Barış

Savaşın yokluğunda insanların ne iş yaptığına dair bilgi bulunamadı. Ancak, savaş dışı dönemlerde insanların yaptığı bazı işler şunlardır: Esnaflık: Yeniçeriler, asker olmanın getirdiği dokunulmazlık ve vergi muafiyetini kullanarak kahvecilik, bozacinlik, yemenicilik, hamallık, kayıkçılık gibi mesleklerle uğraşmışlardır. Tarım ve üretim: Ziraat Taburları ve Kadın İşçi Taburları gibi oluşumlar, tarımsal üretime katkı sağlamak amacıyla kullanılmıştır. Ticaret: Gıda, haberleşme, ilaç ve tıbbi malzeme, giyecek gibi sektörler, savaş ortamı olmasa bile iş yapmaya devam eden sektörler arasındadır.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Şeref Madalyası, savaşta sevk ve idaresi ile savaşın kazanılmasını hazırladığı veya kolaylaştırdığı halde, başarısı Devlet Savaş Madalyası ile taltif edilemeyecek derecede olan Türk ve yabancı uyruklu asker ve sivil kişilere verilir. Ayrıca, barışta bir yıl başarı ile Kuvvet Komutanlığı veya Jandarma Genel Komutanlığı görevi yapanlara da bu madalya takdim edilir.

Karlofça Antlaşması'nın bir barış antlaşması olduğunu anlamanın bazı yolları: İmza Tarihi: Antlaşma, 26 Ocak 1699 tarihinde imzalanmıştır. Taraflar: Osmanlı İmparatorluğu ile Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu (Avusturya, Venedik ve Lehistan) arasında imzalanmıştır. Müzakere Süreci: Tarihte ilk defa barış müzakereleri yuvarlak bir masa etrafında yapılmıştır. İçerik: Antlaşma ile Osmanlı Devleti, batıda büyük toprak kayıpları yaşamıştır; ancak bu, ilk kez egemenlik haklarının tek bir sınır çizgisiyle ifade edilebileceğini kabul ettiği antlaşma olmuştur. Garanti: Antlaşmanın süresi 25 yıl olarak belirlenmiş ve garantör devlet Avusturya olmuştur.

Savaş ve Barış'ın uzun olmasının bazı nedenleri: Titiz ve mükemmeliyetçi tutum: Lev Tolstoy, eseri yazarken çok detaylı ve kapsamlı bir araştırma yapmış, tarihi olayları ve karakterleri gerçekçi bir şekilde tasvir etmek için birçok kaynak incelemiştir. Dağınık zihin: Yazarın dağınık zihni, eserin yapısını karmaşık hale getirmiştir. Çok sayıda karakter: Romanda yaklaşık 600 yan karakter ve 10 ana karakter bulunmaktadır. Geniş zaman dilimi: Eser, 1805'ten 1820'lere kadar olan dönemi kapsamaktadır. Sayfa başına ödeme: Tolstoy, eserin ilk yayınlandığı dönemde sayfa başına ödeme aldığı için, daha fazla sayfa daha fazla ödeme anlamına geliyordu.

6 Nisan, ABD'de "Uluslararası Kalkınma ve Barış için Spor Günü" olarak kutlanmaz. Bu özel gün, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 23 Ağustos 2013 tarihinde ilan edilmiş ve 2014 yılından itibaren her yıl 6 Nisan'da kutlanmaya başlanmıştır. 6 Nisan Uluslararası Kalkınma ve Barış için Spor Günü'nün amacı: Sporun toplumda barış, kalkınma ve sosyal kapsayıcılık için önemli bir araç olduğunu vurgulamak. Sporun gücünü kullanarak dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeyi teşvik etmek. Bu gün, sporun birleştirici gücü, sağlık üzerindeki olumlu etkileri ve eğitimdeki önemi gibi konuları da ele alır.

