Arapça

7 harften oluşan fillere rubai fiiller denir. Rubai fiiller, kök hali dört harften oluşan fiillere denir. Arapça fiillerin babları (harf sayılarına göre fiil çeşitleri) şu şekildedir: Sülasi fiiller. Rubai fiiller. Ayrıca, fiillerin harf sayılarına göre sınıflandırılması dışında, "camid fiiller" ve "isim-fiiller" gibi başka kategoriler de bulunmaktadır.

Türk Dil Kurumu'na göre vefat ve ölüm arasında bir fark yoktur. Ancak, bazı görüşlere göre vefat, ölüm kelimesinin daha yumuşak ve kabul edilebilir bir kullanımıdır. Ayrıca, ruh bedenden geçici olarak ayrıldığında (örneğin uyku hali) "vefat", dönmemek üzere ayrıldığında ise "ölüm" gerçekleştiği şeklinde bir ayrım da bulunmaktadır.

Evet, Dımaşk ve Dimeşk aynı anlama gelir. Dimeşk, Şam'ın Araplar arasındaki kısaltılmış adıdır.

Recep ismi, Arapça kökenli olup şu anlamlara gelir: Saygı ve değer verilen zaman. Gösterişli ve heybetli. Değerli ve şerefli. Hiç sönmeden yanar yiğit, sonsuza değin yaşayacak yiğit. Ayrıca, Receb kelimesi "R" ile Allah'ın rahmetini, "C" ile Allah'ın cömertliğini ve "B" ile Allah'ın iyilik ve ihsanını temsil eder.

Sowt kelimesi Arapça dilinde kullanılmaktadır. Ayrıca, Sowt adıyla bilinen bir podcasting ağı da bulunmaktadır. Bu ağ, Amman, Ürdün merkezli olup, siyasi, sosyal ve kültürel konularda podcast'ler üretmektedir. Bunun yanı sıra, Sowt kelimesi farklı bağlamlarda da kullanılabilir, örneğin: Dokuma: Kumaş oluşturmak için diğer ipliklerle birlikte dokunan iplik. Anlatı: Bir anlatının akışı veya olayları dizisi. Felsefe: Farklı fikirleri veya kavramları birbirine bağlayan akıl yürütme veya tartışma dizisi. Müzik: Melodik çizgi veya müzikal bir cümleyi oluşturan notaların sırası.

"Zıkkımın kökünü ye" deyimi, zakkum kelimesinden türetilmiştir. Ayrıca, deyimin kullanımıyla ilgili yapılan araştırmalar, Osmanlı dönemine kadar uzanan örnekler sunmaktadır. "Zıkkımın kökü" ifadesi, bir şeyi en olumsuz veya tatsız haliyle nitelendirmek için kullanılır.

Harf-i cerler, kullanım sıklığına göre ilk sekiz ve diğerleri olmak üzere ikiye ayrılabilir. İlk sekiz harf-i cer: بِ (ile, -e, -a); مِنْ (-den, -dan); إلى (-e, -a, -e doğru, -e kadar); فِي (-de, -da); عَنْ (-den, -dan); عَلَى (üzerinde, aleyhinde); لِ (için); ت (yemin ta’sı). Diğer harf-i cerler: رُبَّ (belki); مُذْ, مُنْذُ (-den beri); حَاشَا, خَلاَ, عَدَا (dışında, hariç, başka). Klasik Arapça metinlerinde yirmiden fazla harf-i cer kullanılırken, modern Arapça’da bu sayı 12’ye kadar düşmektedir.

Elif harfi, dik yazılır çünkü bu, onun "birlik"i temsil ettiğinin bir kanıtıdır. Elif harfinin dik yazılmasının diğer nedenleri: Allah'ı işaret etmesi. Değişime uğramaması. Noktanın olmaması.

Kufi kelimesi, Arapça kökenli bir terimdir. Kufi başlığı ise farklı dillerde farklı isimlerle anılır: Yoruba dilinde: Ade (taç) ve fila (şapka) anlamına gelir. Swahili dilinde: Kofia olarak adlandırılır.

