Astrofizik

Big Bang teorisini destekleyen bazı kanıtlar: Galaksilerin kırmızıya kayması. Kozmik mikrodalga arka plan ışıması. Elementlerin karışımı. Entropi. AMORE6 galaksisi.

Kara delikten gelen sinyaller farklı anlamlara gelebilir: Yığılma diskinden yayılan X ışınları. Periyodik sinyaller. Olağandışı radyo sinyalleri. Kara deliklerden gelen sinyallerin anlamı, sinyalin kaynağı ve özelliklerine bağlı olarak değişebilir.

Lawrence M. Krauss'un "Hiç Yoktan Bir Evren" kitabı, evrende neden hiçbir şey olmaması yerine bir şeyler olduğunu sorgulamak amacıyla yazılmıştır. Krauss, bu kitabında modern bilimin, "neden hiçbir şey olmayacağına bir şeyin var olduğu" sorusunu yanıtlayabileceğini ve yanıtladığını göstermek istediğini ifade etmiştir. Kitapta ele alınan bazı konular şunlardır: evrenin genişlemesi; evren modelleri; kozmik mikrodalga fon ışınımı; kuantum boyutlarda parçacıkların oluşumu; sanal parçacıklar. Krauss, bu kitabı yazarken bilimsel literatüre katkı sağlamayı ve bilimin toplumda yaygınlaşmasına katkıda bulunmayı hedeflemiştir.

Uranüs'ün 27 uydusu olmasının nedeni, uzun tarih boyunca yapılan keşiflerdir. Uranüs'ün bilinen ilk iki uydusu, Titania ve Oberon, 1787 yılında William Herschel tarafından keşfedilmiştir. Uranüs'ün uyduları, üç ana grupta incelenir: 13 iç uydu, 5 ana uydu ve 9 düzensiz uydu.

Kütle-çekim dalgalarının doğrudan keşfi, 2015 yılında Lazer Interferometer Gravitational-Wave Observatory (LIGO) tarafından gerçekleştirilmiştir. Ancak, kütle-çekim dalgalarının varlığı ilk olarak 1905 yılında Henri Poincaré tarafından ileri sürülmüş, 1916 yılında ise Albert Einstein'ın geliştirdiği Genel Görelilik Teorisi çerçevesinde öngörülmüştür. Kütle-çekim dalgalarının varlığına ilişkin ilk dolaylı kanıt ise 1974 yılında Russell Hulse ve Joseph Taylor'un keşfettiği ilk pulsar çiftinden elde edilmiştir.

Taşkın Tuna'nın "Uzayın Ötesi" kitabı, uzay, astronomi, kozmoloji ve biyofizik konularını ele alarak, "big bang", paralel evrenler, kara delikler ve zaman gibi kavramları yorumluyor. Taşkın Tuna'nın "Uzayın Sırları" kitabı ise evrenin fiziksel özellikleri ile moleküler biyolojinin sistematiğini ele alıyor.

Güneş kendi ışığını üretir. Güneş, çekirdeğinde yüksek basınç ve sıcaklıkta gerçekleşen nükleer füzyon reaksiyonları sayesinde ısı ve ışık üretir.

Büyük Patlama (Big Bang) ile birlikte yok olan şey, evrenin yüksek yoğunluktaki ilk halidir. Ayrıca, Büyük Patlama sırasında tanrı kavramının da yok olduğu yönünde bazı kurgusal senaryolar bulunmaktadır.

Karadelikte en tehlikeli bölge, tekillik olarak adlandırılan, maddenin sonsuz yoğunlukta sıkıştığı merkezdir. Tekillik, kara deliğin içinde zaman ve mekanın tamamen çöktüğü bir alan olarak kabul edilir.

Uzayda hayatın var olup olmadığını kesin olarak bilmek mümkün değildir. Ancak, uzayda hayatın neden görülemeyebileceğine dair bazı nedenler şunlardır: Mesafe: Uzayda çok uzak mesafeler söz konusudur ve ışık hızında bile iletişim kurmak çok uzun süreler alır. Teknolojik Sınırlamalar: Uzaylıların kullandığı iletişim yöntemleri, mevcut teknolojimiz tarafından algılanamayabilir. Görünürlük: Uzay boşluğu ışığı ya da enerjiyi tutmadığı, yansıtmadığı veya üretmediği için, uzayda olabilecek herhangi bir şey görünmez. Gizlenme veya Casusluk: UFO olarak görülen şeyler, aslında casus dinleme araçları olabilir.

Yıldızların renkleri, yüzey sıcaklıklarına, yaşlarına ve kimyasal yapılarına bağlı olarak farklılık gösterir. Yüzey sıcaklığı: Yıldızların yüzey sıcaklığı, yaydıkları ışığın dalga boyunu belirler. Yaş: Genç yıldızlar genellikle mavi, biraz daha büyük ve olgun yıldızlar beyaz, yaşlandıkça ise kırmızı renkte görünür. Kimyasal yapı: Yıldızların içerdikleri elementler, yıldızdan yayılan ışığın farklı dalga boylarında parlamasına neden olur.

Asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'nin oluşumu ve evrimi hakkında bilgi sağlaması nedeniyle önemlidir. Asteroit kuşağının önemli olmasının bazı diğer nedenleri: Mineral zenginliği: Mars ve Jüpiter'in yörüngeleri arasındaki asteroit kuşağındaki mineral zenginliğinin, dünyadaki her insan için yaklaşık 100 milyar dolar kazanç anlamına geldiği hesaplanmaktadır. Bilimsel araştırmalar: Asteroitler, bilimsel keşifler için potansiyel hedefler olarak incelenir. Tehlike potansiyeli: Asteroitler, Dünya'ya çarpma riski taşıyabilir.

Koeri güneş ne zaman sorusuna yanıt bulunamadı. Ancak, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nün web sitesi olan koeri.boun.edu.tr ziyaret edilebilir. Ayrıca, güneşin doğuş saatini hesaplamak için gun-dogumu.hesaplama.net sitesi kullanılabilir.

Karanlık dalgalar, derin denizlerde ve okyanuslarda farklı yoğunluktaki katmanlar arasında meydana gelen iç dalgalar nedeniyle oluşur. Bu dalgalar, yüzey dalgaları gibi davranır ve kırılabilir. Nur Suresi 40. ayette, bu durum "engin bir denizdeki karanlıklara benzer; onun üstünü bir dalga kaplar, onun üstünde bir dalga, onun da üstünde bir bulut vardır" ifadesiyle benzetilmiştir.

Güneş'in ömrünün bitmesinin sebebi, çekirdeğindeki hidrojeni helyuma dönüştürmesidir. Güneş'in ömrü şu şekilde sona erecektir: Kızıl deve dönüşüm. Dış katmanların uzaya saçılması. Beyaz cüceye dönüş.

Kardaşev Ölçeği, ilk olarak 1964 yılında Sovyet astronom Nikolay Kardaşev tarafından geliştirilen ve evrende var olabilecek medeniyetleri ürettikleri ve kullandıkları enerji miktarına göre tanımlayan bir sistemdir. Ölçek, üç ana kategori içerir: 1. Tip I (Gezegensel Medeniyetler). 2. Tip II (Yıldızsal Medeniyetler). 3. Tip III (Galaktik Medeniyetler). Kardaşev, Tip 1, Tip 2 ve Tip 3 haricinde medeniyet seviyelerini düşünmemiştir. Kardaşev Ölçeği, varsayımsal dünya dışı medeniyetler için olsa da, bilim insanları tarafından diğer medeniyetlerin gelişmişlik seviyelerini tahmin etmek için kullanılır.

Kırmızı devlerin ne zaman patlayacağı kesin olarak bilinmemektedir. Astrofizikçilere göre, Betelgeuse gibi kırmızı devlerin her an patlayabileceği gibi, patlaması için 100 yıl beklemek de gerekebilir. Kırmızı devlerin patlamasına neden olan süreç, yıldızın üzerindeki küçük dalgalanmaların tetiklemesiyle başlar ve bu, yıldızın yapısının birden çalkalanarak patlama sürecini başlatmasına yol açar. Kırmızı devlerin patlamasını tetikleyici bir olayın ne zaman gerçekleşeceği kestirilemediği için, bu konuda kesin bir zaman vermek mümkün değildir.

Acelesi Olanlar İçin Astrofizik, evrenin sırlarını kısa ve anlaşılır bölümlerle anlatan bir kitaptır. Kitapta değinilen bazı konular: Büyük Patlama; Karadelikler; Kuantum mekaniği; Gezegen arayışları; Evrende başka yaşamlar bulma girişimleri. Kitap, kozmosu anlamak için vakti olmayan ancak bu alana giriş yapmak isteyen kişiler için uygundur.

Asteroit Dünya'ya çarparsa şu tür felaketler meydana gelebilir: Atmosferde toz ve duman yükselmesi, güneş ışığının Dünya'ya ulaşmasını engelleyerek toplam sıcaklığın düşmesine ve birçok canlının ölümüne yol açabilir. Büyük şehirler veya ülkelerin tamamen yok olması: Apartman büyüklüğündeki bir asteroit küçük bir şehri, 20 katlı bina büyüklüğündeki bir asteroit ise küçük bir ülkeyi yok edebilir. Ancak, NASA ve diğer kuruluşlar Dünya'ya çarpma riski taşıyan gök cisimlerini tespit etmek için düzenli olarak gökyüzünü taramaktadır. Şu ana kadar bilinen bir asteroit, Dünya'yla çarpışma rotasına sahip değildir ve böyle bir çarpışmanın insanların ömrü boyunca gerçekleşmesi olasılığı oldukça düşüktür.

Güneş fırtınası, Güneş’teki patlamaların uzaya yüksek enerjili parçacıklar yaymasıyla oluşur. Güneş fırtınası oluşumunda etkili olan bazı faktörler şunlardır: Güneş’in manyetik alanındaki dalgalanmalar. Koronal kütle atımı (CME). Güneş patlamaları (flare). Güneş fırtınası, 11 yıllık bir döngüye göre değişir. Güneş fırtınaları, Güneş’in aktivitesinin arttığı dönemlerde daha sık görülür.