Benzetme

"Hıyarı badem, balığı derya kuzusu" ifadesi, balık satıcılarının balıkları daha cazip hale getirmek için kullandıkları bir benzetmedir. "Derya kuzusu" ise satılmakta olan palamut, torik gibi balıkların kendi cinsi içinden irisi anlamına gelir.

"Çatallı kazık yere batmaz" atasözü, çok başlılığın başarıyı engelleyeceğini ifade eder. Bu bağlamda, çatallı kazık benzetmesi, birden fazla kişinin aynı işe karışması durumunu temsil eder ve her kafadan ayrı bir ses çıkması nedeniyle işin hızla yapılmasını ve başarıyla sonuçlanmasını engeller.

Benzeyen şeyler arasında şunlar bulunabilir: 1. Edebiyatta benzetme örnekleri: "Annem kaloriferleri yakınca içerisi fırın gibi sıcak oldu" gibi cümlelerde olduğu gibi, bir şeyin başka bir şeye benzetilmesi. 2. Yemeğe benzeyen şeyler: Brokoli gibi görünen ağaçlar, patatese benzeyen taşlar gibi doğadan ve gündelik hayattan örnekler. 3. Kullanım amacını bilmediğimiz şeyler: Araba koltuk başlıkları, yürüyen merdivenlerdeki fırçalar gibi nesnelerin farklı işlevleri.

Metafor ve benzetme benzer kavramlar olsa da aynı şey değildir. Benzetme, iki ögenin "gibi" veya "kadar" gibi bir benzetme edatıyla doğrudan birbirine bağlanmasıdır. Metafor ise, iki öğenin ilişkilendirilmesi temelinde çalışır, ancak "gibi" gibi kelimeler kullanmaz ve ima edilen anlamı okuyucuya bırakır.

“Kim bu cennet vatan uğruna olmaz ki feda” dizesi, benzetme söz sanatına örnektir.

Kapalı istiare, benzetme unsurlarından yalnızca benzeyenin kullanıldığı bir söz sanatıdır. Bu tür istiarede, benzetilen unsur açıkça belirtilmez. Örnek olarak: "Gönül kış gibi buz tutmuştu" cümlesinde, "kış" ifadesi yer alırken "gönül" ima edilir. "O, bir kartaldır" cümlesinde, kişinin kendisi açıkça belirtilmez, ancak kartal gibi keskin görüşlü, güçlü biri olduğu ima edilir.

İngilizce'de benzetme yapmak için aşağıdaki ifadeler kullanılabilir: 1. "Simile". 2. "Compare" veya "liken". 3. "Metaphor". Ayrıca, "analogy" (benzetme, karşılaştırma) kelimesi de bu bağlamda kullanılabilir.

Esencılıs ifadesi, Esenyurt ilçesine sosyal medyada yapılan bir benzetmedir.

Aslandan kaçanlara "kasvere" denir.

"Tuz kadar değerlisin" ifadesi, sevilen kişiye duyulan sevginin vazgeçilmez ve hayati bir ihtiyaç olduğunu anlatmak için kullanılan bir benzetmedir.

"Gibi" ve "kadar" ifadeleri farklı bağlamlarda kullanılır: 1. "Gibi" ifadesi, benzetme yapmak için kullanılır ve iki şeyin benzer özelliklerini belirtmek için gelir. 2. "Kadar" ifadesi ise karşılaştırma, eşitlik, yaklaşıklık veya ölçü anlamlarında kullanılır. Örnek cümleler: - "Bu kitap, o kitabın yazarları kadar ilginç" (karşılaştırma). - "Gül kadar güzelsin" (benzerlik). - "Biz de onlar kadar başarılıyız" (eşitlik).

Teşbih (benzetme), edebiyatta en çok kullanılan edebi sanatlardan biridir.

Emin Çölaşan'ın "çömelmesi" ifadesi, Sözcü Gazetesi'ndeki bir yazısında kullandığı bir benzetmeden kaynaklanmaktadır.

Benzetme (teşbih), söz sanatlarından en çok sorulanlardan biridir.

Duyu aktarımı ve kişileştirme farklı kavramlardır. Duyu aktarımı, bir duyuyla algılanan kavramın, başka bir duyuyla algılanabilecek biçimde kullanılmasıdır. Kişileştirme ise, insana ait özelliklerin doğadaki varlıklara aktarılmasıdır, yani benzetme sanatının bir alt dalıdır.

"Armut dibine düşer" atasözünin hikayesi, armutun büyüdüğü ağacın dalından kopup dibine düşmesi benzetmesine dayanır.

Benzetilen ve benzeyen unsurları, benzetme (teşbih) sanatında kullanılır. Benzetilen ve benzeyen nasıl bulunur: 1. Cümledeki ifadeleri analiz etmek. 2. Anlamı kavramak. 3. Metin içinde aramak. 4. Karşılaştırma yapmak.

Evet, zaman bir nehre benzetilmiştir. Bu benzetme, hem Mehmet Akif Ersoy'un hem de Necip Fazıl'ın şiirlerinde yer almaktadır. Bu kullanımda, nehrin zaman içindeki akışı ile insanlığın tarih içindeki seyri arasında bir benzerlik kurulmaktadır.

"Zamanın bir nehir gibi akması" deyimi, zamanın hızlı ve sürekli bir şekilde geçtiğini ifade eder.

Hücre zarına benzetme yapılan örneklerden biri "şehir surları"dır. Bu benzetme şu şekilde açıklanabilir: - Koruma: Hücre zarı, hücre içi içeriği dış tehditlere karşı korur; şehir surları ise şehri dış tehlikelerden korur. - Seçici geçirgenlik: Hücre zarı, belirli moleküllerin geçişine izin verirken diğerlerinin girişini kısıtlar; şehir surlarında kontrollü geçiş noktaları sadece belirli kişilerin veya eşyaların girişine izin verir. - Sinyal iletimi: Hücre zarı, dış ortamdan gelen sinyalleri alarak hücre içindeki yanıt mekanizmalarını harekete geçirir; şehir surlarındaki gözetleme kuleleri veya haberleşme sistemleri, dışarıdan gelen bilgileri şehir içindeki yöneticilere aktarır. - Onarım: Hücre zarı zarar gördüğünde kendini onarabilir; şehir surları da hasar aldığında tamir edilerek eski haline getirilir.