Zaira ismi, Arapça kökenli olup "parlaklık" anlamına gelir. Zaira ismi ayrıca şu anlamlara da gelebilir: Zaira (hayvan), Blondeliini oymağına bağlı bir cins. Zaira Bas, İspanyol güzellik kraliçesi. Zaira Cosico, Filipinli balerin. Zaira Nara, Arjantinli model ve televizyon sunucusu. Zaira Orellana, Meksikalı voleybolcu. Zaira Wasim, Hint çocuk oyuncu.

Kübra ismi Arapça kökenlidir. Arap kültüründe bu isim, özellikle kız çocuklarına verilmekte olup, yücelik ve büyüklük gibi olumlu özellikleri simgeler.

Nouman ismi, Arapça kökenli bir Müslüman ismidir. Nouman isminin bazı anlamları: "Blessed blood" (blessed blood) veya "gifted with blood" (kanla donatılmış); "Cömert, kind, benevolent" (cömert, nazik, yardımsever); "Hediye". Nouman ismi, tarih boyunca asalet, güç, cesaret ve cömertlik ile ilişkilendirilmiştir. Günümüzde, Nouman ismi, özellikle Batı'daki göçmen topluluklar arasında popülerlik kazanmaktadır.

"Xezale delale zani reya me pir dure" ifadesinin Türkçe çevirisi şu şekildedir: > "Güzel ceylan, biliyorsun yolum çok uzun". Bu ifade, "Xezal" adlı Kürtçe şarkıda geçen bir şarkı sözüdür.

Güzel söz, İbrahim Suresi 24. ayette kökü sağlam, dalları göğe yükselen bir ağaca benzetilmiştir. Bu ağacın özellikleri: Kök: Yerin derinliklerine sağlam bir şekilde yerleşmiştir. Dallar ve gövde: Gök yüzüne doğru yükselmiştir. Meyve verme: Rabbinin izniyle her zaman meyve verir. Bu benzetme, güzel sözün insanlar arasında köklü ve sağlam ilişkiler kuracağına işaret eder.

Şerare kelimesi, Arapça kökenli olup "kıvılcım" anlamına gelir. Ayrıca, özellikle İran'da kullanılan bir kız ismi olarak da kullanılır ve "hararet" gibi bir anlamı da olabilir.

Ümran ismi, Arapça kökenli olup "gelişim", "refah", "bayındırlık" ve "mutluluk" gibi anlamlara gelir. Ayrıca, bir kişinin övgüye layık olan niteliklerinin tümü ve bir şeyin ya da bir kimsenin taşıdığı yüksek nitelikler olarak da tanımlanabilir. Ümran ismi, hem kız hem de erkek çocukları için kullanılabilir.

Ziraat kelimesi Arapça kökenlidir. "Ziraat" kelimesi, Arapça "zirāˁa" (زراعة) sözcüğünden türetilmiştir ve "ekin ekme, tohum saçma" ile "çiftçilik" anlamlarına gelir.

Evet, "biat" ve "beyat" aynı şeyi ifade eder. "Bey'at" veya "biat", bir mükellefin, ehil olan bir cemaat tarafından belirlenen halifeye (imam, ulû'l-emr) itaat edeceğine ve sadık kalacağına dair söz vermesi anlamına gelir.

Ebru ve ebu arasındaki farklar şunlardır: 1. Ebru: Kağıt süsleme sanatıdır ve kitre ile yoğunlaştırılmış su üstünde, özel hazırlanmış boyalarla oluşturulan desenlerin kağıda geçirilmesi yoluyla yapılır. 2. Ebu: Arapça kökenli bir kelime olup, "baba", "peder" veya "ced" anlamına gelir. Dolayısıyla, "ebru" ve "ebu" kavramları farklı alanlarda kullanılan farklı terimlerdir.

Rukiye ismi Arapça kökenlidir. "Rukiye" kelimesi, Arapça'da "görmek", "bakmak", "izlemek" gibi anlamlara gelen "r-k-y" kökünden türemiştir. Ayrıca, TDV'nin internet sitesinde yer alan bilgiye göre, Rukıyye (Rukayye) bint Muhammed, Hz. Peygamber’in kızıdır.