BilimTarihi

Richard P. Feynman'ın "Keşfetmenin Hazzı" (The Pleasure of Finding Things Out) kitabı, Feynman’ın bilimsel merakını ve keşif tutkusunu anlatır. Kitapta ele alınan ana temalar şunlardır: Bilimsel merak ve keşif tutkusu. Eğitim ve öğrenme. "Keşfetmenin Hazzı", Feynman’ın hayatına, bilimsel katkılarına ve dünyaya bakış açısına dair derinlemesine bir bakış sunan bir eserdir. Ayrıca, kitap, bilimsel düşünceyi popülerleştirme çabalarının bir parçası olarak, bilim ve keşif sevgisini yaygınlaştırmayı amaçlar.

Tesla araçlarının hareketlerinin garip olmasının birkaç nedeni olabilir: Autopilot sistemindeki hatalar: Tesla'nın Autopilot sistemi, dolunayı trafik ışığı sanmak gibi hatalar yapabilmektedir. Tasarım özellikleri: Tesla Cybertruck gibi modellerin tasarımı, sağlamlık odaklı olduğu için köşeli ve alışılmadık görünebilir. Bu tür durumlar, Tesla araçlarının her zaman beklenen şekilde davranmayabileceğini gösterir.

Ahmet Han, araştırma, inceleme, edebiyat, siyaset ve politika kategorilerinde eserler yazmış bir yazardır. Bazı eserleri: "İbn Haldun"; "Bilimin Anlatılmayan Tarihi"; "Öteki Vatikan"; "Komplo: Anlaşılmamış Devirlerin Hikayesi"; "Baronlar: İllegal Düzenin İmparatorluğu".

Bilim tarihinde genellikle dört ana dönem kabul edilir: 1. Ampirik Bilgi Toplama Aşaması: Eski Mısır ve Mezopotamya uygarlıkları dönemine denk gelir. 2. Akılcı Yaklaşımların Kurulması: Eski Yunanlılar tarafından evrenin açıklanmaya çalışıldığı dönem. 3. Yunan Felsefesi ve Dinsel Dogmalar Arasında Bocalama: Ortaçağ'da Yunan felsefesi ile dinsel dogmaların çatıştığı dönem. 4. Modern Bilim: Rönesans sonrası dönemi kapsar. Ayrıca, bilim tarihi çalışmaları, paradigmalar veya kavramsal sistemler açısından ele alındığında, Thomas Kuhn'un yaklaşımıyla daha geniş bir çerçeve içinde, entelektüel, kültürel, ekonomik ve politik eğilimleri içeren daha fazla dönem de tanımlanabilir.

Ali Kuzu'nun "Farabi" adlı kitabının türü biyografidir. Kitap, İslam dünyasının en büyük felsefecilerinden biri olan Farabi'nin hayatını ve çalışmalarını konu almaktadır.

Şafak Ural'ın bazı kitapları: Pozitivist Felsefe. Basitlilik İlkesi. Temel Mantık. Bilim Tarihi. Matematik ve Felsefe. Erkenntnistheorie und Moderne Naturwissenschaften (Mantık ve Modern Doğa Bilimleri). Artificial Intelligence, Language and Thought (Yapay Zeka, Dil ve Düşünce). Mimarlık ve Felsefe.

"Pisagor Okulu - Sayıların İzinde" kitabı, Cenk Demirbilek'in gizemli macerasını konu alır. Kayıp Piramit'in ardından İskenderiye Kütüphanesi'nin sırlarını çözen Demirbilek, bilim tarihi profesörü Tahir Baturay ile birlikte tarihin tozlu sayfalarına gizlenmiş izleri takip ederek Pisagor'a ulaşır. Pisagor, kurduğu okulda efsane matematikçiler ve filozoflar yetiştirmiş olup, matematiğe yaptığı katkılarla "Sayıların Babası" olarak anılmaktadır. Kitap, okuyucuya Pisagor'un gizli kalmış sırlarını keşfetme ve matematiğin bilinmeyen dünyasına adım atma fırsatı sunar.

Michelson-Morley deneyinde ışığın kullanılmasının nedeni, ışığın yayılması için gerekli olduğu düşünülen varsayımsal eter ortamının varlığını deneysel olarak test etmekti. Deneyde, interferometre adı verilen bir cihaz kullanılarak Dünya'nın hareketi ile ışık hızı arasındaki ilişki ölçilmeye çalışıldı.

