Gri Baykuş (Grey Owl) filmi, 1930'ların başında Kanada'da yaşayan yerli bir avcının, vahşi yaşamın tehlikede olduğunu anlatan bir yazara dönüşmesini konu alır. Filmin hikayesi şu şekilde özetlenebilir: Kürk avcısı Archie Grey Owl, bir Iroquoi kadını olan Anahareo ile tanışır. Anahareo'nun etkisiyle, öldürdüğü bir kunduzun yavrularını sahiplenir ve avcılığı bırakır. İkili, kunduzları korumak için mücadele ederken, Archie doğa koruma uzmanı olarak ün kazanır. Kanada hükümeti onu Prince Albert Ulusal Parkı'na kunduzları korumak için atar. Otobiyografisiyle ünü artan Archie, İngiltere'ye davet edilir. Ancak burada gerçek kimliği, aslında İngiliz asıllı olduğu, ortaya çıkar. Anahareo, sevdiği adamın bu sırrı karşısında büyük bir ikilem yaşar. Gri Baykuş, Archibald Belaney'nin gerçek hikayesini anlatan, kunduzun korunması, karışık evlilikler ve maneviyat gibi Aborjin yaşamının gerçekliği ile ilgili temaları işleyen bir filmdir.