DevletYönetimi

İmha edilecek arşivlik belgeler, Devlet Arşivleri Başkanlığına gönderilir.

Ankara il protokol listesi şu kişilerden oluşur: Mahallin en büyük mülki idare amiri (ilde vali, ilçede kaymakam). TBMM üyeleri. Mahallin en büyük komutanı, general ve amiraller, garnizon komutanı. Büyükşehir belediye başkanı, bakan yardımcısı, il belediye başkanı. Cumhuriyet başsavcısı, adli yargı adalet komisyonu başkanı, idare ve vergi mahkemeleri başkanları. Üniversite rektörleri. Baro başkanı. Ayrıca, vali yardımcıları, kaymakamlar, il jandarma komutanı, il emniyet müdürü, il genel meclisi başkanı ve ilçe belediye başkanları da protokol listesinde yer alır.

"Devlet, ocak içindir" anlayışı Osmanlı Devleti'nde şu olumsuzluklara yol açmıştır: 1. Yeniçerilerin Kendi Çıkarlarını Ön Planda Tutması: Bu anlayışın zamanla değişmesi, Yeniçerilerin kendi çıkarlarını devletin çıkarlarının önüne geçirmelerine neden oldu. 2. Devlet Yönetimine Müdahale: Yeniçeriler, padişahın ve devlet yöneticilerinin kararlarını etkilemeye başladı ve hatta padişahların tahttan indirilmesine neden oldu. 3. Devletin Zayıflaması: Ocağın kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmesi, devletin askeri ve idari sistemini zayıflattı ve sonunda 1826'da Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasına (Vak'a-i Hayriye) yol açtı.

Çin'in sahibi Çin halkıdır.

Kahramanmaraş Sanayi ve Teknoloji Müdürlüğü, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na bağlıdır.

Osmanlı'da ulemanın devlet üzerindeki etkisi çok yönlüdür: 1. Dini ve İdari Otorite: Ulema, dini otoriteyi temsil ederek devlet ile toplum arasındaki ilişkilerde belirleyici bir rol oynamıştır. 2. Diplomatik Rol: Ulema, Osmanlılarla diğer beylikler arasındaki siyasi meselelerin çözümünde elçilik yaparak barışın tesisi ve anlaşma zemininin hazırlanmasında önemli rol oynamıştır. 3. Padişahı Sınırlandırma: Ulema, padişahı sınırlayıcı bir güç olmuş, onu tahttan indirme veya çıkarma yetkisine sahip olmuştur. 4. Sosyal Etki: Ulema, halkın padişaha ve devlete bağlanmasında etkin bir sınıf olmuş, sosyal itibarı ve iktisadi seviyesi yüksek bir zümre olarak kabul edilmiştir.

Kandıra Mal Müdürlüğü, Kocaeli Defterdarlığı'na bağlıdır.

Regülasyon ve regüle etme arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: - Regülasyon, belirli bir sektör veya piyasa üzerinde devlet veya yetkili kamu otoriteleri tarafından yapılan kurallar, standartlar ve normların belirlenmesi ve bu kuralların uygulanmasını ifade eder. Yani, regülasyon bir düzenleme sürecidir. - Regüle etme ise, bir kurum veya piyasanın belirlenen kurallar ve standartlar çerçevesinde faaliyet göstermesini sağlamak anlamına gelir. Bu, regülasyon sürecinin bir sonucudur.

Cumhuriyet Arşivi, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'ne bağlıdır.

İslamiyet öncesi Türk devletlerinde devlet yönetiminin gelişim süreci şu şekilde özetlenebilir: 1. Boyların Birleşmesi: Türk devletleri, boyların bir araya gelmesiyle oluşmaktaydı ve bu devletlere "İl" veya "El" adı verilmekteydi. 2. Kut İnancı: Devletin yönetim yetkisinin Tanrı tarafından verildiğine inanılan "Kut" inancı, hükümdarların meşruiyetini sağlamaktaydı. 3. İkili Yönetim Sistemi: Devlet, doğu ve batı kısımlarına ayrılarak yönetilirdi; doğuyu Kağan, batıyı ise Yabgu yönetirdi. 4. Kurultay: En yüksek karar alma organı olan Kurultay, vezirler, boy beyleri ve hatta Hatunu içeriyordu. 5. Töre: Yazısız hukuk kuralları olan Töre, devlet işlerinin düzenlenmesinde önemli bir rol oynardı. 6. Askeri Teşkilat: Mete Han tarafından kurulan onlu sistem gibi askeri teşkilatlanmalar, ordunun teşkilatlanmasına büyük önem verilmesini sağladı. 7. Sosyal Yapı: Toplumda sınıfsal ayrım yoktu ve başarılı olan bir kişi en üst görevlere kadar çıkabilirdi.

