Değerler

Gelenek ve ahlaki değer kavramları birbirine yakın olsa da aynı şey değildir. Gelenek, bir toplumda uzun yıllardan beri var olan, kuşaktan kuşağa aktarılan alışkanlıklar ve uygulamalardır. Ahlaki değer ise, çevreden alınan genel ahlak, örf, adet ve geleneklerle ailelerin verdiği eğitime dayanan uygulamalardır.

Oilaviy masalalar genellikle aile ve aile değerleri üzerine kurulu hikayeleri anlatır.

Ailede eğitimin önemli olmasının bazı nedenleri: Kişilik gelişimi: Çocukların kişilik gelişiminin %65'i 0-6 yaş arasında tamamlanır. Akademik başarı: Ailenin çocuklarının eğitimine katılması, eğitimin devamlılığını sağlar ve çocukların akademik başarısını artırır. Sosyal gelişim: Aile, çocuğun sosyal bir birey olarak yetişmesine katkıda bulunur. Değerlerin kazanımı: Çocuklar, aile içinde saygı, sevgi ve hitap gibi değerleri gözlemleyerek öğrenir. İletişim becerileri: Aile bireylerinin birbirine olan davranışları, çocuğun iletişim yeteneğini geliştirir. Bu nedenler, ailede eğitimin münazara konusu olarak önemini destekler.

"Hamama giren terler" atasözü, bir işe girişen kişinin o işin zorluklarını ve masraflarını göze alması gerektiğini ifade etmek için kullanılır. Örnek cümle: "Bu projeye başlarken zor olacağını biliyorduk, ama hamama giren terler diyerek işe koyulduk".

"Ağır yongayı yel kaldırmaz" atasözü, ağırbaşlı ve temkinli bir kişiye sıradan olayların etki edemeyeceğini, zarar veremeyeceğini ifade eder.

"Çalışanın yatanda hakkı vardır" atasözü, çalışmayan kişilerin çalışanların parasını yiyebildiği ve bu nedenle onlara hakları geçtiği anlamına gelir.

"Her çiçekten bal alırsın" deyimi, çapkınlık yapan insanları ifade etmek için kullanılır.

"Ele verir talkını, kendi yutar salkımı" deyimi, başkalarına verdiği öğütlere kendisi uymayan ve hatta tersini yapan kimseler için söylenir.

Toplumumuzu bir arada tutan altı temel değer şunlardır: 1. Adalet. 2. İyi niyet ve dürüstlük. 3. Empati ve dayanışma. 4. Eğitim ve bilgi. 5. Tolerans ve hoşgörü. 6. Vatanseverlik.

Bulmacada "insanlık adına yapılan güzel davranış" ifadesi "fedakârlık" olarak cevaplanabilir.

Kısmeti açık olan kadına "şanslı" veya "bahtı açık" denir.

"Dervişe Bağdat'ta pilav var demişler, yalan değilse ırak değil demiş" atasözü, bir şeyi elde etmek için aşırı istekli olan kimsenin, bu uğurda katlanacağı fedakârlıkların kendisine zor gelmeyeceğini ifade eder.

"Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz" atasözü, bir iş ile ilgilenmeyenin, o işin sonuçlarından hak iddia edemeyeceğini ifade eder.

"Kocaman Aslan" masalı iki farklı versiyonda anlatılmaktadır: 1. La Fontaine Masalları Versiyonu: Bu versiyonda, yaşlanmış ve yatalak olmuş bir aslanın hikayesi anlatılır. 2. Kısa Masallar Versiyonu: Bu versiyonda ise, küçük aslan Leo'nun hikayesi anlatılır.

Arkadaşlık ile ilgili bazı atasözleri ve anlamları: Dost, kara günde belli olur. Arkadaşlık para gibidir, elde kalmaz. Yalancı dost, düşmanın belgesidir. Dost acı söyler. Dost başa, düşman ayağa bakar. Dostluk başka, alışveriş başka. Üzüm üzüme baka baka kararır. Sürüden ayrılanı (ayrılan kuzuyu, koyunu) kurt kapar. Körle yatan şaşı kalkar (İtle yatan bitle kalkar).

“Gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır ya baş” atasözü, istenmeyerek yapılan işlerden kötü sonuçlar ortaya çıkacağını ifade eder.

Z kuşağı ile X kuşağı arasındaki anlaşmazlık, her iki kuşağın farklı değer ve özelliklere sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Z kuşağının bazı özellikleri: - Teknolojiye ve sosyal medyaya düşkündürler. - Bireyselliği tercih ederler ve dijital ortamlarda daha aktiftirler. - Dünya vatandaşlığı yönünde bir kişilik geliştirmişlerdir. - Otoriteye karşı daha mesafelidirler. X kuşağının bazı özellikleri: - Sadık, kanaatkar ve özgüvenleri yüksektir. - Otoriteye saygılı ve kurallara bağlıdırlar. - İş hayatında uyum sağlama yetenekleri ve zorluklara karşı dirençleri vardır. Bu farklılıklar, kuşakların iletişim kurmasını ve birbirini anlamasını zorlaştırabilir.

"Her kapının bir anahtarı vardır" atasözü, güç ve zor işleri çözecek bir yolun mutlaka olduğunu ifade eder.

Kahraman ve toplum arasındaki ilişki, kahramanların toplumun değerlerini temsil etmesi ve insanlara ilham vermesi temelinde açıklanabilir. Ana noktalar: 1. Aidiyet Hissi: Kahramanlar, toplumlarına veya insanlığa hizmet eden bireyler olarak, toplumda bir aidiyet hissi uyandırırlar. 2. Fedakârlık ve Özveri: Kahramanlar, toplumun yararını kendi çıkarlarının önüne koyarak dayanışma ve yardımlaşmayı yüceltirler. 3. Ahlaki Cesaret: Kahramanlar, kötü davranışlar karşısında durarak toplumsal düzeni koruma gayretinin bir sembolüdür. 4. Kültürel Kimlik: Destan kahramanları gibi mitolojik figürler, toplumun kültürel kimliğini oluşturan sembollerdir ve tarihsel köklerin, değerlerin ve ortak sembollerin korunmasına katkıda bulunurlar.

“Söz vermek kolay, ödemek zordur” atasözü, bir işe başlamanın ya da söz vermenin ne kadar basit olduğunu ancak verilen sözleri tutmanın, vaat edilen şeyi yapmanın çok daha zor olduğunu ifade eder.