Barış kuşunun hikayesi farklı kültürlerde çeşitli şekillerde anlatılmaktadır: Doğu Asya Mitolojisi: Luan kuşu, Doğu Asya mitolojisinde barışın ve uyumun simgesi olarak kabul edilir. Hristiyanlık: Nuh’un Gemisi hikayesinde, barış kuşu uzaktaki kara parçasını bulup dönerek barışın simgesi olarak kabul edilir. Modern Dönem: 20. yüzyılın ortalarında, Picasso’nun resimlerinde ve Dünya Barış Konseyi’nin ambleminde barış kuşu kullanılması, bu sembolün popülerlik kazanmasını sağlamıştır. Masal: "Filitin’de Zeytin Ağacı ve Kayıp Barış Kuşu" masalında, Kayıp Barış Kuşu’nun dünyaya barış ve huzur getirmek için yaptığı çabalar ve insanların içindeki barışın ışığını keşfetmesi anlatılmaktadır.

İoanna Kuçuradi'nin insan hakları konusundaki bazı görüşleri: İnsan haklarının tanımı: Kuçuradi, insan haklarını "her insanla ilgili bazı gerekler" olarak tanımlar ve bu gereklerin insanın değerini tanıma ve koruma istemleri olduğunu ifade eder. Temel haklar: En temel hakkın yaşama hakkı olduğunu ve bu hakkın hem negatif (dokunulmazlıklar) hem de pozitif (güvenlik) bir hak olarak anlaşılması gerektiğini belirtir. Eğitim: İnsan haklarına ilişkin çözümlerin, felsefî ve etik temelli bir insan hakları eğitiminden geçtiğini savunur. Devlet anlayışı: Kuçuradi, devletin, yurttaşların insan haklarını koruyan bir kurum olarak anlaşılması gerektiğini ve bu doğrultuda bir devlet anlayışı geliştirilmesi gerektiğini ifade eder. Çoğulculuk: Çok etnik kökenli ve çok dinli toplumlarda, insan haklarını ve kültürel kimlikleri aynı anda teşvik etmenin çelişkili bir durum olduğunu, çünkü bu durumda çelişen normların teşvik edileceğini öne sürer.

Peacemaker karakterinin en iyi sözü olarak değerlendirilebilecek bazı sözler şunlardır: "I made a vow of peace, no matter how many people I have to kill to get it". "How can I kill someone when that doesn't have the dove of peace on it?". "In the face of ignorance, respond with knowledge; in the face of hatred, respond with love". "Peace begins with a mindset of compassion, both for ourselves and for others". Peacemaker'ın sözleri, barış ve adalet arayışını farklı açılardan ele alır. En iyi sözün hangisi olduğu kişisel tercihlere bağlıdır.

Barış şiirinin temaları arasında şunlar öne çıkar: Sevgi. Umut. Birliktelik. Doğa. Bireysel ve toplumsal barış. İnsan ilişkileri. Şairler, bu temaları güvercin gibi semboller ve doğa betimlemeleriyle zenginleştirir.

Menachem Begin, 1978 yılında Nobel Barış Ödülü'nü, Mısır devlet başkanı Enver Sedat ile birlikte, İsrail ve Mısır arasında 1979 yılında imzalanan barış antlaşmasını müzakere ettikleri için almıştır. ABD başkanı Jimmy Carter'ın da desteği ile gerçekleşen bu antlaşmaya göre, İsrail Sina Yarımadasını tümüyle Mısır'a bırakıyordu.

Devlet Bahçeli'nin barış çağrısı, 1 Ekim 2024 tarihinde, yeni yasama yılı açılışında yapılmıştır. Bahçeli, bu çağrıda DEM Parti eş genel başkanı ile tokalaşarak diyalog çağrısında bulunmuş ve "Dünyada barış isterken, kendi ülkemizde de barışı sağlamak gerekir" ifadelerini kullanmıştır. Ayrıca, 22 Ekim 2024'te TBMM Grubu'nda yaptığı çağrı ile PKK üyesi bir grubun silahlarını bırakarak örgütten ayrılmasını sağlamıştır.

Dünyanın en büyük barış bayrağı, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'deki Zafer Parkı'nda bulunmaktadır. 36 metre eninde, 72 metre uzunluğunda ve 500 kilogramdan fazla ağırlığa sahip bayrak, Guinness Rekorlar Kitabı'na girmiştir.

Evet, Nazım Hikmet'in barış şiirleri vardır. Bazı barış şiirleri: "Kız Çocuğu"; "Japon Balıkçısı"; "Barış". Ayrıca, Nazım Hikmet'in "Barışın Şairi" olarak anılmasını konu alan "Barışın Şairi Nâzım Hikmet" adlı bir kitap bulunmaktadır.