İbni Haldun'a göre vergi toplanması şu şekilde olmalıdır: 1. Düşük ve Tahsil Edilebilir Oranlar: Vergi oranları düşük ve tahsil edilebilir olmalıdır. 2. Adaletli ve Tarafsız Vergilendirme: Vergiler, tüm mükellefler arasında adil ve hakkaniyetli bir şekilde dağıtılmalıdır. 3. Piyasaya Sürme: Devlet, halktan aldığı vergileri piyasaya sürmeli, etkin bir biçimde kullanmalıdır. 4. Yeni Vergi Alanları ve Kaynakları: Vergi tabanını genişletmek için yeni vergi alanları ve kaynakları oluşturulmalıdır. İbni Haldun, ayrıca devletin doğrudan ekonomik faaliyetlerde bulunarak ticaret ve tarımla ilgilenmesini onaylamaz, çünkü bu durum özel sektörün rekabet gücünü azaltır ve vergi düzenini bozar.

Yargı, yürütme ve yasama güçlerinin ayrı olmasının nedeni, kuvvetler ayrılığı ilkesi olarak adlandırılan devlet yönetim modelidir. Bu ilkenin amacı, bireyin hak ve özgürlüklerini devletin üstün otoritesi karşısında koruyabilmek ve devlet otoritesinin kötüye kullanılmasını engellemektir.

Türkiye'de Milli Eğitim Bakanı, görev süresi sınırlaması olmadan görev yapabilir.

Brunei Kralı Hassanal Bolkiah, iki önemli görevi yerine getirmektedir: 1. Sultan ve Yang di-Pertuan: Brunei'nin 29. Sultanı ve devletin başıdır. 2. Başbakan: Brunei'nin başbakanı ve hükümetin başıdır. Ayrıca, savunma bakanı, maliye bakanı ve dışişleri bakanı olarak da görev yapmaktadır.

San Marino'yu Devlet Kongresi yönetmektedir. Ayrıca, eş-başkanlar her 6 ayda bir yapılan seçimlerle belirlenir ve şu anda bu görevi Francesca Civerchia ve Dalibor Riccardi yürütmektedir (1 Ekim 2024 itibarıyla).

Tekirdağ Kapaklı Mal Müdürlüğü, Tekirdağ Defterdarlığı'na bağlıdır.

Seraskerlik, 1879-1880 yıllarında yapılan teşkilatlamayla kaldırıldı ve yerine Harbiye Nezâreti kuruldu. Bu kararın nedeni, kurumun sorumluluklarının ve bürokratik yükünün artması idi.

Melikşah Dönemi (1072-1092) özellikleri şunlardır: 1. Devlet Sınırlarının Genişlemesi: Melikşah döneminde Büyük Selçuklu Devleti'nin sınırları, doğuda Kaşgar'dan batıda Akdeniz'e, kuzeyde Kafkasya'dan güneyde Yemen'e kadar ulaştı. 2. Kültür ve Medeniyet: Devlet, altın çağını yaşadı; bilim, sanat ve kültür alanlarında önemli gelişmeler oldu. 3. Askeri ve İdari Başarı: Melikşah, cesur ve kahraman bir lider olarak tanındı; askeri konularda yetenekliydi ve profesyonel bir orduya sahipti. 4. Adalet Anlayışı: Melikşah, adil bir hükümdar olarak bilindi; din, mezhep veya etnik köken ayrımı yapmadan halkına eşit davrandı. 5. İlim ve Din Adamlarına Destek: İlim ve din adamlarına büyük destek verdi, onların için medreseler ve kervansaraylar inşa ettirdi.

Divan başkanı, farklı İslam devletlerinde ve Osmanlı İmparatorluğu'nda çeşitli görevler üstlenmiştir: 1. Eyyûbîler Devrinde: Divan başkanı (kâtibü’s-sır), iç ve dış yazışmaları yönetir, tayin ve azil kararlarını alır, posta ve muhaberat işlerini düzenlerdi. 2. Osmanlı İmparatorluğu'nda: Divan başkanı (vezir-i azam veya sadrazam), padişahın vekiliydi ve devletin genel idaresinden sorumluydu. 3. Genel Olarak: Divan başkanı, devlet sırlarına vakıf olan ve son derece güvenilir kişiler arasından seçilirdi; ayrıca, elçileri kabul eder ve divanın diğer görevlerini yerine getirirdi.

NKVD, 15 Mart 1946 tarihinde tüm Halk Komiserliklerinin adının Bakanlık olarak değiştirilmesi sonucu dağıtıldı ve yerine İçişleri Bakanlığı (MVD) kuruldu.