Anlam

Tikişme, Türkiye Türkçesi ağızlarında "tartışma" veya "inatlaşma" anlamına gelir.

İfrat derecede ifadesi, "aşırı ölçüde" anlamına gelir. İfrat kavramı ise, söz konusu hangi konu olursa olsun (ibadet, günlük hayat, fikirler) o konu üzerinde aşırıya gitmek, normalden fazla olmak demektir.

Enak kelimesi farklı anlamlara gelebilir: Osmanlıca terim. Endonezce kelime. Kuyu.

Koyun ve kurtun bir arada olmamasının nedeni, tarihsel olarak kurtların koyunların düşmanı olması ve onları avlamasıdır. Kurtlar, koyunların esir alındığı yerlerde açlık çekince, hayvancılık yapan topluluklara yakınlaşmaya başlamışlardır. Ancak, Portekiz'in Montesinho bölgesinde olduğu gibi, bazı yerlerde insanlar ve kurtlar yüzyıllardır barış içinde bir arada yaşamayı başarmıştır.

Kibic, Lehçe'de "taraftar", "hayran" veya "hasta" anlamlarına gelir. Ayrıca, "kibic" kelimesi, bir spor dalına, özellikle de futbola hevesli bir şekilde ilgi duyan ve belirli bir takımı destekleyen kişi için kullanılır. "Kibic" kelimesi, Yiddiş dilinde "kibitz" kelimesinden türemiştir.

İstirham, Arapça kökenli bir kelime olup "yalvarma, merhamet dileme, rica etme" anlamlarına gelir. Ayrıca, 20. yüzyılın başlarından itibaren halk arasında "rica ederim" anlamında da kullanılmaya başlanmıştır.

Müstakbel kelimesi, Türk Dil Kurumu'na göre "ileri bir tarihte beklenen, gelecek" anlamına gelir. Ayrıca, "müstakbel" kelimesi genellikle evlenmeyi düşünülen kişi hakkında "müstakbel eşim" şeklinde kullanılır. Örnek cümleler: "Tarih, bu iki unsur çerçevesinde insanlığın yaşadığı hadiselerin sebep ve neticelerini tahlil ile milletlerin müstakbel yollarını aydınlatan bir meşaledir". "Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Medîne’de bir mültecî durumunda değildi. Bilâkis O, müstakbel bir dünyanın baş mîmârı, lideri, rehberi, yeni kurulan İslâm Devleti’nin başkanı, velhâsıl her şeyiydi".

Müracaat kelimesi, Arapça kökenli olup "başvuru", "danışma" ve "herhangi bir eserden yararlanma" anlamlarına gelir. Örnek kullanım: "Bize daha önce yapmış olduğunuz müracaatla evlenmek istediğinizi bildirmişsiniz".

Beynelmilel, Arapça kökenli bir kelime olup "uluslararası" anlamına gelir. Bu kelime, farklı ülkeler veya milletler arasında gerçekleşen olayları, anlaşmaları ya da faaliyetleri tanımlamak için kullanılır. Ayrıca, "beynelmilel" kelimesi, "herkes tarafından kabul edilen" anlamında da kullanılabilir.

Duduş kelimesi, Azerice'de farklı anlamlara gelebilir: Argo ve çocuk dilinde: "Pippi" anlamında, aşağılayıcı bir ifade olarak kullanılır ve küçük penis anlamına gelir. Unvan olarak: Kadınlara "hanım" anlamında hitap etmek için kullanılır, örneğin "Ayşe dudu". Halk ağzında: Papağan anlamına gelir. Yaşlı Ermeni kadını: Bu anlamda da kullanılabilir.

Muamelede bulunmak, bir kişinin veya kurumun başka bir kişiye veya kuruma karşı davranış veya işlem gerçekleştirmesi anlamına gelir. Bu terim, genellikle insan ilişkileri, ticaret, hukuk veya günlük etkileşimler bağlamında kullanılır. Örnek cümle: "Mağaza sahibi, müşterilere nazik ve yardımsever bir muamelede bulunmaya özen gösterir".

"XXX misafir" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, "misafir" kelimesinin iki anlamı vardır: 1. Konuk. 2. Gözün saydam tabakasında herhangi bir sebeple oluşan beyaz leke (tıp alanında kullanılır, eski bir anlam).

Kamu kelimesi, Türk Dil Kurumu'na göre şu anlamlara gelir: Halk, toplum. Bütün, hep, herkes. Devlet veya toplum yararı için işleyen kurumlar ve bu kurumların faaliyetlerini düzenleyen hukuk kuralları. Ayrıca, kamu kelimesi zamir olarak kullanıldığında "herkes" anlamına gelir.

Melina ismi, Yunanca kökenli olup "bal" veya "bal gibi tatlı" anlamına gelir. Ayrıca, Melina isminin diğer anlamları şunlardır: eğitilmiş, yüce kişi; iyi, mükemmel; hoş, tatlı; tanrının hediyesi. Melina ismi, İtalyanca ve İspanyolca'da da kullanılır ve bu dillerde de güzellik, zarafet ve tatlılık gibi olumlu nitelikleri çağrıştırır.

Zava kelimesi Kürtçe'de "damat", "enişte" ve "güvey" anlamlarına gelir. Ayrıca, bazı bölgelerde farklı anlamlar da taşır: Malatya'da "taşsız yüzük"; Rize'de "mısır koçanı".

Gerekçe, bir düşünceyi, eylemi veya kararı açıklamak ve haklı göstermek için öne sürülen neden, sebep ya da mantıklı bir argümandır. Gerekçe kelimesinin diğer anlamları: Bir yasanın önerilmesi ve hazırlanmasında, yasa tasarısının hazırlanış ve maddelerin düzenleniş sebepleri; Mahkeme kararlarının dayandığı kanuni ve hukuki sebepler; Bir önermenin kendiliğinden var kıldığı gereklik, lazıme (matematik ve mantık alanında).

Cesurun zıt anlamlısı "korkak"tır. Korkak kelimesi, cesaret gösteremeyen, haklı bir durumda kendini ortaya koyamayan kişileri tanımlamak için kullanılır.

Vecd, kelime anlamı olarak hayranlık duyma, muhabbet, kendinden geçerek kendini unutacak kadar ilahi bir aşk hali anlamına gelir. TDK'ya göre ise kendinden geçecek kadar coşmak, bir şey karşısında sonsuz heyecan duymak, esrimek anlamlarını taşır. Vecd kelimesi genellikle tek başına değil, bir fiille birlikte kullanılır ve dini ve ilahi bir coşku ile kişinin kendisini unutması anlamını taşır. Ayrıca, parapsikoloji ve spiritüalizm alanlarında da vecd kavramına dair tanımlar bulunmaktadır.

Kar ve kâr sözcükleri şu şekilde ayırt edilebilir: Kar. Kâr.

Tasvir, bir nesnenin, olayın veya düşüncenin sözlü veya yazılı olarak ayrıntılı bir şekilde açıklanması ve betimlenmesi anlamına gelir. