Atasözleri

“Kar kuytuda, para pintide eğleşir” sözü Kürt atasözlerine aittir.

"Sıçan gibi bin yıl yaşamaktansa aslan gibi bir yıl yaşamak daha iyidir" atasözü, korku ve esaret altında, köle gibi bir yaşam sürmek yerine, zorluklarla cesurca yüzleşerek özgür bir şekilde yaşamanın daha değerli olduğunu ifade eder.

"Yürü dünya yürü, sonun virandır" ifadesi, dünyanın geçici olduğunu ve burada kalınmayacağını; ne kadar mal olsa da murad alınmayacağını ifade eder. Bu söz, ayrıca şu anlamlara da gelir: Gafil olmamak ve geri dönülmeyeceğini bilmek; Allah dururken kula tapmamak ve şeytana uyup yoldan sapmamak; Haramlara dalıp dini yıkmamak; Azık toplamak ve aydınlanmak; Ölünce belin ve kuşağın çözülmesi, oğul ve uşak gibi şeylerin görünmez olması; Paranın ve apartmanın arkada kalması, umulmadık şeylerin gelip her şeyi alması; Münker ve Nekir'in sorguya gelmesi; Cehennemin yedi türlü yapısının olması.

Aylak bakkal taşak tartar bir deyimdir. Atasözü olarak da bazı yörelerde kullanılsa da, deyim olarak daha yaygın olarak bilinir.

"Azıcık aşım kaygısız başım" atasözü, aşırı hırs ve maddi arzuların getirdiği stresin gerçek mutluluğu engellediği ve daha az çalışıp huzurlu bir yaşam sürmenin daha değerli olduğu öğüdünü verir. Bu atasözü, aynı zamanda elindekilerle yetinmeyi ve buna şükretmeyi öğütler. Türk Dil Kurumu'na göre atasözü şu şekilde açıklanabilir: "Eğer insanların evinde kalabalık çok fazla eşya olmazsa, o zaman bunun sonucunda çok çalışmak zorunda kalmazlar."

Hariçten gazel okumakla ilgili bir atasözü bulunamamıştır. Ancak, "hariçten gazel okumak" deyimi, bir konuyu iyice bilmeden görüş ve düşünce ileri sürmek veya bir konuşmaya yersiz ve zamansız katılmak anlamlarına gelir. Örnek cümle: "Hariçten gazel okuyunca herkesi sinirlendirdi". Başka bir örnek: "Sen kendi işine bak, hariçten gazel okuma".

"Gibi gibi" ifadesiyle ilgili bir atasözü bulunamadı. Ancak, içinde "gibi" kelimesi geçen bazı atasözleri şunlardır: Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol. Ana gibi yâr, Bağdat gibi diyar olmaz. Kanaat gibi devlet olmaz. Erim er olsun da yerim kaya gibi olsun. Yel gibi gelen, sel gibi gider.

"Bir mazlumun ahı arşı titretir" ifadesi, mazlumun yaşadığı zulmün ve çektiği acıların Allah tarafından duyulup dikkate alındığı anlamına gelir. Bu söz, aynı zamanda "Mazlumun ahı, çıkar aheste aheste" ve "Zalimin zulmü varsa, mazlumun Allah’ı var" gibi atasözleriyle de ilişkilidir ve zulüm yapmanın iyi bir şey olmadığı, Allah’ın mazluma sahip çıkarak zalimi cezalandıracağı mesajını verir.

"Yazın al abanı, kışın giy abanı" atasözü, gereksinimlerin vaktinden önce ve ucuz olduğu zaman karşılanması gerektiğini ifade eder. Bu atasözünde geçen "aba", kışın soğuğundan koruyan kalın bir üst giysiyi temsil eder. Bu şekilde hem ekonomik yarar elde edilir hem de zamandan tasarruf edilir.

"Acı Tatlı" ifadesinin konusu hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, "Acı Tatlı Ekşi" adlı filmden bahsedilebilir. Acı Tatlı Ekşi, Buğra Gülsoy ve Özge Özpirinçci'nin başrollerini paylaştığı bir romantik-dram filmidir.

Araba Sevdası ile ilgili bazı atasözleri: Araba devrilince yol gösteren çok olur. Araba ile tavşan avlanmaz. Arabanın ön tekerleği nereden geçerse arka tekerleği de oradan geçer. Zengin arabasını dağdan aşırır, züğürt düz ovada yolunu şaşırır. Nisan yağmuru; altın araba, gümüş tekerlek. Ayrıca, Recaizade Mahmud Ekrem'in "Araba Sevdası" romanında çeşitli atasözleri ve deyimler de bulunmaktadır.

Soğuk havada güneş açınca söylenebilecek bazı espriler: "Hava o kadar soğuk ki, güneş bile çalışmayı bıraktı!". "Bugün o kadar soğuk ki, kahve bile bana 'Üşüdün mü?' diye sordu". "Güneşte ısınan arabanın içine girip kemiklerinizin ısınmasının tadını başka hiçbir şeyde bulamadığım hava türü". Ayrıca, "hava durumu" hakkında bilgi almak için Rusça'da "Bugün hava nasıl?" anlamına gelen "Kakaya segodnya pogoda?" ifadesi kullanılabilir.

"Su içene yılan bile dokunmaz" bir atasözüdür.

Kedinin sudan korkması bir atasözü veya deyim değildir. Bu, kedilerin doğal bir davranışıdır ve genellikle evrimsel ve fizyolojik nedenlerden kaynaklanır. Kediler, suya karşı isteksizdir çünkü ıslak kürkleri ağırlaşır ve hareket yetenekleri kısıtlanır. Atasözleri ve deyimler ise genellikle insan davranışları veya durumlarla ilgili sözlerdir ve kedilerin sudan korkmasıyla doğrudan bir bağlantıları yoktur.

"Damlaya damlaya göl olur" atasözü, sürekli ve azar azar yapılan işlerin biriktikçe büyük sonuçlar doğurabileceğini ifade eder. "Bir taşla iki kuş vurmak" deyimi ise, bir işe girişerek birden fazla faydalı sonuç elde etmek anlamına gelir. Örnek cümleler: "Sen şimdiden para biriktirmeye başla, damlaya damlaya göl olur." "Yeni bir beceri öğrenmeye başladığında, başlangıçta küçük ilerlemeler kaydedebilirsin, ancak düzenli çalışmaya devam ettiğinde zamanla bir taşla iki kuş vurabilirsin."

"Şey başı" ifadesi, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Trafik ve Karayolları Terimi: "Şev başı", karayollarında banket denilen bölgenin tanımlanması için kullanılan spesifik bir terimdir ve "banket" ile "şev" arasındaki sınırı belirtir. Atasözü: "Her işin (şeyin) başı sağlık" atasözü, insanın yapacağı her şeyin vücut sağlığına bağlı olduğunu ifade eder.

Yalancının evi yanmış, kimse inanmamış atasözü ile ilgili konuşma sınavı yapmak için aşağıdaki adımlar izlenebilir: 1. Giriş: Atasözünün anlamını ve önemini belirterek konuşmaya başlayın. 2. Açıklama: Yalan söylemeyi alışkanlık haline getiren kişilerin, doğruyu söyleseler bile artık kimseye inanılmayacağını açıklayın. 3. Örnekler: Bu atasözünün günlük hayatta nasıl kullanılabileceğine dair örnekler verin. 4. Sonuç: İnsanların güvenini kazanmanın önemini vurgulayarak konuşmayı tamamlayın. Ek olarak, bir hikaye anlatımı da yapılabilir: Bir çoban varmış, bu çoban çok yalan söylermiş.

"Keskin sirke küpüne zarar" atasözünün eş anlamlısı "öfkeyle kalkan zararla oturur" atasözüdür.

Gemisinin kaptanı ile ilgili atasözü olarak "Gemisini kurtaran kaptan (kaptandır)" atasözü örnek verilebilir. Bu atasözünün anlamları şunlardır: Tehlikeli, güç bir duruma düşüp de ortalık iyice karışınca kimileri kendi başlarının çaresine bakarlar. Bir toplumda ekonomik ve sosyal sorunlar yaşayan bazı insanlar her türlü yönteme başvurarak kendi durumlarını iyileştirmeyi başarırlar. Ayrıca, "Çabalama kaptan ben gidemem" ve "Geminin burnunu gören değil, ufku gören kaptandır" gibi içinde "kaptan" sözcüğü geçen atasözleri de bulunmaktadır.

"Başkalarının kalplerini incitmekten kaçın. Çünkü başkasına verdiğin acının zehiri, er ya da geç sana geri döner" sözü, Kızılderili atasözüdür.