında "yumurta sarısı" veya "güç, kuvvet, adam, insan" anlamlarında da kullanılabilir.

Temin, Arapça kökenli bir kelime olup, "korkusunu giderme, inanç verme", "sağlama, elde etme" ve "gerçekleştirme" anlamlarına gelir. Ayrıca, "temin" kelimesi, "biraz önce, demin" anlamında da kullanılır.

Fransızcada günlük hayatta sıkça kullanılan bazı ifadeler: Selamlaşma ve vedalaşma: Bonjour (merhaba, günaydın, iyi günler); Bonsoir (iyi akşamlar); Bonne nuit (iyi geceler); Au revoir (güle güle). Teşekkür ve rica: Merci (teşekkür ederim); S’il vous plait (lütfen). Acil durum: Au secours! (İmdat!); J’ai faim (Acıktım); Je suis perdu (Kayboldum). Soru sorma ve bilgi alma: Comment allez-vous? (Nasılsın?); Quel âge as-tu? (Kaç yaşındasın?); Où habites-tu? (Nerede yaşıyorsun?). Yol tarifi: Aller tout droit (dümdüz gitmek); Tourner à droite/à gauche (sağa/sola dönmek).

Evet, "monotoni" ve "monotonluk" aynı anlama gelir. Monotonluk, bir işin aynı tempoda ve sürekli tekrarlanarak yapılması durumunu ifade eder.

Fransızca "faire" fiili, hem "yapmak" hem de "yaptırmak" anlamlarında kullanılır. Kullanım alanlarından bazıları: Yapmak: Yemek yapmak, ders çalışmak, bisiklet sürmek gibi eylemleri ifade eder. Yaptırmak: Yemek yaptırmak, eve göndertmek, televizyon izlettirmek gibi başkalarına yaptırılan işleri belirtir. Hava durumu: Hava güzel veya hava soğuk gibi ifadelerde kullanılır. Deyimler: "Faire des châteaux en Espagne" (havada kaleler inşa etmek), "faire la bête" (aptal gibi davranmak) gibi birçok deyimsel ifadede yer alır.

Kanaat kelimesi, Türk Dil Kurumu'na göre şu anlamlara gelir: elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum; kanma, inanma; düşünce, inanç, kanı, kanış. Ayrıca, kanaat kelimesi İslam'da da önemli bir yere sahiptir ve kişinin Allah'ın kendisine dünya nimeti olarak verdiği paya rıza göstermesi anlamına gelir.

Azra ismi Arapça kökenlidir. Türk Dil Kurumu'na göre Azra isminin anlamları şunlardır: el değmemiş bakire kız; delinmemiş inci; ayak basılmamış kum; Medine’nin diğer bir adı; Hz. Meryem’e verilen ad.

Almanca günler şu şekilde okunur: Montag: Montag. Dienstag: Dinztag. Mittwoch: Mitvoh. Donnerstag: Donnerstag. Freitag: Fraytag. Samstag: Zamstag. Sonntag: Zontag. Almanca günlerde "tag" ile biter, tek istisna "Mittwoch" (Çarşamba) günüdür.

Azerbaycanlılar, Türkçe'yi genellikle iyi anlar ve konuşurlar. Azerbaycanlılar, Türkiye'de üretilen içeriklere (filmler, diziler, kitaplar, makaleler) erişimin artması ve Türkiye'nin Azerbaycan'a kıyasla daha büyük bir pazar olması nedeniyle Türkçe'ye daha fazla maruz kalmaktadır. Ancak, bazı lehçe farklılıkları ve hızlı konuşma, Türkiye'den gelenler için anlaşılabilirliği zorlaştırabilir.