BilimTarihi

Pozitron, ilk olarak İngiliz fizikçi Paul Dirac tarafından kuramsal olarak teklif edilmiştir.

Aydın Sayılı, bilim tarihi ve bilim felsefesi alanlarına katkı sağlamıştır.

Suyun kaldırma kuvvetinin bulunmasından sonra şu gelişmeler yaşandı: 1. Mühendislik ve Denizcilik: Suyun kaldırma kuvveti, yük gemilerinin kargo yüklendiğinde ne kadar batacağını belirleyerek maksimum yük kapasitesini hesaplamada mühendislere yardımcı oldu. 2. Bilim ve Ölçüm: Hidrometre gibi cihazlar, Arşimet ilkesini kullanarak sıvıların görece yoğunluğunu ölçmeye başladı. 3. Tarihi Olaylar: Arşimet'in suyun kaldırma kuvvetini keşfetmesi, Kral Hiero'nun altın tacının saflığını test ederken yaşadığı "Evreka" anına ve kuyumcunun hile yaptığının ortaya çıkmasına yol açtı.

Nikola Tesla'nın hareketlerinin garip olarak değerlendirilmesinin birkaç nedeni vardır: 1. Tuhaf Takıntıları: Tesla'nın gürültü ve her türlü sese karşı aşırı duyarlılığı, adımlarını sayması, yiyeceklerinin hacimlerini hesaplaması gibi tuhaf huyları vardı. 2. Başarısızlıkları: Hayatının çeşitli dönemlerinde yaşadığı finansal sıkıntılar ve projelerinin toplum tarafından anlaşılamaması, onun hayal kırıklığına uğramasına ve zaman zaman başarısız hissetmesine neden olmuştur. 3. Bilimsel Görüşleri: Tesla'nın, elektromanyetik dalgaların ışıktan hızlı olduğuna inanması ve evrenin sırlarını enerji, frekans ve titreşim yasalarıyla açıklamaya çalışması, o dönemdeki bilimsel kabullerden oldukça farklıydı.

"Keşfetmenin Hazzı" kitabı, Richard P. Feynman'ın derslerinde kaydedilen seslerinin ve yazılarının bir koleksiyonudur. Ayrıca kitapta, Feynman’ın hayatı, bilimsel katkıları ve dünyaya bakış açısı da derinlemesine ele alınmaktadır.

Bilim tarihinde üç ana dönem kabul edilir: 1. Antik Çağ ile başlayıp Aydınlanma Çağı'na kadar süren ilk dönem. 2. Newton ile başlayıp Kant'a kadar devam eden Aydınlanma dönemi. 3. 20. yüzyıl başlarında ortaya çıkan, Newtoncu olmayan bilimsel çalışmaların oluşturduğu dönem.

Ahmet Han, araştırma-inceleme ve bilim tarihi türlerinde eserler yazan bir yazardır.

Ali Kuzu'nun "Farabi" adlı kitabı, bilim tarihi türündedir.

Şafak Ural'ın bazı kitapları şunlardır: 1. "Temel Mantık". 2. "Pozitivist Felsefe: Bilimde ve Felsefede Doğrulama". 3. "Bilim Tarihi". 4. "Mimarlık ve Felsefe". 5. "Çeşitli Yönlerden Türk-Ermeni İlişkileri".

“Pisagor Okulu – Sayıların İzinde” kitabı, Ahmet Baki Yerli tarafından yazılmış ve Acayip Kitaplar yayınevi tarafından yayımlanmıştır. Kitapta anlatılan konu kısaca şu şekildedir: Kayıp Piramit’in ardından İskenderiye Kütüphanesi’nin sırlarını çözen Cenk Demirbilek’in gizemli macerası sona yaklaşmaktadır. Kurduğu okulda efsane matematikçiler ve filozoflar yetiştiren Pisagor, yaşamının üzerinden binlerce yıl geçse de matematiğe yaptığı katkılarla “Sayıların Babası” olarak anılmaktadır. Onlarla birlikte yolculuk ederken okuyucu da Pisagor’un gizli kalmış sırlarını öğrenecek ve matematiğin hiç duymadığı dünyasına adım atacaktır.