Charlie Chaplin'in "The Great Dictator" filminin sonunda yaptığı konuşmada, barış ve demokrasi için birleşme çağrısı yapmaktadır: > "Askerler! Zorbalara itaat etmeyin. Onlar sizi eziyor; düşüncelerinizi, hislerinizi ve hareketlerinizi planlıyor, sizi koyun yerine koyuyorlar. İnsanlıktan çıkmış, beyni ve kalbi makineleşmiş kişilere teslim olmayın. Sizde nefret yok, sevilmeyen kişiler nefret eder ancak. Askerler! Esirlik için değil, hürriyet için savaşın. > "Luka İncili'nin 17. bölümünde şöyle der: 'Tanrının krallığı insanın içindedir' - bir kişiye veya bir gruba değil, herkese açıktır. Siz insanlar, makineleri yaratacak güçtesiniz, mutluluğu yaratacak güçte. Bu güçle yaşamı hür ve güzel yapın, harika bir maceraya dönüştürün." Konuşmanın tamamı, Chaplin'in resmi web sitesinde ve çeşitli video platformlarında mevcuttur.

Atatürk'ün "yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesinin önemli olmasının bazı nedenleri: İç huzur ve güven: "Yurtta sulh" ifadesi, ülkede huzur ve güven ortamının sağlanmasını ifade eder. Uluslararası barış: "Cihanda sulh" ise milletlerarası barış ve güvenliğin korunmasını hedefler. İnsan sevgisi ve insanlık anlayışı: İlkenin temelinde insan sevgisi ve insanlık anlayışı yatar. Milli menfaatlerin insanlık menfaatleriyle denkleştirilmesi: "Yurtta sulh, cihanda sulh" politikası, milli menfaatleri insanlık menfaatleriyle denkleştirmiştir. Gerçekçi ve başarılı bir politika: Türkiye'nin barış politikası, hayali ve teorik değil, gerçekçi ve uygulamada başarı sağlayan sağlam temellere dayanan bir politikadır. Ekonomik ve sosyal kalkınma: Türkiye, "yurtta sulh, cihanda sulh" politikası sayesinde ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasını sağlamıştır.

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları 16, "Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar" başlığını taşır ve şu hedefleri içerir: Şiddetin azaltılması. Adalet ve hukukun üstünlüğü. Kriz ve afet müdahalesi. Yolsuzlukla mücadele. Etkili ve şeffaf kurumlar. Karar alma mekanizmaları. Küresel yönetişim. Yasal kimlik. Bilgi erişimi.

Damla Demirözü'nün "Savaştan Barışa Giden Yol" kitabı, 1919-1930 yılları arasında Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkileri ele alır. Kitapta anlatılan bazı konular: Anadolu'nun İşgali ve Sonuçları. Barış Çabaları. Lozan Sonrası İlişkiler. Yunanistan'daki Tartışmalar.

Piyanistlerin barış için çalmasının birkaç nedeni olabilir: Toplumsal barış ve uyum: Bazı piyanistler, müziğin insanları bir araya getirme gücünü kullanarak toplumsal barışı ve uyumu teşvik etmeyi amaçlar. Savaşların durması: Bazı piyanistler, savaşların durması ve çocukların ölmemesi için müzikle seslerini duyurmaya çalışır. İnsanlığa katkı: Piyanistler, müzikleriyle insanlığa barış ve huzur getirmek ister. Bu amaçla hareket eden bazı piyanistler arasında Reiner Weiss, Hüseyin Sermet ve Tambi Cimuk gibi isimler bulunur.

Savaş baltasını gömmek, Amerikan Kızılderililerine özgü bir barış ritüelidir. Ayrıca, "baltaları gömmek" deyimi, anlaşmazlıkların sona erdirilmesi ve barışın sağlanması anlamında kullanılan bir deyimdir. Bunun yanı sıra, "savaş baltasını toprağa gömmek" deyimi, yaşça ilerlemiş kişilerin cinsel aktivitelerinin son bulmasına verilen isim olarak da kullanılır.

Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) "Barışla herkes kazanır" paylaşımı, 11 Ocak 2025 tarihinde yapılmıştır. Paylaşımda, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin fotoğrafı ve bu mesajın yazılı olduğu bir görsel kullanılmıştır.