Böbrek

İntravenöz Pyelogram (IVP) böbrek filmi çekimi şu adımlarla gerçekleştirilir: 1. Hazırlık: Hasta, radyoloji masasına sırtüstü yatırılır ve bağırsaklarının temiz olması için müshil ilaçlar veya diyet önerilir. 2. Kontrast Madde Enjeksiyonu: Damar yoluyla kontrast madde enjekte edilir. 3. Görüntüleme: Kontrast maddenin böbrekleri filtreleme sürecini takip etmek için belirli aralıklarla (5, 10, 15 ve 20. dakikalarda) röntgen görüntüleri alınır. 4. Son Aşama: Hasta tuvalete giderek mesanesini boşaltır ve son bir görüntü alınır. Çekim genellikle 30-45 dakika sürer ve işlem sonrası bol su içmek, kontrast maddenin vücuttan atılımını hızlandırır. IVP çekimi, hamilelik şüphesi olanlarda veya hamile kadınlarda yapılmaz.

Nefrostomi, böbrek boşluklarında enfeksiyon olması durumunda, alt taraftaki üreter ile idrar torbasını dinlendirmek amacıyla yapılan bir ameliyattır. Bu işlem ayrıca şu durumlarda da uygulanır: - İdrar yolu tıkanıklıkları: Böbrek taşları, üreter tümörleri, prostat büyümesi gibi nedenlerle idrar yolunun tıkandığı durumlarda. - Cerrahi girişimler sonrası: Bazı cerrahi operasyonlar sonrası idrarın doğrudan böbrekten dışarıya boşaltılması gerektiğinde. - Acil durumlar: İdrar yolu enfeksiyonlarının kontrol altına alınamadığı olgularda.

Böbrek yetmezliğinde yükselen değerler şunlardır: 1. Kreatinin: Sağlıklı böbrekler kandan kreatinini uzaklaştırır, bu nedenle yüksek serum kreatinin seviyesi böbrek hasarına işaret eder. 2. Kan Üre Azotu (BUN): Üre, proteinlerin parçalanmasıyla oluşur ve yüksek BUN seviyesi normalden daha az böbrek fonksiyonu anlamına gelebilir. 3. Glomerüler Filtrasyon Hızı (GFH): GFH'nin 15'ten az olması böbrek yetmezliğini gösterir. 4. Ürik Asit: Böbreklerin ürik asidi yeterince atamaması durumunda kanda ürik asit seviyesi yükselir. Bu değerlerin yükselmesi, böbreklerin yeterince çalışmadığını ve tedaviye ihtiyaç duyulduğunu gösterir. Kesin teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir.

Böbrek yetmezliğinin en büyük nedenleri genellikle kronik hastalıklar ve ani sağlık sorunları olarak ikiye ayrılır: 1. Kronik Nedenler: - Diyabet (Şeker Hastalığı): Yüksek kan şekeri seviyeleri böbreklerde hasara yol açabilir. - Hipertansiyon (Yüksek Tansiyon): Kan basıncı böbrek damarlarına zarar verebilir. - Glomerülonefrit: Böbreklerin filtreleme birimlerinde iltihaplanma. - Polikistik Böbrek Hastalığı: Böbreklerde kist oluşumu. 2. Ani Nedenler: - Şiddetli Enfeksiyonlar: Böbreklerde hasara neden olabilir. - Travma: Fiziksel yaralanmalar böbreklerin işlevini bozabilir. - İlaç Toksisitesi: Bazı ilaçlar böbreklerde toksik etki yapabilir. Bu nedenler, böbreklerin doğrudan hasar görmesi veya işlevlerini etkileyen diğer sağlık sorunları ile ilişkilidir.

ABY kısaltması, "akut böbrek yetmezliği" anlamına gelir. Akut böbrek yetmezliği, böbreklerin aniden işlevlerini yerine getirme yeteneğini kaybetmesi durumudur. ABY'nin nedenleri genellikle üç ana kategoriye ayrılır: 1. Prerenal nedenler: Böbreğin yeterince kanlanmasını engelleyen durumlar. 2. Renal nedenler: Böbrek içi parankim dokusunu hasarlayan durumlar. 3. Postrenal nedenler: Böbreklerden süzülen idrarın çıkışını engelleyen durumlar. ABY'nin belirtileri arasında idrar miktarında azalma, mide bulantısı, kusma, nöbet geçirme, bilinç bulanıklığı ve karın ağrısı gibi durumlar yer alır. Tedavi yöntemleri, altta yatan nedene bağlı olarak sıvı ve elektrolit dengesinin sağlanması, diyaliz ve böbrek naklini içerebilir.

Uzanınca artan kaşıntı, böbrek yetmezliği gibi sistemik hastalıkların belirtisi olabilir. Kesin teşhis ve uygun tedavi için bir doktora başvurulması önerilir.

Rezidü hacim (işeme sonrası kalan idrar hacmi) çeşitli nedenlerle artabilir: 1. Yaşlanma: Böbreklerin idrarı konsantre edebilme yeteneğinin bozulması, daha fazla idrar çıkmasına ve dolayısıyla rezidü hacminin artmasına yol açar. 2. Prostat sorunları: Benign prostat hiperplazisi veya prostat kanseri gibi durumlar, mesane çıkış obstrüksiyonuna sebep olarak rezidü idrar hacmini artırır. 3. Detrusor kas zafiyeti: Detrusor kas aktivitesinin azalması, mesanenin idrarı boşaltma görevini yerine getirememesine ve sürekli idrarla dolu kalmasına neden olur. 4. Kronik inflamasyon ve infeksiyon: Üriner sistemde kronik inflamasyon ve tekrarlayan infeksiyonlar, detrusor kas hücrelerinde dejenerasyona ve kas zafiyetinde artışa yol açabilir. 5. İlaçların yan etkileri: Bazı ilaçlar (örneğin, alfa-antagonistler ve kalsiyum kanal blokerleri) rezidü idrar hacmini artırabilir.

