Anlam

Muhteris, bir şeyi çok fazla isteyen, açgözlü ve çok hırslı kimse anlamına gelir. Muhteris kelimesi, Arapça "ihtiras" kelimesinden türemiştir. Türk Dil Kurumu'na göre kelimenin iki anlamı vardır: 1. Bir şeyi çok fazla isteyen, açgözlü. 2. Çok hırslı.

Basmakalıp, özgünlüğü olmayan, değişiklik göstermeyen, bilineni tekrarlayan anlamlarına gelir. Ayrıca, "özgünlüğü olmayan, değişiklik göstermeyen, bilineni tekrarlayan bir biçimde, sloganvari" anlamında zarf olarak da kullanılır. Osmanlı döneminde, kontrol edilmeden ve düzeltilmeden, olduğu gibi yayımlanan yazılar için de basmakalıp kelimesi kullanılmıştır.

Şen şakrak ve şen şatır ifadeleri, Türkçede "çok neşeli, şakrak, şen şatır" anlamlarına gelir. Şen şakrak, hem sıfat hem de zarf olarak kullanılabilir. Şen şatır ise genellikle karşılaştırma ve üstünlük derecelerinde kullanılır. Ayrıca, "şen şakrak" ifadesi, bir kişinin ruh halinin son derece pozitif olduğunu, ortamda canlılık ve hareket yarattığını anlatır.

Yadsıma, bir şeyi inkâr etmek, reddetmek veya yok saymak anlamına gelir. Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre yadsımanın iki anlamı bulunmaktadır: 1. Yaptığı bir işi, söylediği sözü veya tanık olduğu bir şeyi yapmadığını, bilmediğini söylemek, yaptığını saklamak, inkâr etmek. 2. İlgili, bağlı bulunduğu bir şeye yabancı kalmak. Ayrıca, psikolojide savunma mekanizmalarından biri olan yadsıma, kişinin rahatsız edici düşünceleri veya duyguları inkâr etmesi veya yok saymasıdır.

Yadsıma, bir şeyi inkâr etmek, reddetmek veya yok saymak anlamına gelir. Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre yadsımanın iki anlamı bulunmaktadır: 1. Yaptığı bir işi, söylediği sözü veya tanık olduğu bir şeyi yapmadığını, bilmediğini söylemek, yaptığını saklamak, inkâr etmek. 2. İlgili, bağlı bulunduğu bir şeye yabancı kalmak. Ayrıca, psikolojide savunma mekanizmalarından biri olan yadsıma, kişinin rahatsız edici düşünceleri veya duyguları inkâr etmesi veya yok saymasıdır.

"Da" kelimesinin bazı anlamları: Bağlaç olarak kullanıldığında, genellikle neden-sonuç ilişkisi kurar ve Türkçeye "çünkü" veya "-dığı için" olarak çevrilir. Zarf olarak kullanıldığında, yer veya zaman belirtir; "orada", "o zaman" gibi anlamlar taşır. Ünlem olarak kullanıldığında, şaşma bildirir veya doğrulama, uygun bulma anlamında "evet" olarak kullanılır. Türkiye Türkçesi ağızlarında "daha", "henüz" anlamlarında kullanılır. Karadeniz bölgesinde isteklilik bildirir. Rusça'da "evet" anlamına gelir. Arapça'da "bırak" manasında emirdir ve "illet, hastalık" anlamında da kullanılır.

Merhaba kelimesi, Arapça kökenli olup "raha" kökünden türemiştir ve "huzur", "esenlik" anlamlarına gelir. Türkçede "selam" anlamında kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Ayrıca, "geniş ve mamur yere geldiniz, rahat ediniz, günaydın, hoş geldiniz" anlamlarında da kullanılır.

Seli ismi, farklı anlamlara gelebilir: Yavaş akan su. Harman savurmakta kullanılan dört dişli araç, bir çeşit yaba. Çeşit. Seli ismi, Farsça kökenli olup, Kuran'da geçmemektedir.

Saygınlık ve itibar kavramları, toplum nezdindeki değer ve itibarı ifade eder. İtibar, bir kişi, kurum veya markanın toplum nezdinde sahip olduğu algıdır ve saygınlık, güvenilirlik, dürüstlük gibi unsurları içerir. Saymaca ise, bulmacalarda kullanılan bir terim olup, "itibar", "itibari" veya "nominal" gibi kelimelerle yanıtlanabilir. Bu nedenle, "saygınlık ve itibar saymaca" ifadesi, bu kavramların bulmacalarda kullanılan karşılıklarını ifade edebilir.

At gözlüklerini çıkarmak, olaylara geniş bir perspektiften bakmak, kısır bakış açısını terk etmek ve her açıdan değerlendirebilmek anlamına gelir. Bu deyim, genellikle dar görüşlü insanlar için kullanılır. Ayrıca, "at gözlüğünü çıkarmak" ifadesi, önyargılardan arınmak ve objektif bir bakış açısı kazanmak anlamında da kullanılabilir.

Muayyen saat, belirli veya belirlenmiş saat anlamına gelir. Örnek cümle: "Toplantıya katılacak olanlar, muayyen bir saatte salonda bulunmalıdır".

Naaş, Arapça kökenli bir kelime olup, ölü insanın vücudu, ceset anlamına gelir. Ayrıca, naaş kelimesi, içinde ceset bulunan tabut veya kefene sarılı ölü anlamında da kullanılır.

Bohay kelimesi farklı anlamlara gelebilir: Endonezya argosu. Soyadı. Özel isim. Eylem ifadesi.

"Vakti Aban" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, "aba vakti yaba, yaba vakti aba" atasözü, gereksinimlerin vaktinden önce ve ucuz olduğu zaman karşılanması gerektiğini ifade eder. Atasözünde geçen "aba" kışlık giysi, "yaba" ise tarımsal faaliyetlerde kullanılan bir alettir.

"Kullanmayı düşünün" ifadesi, bir şeyin değerlendirilmesi veya denenmesi gerektiğini ifade eder. Örnekler: "Klimanız veya vantilatörünüz varsa mutlaka onları kullanmayı düşünün." "Bir emanet servisi kullanmayı düşünün - özellikle pahalı eşyalarla." "Arama motoru optimizasyonu için bir SEO şirketine başvurmayı düşünmeyi, sağladığı avantajlar açısından akıllıca bir yatırım olarak değerlendirebilirsiniz."

Yakın kelimesi farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir: Fiziksel yakınlık: Bir şey ile mesafesi az olan, daha kısa mesafede bulunan. Zamana dair yakınlık: Erişmesi veya olması zaman bakımından yaklaşmış olan. İlişkisel yakınlık: Aralarında sıkı ilgi, bağ veya ilişki bulunan arkadaş, dost veya akraba. Ayrıca, yakın kelimesi tasavvuf ve dini bağlamda "şüpheden kurtulmuş, doğru, sağlam ve kesin bilgi" anlamına gelir.

Onlu kelimesi, farklı bağlamlarda farklı anlamlara gelebilir: Sayı sistemi: On sayısını temel alan, 0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8 ve 9 rakamlarını kullanan sayı sistemi. İskambil ve domino: On işaretini taşıyan kâğıt veya pul. Teşkilatlanma: Asya Hun Devleti tarafından geliştirilen ve 10.000 kişilik birliklerin oluşturulduğu sistem.

Yeni kelimesi, yakın zamanda keşfedilmiş, yapılmış ya da yaratılmış olana atıfta bulunan bir sıfattır. Yeni kelimesinin bazı anlamları: Kullanılmamış veya az kullanılmış olan, eski karşıtı; Oluş veya çıkışından beri çok zaman geçmemiş olan; En son edinilen; İşe henüz başlamış; O güne kadar söylenmemiş, görülmemiş, gösterilmemiş, düşünülmemiş olan; Tanınmayan, bilinmeyen; Daha öncekilerden farklı olan; Eskisinin yerine gelen; Biraz önce, çok zaman geçmeden. Ayrıca, "yeni" kelimesi edebiyatta Birinci Yeni (1940'lar) ve İkinci Yeni (1950'ler) gibi akımları ifade etmek için de kullanılır.

Aykırı kelimesi, TDK'ya göre beş farklı anlama gelir: 1. Alışılmışa, doğru olarak kabul edilmişe uygun olmayan, karşıt, ters, mugayir, muhalif. 2. Çapraz, ters. 3. Toplumda görüş ve yaşayış biçimiyle uçlarda bulunan (kimse), marjinal. 4. Gidilen yol üzerinde olmayıp gidiş yönüne ters düşen. 5. Bütün noktaları aynı düzlemde bulunmayan (matematik terimi).

Budala kelimesi, Arapça kökenli olup şu anlamlara gelir: Zekâca geri olan, alık, ahmak, bön. Bir şeye aşırı düşkün. Ayrıca, "budala" kelimesi aşağıdaki eser adlarında da kullanılır: Budala, Rus romancı Dostoyevski'nin 1869'da yazdığı roman. Budala (film, 1951), Japon yönetmen Akira Kurosawa'nın 1951 tarihli filmi. Budala (film, 1957), İvan Piryev'in yönettiği 1957 SSCB yapımı film.