Atasözleri

"Karlı dağlar yol vermez" ifadesi, yolların kar nedeniyle kapalı olması ve gidilmek istenen yere ulaşılamaması anlamına gelir. Ayrıca, bu ifade, Erkin Koray, Neşet Ertaş ve diğer sanatçılar tarafından seslendirilen "Karlı Dağlar" adlı şarkılarda geçen bir sözdür.

"El atına binen tez iner" atasözü, başkasının malına, yetkisine ve gücüne güvenerek iş yapan kişinin yarı yolda kalacağını ifade eder. Bu atasözü, kalıcı ve sağlam başarının kişinin kendi çabasıyla elde ettiği kazanımlarla mümkün olduğunu vurgular.

"Hikayeyi çakaldan dinlersen kurdu düşman sanırsın" sözü, her zaman meseleleri, her bir muhatabından ayrı ayrı dinlemek gerektiğini ifade eder. Ayrıca, bu söz Muğla Çimento tarafından yapılan bir açıklamada, "çakal" olarak adlandırılan sözde çevre eylemcilerin gerçek dışı söylemlerde bulunduğu ve bu nedenle kurdun (Muğla) düşman olarak algılandığı şeklinde kullanılmıştır.

"Birlikten kuvvet doğar" sözü, Ezop'a aittir. "Zafer, birlikten doğar" şeklinde bir söz ise doğrudan belirtilen bir kişiye ait değildir.

Hoşgörü ile ilgili bazı atasözleri: Sana taşla vurana, sen aşla vur (dokun). Eğilen baş kesilmez. Aman diyene kılıç kalkmaz. İnsan beşer, kuldur şaşar. Dikensiz gül olmaz. Harman sonu dervişlerindir. Yüzü güzel olanın huyu (da) güzel olur. Hatun ele girince halayığı hoşgörmek gerek. Dünyada rahat yaşamak isteyen her şeyi hoşgörmeli. Derviştir, hoşgörür.

"Atla deve değil" deyimi, TDK'ye göre üç farklı anlama sahiptir: 1. Değerce fazla olmayan. 2. Yapılması zor olmayan. 3. Altından kalkılamayacak kadar önemli değil. Ayrıca, bu deyimde at ve devenin büyük ve iri olmalarına bir gönderme olduğu düşünülmektedir. Örnek cümleler: "Atla deve değil, biz beş dakikada hallederiz". "Bu ödev atla deve değil, bir saatte biter".

İlkokul düzeyinde genellikle 339 adet atasözü ve deyim bulunmaktadır. Atasözü örnekleri: "Ağaç yaşken eğilir". "Armut dibine düşer". "Emek olmadan yemek olmaz". Deyim örnekleri: "Ağzı aramak". "Bin dereden su çekmek". "Atı alan Üsküdar'dan geçti".

"Fazla mal göz çıkarmaz" deyimi, ne kadar ve ne türden mal olursa olsun, elden çıkarılmaması gerektiğini; çünkü bir gün lazım olabileceğini ifade eder. Örnek cümleler: "Bunları da koy dursun kenarda, fazla mal göz çıkarmaz." "Fazla mal göz çıkarmaz deyip, evinizi çöplüğe çevirmeyin." "Ucuz buldum, fazla mal göz çıkarmaz diye iki tane aldım."

"Dost bin ise azdır, düşman bir ise çoktur" atasözünün bir hikayesi bulunmamaktadır. Bu atasözü, dostların sayısının artırılması, düşmanların ise azaltılması gerektiğini ifade eder.

"Dünya kadar malın olsa da ne işe yarar?" ifadesi, Kul Himmet'in bir şiirinin dizelerinden bir bölümdür. Şiirin tamamı şu şekildedir: > Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün Dünya kadar malın olsa ne fayda Söyleyen dillerin söylemez olur Bülbül gibi dilin olsa ne fayda. Bu dizelerde, mal ve mülkün ölüm karşısında bir faydası olmadığı vurgulanmaktadır.

"Yel kayadan toz alır" deyimi, güçsüz ve zayıf olan kişilerin, kendilerinden daha güçlü olan kimselere karşı herhangi bir şey yapamayacağını; ancak bu kişilerin güçlü kişilere çok hafif, devede kulak kalacak kadar zarar verebileceğini ifade eder. Ayrıca, bu deyim karşı tarafı küçümsemek ve ona değer vermemek anlamlarında da kullanılır. Bu deyim, Galatasaray Spor Kulübü’nün Fenerbahçe Spor Kulübü’ne yönelik bir açıklamasında da kullanılmıştır.

"Kulak vermek" bir deyimdir. Deyimler, toplumda yaygın olarak kullanılan ve genellikle figüratif anlamları olan söz öbekleridir. Atasözü veya özdeyiş değildir.

"Ağılda oğlak doğsa ovada otu biter" atasözü, her canlının dünyada bir kısmetinin olduğu anlamına gelir. Bu atasözünde, benzetme yoluyla anlatılmak istenen düşünce şudur: Ahırda meydana gelen bir dananın yiyeceği yemekte onunla birlikte gelir. Ayrıca, insanların açgözlü davranıp başkalarının hakkını gasp etmesi durumunda, bazı kişilerin aç ve yoksul kalacağı, ancak bu tavırlardan vazgeçildiğinde herkesin rızkının yeterli olacağı şeklinde bir mesaj da içerir.

"Üç saat geç kalmaktansa bir dakika erken gelmek daha iyidir" sözü, İngiliz edebiyatçı William Shakespeare'e aittir. Orijinal hali "Better three hours too soon than a minute late" şeklindedir.

"Bu metnin en iyi anlatan atasözü aşağıdakilerden hangisidir?" sorusuna yanıt bulunamadı. Ancak, "metni en iyi anlatan atasözü" ile ilgili bazı sorular ve cevapları şu sitelerde bulunabilir: evvelcevap.com sitesinde "Bu metni en iyi anlatan atasözü aşağıdakilerden hangisidir? İlgili kutucuğu işaretleyiniz." sorusu yer almaktadır. klasikhoca.com sitesinde "Bu parçada anlatılanları en iyi karşılayan atasözü aşağıdakilerden hangisidir?" sorusu yer almaktadır.

İki atasözü örneği: 1. Gülme komşuna, gelir başına. 2. İşleyen demir pas tutmaz.

"Can boğazda iken" ifadesi, "can boğazdan gelir" atasözüyle ilgili olabilir. Bu atasözü, yaşamak için beslenmek gerektiğini ve sağlıklı beslenmenin önemini vurgular. Atasözünün tam anlamı şu şekildedir: "Can boğazdan gelir (veya geçer). İnsan yemeden yaşayamaz, güçlü bir bedene sahip olamaz."

"Esirgenmek" kelimesi, "esirgenen göze çöp batar" atasözünde geçmektedir ve "korunmak, muhafaza edilmek" anlamına gelir. "Esirgenen göze çöp batar" atasözü ise, üzerine çok düşülen, gereğinden fazla korunan şeylere daha çok zarar geleceğini ifade eder.

Rehavete kapılmak, elde edilen bir başarı sonrasında bu başarı durumuna kapılarak tedbirleri elden bırakmak ve iş disiplini ile kontrolü kaybetmek anlamına gelir. Rehavet kelimesi, Arapça kökenli olup vücutta görülen gevşeklik, ağırlık, tembellik ve uyku isteğini ifade eder.

Durub-i emsal, Osmanlıca'da "atasözleri" anlamına gelir. Durub-i emsal ifadesi, Arapça "durub" (ضروب) ve Farsça "emsal" (امثال) kelimelerinin birleşiminden oluşur.