Kalkülüs, yani böbrek ve safra kesesinde oluşan taşlar, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: 1. Yetersiz sıvı alımı ve sağlıksız beslenme: Yüksek oranda hayvansal gıdalar, aşırı tuzlu yemekler ve meyve, sebze ile süt ürünlerinin yeterince tüketilmemesi böbrek taşı oluşumuna zemin hazırlar. 2. Bakteriyel enfeksiyonlar: Bakterilerin böbreklere yerleşerek çoğalması idrar değerlerini değiştirir ve kalkülüs oluşumuna yol açabilir. 3. Genetik yatkınlık: Ailede kalkülüs öyküsü olan kişilerde risk daha yüksektir. 4. Obezite: Vücut kitle indeksinin yüksek olması, kalkülüs oluşumunu tetikleyebilir. Ayrıca, diş kalkülüsü olarak bilinen tartar da tükürüğün mineralleşmesi ve plak birikmesi sonucu oluşur ve diş eti iltihabı ile periodontit gibi diş eti hastalıklarına neden olabilir.

Boşaltım sisteminde iki tane böbrek bulunur.

Böbrekte sekel kortikal düzensizlik, böbrek korteksinin normal yapısının bozulması anlamına gelir. Nedenleri arasında osteoporoz, tümörler, enfeksiyonlar, kırıklar ve metabolik hastalıklar gibi faktörler bulunur. Belirtileri arasında ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı ve fraktür yer alabilir. Teşhis ve tedavi için bir sağlık profesyoneline başvurulması önemlidir.

Böbreğin süzdüğü atık maddeler şunlardır: üre, ürik asit, su ve fazla tuz.

Renal Türk Diyaliz, böbrek yetmezliği olan hastalara diyaliz tedavisi uygulayarak onların yaşam kalitesini artırmayı amaçlar. Diyaliz tedavisi, böbreklerin doğal olarak yapması gereken filtrasyon işlevini yerine getiremediğinde, vücuttaki atık maddeler ve fazla suyun düzenli olarak temizlenmesini sağlar. Bu tedavi iki ana türde uygulanır: 1. Hemodiyaliz: Hastanın kanı bir makine aracılığıyla temizlenerek vücuda geri verilir. 2. Periton Diyalizi: Karın boşluğuna yerleştirilen bir kateter aracılığıyla özel bir solüsyon kullanılarak temizlik sağlanır. Diyaliz tedavisi, uzun vadeli bir tedavi olduğundan düzenli takip ve uyum gerektirir.

İdrar toplama kanalı, nefronun bir bölümü olarak böbreklerin öz (medulla) bölgesinde bulunur.

Desal (furosemid) endikasyonları şunlardır: 1. Ödem: Karaciğer sirozu, nefrotik sendroma bağlı ödemler, konjestif kalp yetmezliği ve akut/kronik böbrek yetmezliği gibi durumlarda. 2. Yüksek tansiyon: Orta dereceli ve hafif yüksek tansiyon rahatsızlıklarında, diğer yüksek tansiyon ilaçlarına yardımcı olarak veya tek başına. 3. Hiperkalsemi: Kalsiyum itrahını arttırmak amacıyla. 4. Akut böbrek yetmezliği: Oligüri tedavisi ve çıkan idrarı arttırmak için. Desal'i kullanmadan önce bir doktora danışmak önemlidir.

Evet, şeker hastaları böbrek nakli olabilirler. Böbrek nakli, böbrek yetmezliği yaşayan ve böbreklerin işlevini sürdüremediği durumlarda uygulanan bir tedavi yöntemidir.

Glukoneogenez başlıca karaciğer ve böbrek organlarında gerçekleşir.

Renal pelvis ve kaliks böbreklerin idrar toplama sisteminde önemli rol oynayan yapılardır. Renal pelvis, böbreklerin ortasında yer alan içi boş, huni şeklindeki bir yapıdır. Kaliks ise böbrek pelvisinin daha küçük uzantılarıdır; minör ve majör kaliksler olarak ikiye ayrılır.

Böbrekte hipodens lezyon tehlikeli olabilir, çünkü bu durum çeşitli patolojik durumları gösterebilir. Hipodens lezyonların bazı nedenleri: - kist; - tümörler (iyi huylu ve kötü huylu); - enfeksiyonlar; - inflamatuar süreçler. Teşhis ve tedavi için bir doktora başvurmak gereklidir. Doktor, ek görüntüleme testleri veya biyopsi gibi ileri tetkikler isteyebilir.

Böbrek yetmezliğine yol açan bazı hastalıklar şunlardır: Diyabet (şeker hastalığı). Yüksek tansiyon (hipertansiyon). Glomerülonefrit. Böbrek taşları ve idrar yolu tıkanmaları. Kronik enfeksiyonlar. Kalıtsal ve doğuştan gelen hastalıklar. Böbrek yetmezliği şüphesi varsa, bir nefroloji uzmanına başvurulmalıdır.

Böbrek yetmezliğinde potasyum içermeyen tuzlar kullanılmalıdır. Ayrıca, düşük sodyum içeren tuzlar ve doğal baharatlar da tercih edilebilir.