BilimTarihi

Clifford D. Conner'ın "Halkın Bilim Tarihi" kitabı tek ciltten oluşmaktadır.

Galileo'nun Buyruğu, Edmund Blair Bolles tarafından yazılmıştır. Kitabın orijinal adı "Galileo's Commandment: An Anthology of Great Scientific Writing"dir.

Kuşkuculuğun (septisizm) kimyaya doğrudan bir katkısı bulunmamaktadır. Kuşkuculuk, genellikle bilgi, gerçeklik ve doğruluk gibi kavramları sorgulayan felsefi bir akımdır. Kimya ise, maddelerin bileşimi, yapısı ve dönüşümlerini inceleyen bir bilim dalıdır. İki alan arasında belirgin bir etkileşim veya katkı sağlanmamıştır. Daha fazla bilgi için kuşkuculuk ve kimya arasındaki ilişkiyi değil, bu iki alanın genel özelliklerini ve tarihsel gelişimlerini incelemek daha uygun olacaktır.

Kadı Ahmet Endulusi'nin "tabakat" adlı eseri hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, Endülüs'te yazılmış bazı "tabakat" eserleri şunlardır: Tabakâtü'l-ümem. Tabakâtü'l-etıbbâ ve'l-hukemâ. Târîhu ulemâi’l-Endelüs. "Tabakat" eserleri, İslam dünyasında bilim, felsefe, tıp, edebiyat ve sanat gibi alanlarda öne çıkan şahsiyetlerin biyografilerini içerir.

Bilim Tarihi dersinde işlenen bazı konular: Bilimin tarihsel gelişimi: Bilim, insanlığın ortak ürünüdür ve kökleri ilkel toplumların yaşamına kadar uzanır. Bilimsel katkıların incelenmesi: Eski Mısır, Mezopotamya, Antik Yunan, İslam dünyası ve Rönesans dönemi gibi farklı medeniyetlerin bilime katkıları ele alınır. Bilimsel yöntemlerin ve düşünme biçimlerinin incelenmesi: Bilim ve felsefe arasındaki etkileşim, düşünce ve kültür tarihine etkileri tartışılır. Bilimsel kurumların incelenmesi: Bilim kurumlarının yapısı, iktisadi destek sistemleri ve idari düzenlemeler incelenir. Bilimsel süreçlerin analizi: Kavram, teori ve anlayışların doğuşu ve gelişimi, nesnel bilginin ortaya çıkma, yayılma ve kullanılma koşulları ele alınır. Bilimsel keşiflerin etkisi: Günlük hayata etkisi, teknolojik gelişmelere katkısı ve toplumsal değişimler incelenir. Bilim Tarihi dersi, genellikle 4 yıllık lisans programlarının bir parçasıdır ve eşit ağırlık puan türüyle öğrenci kabul eder.

Kazvînî'nin Acâibu'l-Mahlûkât adlı eseri, 13. yüzyılda (1283) kaleme alınmış, ansiklopedik bir coğrafya ve kozmografya kitabıdır. Eser, "Göklerdeki Acayiplikler", "Ateşin Acayiplikleri", "Yerin ve Suyun Acayiplikleri" gibi başlıklardan oluşan on bölümden oluşur. Yazıldığı devrin coğrafya ve kozmografya telakkisine göre hazırlanan eser, İslamî edebiyatların ortak eserlerinden biri olarak kabul edilir. Kazvînî, bu eseri yazmasındaki amacı, "Âlemde var olan görülmüş duyulmuş acayiplikleri bu kitapta anlattık" şeklinde açıklamıştır. Eser, Yahudi mitolojisi olarak ifade edilen İsrailiyat'tan da yararlanılarak kaleme alınmıştır. Acâibu'l-Mahlûkât, Fars ve Türk edebiyatlarında tercüme veya telif suretiyle benzer eserlerin yazılmasına ilham kaynağı olmuştur.

André-Marie Ampère, fizik alanında birçok önemli katkı sağlamıştır: Elektromanyetizma: Elektrik ve manyetizma arasındaki ilişkiyi matematiksel ve fiziksel bir teoriyle açıklamıştır. Ampère Yasası: Manyetik alanın, bir elektromıknatısın tellerinde oluşan akım yoğunluğuna bağlı olduğunu belirten yasayı geliştirmiştir. Elektrodinamik: Elektromanyetik ilişkiyi fiziksel olarak anlamış ve "elektrodinamik molekül" kavramını teorize etmiştir. Elektromıknatıs: Elektrik akımı geçirildiğinde manyetik alan üreten elektromıknatısı icat etmiştir. Ölçüm Birimleri: Elektrik akımının şiddetini ölçmek için kullanılan "amper" birimi onun adına ithafen verilmiştir. Diğer Buluşlar: Solenoid ve elektrikli telgrafın mucididir.

Simyadan kimyaya geçişin nasıl öğrenilebileceği hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, simyadan kimyaya geçişle ilgili bilgi bulunabilecek kaynaklardan bazıları şu şekildedir: YouTube. dergipark.org.tr. kunduz.com. sitecenneti.com.

