Değerler

"Kendi gözündeki merteği görmez de elin gözündeki çöpü görür" atasözü kendindeki büyük kusurları görmeyip başkalarının küçük kusurlarını abartarak eleştirmek anlamına gelir.

"Tilkinin dönüp geleceği yer kürkçü dükkanıdır" atasözü, bir kişinin ne kadar farklı yerlerde yaşarsa yaşasın veya farklı işlerle uğraşırsa uğraşsın, sonunda bağlı bulunduğu çevreye veya işe dönmek zorunda kalacağını ifade eder.

Muhafazakar bir erkek, genellikle geleneksel değerlere, ahlaki prensiplere ve dini inançlara bağlı kalmak ister. Bu bağlamda, muhafazakar erkeklerin istekleri şunlar olabilir: Aile hayatına büyük önem verme: Aile reisi olarak kabul edilir ve ailenin maddi ve manevi yönden sorumluluğunu üstlenir. Toplumsal normlara uyum: Toplumun kural ve standartlarına uyar, sosyal ilişkilerde saygı ve nezaketi ön planda tutar. Dini ibadetlerin yerine getirilmesi: İbadet etmek, dini ritüelleri yerine getirmek ve dini değerleri yaymak için çaba harcar. Sadakat ve dürüstlük: Kişisel ilişkilerinde sadakat, sevgi ve hoşgörü gibi değerleri önemser. Konservatif giyim tarzı: Düz renklerde, sade ve ölçülü giyinmeyi tercih eder.

"Kadife Tavşan" oyunu, sevgi, sadakat ve hayal gücünün önemini sahneye taşıyan bir hikayedir. Oyunun konusu, küçük bir çocuğun en sevdiği oyuncağıyla kurduğu ilişkiyi ve bu oyuncak olan "Kadife Tavşan"ın gerçeğe dönüşme yolculuğunu anlatır. Ayrıca, oyunda "kendin olmanın" ve başkalarının beklentileri yerine kendi doğrularını takip etmenin önemi vurgulanır.

Şerefle ilgili özlü sözlerden bazıları şunlardır: "Hak , şeref, haksızlık" (Hz. Ali). "Şöhret kazanmak zorunda olduğumuz, şeref ise kaybetmemek zorunda olduğumuz bir şeydir" (Arthur Schopenhauer). "İnsanın yalnız ekmeğe değil, haysiyete de ihtiyacı vardır" (Lacordaire). "Eğer bir millet iktidarda bulunan kişilerin şereften, onurdan, ahlaktan yoksun davranışlarını, hırzılığını yalnızca kendi siyasi görüşünden olduğu için görmezden geliyorsa, o millet erdemini yitirmiştir. Erdemini yitiren millet bir gün vatanını yitirir" (Niccola Machiavelli). "Şerefli olmak istersen, alçaklarla görüşme" (İbni-i Yemin).

Çocuk felsefesinde işlenen konular şunlardır: 1. Adalet ve Hak: Adalet kavramı, haksızlık tanımı ve eşitliğin önemi. 2. Doğru ve Yanlış: Felsefi etik kavramlar üzerinden doğru ve yanlışın tartışılması. 3. Varlık ve Gerçeklik: Basit düzeyde varlık ve gerçeklik kavramları. 4. Bilgi ve Bilinç: Bilginin ne olduğu, nasıl elde edildiği ve bilinç üzerine konuşmalar. 5. Duygular ve Empati: Duyguları anlamak, duygusal zeka ve empati kurma becerileri. 6. Felsefi Hikayeler ve Masallar: Felsefi kavramları içeren hikayeler ve masallar aracılığıyla konular. 7. Değerler ve Etik: Değerlerin anlaşılması, farklı değer sistemleri ve etik konuların tartışılması. Ayrıca, düşünme becerileri (mantık yürütme, soru sorma, problemleri çözme) de felsefe derslerinde işlenen önemli konular arasındadır.

"Farklılıklara saygı" temalı kısa filmler arasında iki örnek bulunmaktadır: 1. "Kıpırdak ile Şıpırdak - Farklılıklara Saygı": Değerler eğitimi çerçevesinde hazırlanmış, farklılıkları kabul etmeyi anlatan bir çizgi filmdir. 2. "Saygı" (Kısa Film): Amatör oyuncularla çekilmiş, saygıyı meslekler üzerinden ele alan ve birkaç arkadaşın hikayesini anlatan bir kısa filmdir.

"Acele eden ecele gider" atasözü, genel işlerde ve özellikle trafikte aceleci olmanın istenmeyen sonuçların oluşmasına neden olabileceğini ifade eder. Ayrıca, "ecele gider" kısmı hem mecaz hem de gerçek anlamda kullanılabilir. Atasözü, "Acele işe şeytan karışır" ve "Acele ile menzil alınmaz" gibi diğer atasözleriyle de anlam bakımından benzerlik gösterir.

