Dil

Orn kelimesi farklı bağlamlarda çeşitli anlamlara gelebilir: Dekoratif, süslü, süsleyici. Oryantel rock n roll. Ultima Online oyununda hızlı koşan, saldırgan bir binek hayvanı. Elfçede "ağaç" anlamına gelen bir kelime. Orion Protokolü'nün (ORN) kısaltması. Bağlama göre değişen kısaltmalar (ORN, Açık Rekreasyon Ağı veya Olimpiyat Yol Ağı gibi). Ayrıca, "orn" kelimesi İngilizce'de "orn" olarak da kullanılabilir.

"Posnı sisman" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, "şişman" kelimesinin anlamı şu şekilde açıklanabilir: Şişman, deri altında fazla yağ toplanması sebebiyle vücudun her yanı şişkin görünen kimse, şişko, mülahham anlamına gelir. Ayrıca, vücut kitle indeksine göre yapılan sınıflandırmada 30,0 ile 34,9 kg/m² arasındaki değerler birinci derece obezite olarak kabul edilir ve bu aralıktaki kişiler şişman ya da birinci sınıf obez olarak tanımlanabilir.

Farsça kökenli bir sözcük olan nezdinde, "nezd" kelimesinden türetilmiştir. Nezdinde kelimesinin bazı anlamları: bir kişinin huzurunda veya yanında; bir kişinin bakış açısına göre; bir kişinin kurallarına veya görüşlerine uygun bir şekilde; söz konusu kişinin yanında, tarafında. Örnek cümleler: "Onun nezdinde kendisi hariç herkes suçlu ve günahkardır." "Babamın nezdinde tembellik en büyük kusurlardan biridir." "Dünkü sınav, saat 14.00'da iki öğretmenin nezdinde gerçekleştirildi."

Bertaraf, bir şeyi zararsız veya etkisiz hale getirmek, ortadan kaldırmak ya da imha etmek anlamlarına gelir. Bu terim, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir: Atık yönetimi ve çevre koruması: Tehlikeli atıkların bertarafı, geri dönüşüm, kompostlama. Hukuk: Delil veya belgelerin ortadan kaldırılması. Askeri operasyonlar: Tehlikeli veya patlayıcı madde imhası. Ekonomi: Mali zararın azaltılması, risklerin bertaraf edilmesi. Sağlık: Hastalıklı veya zararlı organizmaların imha edilmesi.

Habis kelimesi, Arapça kökenli olup farklı anlamlara sahiptir: Kötü, alçak, soysuz kimse. Kötücül hastalık veya ur. Pis, murdar. Ayrıca, Kur'an'da "habîs" kavramı, pis, kötü, çirkin, zararlı, şerli, bozuk, haram, âdî, düşük, değersiz ve kerih olan varlıkları, malları, insanları, söz, fiil, amel ve davranışları ifade etmek için de kullanılır.

Muhafaza kelimesi, Arapça kökenli olup "koruma", "saklama" ve "korunum" anlamlarına gelir. Örnek cümleler: Değerli mücevherler, bir kasa içinde muhafaza edilmelidir. Tarihi belgeler, arşivlerde özenle muhafaza edilmelidir. Zamanımızda kıymetli şeylerin muhafazası güçleşti. Ayrıca, "muhafaza etmek" ifadesi de iki farklı anlamda kullanılır: 1. Korumak, saklamak. 2. Olduğu gibi bırakmak, kapatmak.

Maşuk, TDK'ye göre "sevilen, âşık olunan erkek" anlamına gelir. Bu kelime, Arapça kökenlidir.

Zeval vermek deyimi, zarar ziyan vermek anlamına gelir. Örnek cümle: "Bu işte sana zeval verecek bir durum yok." Ayrıca, "zeval vermemek" deyimi de "yok etmemek, sona erdirmemek" anlamlarına gelir. Örnek cümle: "Tanrı ulusa zeval vermesin."

