Atasözü

"Sen Beşiktaş'san hakemi de yeneceksin" sözü, Beşiktaş'ın unutulmaz futbolcusu Vedat Okyar'a aittir.

Nasrettin Hoca'nın "Parayı Veren Düdüğü Çalar" fıkrası, hem güldürücü hem de düşündürücü bir anlatıma sahip olduğu için komiktir. Fıkrada, istenilen bir şeye ulaşmak için parasını vermek gerektiği vurgulanır. Ayrıca, fıkrada geçen "parayı veren düdüğü çalar" sözü, para ve menfaat ilişkisini özetler. Fıkranın komikliği, bu tür ince ve evrensel mesajların eğlenceli bir dille sunulmasında yatar.

"Bilmemek" filmi ve kitabı farklı temalar etrafında şekillenmiştir: Film: Konu: Hayatlarından memnun olmayan bir ailenin yaşamına odaklanır. Temalar: Baskı, sıkışmışlık, bunalmışlık, umutsuzluk ve bu çemberi kıramadan, sadece bilmediğimiz ya da bilmiyormuş gibi yaptığımız durumlar işlenir. Kitap: Konu: 1968'de Prag'da Sovyet tanklarının gelişiyle Prag Baharı'nın sona ermesinin ardından, Irena'nın kocasıyla birlikte Paris'e yerleşmesini ve yıllar sonra eski yurduna yaptığı ziyaretleri anlatır. Temalar: Hatırlama, yalnızlık, yabancılaşma, yurtsuzluk, bellek ve unutuş gibi konular işlenir.

"Galiptir bu yolda mağlup" sözü, "şayet inandığın uğurda, elinden geleni ardına komadıysan; kaybetmemek adına dişinle tırnağınla kazıdıysan; ama yine de sadece senin iradenin bu müsabakayı kazanmaya yetmeyeceğini anladıysan; üzülme, müsterih ol. Zira mağlubiyet her zaman kaybetmek değildir. Öyle olsa bile kaybetmek senin şanından bir şey eksiltmez böyle durumlarda. Bırak, kazan(dığını san)an düşünsün" anlamına gelir. Bu söz, aynı zamanda "hayatta öyle anlar vardır" şeklinde devam ederek şu durumları ifade eder: Kaybedeceğini bile bile ölümüne direnmek; Dayak yerken yok sayılmak; Bir yanında duranlara, bir karşında saf tutanlara bakıp, senin seni çiğ çiğ yiyeceklerini görmek; Binler gelirken üzerine üzerine, milyon çeşit silahla ateş edilmeleri; Haklı olduğunu bile bile elini eteğini çekmek; Aşkından vazgeçip, sevdiğin kişinin huzur bulması için çaba göstermek; Ekibini korumak için kendi kellesini vermek. Ayrıca, bu söz Galatasaray Sözlük'te, "kirli işlere bulaşmayan, maçlarını masa başında değil de sahada oynayan takımlar, skor olarak mağlup olsalar da sahip oldukları değerler yönünden her zaman zafer kazananlardır" anlamında da kullanılır.

"Bakmıyor çeşm-i siyah feryâde", "O kara gözlü sevgili feryadıma bakmıyor" anlamına gelir. Bu dize, Hacı Arif Bey tarafından bestelenen ve Nihavent makamında olan "Bakmıyor Çeşm-i Siyah Feryâde" adlı şarkının güftesinden bir bölümdür.

Aban ismi, farklı bağlamlarda çeşitli hikayelerle ilişkilendirilebilir: Pers Dizisi: "Aban", 2025 yapımı bir sosyal psikolojik dramadır. İran Takvimi: Eski İran takviminde "aban", güneş yılının sekizinci ayıdır ve miladi takvimde 21 Ekim ile 21 Kasım arasına denk gelir. İran Mitolojisi: İran mitolojisinde "aban", aban ayında olacaklara hükmeden bir tanrıçanın adıdır. Tarih: "Aba" ismi, MÖ 3. yüzyılda Olba Hanedanlığı'na bir dönem kraliçelik yapmış Aba'yı ifade edebilir.

"Lafla peynir gemisi yürümez" bir atasözüdür. Atasözü, ataların uzun denemelere dayanan yargılarını, tecrübelerini, bilgece düşünce veya öğüt olarak ifade eden ve kalıplaşmış biçimleri bulunan, toplumca benimsenmiş özlü sözlerdir. Deyim ise çoğunlukla gerçek anlamından ayrı bir anlam taşıyan, en az iki sözcükten oluşan kalıplaşmış söz veya sözcük gruplarıdır.

"Çekemezsen gülün nazını, ne dikene dokun ne gülü incit" dizeleri, Aşık Hüdai'nin "Gönül Çalamazsan Aşkın Sazını" adlı şiirinden bir bölümdür. Şiirin tamamına aşağıdaki kaynaklardan ulaşılabilir: antoloji.com; genius.com.

"Men cedde vecede" ifadesi, "kim ciddi şekilde çabalar, gayret ederse, sonunda aradığını bulur" anlamına gelir. Bu söz, azmin, sabrın ve kararlılığın önemini vurgulayan bir düsturdur.