"Büyük konuşunca başına gelir" ifadesi, insanın kibirlenmesi, başkasını kınaması veya kendini üstün görmesi gibi büyük sözler konuşmasının bir gün kendi başına gelebileceğini ifade eder. Bu söz, İslam'da "Bir başkasını, din ve dünya işinde ayıplayan kimsenin başına bu iş gelmeden ölmez" hadisiyle de desteklenmektedir.

"Topalla gezen, aksamak öğrenir" atasözü, kötü huyları ve kusurları olan kimselerle vakit geçirenlerin onlardan kötü alışkanlıklar edineceğini ifade eder.

"Eşyanın değeri artarsa insanın değeri azalır" ifadesi, tüketim kültürünün insanları değersizleştirdiği ve maddi nesnelerin insan ilişkilerinden daha önemli hale geldiği durumunu ifade eder. Bu söz ayrıca, Allah katında insanın değerinin iman ve salih amel ile arttığı, eşyanın değerinin ise düştüğü anlamında da yorumlanabilir.

Ucuz insan terimi, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Genel olarak şu şekilde tanımlanabilir: 1. Gereksiz sıkıntı yaratan ve muhatap alınmaması gereken kişi. 2. Psikolojisi bozuk, kendini üstün gören ve arkadaşını satabilecek nitelikte olan insan. 3. Değer üretmeyen, sadece boş işlerle uğraşan kişi. 4. Maddiyata önem veren, maneviyattan yoksun kişi.

"Yüz verdik Ali'ye" atasözü, görgüsüz, eğitimsiz ve anlayışsız kişilere değer verip önemsendiğinde onların şımarıp terbiyesiz davranışlar sergileyebileceğini ifade etmek için söylenir.

Güvenilir olmak, başkalarına karşı dürüst, sadık ve sözünde duran bir şekilde davranmaktır. Hoşgörülü olmak ise, farklı görüş ve davranışlara tahammül göstermek, başkalarının kararlarına saygı duymak ve hataları affetmektir.

Beğendiğim ve beğenmediğim yönler kişisel özelliklere göre değişiklik gösterebilir. İşte bazı örnekler: Beğendiğim Yönler: 1. İletişim Yeteneği: İnsanlarla iyi iletişim kurabilme ve onların iç dünyalarına saygı duyma. 2. Düşünceli ve Anlayışlı Olmak: Başkalarının ihtiyaçlarını düşünme ve yardım etme isteği. Beğenmediğim Yönler: 1. Kendine Güvensizlik: Kendine güvensiz olma ve bu durumun olumsuz etkileri. 2. Sabırsızlık: Beklemeyi ve sabır göstermeyi zor bulma. Ayrıca, Fareler ve İnsanlar kitabında beğenilen ve beğenilmeyen yönler de şu şekilde özetlenebilir: Beğendiğim Yerler: 1. Dostluk Teması: George ve Lennie'nin fedakarlığa dayalı dostluğu. 2. Toplum Eleştirisi: Büyük Buhran dönemindeki sosyal ve ekonomik sorunlar. Beğenmediğim Yerler: 1. Kadın Karakterlerin Gölgede Kalması: Kadın karakterlerin daha derin işlenmemesi. 2. Tahmin Edilebilir Son: Tragic sonu biraz tahmin edilebilir bulma.

"Dışı güzel içi çirkin" ifadesi, dış görünüşünün çekici veya hoş olmasına rağmen, iç dünyasının veya karakterinin hoş olmayan veya uygunsuz olduğunu ifade eder.

"At sahibine göre kişner" atasözü, yönetilen veya buyruk altında çalışan kişinin, tutumunu ya da çalışmasını yöneticisinin tavrına göre ayarladığını ifade eder. Bu atasözüne göre, yönetici yetenekli ise yapılan işler başarılı olur; ancak yetenekli değilse toplum uçuruma sürüklenebilir veya batabilir.

Altın Balta masalı, dürüstlük ve iyi niyetin önemini vurgular. Masalda, fakir bir adam komşusundan ödünç aldığı baltayı suya düşürür. Masal, açgözlülüğün olumsuz sonuçlarını ve emek vermeden kazanılan paranın değerini bilmemek anlamına geldiğini anlatır.

Doğru söylemekle birlikte başkalarının işine gelmeyen sözleri söyleyenlerin sevilmediğini anlatan atasözü "Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar" şeklindedir.

Ahlaki sorumluluk, kişinin eylemlerinin ve kararlarının etik sonuçlarını göz önünde bulundurması, kendine ve başkalarına zarar vermekten kaçınması anlamına gelir. Ahlaki sorumluluk örnekleri: Yardımseverlik. Sevgi. Dostluk. Cömertlik. Tevazu. Sağduyu. Hüsn-ü zan. Diğerkâmlık. Ahlaki sorumluluk, bireyin hem kendisiyle hem de toplumla uyum içinde yaşamasını sağlayan değerleri içerir.