Max Payne 3, resmi olarak Türkçe dil seçeneğiyle çıkmamıştır. Bunun nedeni, oyunun yayıncısı Rockstar Games'in talebi üzerine, Oyun Çeviri ekibi tarafından hazırlanan Türkçe yamanın kaldırılmasıdır.

Şoförler Odası'na göre şoför kelimesinin doğru yazılışı, Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre de olduğu gibi "şoför" şeklindedir. "Şöför" kullanımı yanlış olarak kabul edilir.

"Göstermek" ve "sergilemek" arasındaki fark şu şekildedir: Göstermek: Bir şeyi gözle görünür bir biçimde ortaya çıkarmak anlamına gelir. Sergilemek: Bir şeyi tanıtmak, satmak veya özellikle görünmesi için bir yere yerleştirmek, teşhir etmek anlamına gelir. Örnekler: "Kadınlar bütün mallarını, vitrin yerine kullandıkları pencerelerde sergiliyorlardı". "Sporcular bütün hünerlerini sergilemek için ellerinden geleni yapıyor".

Jewelry kelimesi Türkçede "mücevherat", "takı" veya "kuyumculuk" anlamlarına gelir. Ayrıca, "jewelry" kelimesinin diğer anlamları arasında "ziynet eşyası", "cevahir" ve "bijuteri" yer alır. Amerikan İngilizcesinde "jewelry" olarak yazılan kelime, İngiliz İngilizcesinde "jewellery" olarak yazılır.

Evet, zarurilik ve zorunluluk aynı anlama gelir. Arapça kökenli bir kelime olan zaruri, "kesinlikle ihtiyaç duyulan, zorunlu veya gerekli, elzem" anlamlarına gelir.

"With" kelimesi İngilizce'de şu anlamlara gelir: İle birlikte. Sahip. Aracılığıyla. Ait olma. Yanına, yanıma. Ayrıca, "with" kelimesi bazı fiillerle birlikte kullanıldığında farklı anlamlar da taşıyabilir.

Yal kelimesi farklı dillerde farklı anlamlara gelmektedir: Çağatayca. Türkçe. Tatarca. Ayrıca, "YAL" kısaltması İngilizce'de "Yet Another Language" yani "henüz başka bir dil" anlamına gelmektedir.

Sızlanan kelimesi, TDK'ya göre "derdini paylaşmak, bir durumdan şikayet etmek" ve "kişinin uğradığı haksızlığı dile getirmesi" anlamlarına gelen "sızlanmak" fiilinden türetilmiştir. Ayrıca, sızlanan kelimesi İngilizce'de "whiner", "bellyacher" gibi ifadelerle eşdeğer olup, sürekli şikayet eden veya ağlayıp sızlanan kimse anlamına da gelebilir.

"Kirpiğin kaşına değmesi" ifadesi, farklı anlamlara gelebilir: Türkü sözünde geçen anlamı. Fiziksel anlam. Mecazi anlam. Ayrıca, "kirpiği kirpiğine değmemek" ifadesi, TDK'ya göre hiç uyuyamamak anlamına gelir.

Münhasır ve münhasıran kelimeleri arasındaki temel fark, münhasıran kelimesinin bir zarf olarak kullanılması ve "yalnız, özellikle" anlamlarına gelmesidir. Münhasır kelimesi ise bir kişi veya bir şeye ayrılmış, mahsus, sınırlı anlamlarını taşır. Örnek kullanım: - Münhasır: Babam şahsına münhasır bir kişiliktir. - Münhasıran: Bu hak münhasıran taraf A'ya aittir.

İhtiyaç yerine kullanılabilecek bazı kelimeler ve ifadeler: Gereksinim; Zorunluluk; Lazım; İhtiyaç duyulma; Eksiklik; Talep; Arzu; Beklenti; Şart.

Sine kelimesi, Farsça kökenli olup farklı anlamlara sahiptir: Göğüs, gönül, yürek, iç derinlik. Neşeli, sevinçli, memnun. Uyuklama, uykuya dalma başlangıcı. Kurnaz, sessizce iş yapan, sinsi (yerel Türkçe'de). Altın ve gümüş gibi parlak ve değerli olan.