7. sınıf "Bilimin Öncüleri" konusu, Türk-İslam medeniyetinde yetişen bilim insanlarının bilimsel gelişme sürecine katkılarını tartışmayı içerir. Bu kapsamda ele alınan bazı bilim insanları ve çalışmaları şunlardır: Harezmî: Matematik, astronomi ve coğrafya alanında çalışmalar yapmış, cebir bilimini geliştirip sistemleştirmiş ve sıfırı bulmuştur. İbn-i Sina: Ünlü tıp bilimcisi ve filozof olup, "Tıbbın Kanunları" adlı eseri 500 yıl boyunca Avrupa'da tıp alanında başvuru kitabı olarak kullanılmıştır. El-Cezerî: İlk robotu yapmış ve "Olağanüstü Mekanik Araçların Bilgisi" adlı eserinde 50'den fazla cihazın çizimini yapmıştır. Farâbî: Felsefe, mantık, astronomi ve müzik alanlarında çok sayıda eser yazmış, "ikinci öğretmen" olarak tanınmıştır. Pîrî Reis: Osmanlı Devleti'nin en parlak döneminde yaşamış, ünlü Türk denizcisi, haritacısı ve coğrafyacısıdır.

Michelson-Morley deneyinde ışık kullanıldı çünkü ışığın, içinde yayıldığı bir ortama ihtiyaç duyduğu düşünülüyordu. Deneyin amacı, eterin varlığını deneysel olarak kanıtlamaktı. Ancak, Michelson ve Morley'in yaptığı deneylerde hiçbir ışık sapması veya gecikme gözlemlenmedi, bu da eter maddesinin var olmadığını ve ışığın boşlukta da yayılabildiğini gösterdi.

Faraday İndüksiyon Kanunu, İngiliz fizikçi Michael Faraday tarafından 1831 yılında bulunmuştur. Bu kanun, kapalı bir devre içinde bir mıknatıs gezdirildiğinde, mıknatıs hareket ettiği sürece devrede akım olduğunu keşfetmesiyle ortaya çıkmıştır. Faraday İndüksiyon Kanunu'nun matematiksel ifadesi şu şekildedir: ε = –NdΦ/dt. Burada: - ε, indüklenen gerilimi veya elektromotor kuvvetini temsil eder. - N, telin sarım sayısıdır. - dΦB, manyetik akıdaki değişimdir. - dt, zamandaki değişimdir. - Negatif işaret, indüklenen gerilimin yönünü verir.

Andre-Marie Ampere'nin bilime katkıları şunlardır: 1. Elektromanyetizma: Ampere, elektrik akımı ve manyetizma arasındaki bağlantıyı keşfederek elektromanyetizma biliminin temellerini attı. 2. Ampere Yasası: 1823'te formüle ettiği Ampere'nin kuvvet yasası, iki telden geçen akımın oluşturduğu çekim veya itme kuvvetinin uzunluk ve akım şiddetine bağlı olduğunu belirtir. 3. Galvanometre: Elektrik akımının varlığını ve şiddetini ölçmek için galvanometreyi geliştirdi ve bu cihazın adını İtalyan fizikçi Luigi Galvani'den esinlenerek koydu. 4. Solenoid: Elektrik akımı geçtiğinde mıknatıs gibi davranan, sıkıca sarılmış helisel bir bobin olan solenoid terimini icat etti. 5. Periyodik Tablo: Kimyasal elementlerin özelliklerine göre gruplandırılması gerektiğini önerdi ve bu, Dmitri Mendeleev'in periyodik tablosunun öncülü oldu. 6. Flor Elementi: 1810'da flor elementini keşfetti ve adını verdi.

Alan Sokal olayı, fizikçi Alan Sokal'ın postmodern kültürel çalışmalar üzerine eğilen Social Text dergisi için sahte bir makale kaleme alması ve bu makalenin dergide yayımlanmasıyla ortaya çıkan olaydır. 1996 yılında gerçekleşen bu olayda, Sokal'ın yazdığı makalenin başlığı "Transgressing the Boundaries: Towards a Transformative Hermeneutics of Quantum Gravity" idi. Sokal, bu deneyi, derginin entelektüel titizliğini test etmek ve insan bilimleri ile doğa bilimleri arasındaki yorum farklılıklarını göstermek amacıyla yapmıştı. Bu olay, akademik çevrelerde ve basında geniş yankı buldu ve bilim savaşları olarak adlandırıldı.

