Antropoloji

Japonların atası olarak kabul edilen bazı gruplar şunlardır: Jomon Kültürü: Avcı-toplayıcı topluluklar, yaklaşık MÖ 14.000 ile MÖ 300 yılları arasında Japonya'da yaşamıştır. Yayoi Dönemi İnsanları: MÖ 300 yıllarında Asya kıtasından tarım, pirinç ekimi ve metal işçiliği tekniklerini getiren topluluklar. Kofun Dönemi Göçmenleri: Doğu Asya'dan gelen ve genetik olarak farklı bir grup olduğu düşünülen topluluklar. Ayrıca, Japon mitolojisinde Japonya'yı oluşturan tanrılar Izanagi ve Izanami de tanrısal bir köken olarak kabul edilir. Japon halkının kökenleri, tarih, mitoloji, arkeoloji ve genetik araştırmaların karmaşık bir harmanını oluşturur.

Geert Hofstede'nin Kültürel Boyutlar Teorisi'nin temel varsayımları şunlardır: Kültürel farklılıkların varlığı: Farklı kültürlerdeki insanların davranışları ve değerleri farklılık gösterir. Kültürün altı boyutta sınıflandırılabilir olması: Güç mesafesi, bireysellik-toplumsallık, eril toplum-dişil toplum, belirsizlikten kaçınma, kısa vadeye dönüklük-uzun vadeye dönüklük ve heveslilik-kısıtlılık gibi boyutlar kültürler arasındaki farklılıkları anlamak için kullanılabilir. Bu boyutların ölçülebilir olması: Her boyut, 0-100 arasında bir puanlama sistemiyle ölçülebilir ve bu sayede kültürler arası benzerlik ve farklılıklar analiz edilebilir. Kültürün iş dünyası, eğitim, sağlık hizmetleri ve hükümet gibi alanlarda etkili olması: Bu boyutlar, farklı kültürel gruplarla iletişimi iyileştirmeye, kültürel çatışmaları yönetmeye ve daha etkili uluslararası iş stratejileri geliştirmeye yardımcı olur.

Aztek tanrıları, çeşitli heykellerle temsil edilmiştir. Bu heykeller arasında devasa ve korkunç canavarlar ile gerçeğe yakın figürler bulunmaktadır. Öne çıkan bazı örnekler: Coatlicue: İki dişli bir yılan şeklindeki yüzüyle tasvir edilen bu tanrıça, savaş ve tarımın sembolüdür. Xochipilli: Ünlü bir heykel, bu tanrıyı oturmuş bir şekilde betimler. Huitzilopochtli: Bu savaş ve güneş tanrısının tapınağı, Templo Mayor piramidi olarak bilinen yapıda yer alır ve bu tapınak kafatasları ile süslenmiş ve kanın sembolü olarak kırmızıya boyanmıştır. Aztek sanatında tanrılar, antromorfik formlarda, yani bir hayvan veya nesne formunda da tasvir edilebilir.

Bilim insanlarının çoğu, ilk insanların Afrika kıtasında ortaya çıktığı konusunda hemfikirdir. Bu teoriye “Afrika dışı hipotezi” (Out of Africa) denir.

Tanatoloji, ölümü inceleyen bilim dalıdır. Tanatoloji, ölümün yol açtığı veya ölüme yol açan çeşitli durumların araştırılmasını, ölen kişinin sevenleri tarafından yaşanılan keder gibi tecrübelerin incelenmesini ve ölüme karşı toplumun tavırlarının tanımlanmasını içerir.

Evet, şempanze insanların en yakın akrabasıdır. İnsanlar, şempanzeler ve bonobolar, Hominidae familyasına mensuptur ve bu üç türün ataları yaklaşık 6 milyon yıl önce ayrılmıştır.

