Arapça

Nezir ismi çocuğa verilebilir, çünkü İslam kültüründe anlamı güzel ve pozitif olan isimlerin verilmesi teşvik edilmektedir. Nezir ismi, Arapça kökenli olup "uyaran" veya "haber veren" anlamına gelir. Nezir isminin bebeklere verilmesinde dini açıdan herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.

Fesih kelimesi Arapça'da şu anlamlara gelir: إِبْطال. فسيح. فسخ. Ayrıca, fesih kelimesi İslam hukukunda da geçer ve hukuki bağın ortadan kaldırılmasını ifade eder.

Aza kelimesi Arapça kökenli olup, iki farklı anlama sahiptir: 1. Üye. 2. Organ, vücut parçası. Ayrıca, Türk, Altay, Yakut, Çuvaş ve Moğol mitolojisinde "aza" kötü ruh anlamına gelir ve "azalar" şeklinde çoğul olarak kullanılır.

Arapça öğrenmek için alınması gereken dersler, kişinin hedeflerine göre değişiklik gösterebilir: Modern Standart Arapça: Birleşmiş Milletler'in resmi statüde kabul ettiği Arapça dil formu olup, resmi işler, kitap yazma, dergi çıkarma ve program düzenleme gibi faaliyetler için gereklidir. Klasik Arapça: Kuran dilini öğrenmek, İslami ilimler eğitimi almak veya eski Arapça literatürü okumak isteyenler için uygundur. Ammice: Herhangi bir Arap ülkesinde yaşamak, evlenmek veya Arapça konuşan halkla ilişki kurmak isteyenler için halkın dili olan Ammice öğrenilebilir. Arapça öğrenmek için alınabilecek derslerden bazıları şunlardır: Kurslar: İlahiyat fakültelerinin hazırlık sınıfları, Akdem İstanbul, İstanbul Üniversitesi Dil Merkezi gibi yerlerde Modern Arapça kursları bulunmaktadır. Özel dersler: Arapça'yı daha hızlı ve bireysel bir şekilde öğrenmek isteyenler için özel dersler idealdir. Online dersler: Evden çıkmadan Arapça öğrenmek için online dersler alınabilir. Kitaplar: "Kendi Kendine Arapça Öğrenimi" ve "Modern Arapça Öğretimi" gibi setler, Arapça öğrenmek için faydalı olabilir. Uygulamalar: Memrise, Duolingo ve Utalk gibi uygulamalar, temel Arapça bilgisi edinmek için kullanılabilir.

Asım ismi, Arapça kökenli olup "güçlü, cesur, koruyucu" anlamına gelir. Ayrıca, Asım isminin diğer anlamları şunlardır: yasak ve yanına yaklaşılamayan; günahtan ve haramdan çekinen; iffetli ve ismetli; temiz, namuslu, sağlam karakterli. Asım ismi, Türk kültüründe ve edebiyatında da önemli bir yere sahiptir; özellikle Mehmet Akif Ersoy’un "Safahat" adlı eserinde "Asım'ın Nesli" ifadesi, vatansever, dürüst, çalışkan ve ahlaklı gençleri betimlemek için kullanılmıştır.

Bakaya, askerlik çağına girenlerden son yoklamalarını yaptırarak askerlik kararı aldırdıkları hâlde çağrıldıklarında gelmeyen veya gelip de kıtalarına gitmeden toplandıkları yerlerden ayrılan kişilere denir. Ayrıca, bakaya terimi şu anlamlara da gelir: Ait olduğu yıl içinde toplanamayıp ertesi yıla kalan vergiler; Kalıntılar.

Şimal ve şima kelimeleri farklı anlamlara sahiptir: Şimal: Arapça kökenli bir kelime olup, "kuzey" anlamına gelir. Şima: Bu kelime, Türk Dil Kurumu'nda bir anlam taşımamaktadır.

Vildan ismi, Arapça kökenli olup "yeni doğmuş çocuk", "genç" ve "taze" anlamlarına gelir. Ayrıca, Kur'an-ı Kerim'de geçen bu kelime, "çocuk, genç ve delikanlı" anlamlarında da kullanılır. Vildan ismini taşıyan kişiler genellikle genç ruhlu, enerjik, yenilikçi, empati yeteneği yüksek, yardımsever ve duyarlı bireyler olarak tanımlanır.

Arapça "merhaba" kelimesinin karşılığı olarak kullanılabilecek bazı ifadeler: مرحبا (marhabaan); أهلا بك (ahlaan bik); السلام عليكم (esselamu aleyküm). Ayrıca, "sabah el-hayır" (صباح الخير) ifadesi de sabah saatlerinde kullanılan resmi ve samimi bir selamlaşma biçimidir. Karşılıklı konuşmada uygun yanıtı seçmek, kullanılan selamlaşmanın resmi veya samimi olmasına bağlı olarak değişebilir.

