Uranüs'ün hikayesi, Yunan mitolojisine dayanır. Uranüs, gökyüzünün tanrısıdır ve her yaratılışın annesi olan Gaea'nın kocası ve oğludur. Bazı mitolojik anlatılarda, erkekliğinin denizin içine fırladığı ve burada deniz salyangozuyla karışarak Tanrıça Afrodit'i yarattığı söylenir. Uranüs'ün keşfedilme hikayesi ise şu şekildedir: MÖ 128 yılında Antik Yunan'da yaşamış bir gökbilimci ve trigonometrinin kurucusu olarak bilinen Hipparkos, Uranüs'ü ilk olarak yıldız kategorisine eklemiştir. 1690 yılında John Flamsteed, Uranüs'ü 6 kez gözlemlemiştir. 1750 ile 1769 yılları arasında Fransız astronom Charles Le Monnier, Uranüs'ü 14 kez gözlemlemiştir. 13 Mart 1781 yılında, William Herschel, Uranüs'ü teleskop ile çok daha detaylı gözlemlemeyi başarmış ve önce bir kuyrukluyıldız sanmasına rağmen, diğer ünlü gökbilimcilerin gözlemleri ile elindeki verileri karşılaştırdığında, Uranüs'ün bir gezegen olduğu sonucuna varmıştır. Herschel, keşfini Kral 3. George'un şerefine "Georgium Sidus", yani "George'un Yıldızı/Gezegeni" olarak isimlendirmiştir.