David Le Breton'un "Yüz Üzerine: Antropolojik Bir Deneme" kitabı, yüzün hem bireysel hem de toplumsal ve kültürel yönlerini ele alır. Kitapta işlenen bazı konular: Yüzün çeşitliliği: Yüzlerin temelde benzer görünse de sonsuz bir çeşitlilik gösterdiği ve her yüzün ait olduğu bedene özgün bir karakter kattığı. Yüzün kutsallığı: Yüzün, insanın varoluşuna anlam kattığı ve kutsallık duygusunun kaynağı olduğu. Toplumsal simge: Yüzün, mimikleri ve görüntüsünün sahnelenişiyle (saç biçimi, makyaj vb.) toplumsal bir simge alanına bağlı olması. Tarihsel ve kültürel yaklaşımlar: Mitoloji, fizyonomi ve fizyognomi gibi farklı disiplinler üzerinden yüzün incelenmesi. Modern toplumda yüz: Modern dünyada toplumsal biçimlemelerin yüz yüze iletişimi azaltması ve bunun iki yüzlülük gibi olgularla ilişkisi. Le Breton, yüzün hem maskelediği hem de açığa vurduğu anlamları geniş bir kültürel çerçeve içinde ortaya koymaya çalışır.

Waorani Kabilesi, Ekvador'un Amazon yağmur ormanlarında yaşayan, doğayla iç içe geleneksel bir yaşam süren yerli bir halktır. Özellikleri: Dil: Waorani dili, izole bir dildir ve herhangi bir dil ailesi içinde yer almaz. Geçim: Avcılık ve toplayıcılık yaparak yaşarlar. Kültür: Çıplaklık kültürlerinin bir parçasıdır; kadınlar üreme bölgelerini yapraklarla, erkekler ise üreme organlarını bir ip ile kapatır. Çevre Bilinci: Ormanlarını korumak için mücadele ederler; bu sayede milyonlarca dönüm yağmur ormanı korunmuştur. Waorani Kabilesi ile ilk ciddi temas 1958 yılında gerçekleşmiştir. Günümüzde, bazı Waorani toplulukları modern yaşam tarzını benimserken, Bameno gibi yerleşimler geleneksel yaşam biçimlerini korumaya çalışmaktadır.

Davranış bilimleri, insan ve diğer canlıların davranışlarını inceleyen disiplinler arası bir araştırma alanıdır. Davranış bilimlerini oluşturan bazı bilim dalları: Sosyoloji. Psikoloji. Antropoloji. Ayrıca, ekonomi, siyasal bilimler, psikiyatri, sosyal bilimler ve hukuk gibi disiplinler de davranış bilimlerinin ilgi alanına girer.

Dassanech kabilesi, Etiyopya'nın Omo Vadisi'nde yaşar. Ayrıca, kabilenin Kenya sınırına 28 km uzaklıkta bir köyü bulunmaktadır.

Joseph Campbell'ın Tanrıçalar ve Tanrıça’nın Dönüşümleri kitabı, tarihöncesinden Rönesans’a kadar tanrıça kültünün doğuşu, gelişimi ve dönüşümü üzerine bir çalışmadır. Kitabın amacı, günümüz kadınına rehberlik edebilecek ezeli ve ebedi bir kadın figürü sunmaktır. Campbell, kitabında Batı uygarlığının mitolojik, tarihsel ve kültürel mirasını Tanrıça arketipi etrafında yeniden yorumlamaktadır.

Amazon yerlilerinin büyük bir kısmı, orijinal ve tarihsel dinlerine inanmaktadır. Bazı Amazon yerlileri, misyonerler tarafından Hristiyanlaştırılmış olup, genellikle orijinal dinlerini de korumaya devam ederler. Dini törenlerinden önce yüzlerini ve vücutlarını boyayarak, şarkı söyleyip dans ederler.

Tarım öncesi dönemde insanlar, avcılık ve toplayıcılık yaparak geçimlerini sağlıyorlardı. Avcılık: İlk insanlar, et ihtiyaçlarını karşılamak için avlanıyorlardı. Toplayıcılık: Meyve, sebze, kök bitkileri ve yabani tahıllar gibi bitkisel gıdalar topluyorlardı. Bu dönemde insanlar, sürekli yiyecek bulabilmek için göç etmek zorunda kalıyorlardı. Tarım öncesi toplumların çoğu, avcı-toplayıcılık yaparak hayatlarını sürdürüp üremekte zorlanıyordu. Zamanla, insanlar doğayı kendi ihtiyaçlarına göre şekillendirmeye başladı ve tarım, gezegenin farklı bölgelerinde ortaya çıktı.

