DevletYönetimi

Yanlış olduğunu düşündüğünüz yargıların doğrusunu cümlelerin altlarındaki boşluklara yazmak için aşağıdaki örnekleri inceleyebilirsiniz: 1. Monarşide ülke, seçkin bir azınlık tarafından yönetilir ifadesi yanlıştır. 2. Teokraside kimi zaman dinî kurallar, kimi zaman ise insanların hazırladığı kurallar uygulanır ifadesi yanlıştır. 3. Vatandaşların resmî kurumlara dilekçe verebilmeleri için bir siyasi partiye üye olmaları gereklidir ifadesi yanlıştır. 4. Ülkemizde kadınlar seçme ve seçilme hakkını 1923 yılında elde etmiştir ifadesi yanlıştır.

Kuvvetlerin birleşmesi ve ayrılması, devlet iktidarının farklı organlar arasında dağılımını ifade eder. 1. Kuvvetlerin Birleşmesi: Yasama ve yürütme erklerinin aynı organda toplanması durumudur. Bu sistemde ortaya çıkabilecek rejimler: - Mutlak Monarşi: Tüm yetkiler tek bir kişide toplanmıştır. - Diktatörlük: Yürütme ve yasama yetkileri bir kişinin veya grubun elindedir. 2. Kuvvetlerin Ayrılması: Yasama, yürütme ve yargı fonksiyonlarının farklı organlara verilmesi durumudur. - Başkanlık Sistemi: Yürütme yetkisi halk tarafından seçilen başkana aittir. - Parlamenter Sistem: Yasama ve yürütmenin karşılıklı bağımlılığına dayanır.

Arşiv hizmetleri, Devlet Arşivleri Başkanlığı tarafından yürütülür.

Azerbaycan'ın yönetim şekli üniter anayasal cumhuriyettir.

Azerbaycan'ın yönetim şekli üniter anayasal cumhuriyettir.

Devlet büyükleri, genellikle bir ülkenin üst düzey makamlarında görev yapan ve devlet yönetiminde önde gelen kişileri ifade eder. Türkiye'de devlet büyükleri arasında şunlar yer alır: Cumhurbaşkanı: Devletin ve hükûmetin başıdır. TBMM Başkanı: Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin başkanıdır. Bakanlar: Milli Savunma Bakanı, Ekonomi Bakanı, Genelkurmay Başkanı gibi çeşitli bakanlıkların bakanlarıdır. Uluslararası alanda ise devlet büyükleri arasında politikacılar, bürokratlar ve diplomatlar da bulunur.

Raportörler, devlette çeşitli görevler üstlenirler: 1. Toplantı Tutanakları: Kurum veya firma toplantı tutanaklarını hazırlarlar. 2. Başvuru Kayıtları: İlgili kuruma yapılan başvuruların kaydını tutarlar. 3. Veri Depolama: Firma müşteri bilgilerini saklamak üzere veri depolama sistemi geliştirirler. 4. Analiz Sonuçları: Sağlık kuruluşları ve kimya laboratuvarları gibi yerlerde yapılan analiz sonuçlarını rapor haline getirirler. 5. Mevzuat Görevleri: Devlet kurumlarında mevzuat tarafından kendilerine atanan görevleri yerine getirirler. 6. Gizlilik: Kurum ve kişi gizliliğine sadık kalırlar.

Türkiye'deki 17 bakanlık şunlardır: 1. Adalet Bakanlığı; 2. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı; 3. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; 4. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı; 5. Dışişleri Bakanlığı; 6. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı; 7. Gençlik ve Spor Bakanlığı; 8. Hazine ve Maliye Bakanlığı; 9. İçişleri Bakanlığı; 10. Kültür ve Turizm Bakanlığı; 11. Milli Eğitim Bakanlığı; 12. Milli Savunma Bakanlığı; 13. Sağlık Bakanlığı; 14. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı; 15. Tarım ve Orman Bakanlığı; 16. Ticaret Bakanlığı; 17. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı.

Abbâsîler'in 508 yıl boyunca hüküm sürmesinin başlıca nedenleri şunlardır: 1. Emevî yönetimine karşı ayaklanma: Hz. Muhammed'in amcası Abbas bin Abdülmuttalib'in soyundan gelen Abbâsîler, Emevî yönetimine karşı ayaklanarak 750'de halifeliği ele geçirdiler. 2. Devlet örgütlenmesi: Abbâsîler, "Divan" adı verilen resmi kurullara dayanan etkili bir devlet örgütlenmesine sahipti. 3. Askeri güç: İlk dönemlerde orduda Türk ve İran kökenlilerin önemli görevler üstlenmesi, Abbâsîlerin askeri gücünü artırdı. 4. Başkent değişikliği: Halife Mansur'un 762'de başkenti Şam'dan Bağdat'a taşıması, devletin merkezi konumunu güçlendirdi. Ancak, zamanla Abbâsîler eski askeri güçlerini yitirdiler ve 1258'de Cengiz Han'ın torunu Hülâgû'nun yönetimindeki İlhanlılar tarafından yıkılana kadar gerileme sürecine girdiler.

Divan-ı Hümayun ve Babıali aynı kavramı ifade eder. Osmanlı İmparatorluğu'nda devlet işlerinin görüşüldüğü en yüksek merci olan Divan-ı Hümayun, 18. yüzyıldan itibaren Babıali adıyla anılmaya başlanmıştır.

