CezaKanunu

İyi hal indirimi (takdiri indirim) hesaplaması şu şekilde yapılır: Ağırlaştırılmış müebbet veya müebbet hapis cezaları için indirim uygulanırsa: Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine müebbet hapis cezası verilir. Müebbet hapis cezası yerine 25 yıl hapis cezası verilir. Süreli hapis cezaları ve adli para cezaları için indirim uygulanırsa: İndirim oranı en fazla 1/6 (altıda bir) olabilir. Hakim, somut duruma göre daha düşük bir indirim de uygulayabilir, ancak 1/6 oranını aşamaz. Örnek: 6 yıl hapis cezası alan bir sanık için, iyi hal indirimi en üst sınırdan uygulandığında: 6 yıl - (6 yıl / 6) = 5 yıl hapis cezası verilir. Önemli Not: İyi hal indirimi, cezanın belirlenmesi sürecinde en son aşamada, tüm artırımlar ve zorunlu indirimler uygulandıktan sonra dikkate alınır.

TCK Madde 140, "Tüzel Kişiler Hakkında Güvenlik Tedbiri Uygulanması" başlığını taşır. Bu tedbirler, toplum düzenini koruma ve suçun tekrarlanmasını önleme amacını taşır. TCK Madde 140, 765 sayılı eski Türk Ceza Kanunu'nda (Eski TCK) karşılığı olmayan yeni bir düzenlemedir.

Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 E. ve 2015/85 K. sayılı kararı ile iptal edilen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) 53. maddesi, belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma ile ilgilidir. Bu madde, kişinin kasten işlediği suç nedeniyle hapis cezasına mahkum edilmesi durumunda, belirli hakları kullanamayacağını düzenler. TCK 53. madde, cezaya bağlı olarak kanunen hükmolunan hak yoksunluklarını içerir ve bu yoksunluklar, cezanın infazı tamamlanıncaya kadar devam eder.

"C-46" ifadesi, Türk Ceza Kanunu'nun 46. maddesini ifade eder ve akıl sağlığını tam olarak yitirmiş kişilere verilen bir rapor türünü tanımlar. Tedavi sonrası "C-46" ifadesinin ne anlama geldiğine dair spesifik bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, genel olarak "46" veya "46C" raporları, kişinin cezai ehliyetinin olmadığını ve tedavi edilmesi gerektiğini belirtir.

"Ancak koşullu salıverilme oranı üçte ikiden fazla olan suçlar bakımından tabi oldukları koşullu salıverilme oranı uygulanır" ifadesi, koşullu salıverilme oranı üçte ikiden fazla olan suçların, kendi özel koşullarına göre belirlenen koşullu salıverilme oranına tabi olacağını ifade eder. Örneğin, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olanlar için koşullu salıverilme oranı 3/4 ise, bu kişiler 36 yıl cezaevinde kalmak zorundadır. Bu tür suçlar arasında kasten öldürme, uyuşturucu ticareti, terör suçları gibi suçlar yer alır.

VK'da "46" ifadesinin özel bir anlamı bulunmamaktadır. "46'lık" ifadesi, halk arasında Türk Ceza Kanunu'nun 46. maddesinde yer alan, akıl sağlığı yerinde olmayanların cezai ehliyetlerinin bulunmadığını belirten niteleme olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, bazı kaynaklarda 46 sayısının meleklerle iletişim ve ilahi mesajları simgeleyen bir sayı olduğu belirtilmektedir.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 64. maddesi, 12 Ekim 2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 89/1. maddesi, taksirle yaralama suçunu düzenler. Maddeye göre, taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.

Türk Ceza Kanunu (TCK) 219. madde, "görev sırasında din hizmetlerini kötüye kullanma" suçunu düzenler. Maddenin içeriği: Birinci fıkra. İkinci fıkra. Özgü bir suçtur, yalnızca ilgili maddede belirtilen kişiler tarafından işlenebilir.