Şemsettin Günaltay'ın arkeolojiye doğrudan katkıları hakkında spesifik bilgiler bulunmamakla birlikte, tarih ve bilim tarihine yaptığı genel katkılar bilinmektedir. Günaltay, Yakın Doğu tarihi ile ilgilenmiş ve Anadolu, Suriye, Filistin, İran ve diğer Ortadoğu ülkelerinin tarihi hakkında pek çok araştırma yapmıştır. Bunun yanı sıra, Türk Tarih Kurumu Başkanlığı görevini üstlenerek, kurumun bilim tarihine yönelik faaliyetlerini yönlendirmiş ve desteklemiştir.

7. sınıf sosyal bilgiler ders kitabı sayfa 170'deki soruların cevapları: 1. Galileo Galilei'nin cezalandırılması bilimsel çalışmaları nasıl etkilemiş olabilir? - Galileo Galilei'nin cezalandırılması, bilim insanları üzerinde korku ve baskı oluşturmuş, bu da bilimsel ilerlemeyi yavaşlatmıştır. 2. İskenderiye Kütüphanesinde yapılan çalışmaların bilim tarihi açısından önemi nedir? - İskenderiye Kütüphanesi, bilimsel bilgilerin korunması ve paylaşılması açısından önemliydi. Çeşitli eserlerin toplanması ve kopyalanması sayesinde bilimsel bilginin gelişmesine büyük katkı sağlamıştır.

Nötrinoların hikayesi, parçacık fiziği ve nükleer süreçlerin anlaşılmasında önemli bir rol oynayan bu gizemli atom altı parçacıkların keşfini ve araştırılmasını anlatır. Başlıca olaylar: 1. Teorik Başlangıç: 1930'da Wolfgang Pauli, beta bozunmasında enerji korunumunu açıklamak için tespit edilemeyen bir parçacığın varlığını önerdi ve bu parçacığa nötrino adını verdi. 2. İlk Tespit: 1956'da Clyde Cowan ve Frederick Reines, nükleer reaktörlerden üretilen nötrinoları doğrudan tespit ettiler. Bu çalışma, 1995'te Cowan'a Nobel Fizik Ödülü'nü kazandırdı. 3. Güneş ve Atmosfer Nötrinoları: 1960'lardan itibaren bilim insanları, güneş ve atmosferik nötrinolara ilgi duymaya başladı. 4. Nötrino Salınımı: 2000'li yıllarda yapılan deneyler, nötrinoların farklı türler arasında salınabileceğini gösterdi ve bu, nötrinoların kütleye sahip olduğunu kanıtladı. 5. Güncel Araştırmalar: Günümüzde nötrino araştırmaları, DUNE gibi projelerle devam etmekte olup, bu çalışmalar nötrinoların özelliklerini ve evrenimizdeki rollerini daha derinlemesine anlamayı amaçlamaktadır.

7. sınıf sosyal bilgiler ders kitabı sayfa 155'te "Geçmişten Günümüze Bilim" ünitesinde, bilginin korunması, yayılması ve aktarılmasıyla ilgili gelişmeler ele alınmaktadır. Bu sayfada ayrıca, bulut teknolojisi ile ilgili şu bilgiler de yer almaktadır: Tanım: Bulut teknolojisi, bilgilerin internet üzerinden depolanmasını sağlar ve herhangi bir cihazdan erişilebilir. Özellikler: Fiziksel bir aygıt gerektirmez, veriler güvenli bir şekilde saklanır ve paylaşılabilir.

Vektör hesabı, yani vektörlerin matematiksel analizi, Amerikan mühendis ve bilim insanı J. Willard Gibbs ve İngiliz mühendis Oliver Heaviside tarafından formüle edilmiştir.