Antropoloji

Tikar Kabilesi, Orta Afrika'da, Kamerun'un Bamenda Grassfields bölgesinde yer alan, yaklaşık 168.000-173.000 kişiden oluşan yerli bir topluluktur. Bazı özellikleri: Sanat ve Zanaat: Tikar halkı, sanat, zanaat ve hikaye anlatımı konularında yeteneklidir. Dil: Kendi dilleri olan Tikar'ı konuşurlar. Din: Geleneksel Afrika dinleri, İslam ve az sayıda Hristiyanlık inancı bir arada bulunur. Göç Tarihi: Aslen Adamawa ve Çad Gölü çevresinden geldikleri, daha sonra Kamerun'un verimli otlaklarına yerleştikleri düşünülmektedir. Sosyal Yapı: Matrilineal ve patrilineal soy önemli olup, aile yapılarını ve inanç sistemlerini şekillendirir. Tikar Kabilesi'ne mensup bazı kişiler: Vinicius Jr.: Real Madrid futbolcusu Vinicius Júnior, DNA testi sonucunda Tikar kabilesine dayandığını öğrenmiştir.

İlk anaerkil toplumun nerede olduğuna dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, anaerkil toplumlara örnek olarak şu topluluklar gösterilebilir: Minangkabau. Mosuo. Sitones. Ayrıca, tarihöncesi dönemlere ait Çin'de bulunan antik DNA verileri, yaklaşık 4.750 yıl önce Neolitik dönemde anaerkil bir toplumun var olduğuna dair genetik kanıtlar sunmaktadır. Anaerkil toplumların varlığı, bilimsel bir tartışma konusu olup, bazı bilim insanları bu toplulukların varlığını kabul ederken, bazıları ise güçlü kanıtlar olmadığını belirterek reddetmektedir.

Antropoitlerin atası olarak kabul edilen bazı primat türleri şunlardır: Purgatorious. Eosimias ve Amphipithecus. Parapithecus. Propliopithecus. Antropologlar, antropoitlerin fosil kalıntıları üzerinde çalışarak insanın evrim sürecini anlamaya çalışırlar.

Sanduka içinde cenaze, tabut veya lahit bulunur. Sandukaların içi boş da bırakılabilir. Sandukaların üzerine, ölüm, ahiret ve cennet hayatıyla ilgili ayetler, besmele, lafza-i celal ve kabir sahibinin adı ve künyesinin işlendiği değerli kumaşlar örtülür. Kadınlara ait sandukalarda başlık yerine yazma veya baş örtüsü gibi örtüler bulunur. Sandukaların baş ucuna, kişinin dünyada sahip olduğu makamı ve rütbeyi gösteren kavuk, sikke veya taç gibi başlıklar yerleştirilir.

Homo sapiens, ilk modern insan türüdür ve yaklaşık 300.000 yıl önce Afrika'da ortaya çıkmıştır. Ancak "ilk insan" olarak kabul edilebilecek diğer türler de vardır: Homo habilis. Homo erectus. Ayrıca, yaklaşık 400.000-40.000 yıl önce yaşamış olan Neandertaller (Homo neanderthalensis) de ilk insan türlerinden biri olarak kabul edilir.

Geleceğin antropolojisi, antropolojinin bir alt dalı olup, insanı ve kültürleri anlamada gelecek bilincinin rolünü inceler. Geleceğin antropolojisi, özellikle yerinden edilme, çatışma ve geçiş dönemi adaleti gibi konularla ilişkilidir. Bu alanda öne çıkan bazı isimler: Rebecca Bryant: Utrecht Üniversitesi'nde kültürel antropoloji profesörüdür. Daniel Knight: Orta Yunanistan'ın Teselya bölgesinde etnografya çalışmaları yapmaktadır.

Kanca burnun kökeni, farklı kültürlerde ve tarihsel bağlamlarda çeşitlilik göstermektedir: Yahudi karşıtı söylemler: Nazi ırkçılarına göre, kanca burun Yahudilerde görülen bir özellikti. Kızılderili kültüründe: Kemerli burun, bazı Kızılderili kabileler arasında ayırt edici bir özellik olarak kabul edilirdi. Antik dönemde: Antik Roma döneminde, bu burun şekli otorite ve karizma simgesi olarak kabul edilirdi. Coğrafi yayılım: Kemerli burun, Güney Avrupa, Balkanlar, Kafkaslar, Güney Asya, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Afrika Boynuzu'nda yaşayan etnik gruplarda sıkça görülür. Kanca burnun kökeni hakkında bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır ve hiçbir bilimsel çalışmada fiziksel özelliklerle zeka, statü veya kişilik gibi özellikler arasında bir bağlantı tespit edilmemiştir.

Antik Mısırlılar, firavunların ölümsüz ruhlarına hizmet etmek amacıyla bedenlerini mumyalamışlardır. Mumyalamanın amacı, yaşamın devamı için bedeni olabildiğince iyi biçimde korumaktı. Ayrıca, firavunlar tanrı-kral olarak kabul edildiğinden, ölümleri durumunda tanrı Osiris ile birleştiklerine inanılırdı.

Roberto Esposito'nun "Communitas: Topluluğun Kökeni ve Kaderi" adlı kitabı, topluluk kavramını ve fikrini tartışır. Esposito, toplulukta öznelerin bir özdeşleşme ilkesi veya şeffaf bir iletişim alanı bulmadıklarını, aksine kendilerini bir boşluk, mesafe ve yabancılıkla karşı karşıya olduklarını savunur. Ayrıca, antropolog Edith Turner'ın "communitas" kavramı, insanların ortak bir deneyimi paylaşmasındaki hazzı ifade eder.