Israrlı takip, bir kişiyi fiziken takip etmek veya haberleşme, bilişim sistemleri ya da üçüncü kişiler aracılığıyla temas kurmaya çalışmaktır. Temas kurma girişimi ise şu şekillerde gerçekleşebilir: Haberleşme ve iletişim araçlarını kullanma. Bilişim sistemlerini kullanma. Üçüncü kişileri kullanma.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 116/4. maddesi, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun nitelikli hallerini düzenler. Bu maddeye göre, konut dokunulmazlığının ihlali suçu; Cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle işlenirse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Gece vakti işlenirse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Ayrıca, suçun silahla; kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle; birden fazla kişi tarafından birlikte; var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak; kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi hallerinde de cezanın bir kat artırılması gerektiği belirtilmiştir.

TCK 239, "Ticari Sır, Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi veya Belgelerin Açıklanması" suçunu düzenler. Bu suçun konusu: ticari sırlar; bankacılık sırları; müşteri sırları. Suçun tanımı: Sıfat veya görevi, meslek veya sanatı gereği vakıf olduğu bilgi veya belgeleri yetkisiz kişilere veren veya ifşa eden kişi, şikayet üzerine, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Bu bilgi veya belgelerin hukuka aykırı yolla elde eden kişiler tarafından yetkisiz kişilere verilmesi veya ifşa edilmesi halinde de aynı ceza uygulanır. Nitelikli haller: Sırların Türkiye’de oturmayan bir yabancıya veya memurlarına açıklanması durumunda ceza üçte bir oranında artırılır. Cebir veya tehdit kullanarak bir kişiyi bu madde kapsamına giren bilgi veya belgeleri açıklamaya mecbur kılan kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

TCK 241, Türk Ceza Kanunu'nun 241. maddesini ifade eder ve tefecilik suçunu düzenler. Tefecilik suçu, kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verme eylemi olarak tanımlanır. Bu suçun oluşması için: Faizin veya herhangi bir adla kazanç sağlama amacı olmalıdır. İkrazatçılık yapmak için yetkili organlardan izin alınmamış olmalı veya bu izin iptal edilmiş olmalıdır. Cezası: 2 yıldan 6 yıla kadar hapis. 500 günden 5000 güne kadar adli para cezası. Suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi durumunda ceza bir kat artırılır.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 71. maddesi, 12 Ekim 2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

2015 yılında Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) yapılan değişiklikler hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, TCK'da zaman zaman yapılan bazı değişiklikler şunlardır: 13.03.2014 tarihinde 28940 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6529 sayılı "Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile TCK'nın çeşitli maddelerinde değişiklikler yapılmıştır. 29.06.2005 tarihinde 5377 sayılı kanunla TCK'da yeni düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Türk Ceza Kanunu'ndaki değişiklikleri takip etmek için resmi kaynaklar olan Mevzuat Bilgi Sistemi ve Türkiye Barolar Birliği'nin ilgili yayınları incelenebilir.

Anayasa Mahkemesi'nin 2013/151-304 sayılı kararına dair bilgi bulunamadı. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 2013 yılına ait bazı kararları şu sitelerde mevcuttur: normkararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr; resmigazete.gov.tr. Ayrıca, anayasa.gen.tr sitesinde Anayasa Mahkemesi kararlarının listesine ulaşılabilir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB), 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 231. maddesinde düzenlenmiştir.

TCK 136/1, "Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır" anlamına gelir. Bu madde, belirli veya belirlenebilir bir kişiye ait her türlü bilginin, başkasına verilmesi, yayılması ya da ele geçirilmesini suç olarak tanımlar. Suçun nitelikli halleri, TCK Md. 137’de düzenlenmiştir. Bu suçların; kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle, belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle, işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

TCK m. 94, Türk Ceza Kanunu'nun "İşkence" başlıklı maddesidir. Madde 94 şu şekildedir: > "Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında üç yıldan on iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur." Maddenin ikinci fıkrasında ise suçun nitelikli halleri düzenlenmiştir: > "Suçun; a) Çocuğa, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye ya da gebe kadına karşı, b) Avukata veya diğer kamu görevlisine karşı görevi dolayısıyla, İşlenmesi halinde, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur."

TCK 150, "Daha az cezayı gerektiren hal" başlıklı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 150. maddesini ifade eder. TCK 150'nin içeriği: Madde 150/1: Kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanması halinde, tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır. Madde 150/2: Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilebilir.