CezaHukuku

Kaçan suçluların iadesi, bir ülkede suç işledikten sonra başka bir ülkeye kaçan sanığın veya mahkûmun, suçun işlendiği ülkenin talebi üzerine ceza kovuşturmasının gerçekleştirilebilmesi veya mahkumiyet halinde verilen cezanın infaz edilebilmesi için başka bir devlete teslim edilmesi sürecidir. İade süreci şu adımlarla gerçekleşir: 1. Talep: Suçun işlendiği ülke, şüphelinin bulunduğu ülkeye bir iade isteği yapar. 2. Diplomatik Görüşmeler: İade isteği, iki ülke arasında diplomatik görüşmelerle ele alınır. 3. Mahkeme Kararı: İade talebi mahkemeye taşınır ve mahkeme, iade şartlarını inceler. 4. Teslim: Mahkeme kararı verildiğinde, şüpheli ilgili ülkeye iade edilir. Türkiye'de suçluların iadesi, 6706 sayılı Cezai Konularda Uluslararası Adli İşbirliği Kanunu ve Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi ile düzenlenmiştir.

"Müvekkilimin herhangi bir kaçma ve delilleri karartma şüphesi olmadığından" ifadesi, tutukluluk kararına itiraz dilekçesinde kullanılan bir gerekçedir ve şu anlamlara gelir: 1. Kaçma şüphesi: Şüphelinin veya sanığın kaçma olasılığının bulunmaması. 2. Delilleri karartma şüphesi: Şüphelinin delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme girişiminde bulunmayacağına dair kuvvetli şüphenin olmaması. Bu gerekçeler, tutuklama kararının hukuka aykırı olduğunu ve adli kontrol tedbirinin yeterli olacağını savunmak için kullanılır.

Anka Avukatlık Bürosu, hukukun çeşitli alanlarında hizmet vermektedir. Bu alanlar arasında: Ceza Hukuku: Dava öncesi savcılık ve kolluk aşamalarında, dava süreci ve sonrasında hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti sunar. Gayrimenkul Hukuku: Mülkiyet devri ve yönetimi konularında danışmanlık sağlar. İcra ve İflas Hukuku: Alacağın tahsili amaçlı icra takipleri yapar. İdare ve Vergi Hukuku: Vergi ihtilaflarının çözümü ve idari uyuşmazlıklarda hukuki destek sunar. Şirketler Hukuku: Şirketlerin kuruluş, birleşme ve tür değiştirme işlemlerinde danışmanlık yapar. Fikri Mülkiyet Hukuku: Fikri ve sınai hakların korunması konusunda hizmet verir. İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku: İş hukuku ve sosyal güvenlik konularında danışmanlık ve avukatlık hizmeti sunar. Tüketici Hukuku: Tüketici hakem heyeti ve mahkemelerde görülen davalarda hizmet verir. Büro, ulusal ve uluslararası düzeyde hukuki hizmet sunmaktadır.

Uzlaştırma teklif formu 16 madde, uzlaştırma sürecinin hukuki çerçevesini belirleyen ve aşağıdaki konuları içeren maddelerdir: 1. Uzlaşmanın Gizliliği: Uzlaştırma müzakereleri sırasında yapılan açıklamalar, delil olarak kullanılamaz ve herhangi bir yerde açıklanamaz. 2. Uzlaştırma Raporu: Uzlaşma teklif formu ve uzlaştırma raporu taraflarca imzalanır. 3. Tazminat Davası Açamama: Uzlaşmanın sağlanması halinde, mağdur tazminat davası açamaz; açılmış bir dava varsa feragat etmiş sayılır. 4. Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar: Soruşturma evresinde uzlaşmanın gerçekleşmesi ve edimin yerine getirilmesi halinde, şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilir. 5. Düşme Kararı: Kovuşturma evresinde uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde, sanık hakkında düşme kararı verilir. 6. İcra Edilebilirlik: Uzlaştırma raporu veya uzlaşma belgesi, mahkeme kararı gibi icra olunur.

"Sulh ceza hakimliği" Almanca'da "Strafrechtliche Amtsgericht" olarak ifade edilir.

TCK'nın 279 ve 283 maddeleri şunlardır: 1. TCK Madde 279: Kamu Görevlisinin Suçu Bildirmemesi: - Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 2. TCK Madde 283: Suçluyu Kayırma: - Suç işleyen bir kişiye araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından kurtulması için imkan sağlayan kimse, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. - Bu suçun kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Dolandırıcılık suçunun unsurları şunlardır: 1. Hile: Failin mağdurun iradesini yanıltmaya yönelik davranışları. 2. Aldatma: Hileli davranışların mağdur üzerinde yarattığı etki, mağdurun yanılgıya düşürülmesi. 3. Zarar: Mağdurun veya başkasının malvarlığında meydana gelen eksilme, ekonomik kayıp. Ayrıca, dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için: - Kast: Failin hileli davranışlarını bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesi gerekir. - Haksız Kazanç: Failin elde ettiği rızayı kötüye kullanarak kendisine veya bir üçüncü kişiye haksız kazanç sağlaması.