Alim kelimesi, Arapça "bilmek" anlamına gelen "A-lime" kökünden türetilmiştir. Alim kelimesinin anlamları: ilim sahibi, bilen, bilgin, bilgili; çok okumuş; konusunda uzmanlaşmış kişi. Ayrıca, İslam'da alim; Kur'an-ı Kerim, hadisler ve diğer İslami ilimlerden ileri seviyede haberdar olan kimse olarak tanımlanır.

Merhum ve merhume kelimeleri, vefat etmiş Müslüman kişilere denir. Merhum: Vefat etmiş Müslüman erkek için kullanılır. Merhume: Vefat etmiş Müslüman kadın için kullanılır. Bu kelimeler, İslami usullere uygun şekilde gömülen kişiler için kullanılır ve tek başına ya da cümle içinde kullanılabilir.

Hayır, "mal" ve "mâl" aynı değildir. Mal, bir kimsenin veya tüzel kişinin mülkiyeti altında bulunan, taşınır veya taşınmaz varlıkların bütünüdür. Mâl ise Arapça kökenli bir kelime olup, genellikle zenginlik, servet veya mülk anlamında kullanılır. Örneğin, "Bu araba benim malım" cümlesinde "mal" kelimesi mülkiyeti ifade ederken, "O çok mâl sahibi bir iş adamıdır" cümlesinde "mâl" kelimesi zenginlik veya varlık anlamında kullanılmıştır.

Abdullah ismi "Allah'ın kulu" anlamına gelir. Ayrıca, bu ismin diğer anlamları şunlardır: eli açık, yiğit, yiğit kimse; bu ismi Peygamberimiz en şerefli isim olarak belirlemiş ve fazilet bakımından üstün olduğunu söylemiştir; Tanrı’nın kulu.

Selim ismi, Arapça kökenli olup "sağlam", "emniyetli", "kusursuz", "doğru" ve "barışçıl" anlamlarına gelir. Bu isim, kişinin karakterinde huzur, güvenlik, dürüstlük ve sağlam bir yapıyı simgeler. Selim ismi, tarih boyunca birçok önemli şahsiyet tarafından taşınmış olup, Osmanlı padişahlarından Yavuz Sultan Selim gibi isimlerle özdeşleşmiştir.

Arapça'da "hareketli" kelimesi قوي, مُتَحَرِّك olarak çevrilir. Ayrıca, "hareketli" kelimesinin Arapça'daki diğer karşılıklarından bazıları şunlardır: نشيط; نشط; فعال; ناشط; عامل; فعلي; طول; طاف.

Hayır, hüdavendigar ve sahipkıran aynı değildir. Hüdavendigar, Farsça kökenli bir kelime olup, "mülk sahibi" ve "galip olan" anlamlarına gelir. Sahipkıran ise, "güçlü ve üstün hükümdar" anlamına gelir. Sahipkıran unvanı, özellikle Timur için kullanılmış olup, Osmanlı padişahlarından Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman için de yakıştırılmıştır.

Anas ve anaş farklı kavramlardır: - Anas: Arapça kökenli bir erkek ismi olup, "arkadaş", "dost" anlamına gelir. - Anaş: Türkçe ve bazı diğer dillerde "korku, şaşma, hayranlık bildirir ünlem" veya "kurnaz, tecrübeli, bilgili" anlamlarına gelen bir kelimedir.

Fatma ismi, Arapça kökenli bir isimdir. Bu ismin kökeni, İslam dininde büyük bir öneme sahip olan Hz. Muhammed'in kızı Hz. Fatma'ya dayanır. Şii kaynaklara göre ise Fatıma'nın diğer isim ve lakapları şu şekildedir: Ümmü Ebîha (Babasının annesi); Betül; Sıddıka; Mübareke; Tahire; Zekiyye; Raziyye; Merziyye; Muhaddese; Zehra.

"Merhaba" kelimesinin kökeni Arapça'dır. "Merhaba" kelimesi, "genişlik ve ferahlık" anlamına gelen "rahbah" sözcüğünden türemiştir. Kelimenin tam kökeni şu şekildedir: Arapça zarf "marḥabā". Arapça fiil "raḥab". "Merhaba" kelimesi, Türkçede insanlar arasındaki iletişimi başlatan, samimi ve sıcak bir selamlama ifadesi olarak kabul edilir.

"Cemil yapma" ifadesi, "hayrettin yapma"nın kardeşi anlamında kullanılmaktadır. Cemil kelimesi ayrıca, TDK'ye göre "güzel (erkek)" ve "tüm güzellikleri kendisinde toplayan (Tanrı)" anlamlarına gelmektedir.