AntikUygarlıklar

Tunç Çağı'nda var olan bazı önemli devletler şunlardır: 1. Akad İmparatorluğu: MÖ 2350 civarında kurulan, Mezopotamya, İran ve Levant'ta geniş bölgeleri kontrol eden bir devlet. 2. Kenan: Merkezi modern Filistin'de bulunan, günümüz Lübnan, Suriye, Ürdün ve İsrail topraklarında yer alan bir medeniyet. 3. Yeni Mısır İmparatorluğu: MÖ 1550'den 1070'e kadar süren, dış diplomasi ve ticaretin geliştiği bir dönem. 4. Minos Uygarlığı: MÖ 2000 civarında Girit'te kurulan, Batı Avrupa'da sanatı, mimariyi ve kültürü etkileyen bir medeniyet. 5. Asur İmparatorluğu: MÖ 2500'den beri var olan, Akdeniz'den İran'a, Kafkaslardan Mısır'a kadar geniş bölgeleri kapsayan bir devlet. 6. Sümer: MÖ 4500 civarında kurulan, çivi yazısını icat eden ve bilinen en eski yasaları oluşturan bir uygarlık.

Tigris Nehri, birkaç önemli nedenden dolayı büyük bir öneme sahiptir: 1. Antik Medeniyetlerin Beşiği: Nehir, Mezopotamya'nın doğum yeri olarak kabul edilir ve antik uygarlıkların gelişimine ev sahipliği yapmıştır. 2. Tarım ve Sulama: Bölgenin kurak iklimi nedeniyle, Tigris Nehri tarım için hayati bir su kaynağı olmuştur. 3. Ticaret Yolu: Tarih boyunca nehir, çöl bölgesinde önemli bir ticaret yolu olarak kullanılmıştır. 4. Dini ve Kültürel Önem: Hem İslam hem de Sumerian mitolojisinde önemli bir yer tutar ve kutsal bir nehir olarak görülür. 5. Enerji Üretimi: Günümüzde nehir, hidroelektrik enerji üretimi için de kullanılmaktadır.

Türkiye'deki antik şehirler, çeşitli uygarlıklara aittir. Bunlar arasında öne çıkanlar şunlardır: 1. Efes Antik Kenti: Hellenistik ve Roma dönemine aittir. 2. Hattuşaş Antik Kenti: Hitit İmparatorluğu'nun başkentidir. 3. Göbeklitepe: Neolitik döneme ait olup, insanlık tarihinin başlangıcına kadar uzanır. 4. Aspendos Antik Tiyatrosu: Roma dönemine aittir ve mükemmel akustiği ile ünlüdür. 5. Bergama (Pergamon): Antik Yunan'ın önemli kültür merkezlerinden biridir. Ayrıca, Lidya, Pers, Bizans ve Osmanlı gibi diğer medeniyetler de Türkiye'deki antik şehirlerin oluşumunda rol oynamıştır.

Kalabantia, Antik Likya uygarlığına aittir.

Girit antik uygarlığının yok olmasına birkaç faktör neden olmuştur: 1. Doğal Afetler: MÖ 1600 civarında Santorini (Thera) adasında meydana gelen büyük volkanik patlama, Girit uygarlığını etkileyen önemli bir felaket olarak kabul edilir. 2. Ticari ve Siyasi Rekabet: Miken uygarlığının etkisi artmaya başladı ve Mikenler, Girit'e saldırarak Minoan şehirlerini ele geçirdiler. 3. Sosyal Değişim: Mikenlerin etkisiyle birlikte Girit'in geleneksel yapısında değişimler meydana geldi ve Miken yönetim sistemi benimsendi. 4. Kültürel Asimilasyon: Miken kültürü ile Girit kültürü arasında bir asimilasyon süreci yaşandı, bu da Girit uygarlığının özgün kültürel kimliğinin zayıflamasına neden oldu.

Denizciliğin ilk örnekleri, MÖ 4000 yıllarına kadar uzanmaktadır.

Babil haritası, antik uygarlıkların harita çizimindeki ustalığını ve dünya görüşlerini yansıtması açısından önemlidir. Babil Dünya Haritası özellikle şu nedenlerle öne çıkar: 1. En Eski Haritalardan Biri: MÖ 600 yılına tarihlenen bu harita, bilinen en eski dünya haritalarından biridir. 2. Kozmolojik ve Mitolojik Unsurlar: Haritada, Babil'in kozmolojisi ve mitolojik yaratıklar yer alır, bu da sadece coğrafi bilgileri değil, aynı zamanda kültürel ve dini unsurları da içerdiğini gösterir. 3. Merkezde Babil: Haritada Babil, dünyanın merkezi olarak gösterilir, bu da o dönemdeki Babil İmparatorluğu'nun küresel liderliğini ve kendine güvenini simgeler. 4. Geometrik Hesaplamalar: Babil bilginlerinin geometri ve matematiksel hesaplamalardaki gelişmişliğini ortaya koyar.

Finike'de çeşitli uygarlıklar yaşamıştır, bunlar arasında en önemlileri şunlardır: 1. Fenikeliler: Finike, Fenikeliler tarafından M.Ö. 5. yüzyılda kurulmuştur. 2. Likyalılar: Uzun yıllar boyunca Likya'nın başkenti olan Limyra, Finike'de önemli bir yerleşim yeri olmuştur. 3. Roma ve Bizans İmparatorluğu: Roma ve Bizans dönemlerinde de Finike, stratejik önemini korumuş ve bu uygarlıkların etkisi altında kalmıştır.

Ayakkabının icadı tek bir uygarlığa mal edilemez, çünkü ayakkabının kökenleri yaklaşık 5000 yıl öncesine dayanır ve farklı medeniyetlerde paralel olarak gelişmiştir. Ayakkabının temelleri antik Mısır, Yunan ve Roma’ya dayanır. Antik Mısır'da insanlar, tabanı deriden ya da tahtadan sandallar giyerdi. Antik Yunan ve Roma'da ise sandal, aba ayakkabı ve kothornos gibi farklı ayakkabı türleri vardı. Ayrıca, M.Ö. 3000 civarında, Mezopotamya ve Mısır gibi bölgelerde, deri ve bitkisel liflerden yapılan ayakkabılar ortaya çıkmaya başlamıştır.

Roma kapısı, Antik Roma uygarlığına aittir.

Tripolis antik kenti, Bergama Krallığı'na aittir.

Yılan yüzük, Mısır, Babil, Yunan ve Hint uygarlıkları gibi çeşitli antik uygarlıklara aittir.

Antik Mısır'ın TLC'de neden kaldırıldığına dair bilgi bulunamadı. Ancak, Antik Mısır ile ilgili içeriklerin bulunabileceği bazı platformlar şunlardır: YouTube. DMAX.

Siyah Sümerler, Sümerlerin kendilerini tanımladıkları bir ifadedir ve "siyah kafalılar" anlamına gelir. Sümerler, Mezopotamya'nın güneyinde, günümüz Irak topraklarında, MÖ 4000-2000 yılları arasında yaşamış ve tarihin bilinen ilk uygarlığını kurmuş bir halktır. Sümerlerin Türk kökenli olabileceği yönünde bazı iddialar bulunmakla birlikte, bu iddialar kesin kanıtlarla desteklenmemektedir.

Atina, Antik Yunan uygarlığına aittir. Aynı zamanda, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait yapıların ve kültürün bir arada bulunduğu bir şehirdir.

İlk parayı bulan uygarlık Lidyalılar'dır.

Pi sayısı ilk olarak farklı devirlerde farklı halklar tarafından kullanılmıştır, bu nedenle ilk bulunduğu yer kesin olarak bilinmemektedir. Ancak, pi sayısının izlerine Antik Mısır ve Babil'de rastlandığı düşünülmektedir.

Bir günün 24 saat ve bir saatin 60 dakika olmasının nedeni, Antik Mısır ve Babil uygarlıklarının zaman ölçüm sistemleridir. - 24 saat: Eski Mısırlılar, gündüz saatlerini güneş saatleri ile ölçerek günü 12’şer eşit parçaya böldüler ve böylece bir gün toplamda 24 saatlik bir döngüye ayrıldı. - 60 dakika: Babililer, bir yılı 360 gün olarak kabul edip bir çemberi 360 dereceye böldüler.

Hititlerde meşruiyet kaynağı tanrısallık olarak kabul edilmiştir. Hitit kralları, güçlerini tanrılardan aldıklarına inanılır ve emirlerini tanrının emriymiş gibi görürlerdi.

Alexandria-Troas antik kenti, Antik Yunan, Roma, Bizans ve Osmanlı uygarlıklarına aittir. Antik Yunan dönemi: MÖ 306 yılında I. Antigonos Monophtalmos tarafından "Antigoia" kenti olarak kurulmuştur. Roma dönemi: MÖ 188'de "özgür ve özerk şehir" statüsü kazanmış, Augustus döneminde Roma kolonisi kurulmuştur. Bizans dönemi: I. Konstantin, Alexandria Troas'ı başkent yapmayı düşünmüştür. Osmanlı dönemi: 14. yüzyılda Karasioğulları tarafından yerleşilmiş, daha sonra Osmanlı hakimiyetine girmiştir.