7. sınıf "Bilimin Öncüleri" konusu, Türk-İslam medeniyetine ait bazı bilim insanlarının hayatlarını ve çalışmalarını kapsar. Bu bilim insanları ve bazı çalışmaları şunlardır: Harezmi. Ali Kuşçu. İbn-i Sina. El-Cezeri. Farabi. Katip Çelebi. İbn-i Haldun. Ayrıca, bu dönemde Endülüs Emevi Devleti'nin bilimsel çalışmaların Avrupa'ya aktarılmasında ve Rönesans'ın doğmasında etkili olduğu belirtilir.

Faraday indüksiyon kanununun nasıl bulunduğuyla ilgili bilgi bulunamadı. Ancak, Faraday indüksiyon kanunu ile ilgili şu bilgilere ulaşılmıştır: 1830 yılında Michael Faraday tarafından bulunan Faraday indüksiyon kanunu, manyetik alanın değişimiyle oluşan elektromotor kuvveti (emk) tanımlayan bir kanundur. Bu kanun, elektrik motorlarının, jeneratörlerin, transformatörlerin gelişmesini sağlamıştır. Faraday kanununa göre, bir devrede indüklenen emk, devreden geçen manyetik akının zamana göre türevi ile doğru orantılıdır.

Alan Sokal olayı, fizik profesörü Alan Sokal'ın 1996 yılında postmodern kültürel çalışmalar üzerine eğilen Social Text dergisi için sahte bir makale kaleme alıp yayımlatmasıyla ortaya çıkan bir olaydır. Sokal'ın "Transgressing the Boundaries: Towards a Transformative Hermeneutics of Quantum Gravity" (Aşılan Sınırlar: Kuantum Kütleçekiminin Dönüşümsel Bir Betimlemesine Doğru) başlıklı makalesi, derginin "Bilim Savaşları" olarak adlandırılan sayısında yayımlanmıştır. Makalede, kuantum kütleçekiminin bir doğa kanunu değil, insanların kültürel olarak ürettikleri bir şey olduğu savunulmuştur. Sokal, makalesinin aslında bir parodi olarak tasarlandığını, Lingua Franca dergisinde yayımlanan bir yazıyla açıklamıştır. Bu olay, akademik çevrelerde büyük yankı uyandırmış ve akademik dergilerin bilimsel titizliği hakkında tartışmalara yol açmıştır.

André-Marie Ampère'in bilime bazı katkıları: Elektromanyetizma: Elektrik akımı ile mıknatıslanma arasındaki ilişkiyi açıklayarak elektromanyetizma adıyla yeni bir bilim dalının temellerini atmıştır. Ampere Yasası: Elektrik akımı ile manyetik alan arasındaki ilişkiyi açıklayan Ampere Yasası'nı geliştirmiştir. Elektrodinamik: 1826 yılında bulduğu yeni bilim disiplinine “elektrodinamik” adını vermiştir. Elektromıknatıs: Elektrik akımı geçirildiğinde manyetik alan üreten elektromıknatısı icat etmiştir. Flor Elementi: 1810 yılında flor elementini keşfetmiştir. Ölçü Birimi: Elektrik akımının şiddetini ölçmek için kullanılan Ampère ölçeğini geliştirmiştir. Eğitim: Collège de France'da matematik ve fizik profesörü olarak görev yapmıştır. Ampère, bu çalışmalarıyla modern elektrik ve manyetizma teorisinin temelini oluşturmuş ve birçok ödül kazanmıştır.

Şemsettin Günaltay'ın arkeolojiye doğrudan katkıları hakkında bilgi bulunmamaktadır. Ancak, Günaltay'ın tarih ve bilim tarihine dair çalışmaları, özellikle İslam dünyası ve Türk medeniyetinin tarihsel rolünü ortaya koymaya yönelik araştırmaları önemlidir. Bazı eserleri: "Mezopotamya-Sümerler, Akadlar, Gutiler, Amürüler, Kassitler, Asurlular, Mitanniler, İkinci Babil İmparatorluğu" (1934); "Suriye ve Palestin" (1934); "Türk Tarihinin Ana Hatları Müsveddeleri" (1934). Günaltay, aynı zamanda Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin kurulmasında rol alarak yanlış din anlayışını düzeltmeyi hedeflemiştir. Bilim tarihine katkıları: İslam dininin ilmî gelişmeye engel olduğu tezini çürütme çabası; İslam medeniyetinde Türklerin rolünü ispatlama girişimi.

7. sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabının 170. sayfasındaki soruların cevapları, kullanılan ders kitabı yayınevine göre değişiklik gösterebilir. Yıldırım Yayınları'na ait 7. sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabının 170. sayfasındaki bazı soruların cevapları şu şekildedir: Galileo Galilei'nin cezalandırılması. İskenderiye Kütüphanesi'nin önemi. MEB Yayınları'na ait 7. sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabının 170. sayfasındaki soruların cevapları ise şu adreste bulunabilir: derskitabicevaplarim.com. Daha fazla bilgi için ilgili yayınevinin ders kitabı cevaplarına başvurulması önerilir.

Nötrinoların hikayesi, temel parçacıkların keşfinin ve bu keşiflerin arkasındaki teorik ve deneysel çalışmaların hikayesini anlatır. Hikayenin bazı önemli noktaları: Teorik Öneri: 1930'da Wolfgang Pauli, beta bozunmasında enerji, momentum ve açısal momentum korunumunu sağlamak için nötrino adını verdiği bir parçacık önermiştir. Keşif: 1932'de James Chadwick, nötron adını verdiği bir parçacık keşfetmiş, ancak bu parçacık Pauli'nin nötrinosundan daha ağırdı. Gözlem: 1956'da Clyde L. Cowan ve Frederic Reines, nükleer reaktördeki beta bozunmasında nötrinoyu gözlemleyerek varlığını ispatlamışlardır. Önem ve Araştırmalar: Nötrinoların kütleye sahip olduğu ve tür değiştirebildiği (salınım) 2002'de Takaaki Kajita ve Arthur McDonald tarafından keşfedilmiş ve bu da 2015'te onlara Nobel Fizik Ödülü kazandırmıştır. Nötrinolar, evrenin oluşumu ve yıldızlardaki nükleer füzyon reaksiyonları hakkında önemli bilgiler sağlar.

7. sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabının 155. sayfasında, Yıldırım Yayınları'na göre, "Görsel 4.8’den hareketle bulut teknolojisi ile ilgili hangi çıkarımlarda bulunulabilir?" sorusu yer almaktadır. Ayrıca, forumsinif.com sitesinde bu sayfanın cevaplarına da ulaşılabilir. Bunun dışında, yandex.ru sitesinde "7. Sınıf Sosyal Bilgiler Meb Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 155" başlıklı bir video bulunmaktadır. Cevaplar için aşağıdaki siteler de incelenebilir: forumderscevaplari.com; ingilizceciyiz.com.

Vektör kavramı, matematik, fizik ve mühendislikte farklı bağlamlarda ele alınmaktadır. Matematikte vektör hesabı, Amerikan mühendis ve bilim insanı J. Willard Gibbs ve İngiliz mühendis Oliver Heaviside tarafından formüle edilmiştir. Moleküler biyolojide vektör, yabancı nükleik dizileri taşımak için kullanılan araçlar olup, en yaygın kullanılan türler plazmidlerdir. Vektörlerin keşfiyle doğrudan bir kişi ilişkilendirilemez, çünkü vektör kavramı farklı alanlarda farklı zamanlarda ve farklı kişiler tarafından geliştirilmiştir.

Ürün olarak bilim anlayışı, bilimi ve bilimsel kuramları, bilim insanının yaratıcı çalışmasının sonucu ortaya çıkan ürün olarak görür. Ürün olarak bilim anlayışının bazı özellikleri: Bilimsel metinler, mantığın diline döndürülüp analiz edildiğinde açıklığa kavuşabilir. Bilim, nesnel, ön yargısız ve toplumsal değerlerden arınık olmalıdır. Bu yaklaşımın önemli temsilcileri arasında Rudolf Carnap, Hans Reichenbach ve Carl Gustav Hempel bulunur. Bu yaklaşım, 1920’li yıllarda Viyana’da belirli aralıklarla toplanan bir grup bilim insanı ve filozofun geliştirdiği için “Viyana Çevresi” filozofları tarafından savunulmuştur.

Cosmos: A Spacetime Odyssey, evrenin başlangıcından günümüze kadar olan süreçte, astronomi, fizik, biyoloji ve diğer bilim dallarındaki önemli keşifleri anlatan bir belgesel dizisidir. Belgesel, her bölümde farklı bir tema etrafında izleyicileri yönlendirerek, insanların evrendeki yerini ve doğanın işleyişini anlamalarına yardımcı olur. Belgeselin sunuculuğunu, Carl Sagan'ın eski öğrencisi astrofizikçi Neil deGrasse Tyson üstlenmiştir. Cosmos: A Spacetime Odyssey, 1980 yılında Carl Sagan'ın yazıp sunduğu Cosmos: A Personal Voyage belgeselinin modern bir yeniden yapımıdır.

Artı ve eksi işaretlerini ilk kullanan kişi olarak iki farklı isim öne çıkmaktadır: Jean Viedman. Robert Recorde. Ancak, bu işaretlerin profesyonel anlamda bilimsel kayda geçmesi, Fransız matematikçi François Viète'ye atfedilmektedir.