Antropolojinin amacı, insanı kültürel, toplumsal ve biyolojik çeşitliliği içinde anlamak ve insanlığın başlangıcından beri toplulukların çeşitli koşullara nasıl uyum sağladığını, bu uyum biçimlerinin nasıl gelişip değiştiğini, çeşitli küresel olayların nasıl dönüştüğünü görmek ve göstermektir. Antropoloji, bu amaç doğrultusunda şu temel sorulara cevap arar: Bir tür olarak insan ne zaman ve nasıl ortaya çıkmıştır? İnsanlar ortak bir kökenden gelmelerine karşın niçin pek çok ayırıcı özelliklere sahip insan toplulukları vardır? Kültürün doğası nedir ve kültürler nasıl değişirler? Antropoloji, disiplinler arası çalışmaya en müsait bilim dallarından biridir ve hem doğa bilimlerinin hem de beşeri bilimlerin yöntemlerini kullanır.

Antropolojinin amacı, insanı kültürel, toplumsal ve biyolojik çeşitliliği içinde anlamak ve insanlığın başlangıcından beri toplulukların çeşitli koşullara nasıl uyum sağladığını, bu uyum biçimlerinin nasıl gelişip değiştiğini, çeşitli küresel olayların nasıl dönüştüğünü görmek ve göstermektir. Antropoloji, bu amaç doğrultusunda şu temel sorulara cevap arar: Bir tür olarak insan ne zaman ve nasıl ortaya çıkmıştır? İnsanlar ortak bir kökenden gelmelerine karşın niçin pek çok ayırıcı özelliklere sahip insan toplulukları vardır? Kültürün doğası nedir ve kültürler nasıl değişirler? Antropoloji, disiplinler arası çalışmaya en müsait bilim dallarından biridir ve hem doğa bilimlerinin hem de beşeri bilimlerin yöntemlerini kullanır.

Türkiye'de en çok görülen fenotip, Turanid fenotipidir. Turanid fenotipinin bazı alt türleri: Aralid. West Turanid. Pamirid. Ayrıca, Anadolu Türklerinde İranik, Akdenizli veya Kafkasya etkili fiziksel görünümler de yaygındır.

İnsansılar (Hominidae), primatlar takımının bir türüdür. İnsansılar üst familyası iki familyaya ayrılır: 1. Gibongiller veya küçük insansı maymunlar (Hylobatidae). 2. İnsangiller veya büyük insansı maymunlar (Hominidae). İnsangiller familyası şu türleri içerir: İnsan (Homo); Şempanze (Pan); Goril (Gorilla); Orangutan (Pongo).

"Kadınlar, Ambarlar, Sermayeler" kitabı, antropoloji ve iktisadın kesişiminde iki ana konuyu ele alır: 1. Üretim ve üreme ilişkileri: Kendi kendine yeterli tarımsal topluluklarda üretim ve üreme ilişkileri arasındaki bağ incelenir. 2. Emek gücünün sömürülmesi: Bu topluluklarda üretilen emek gücünün ve artı emeğin, mevsimlik göçler yoluyla kapitalist sistem tarafından nasıl sömürüldüğü ve bu süreçte modern kölelik formlarının ortaya çıktığı analiz edilir. Ayrıca, çalışmada Lévi Strauss'un yapısalcılığına yönelik bir eleştiri de yer alır. Kitap, Marksizm ile uzlaşılabilecek bir feminizm ve feminizm ile uzlaşabilecek bir Marksizm için iyi bir başlangıç noktası olarak değerlendirilir.

Endogami ve ekzogami evlilik türleri şu şekilde açıklanabilir: Endogami (iç evlilik). Ekzogami (dış evlilik). Ekzogami evliliklerde düşük ve ölü doğum riskinin daha az olduğu belirtilmektedir.

Hayır, Cro-Magnon ve Neandertal aynı değildir. Cro-Magnon, modern insan (Homo sapiens) türünün tarih öncesi bir versiyonudur ve 35.000 ila 10.000 yıl önce yaşamıştır. Neandertal ise Homo neanderthalensis olarak bilinir ve yaklaşık 400.000 ila 40.000 yıl önce var olmuştur. Her iki tür de "Homo" cinsine aittir, ancak evrimsel olarak farklı zaman dilimlerinde yaşamış ve farklı özelliklere sahip türlerdir.