"Hayat bir gündür, o da bugündür" sözünün çıkış tarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, bu sözün Türk edebiyatının önemli isimlerinden Nasrettin Hoca'ya ait olduğu düşünülmektedir. Modern anlamda, bu sözün popülerleşmesi Durmuş Can'ın 2020 yılında çıkardığı "Hayat Bir Gün O Da Bugün" adlı şarkısıyla ilişkilendirilebilir.

"Derdi dünya olanın dünya kadar derdi vardır" sözünün kime ait olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Bu söz, halk arasında yaygın olarak bilinmekte olup, Mevlana Celaleddin Rumi'ye atfedilmektedir. Ayrıca, bu sözün Yunus Emre'ye ait olduğu da düşünülmektedir. Sonuç olarak, söz zamanla halk arasında yayılmış ve genel bir toplumsal anlayışı yansıtacak şekilde anonimleşmiştir.

"En Nihayet Bir İnsansın" şarkısı, insanın duygusal zorluklarını ve aşkın karmaşıklığını anlatır. Şarkının sözleri şu şekildedir: > Üzülsen de kahretsen de En nihayet bir insansın Göz göz olsa yaraların Bir çare bulup saransın Parça parça olsan bile Yaralarını saransın Söz mü kaldı söylenecek Yar mı kaldı sevilecek Bundan böyle aşkın adı Masallarda bilinecek.

"Aspanda bürküt jerde kökbörü bol", Orta Asya kökenli bir ÖzTürkçe ifadedir ve "Gökte kartal, yerde bozkurt ol!" anlamına gelir. Aspanda: Gökyüzü. Bürküt: Kartal. Jerde: Yer. Kökbörü: Bozkurt.

İrsal-i mesel, söz sanatları arasında yer alır. Kelime anlamı olarak "irsal" göndermek, "mesel" ise atasözü anlamına gelir.

"Sakla Samanı Gelir Zamanı" atasözü, bilinmeyen bir sözdür, yani belirli bir kişiye veya kaynağa atfedilmemiştir. Bu atasözü, genellikle sabırlı olmanın ve geleceği düşünmenin önemini vurgular; mevcut kaynakları veya değerleri korumanın ve gelecekte ihtiyaç duyulabilecekleri için bir kenarda saklamanın akıllıca olduğunu ifade eder.

"Denize düşen yılana sarılır" sözü, Osmanlı İmparatorluğu'nun ikinci padişahı II. Mahmut'a aittir. II. Mahmut, kendi valisi olan Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın karşısında aciz duruma düştüğünde bu sözü söylemiştir.

"Sugar and Spice" ifadesinin sonunda ne olduğuna dair bilgi bulunamadı. Ancak, bu ifade birkaç farklı bağlamda kullanılabilir: "Sugar and Spice" şarkısı. "Sugar and Spice" filmi. Bir deyim. Bir ifade.

"Geç kalınmış her şeyden uzaklaşır ve soğurum" ifadesi, zamanında yapılmayan veya gerçekleşmeyen her şeyin kişinin gözünde önemini yitirmesi ve o şeyden uzaklaşıp soğuma hissi anlamına gelir. Bu söz, @benimkurallarim adlı Telegram kanalının 468. kuralı olarak paylaşılmıştır.

Saç ağarması ile ilgili atasözü bulunamamıştır. Ancak, "saçı başı ağarmak" deyimi, yaşlanmak anlamına gelir. Örnek cümleler: "Adamın saçı başı ağarmış, biraz saygılı ol." "Saçı (veya saçları) değirmende ağartmamak." "Saçına ak (veya kır) düşmek."

Konya yöresine ait manilerden bazıları şunlardır: "Sarı kâğıt, ak kâğıt / Ağlarım sahat sahat / Sen orada, ben burada / Nasıl olur can rahat." "Baharda guzu gördüm / Tüyü gırmızı gördüm / Su yolunda giderken / Sevdiğim gızı gördüm." "Bahçalarda gök biber / Bu yıl gızlar çok kibar / Kibar olmuş neyleyim / Oğlanlarda itibar / Odalarda idare / Valla itmem müdare." "Hay deveci deveci / Nerden aldın pirinci / Göyrekli'nin içinde / Benim yârim birinci." "Konya'dan aldım kilim / Ortası dilim dilim / Hep gızları gınamış / Asli yârin gelini." Konya yöresine ait atasözlerinden bazıları ise şunlardır: "Oturağa gelenin kulağı kirişte olur." "Çalmadan oynar kel zümbek / Ne davul ister ne dümbek." "Alçak eşek binmeye yarar / Yünlü koyun yolmaya yarar." "Allah bilir kulunu / Sırtına giydirir çulunu." "Arsızın ar nesine / Alır kor heybesine." Daha fazla Konya yöresi manisi ve atasözü için aşağıdaki kaynaklar incelenebilir: manilerimiz.com; yenikonya.com.tr; main-board.com.