Elektrik ve manyetizma formüllerinin nereden geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, bu formüllerin ortaya çıkışında rol oynayan bazı bilim insanları şunlardır: Hans Christian Ørsted. Andre-Marie Ampere. James Clerk Maxwell. Ayrıca, Coulomb kanunu gibi bazı formüller, 18. yüzyılda Charles Coulomb tarafından keşfedilmiştir.

Ahmet Arslan'ın çeviri hareketi ifadesi, iki farklı bağlamda değerlendirilebilir: 1. İslam coğrafyasının çeviri hareketi: Ahmet Arslan'ın da içinde bulunduğu dönemde, Müslümanlar 8. ve 9. yüzyıllarda bilimsel ve felsefi bilgiye sahip olmadıkları için Antik Yunan eserlerini çevirdiler. 2. Türkiye'deki çeviri hareketleri: 1940'larda, Hasan Âli Yücel ve İsmet İnönü'nün girişimleriyle Dünya Klasikleri'nden çeviriler yapıldı.

Darwin gezegeni, evrim teorisinin kurucusu Charles Darwin'in çalışmaları nedeniyle önemlidir. Darwin'in katkıları şunlardır: 1. Evrimsel Biyolojinin Kuruluşu: Darwin, doğal seçilim yoluyla biyolojik evrim fikrini önererek evrimsel biyolojinin temellerini atmıştır. 2. Modern Sentezin Temeli: Darwin'in teorisi, genetikle birleşerek modern evrimsel sentezin temelini oluşturmuştur. 3. İnsanın Evrimi: Darwin'in çalışmaları, insanın evrimini ve yeryüzündeki baskın tür olma sürecini anlamada önemli bir rol oynamıştır. 4. Bilimde Tarihselliğin Tanıtımı: Darwin'in teorisi, tarihi bir bilim olarak evrim biyolojisini ortaya koymuştur. Bu nedenle, Darwin'in çalışmaları bilim ve felsefe dünyasında büyük bir dönüm noktası olarak kabul edilir.

3. sınıf düzeyinde bilimin öncüleri olarak aşağıdaki isimler öğretilebilir: 1. Thales: Milattan önce 6. yüzyılda yaşamış, dünyanın daire şeklinde olduğunu ve etrafının sularla çevrili olduğunu düşünen bilim insanı. 2. Pisagor: MÖ 590'lı yıllarda dünyanın yuvarlak olduğunu ileri süren ilk kişidir. 3. Aristo: Gözlemleri sonunda dünyanın yuvarlak olduğunu savunmuştur. 4. El-Biruni: Güneşin hareketlerinden mevsimlerin ne zaman başladığını belirleyen ve dünyanın çapını bugünkü değere çok yakın olarak bulan bilim insanıdır. 5. İdrisi: Dünya'nın küre şeklinde olduğunu düşünen ve çizdiği dünya haritası ile tanınan coğrafya bilginidir. 6. Kopernik: Güneş'in, Dünya'nın etrafında dönmediğini, Dünya'nın ve diğer gezegenlerin Güneş'in etrafında döndüğünü ileri sürmüştür. 7. Piri Reis: 1513 yılında Amerika kıtasının da yer aldığı dünya haritasını çizmiştir.

Koreik diyalektik ifadesi, doğrudan bir terim olarak kullanılmamaktadır. Ancak, diyalektik kavramı, felsefe ve bilim tarihinde önemli bir yer tutan bir düşünme ve inceleme yöntemi olarak bilinmektedir. Diyalektik, tez, antitez ve sentez aşamalarından oluşan, karşıtlıkların çatışkılı düşüncenin kullanılmasıyla daha iyi anlaşılmasını ve gerçeğe ulaşılmasını amaçlayan bir akıl yürütme biçimidir. Bu kavram, Antik Yunan filozofları Sokrat, Platon ve Aristoteles tarafından geliştirilmiş ve daha sonra Hegel ve Marx gibi düşünürler tarafından da kullanılmıştır.

Bilim tarihi, bilim pratiğinin ve bilimsel bilginin çağlar boyunca sergilediği gelişimi ve dönüşümü inceleyen disiplindir.

Dalton, katlı oranlar yasasını, farklı elementlerin bileşik oluştururken belirli bir orana sahip olduğunu gözlemleyerek buldu. Bu yasa, 1804 yılında İngiliz kimyacı John Dalton tarafından, iki elementin birden fazla bileşik oluşturduğunda, bunlardan birinin sabit miktarıyla birleşen ikincisinin değişen miktarları arasında basit tam sayılı bir oran olduğu sonucuna varılmasıyla ortaya konmuştur.

Bilim ve sözde bilim arasındaki temel farklar şunlardır: Bilimsellik: Bilim, olgu temellidir, nesneldir ve eleştirel bir yaklaşıma sahiptir. Yöntem: Bilim, yalnızca doğal ve fiziki açıklamalar yapar. Test Edilebilirlik: Bilimsel iddialar sınanabilir ve yanlışlanma riski taşır. İlerleme: Bilimsel çalışmalar somut bir ürüne varır ve ilerleme sağlar. Ayrıca, bilim toplulukları tarafından kabul edilen evrensel bir sözde bilim tanımı ve sınır çizme ölçütü bulunmamaktadır.