Evet, yer üstü mezarda ceset çürür. Ölen insanın bedeni, anaerobik bakterilerin etkisiyle fiziksel ve kimyasal parçalara ayrılarak çeşitli moleküllere dönüşür ve sonunda toprak, su ve havadaki gazlara dönüşür. Ancak, peygamberler ve Allah yolunda şehit olanlar gibi bazı kişilerin bedenleri çürümez. Bu durum, Allah'ın bu kullarına olan özel ikramı olarak kabul edilir.

Soyu en eski olan ırk hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, insanlığın kökeni Afrika'da kabul edilmektedir. Bazı araştırmacılar, Avustralya yerlilerinin en eski ırk olduğunu savunurken, bazıları da Afrika kıtasındaki Khoisan halkını en eski ırk olarak göstermektedir. En eski ırk konusundaki tartışmalar devam etmekte ve yeni bulgularla şekillenmektedir.

Hoker pozisyonu, ölen kişileri yeniden doğuşa hazırlamak amacıyla kullanılmıştır. Hoker pozisyonu, özellikle Neolitik Dönem'den itibaren Anadolu'da yaygın olarak kullanılmıştır. Hoker tipi ölü gömme işlemi, ölüm katılığı oluşmadan önce gerçekleştirilir.

İç Anadolu Bölgesi'nde genellikle europid üst takımın Alpinoid ass fenotipi görülür. Ancak, Anadolu'da fenotip çeşitliliği oldukça fazladır ve bu durum, tarih boyunca farklı etnik unsurlarla yaşanan etkileşimler sonucu ortaya çıkmıştır.

Masai Kabilesi, Doğu Afrika'da Kenya'nın güneyi ve Tanzanya'nın kuzeyinde yer alan Büyük Rift Vadisi'nin kurak topraklarında yaşar. Ayrıca, Kenya'nın başkenti Nairobi’ye yaklaşık 390 kilometre uzaklıktaki Masai Mara’da da Masai Kabilesi'ne ait yerleşim yerleri bulunmaktadır.

Mayaların atası olarak kabul edilebilecek bir topluluk veya uygarlık hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, Mayaların kökenleri hakkında bazı teoriler mevcuttur: Olmekler: Mayalar, komşu Olmek uygarlığıyla birlikte gelişmiş ve fikir alışverişi yapmış olabilirler. Güney Amerika Göçmenler: Son analizler, Mayaların ilk yerleşimcilerinin Güney Amerika'dan geldiğini ve mısırı MÖ 4000'de geliştirdiklerini göstermektedir. Ayrıca, James Churchward'ın ortaya attığı bir teoriye göre, Mayalar, yaklaşık 12.000 yıl önce Büyük Okyanus'un sularına gömülmüş efsanevi Mu kıtasından göç etmiş bir halkın torunlarıdır.

İlk insana Homo sapiens denmesinin nedeni, Latince "bilge adam" anlamına gelmesidir. Homo sapiens, modern insanları ve en yakın soyu tükenmiş akrabalarımızı ve atalarımızı içeren grubun bilimsel adıdır. Homo sapiens, yaklaşık 250.000 yıl öncesinden günümüze kadar yaşamaktadır.

Yamyamlığın kökeni binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Arkeolojik ve genetik incelemeler ışığında yamyamlığın tarihçesi şu şekilde özetlenebilir: Neandertaller. Britanya. Güney Avustralya. Yamyamlık, genellikle üç ana nedenle ilişkilendirilir: 1. Kültürel ve sosyal nedenler. 2. Açlık veya kıtlık. 3. Delilik veya sosyal sapkınlık. Yamyamlık, iç ve dış yamyamlık olarak iki türe ayrılır.

Kahverengi gözlülerin atası olarak, 6.000 ila 10.000 yıl önce Karadeniz civarında yaşamış olan ve genetik bir mutasyon sonucu mavi gözlü olan kişi kabul edilir. Bu mutasyon, melanin üretimini düşürmüş ve mavi gözler ortaya çıkmıştır. Bugün dünya nüfusunun %70'inden fazlası kahverengi göze sahiptir.

İrlandalıların neden kızıl saçlı olduğuna dair bazı açıklamalar şunlardır: Genetik Varyasyon: Kızıl saç, melanin pigmentinin üretimindeki genetik bir varyasyona bağlıdır. Coğrafi ve Genetik Özellikler: Dünya nüfusunun yaklaşık %2'sini oluşturan doğal kızıl saçlılar, yoğun olarak İrlanda ve İskoçya'da bulunur. Fosilleşmiş Kurbağalar: İrlandalı bilim insanları, fosilleşmiş kurbağalarda kızıl renk pigmenti moleküllerinin parçalarını bularak kızıl saçın 10 milyon yıldır var olduğunu ortaya koymuştur. İrlanda nüfusunun %9'u doğuştan kızıl saçlıdır.

Melanezya ırkı yoktur; Melanezya, bir coğrafi bölge ve bu bölgede yaşayan halkların adıdır. Melanezya, Avustralya'nın kuzeydoğusunda, Pasifik Okyanusu'nda yer alan bir bölgedir. Melanezya'da yaşayan halklar, genetik olarak farklı gruplara ve etnik kökenlere sahiptir.