Valilik ve Kaymakamlık Birimleri Teşkilat, Görev ve Çalışma Yönetmeliği, valilik ve kaymakamlık birimlerinin organizasyon yapısını, personelin görev, yetki ve sorumluluklarını belirleyen bir yönetmeliktir. Yönetmeliğin amacı: - Valilik ve kaymakamlık birimlerinin iş ve işlemlerinin idarenin amaçlarına uygun olarak düzenli, vatandaş odaklı, uyumlu, hızlı, etkili ve verimli bir şekilde yapılmasını sağlamaktır. Kapsamı: - Valilik ve kaymakamlık birimlerinin teşkilatlanması, görevleri, yetkileri ve yazışmaları ile ilgili esasları kapsar. Yönetmelikte belirtilen bazı görevler: - Gelen ve giden evrakın kayıt, değerlendirme, ilgili birimlere gönderilme, teslim edilme ve arşivleme işlemlerinin yürütülmesi. - İl ve ilçelerdeki genel idare kuruluşlarının valilikler ve kaymakamlıklar kanalı ile yapacakları yazışmaların esaslarının belirlenmesi. - Etik Kurulu ile ilgili iş ve işlemlerin yürütülmesi.

Koçi Bey Risalesi, Osmanlı İmparatorluğu'nun duraklama döneminde, devlet yönetimindeki aksaklıkları ve bozulmaları ele almak ve çözüm önerileri sunmak amacıyla yazılmıştır. Bu risalenin yazılmasının başlıca nedenleri şunlardır: 1. Önceki Padişahların Hatalarının Eleştirisi: III. Murad sonrasında görülen çöküntünün sebeplerini incelemek ve önceki Osmanlı padişahlarının hatalarını korkusuzca dile getirmek. 2. Rüşvet ve Adam Kayırmanın Önlenmesi: Adam kayırma, irtikap, zimmet ve rüşvetin devlet kurumlarına sirayet etmesini engellemek. 3. Sultan IV. Murad'ın Etkisi: IV. Murad'ın annesi Kösem Sultan'ın etkisinden çıkarak devletin yönetiminde daha etkin olmasını sağlamak.

Devlet bakanı ve bakan arasındaki fark, görev ve yetki alanlarında yatmaktadır. Bakan, bir bakanlığın başında bulunan ve hükümetin politika kararlarını alıp uygulayan siyasetçidir. Devlet bakanı ise, parlamenter sistemlerde hükümette ve yasama meclisi önünde yalnızca siyasi görev ve yetkiler taşıyan, kamu hizmetlerini yürütmekle görevlendirilmemiş bakandır.

Attiran (saltanat) kaldırıldı çünkü bu yönetim biçimi, ulusal egemenliğe engel oluyordu ve modern devlet anlayışına ters düşüyordu. Diğer nedenler arasında: - Osmanlı Devleti'nin hukuken sona ermesi ve resmi olarak da sonlandırılmak istenmesi; - Lozan Barış Görüşmeleri'ne Osmanlı Hükümeti'nin de çağrılması ve bu durumun ikiliğe yol açması; - Cumhuriyet'in ilan edilmesinin önünün açılması gerekliliği.

Cumhurbaşkanı, Türkiye devlet protokolünde birinci sırada yer almaktadır.

Seyfiye sınıfı, Osmanlı Devleti'nde Vezir-i Azam (Sadrazam) tarafından denetlenirdi.

Tüzükat-ı Timur, Emir Timur'un kendi ağzından anlattığı, saltanat mücadelesini, orduyu ve devleti yönetme ilkelerini, toplum görüşünü, din anlayışını, felsefesini ve kişisel ideallerini içeren bir eserdir. Kitap iki bölümden oluşmaktadır: 1. Melfuzât: İlk saltanat kavgasından Ankara Savaşı'na kadar olan olayları otuz bir fasıl içinde Timur'un perspektifinden anlatır. 2. Tüzükât: Devlet kurma ve yönetme ilkeleri ile uygulamalarını ortaya koyar, aynı zamanda bir rehber kitap niteliğindedir.

Selçuklularda devlet yönetimi şu şekildeydi: 1. Hükümdarlık: Devletin başında sultan unvanını kullanan hükümdarlar vardı ve bu yetki Gök Tanrı tarafından verildiğine inanılan kut inancına dayanıyordu. 2. Merkezi Yönetim: Devlet işleri, Divan-ı Saltanat adı verilen kurulda görüşülüp karara bağlanırdı. 3. Eyalet Yönetimi: Ülke, eyaletlere bölünmüş ve bu eyaletlerin yönetimi melik unvanıyla anılan hanedan üyelerine bırakılmıştı. 4. Diğer Divanlar: Divan-ı Saltanat'a bağlı olarak Divan-ı İstifa (maliye), Divan-ı Arz (askeri işler), Divan-ı Tuğra (yazışmalar) gibi divanlar da vardı. 5. Hükümdarlık Alametleri: Hükümdarlar, tuğ, hutbe, otağ, çetr, nevbet, sancak gibi alametleri kullanırlardı. Ayrıca, Selçuklularda posta ve haberleşme işlerini Berid adı verilen teşkilat yürütürdü.

Fahrettin Altun, 25 Temmuz 2018 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı olarak atanmıştır. Dolayısıyla, görevi değişmemiştir.

Tekel kelimesi üç farklı anlamda kullanılabilir: 1. Ekonomi terimi: Bir malın yapımının yalnızca bir kuruluşun elinde bulunması durumu, inhisar, monopol. 2. Devlet yönetimi: Devletin herhangi bir üretim alanını elinde tutması, satışı tek elden yönetmesi ve fiyata hâkim olması durumu. 3. Mecazi anlam: Bir kişi veya kuruluşun herhangi bir alanda kazandığı büyük güç.