HAGB (Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması) kararı, aşağıdaki durumlarda bozulur: 1. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi. 2. Yükümlülüklere aykırı davranış. Ayrıca, HAGB kararına esas yükümlülüklerin açıkça belirlenmemesi durumunda da bozma kararı geçersiz sayılabilir.

Haksız tahrikte hata, failin haksız tahrik hükümlerinin uygulanması konusunda kaçınılmaz bir hataya düşmesi durumunu ifade eder. Bu durumda, fail gerçekten tahrikin oluştuğunu düşünüyorsa ve bu hatası kaçınılmazsa, haksız tahrik indiriminden yararlanabilir.

Hukukta en zor fakültenin hangisi olduğu konusunda kesin bir görüş yoktur, ancak idare hukuku, borçlar hukuku ve ceza hukuku derslerinin hukuk fakültesinde zor olarak değerlendirildiği belirtilmektedir. Ayrıca, hukuk fakültesinin genel olarak yoğun ve detaylı bir eğitim programına sahip olduğu, bu nedenle öğrenciler için zorlu bir süreç olabileceği ifade edilmektedir.

CMK Madde 195 şu şekildedir: "Sanığın Yokluğunda Duruşma": > (1) Suç, yalnız veya birlikte adli para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanık gelmese bile duruşma yapılabilir. Bu gibi hallerde sanığa gönderilecek davetiyede gelmese de duruşmanın yapılacağı yazılır.

Erdoğdu Avukatlık Bürosu, hukuki danışmanlık ve yasal temsil hizmetleri sunmaktadır. Büro, aşağıdaki alanlarda faaliyet göstermektedir: - Aile hukuku. - Ceza hukuku. - Değer kaybı. - Yabancılar hukuku. - İş hukuku. Ayrıca, büro müvekkillerine ikna edici hukuki çözümler ve kişiselleştirilmiş hizmet sunmaktadır.

Tekerrürlü suçta denetimli serbestlik hesaplaması, hükümlünün daha önce işlediği suçlardan dolayı mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutulması durumunda yapılır. Örnek hesaplama: Hükümlü hakkında 6 yıl hapis cezası verilmişse ve tekerrür hükümleri uygulanırsa: 1. 6 yılın 2/3'ü = 4 yıl. 2. Bu süre, denetimli serbestlik süresi olarak uygulanır. Önemli not: Bu hesaplama, 30.03.2020 tarihinden önce işlenen suçlar için geçerlidir.

Adli kontrolle serbest bırakılan bir kişinin tutuklanması, adli kontrol yükümlülüğünü ihlal etmesi durumunda söz konusu olabilir. Adli kontrol ihlali halinde tutuklama süresi: Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde 9 aydan fazla olamaz. Diğer işlerde 2 aydan fazla olamaz.

TCK 217/A maddesi, "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçunu düzenler. Bu maddeye göre: 1. Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. 2. Fail, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi hâlinde, birinci fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır. Bu madde, ifade özgürlüğü ile kamu düzeni arasındaki dengeyi sağlamak amacıyla düzenlenmiştir.

TCK madde 64 uyarınca aftan yararlanabilecekler şunlardır: 1. Sanığın ölümü halinde: Kamu davası düşer, ancak müsadere edilebilecek eşya ve maddi menfaatler hakkında davaya devam edilir. 2. Hükümlünün ölümü halinde: Hapis ve henüz infaz edilmemiş adli para cezaları ortadan kalkar, ancak ölümden önce kesinleşmiş müsadere ve yargılama giderleri hükümleri infaz edilir. Genel af durumunda ise, TBMM üyelerinin beşte üçünün oyu ile çıkarılan aftan, belirli suçlar hariç olmak üzere, tüm hükümlüler yararlanabilir.

TCK madde 43'e göre artırım oranı, bir suç işleme kararının icrası kapsamında aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, dörtte birinden dörtte üçüne kadar olarak hesaplanır.

İyi hal uygulanmaması, Türk Ceza Kanunu'nun 62. maddesinde belirtilen takdiri indirim nedenlerinin oluşmaması durumunda gerçekleşir. Bu durumda, hakim sanığın cezasında indirim yapmaz ve ceza olduğu gibi uygulanır.

Etkin pişmanlık ve samimi beyan kavramları ceza hukukunda farklı anlamlar taşır: 1. Etkin Pişmanlık: Suç işleyen kişinin pişmanlık duyarak suçu telafi etmeye çalışması ve bu sayede cezasında indirim almasıdır. 2. Samimi Beyan: Failin işlediği suçu kabul etmesi ve bu doğrultuda maddi hakikate ve adalete ulaşması için soruşturma ve kovuşturma makamlarına yardımcı olmasıdır.

Azmettirme ve yardım etme, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) düzenlenen suça iştirak şekilleridir. Azmettirme, suç işleme düşüncesi olmayan bir kişiyi, onu ikna ederek veya yönlendirerek bir suç işlemeye teşvik etmektir. Yardım etme, suç işleme kararını vermiş olan kişinin suçu işlemesine, maddi veya manevi katkıda bulunmaktır. Yardım etme, maddi yardım ve manevi yardım olarak ikiye ayrılır: Maddi yardım, suçun işlenmesinde kullanılan araçları temin etmek veya suçun işlenmesinden önce ya da sırasında maddi yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmaktır. Manevi yardım, suç işlemeye teşvik etmek, suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmektir.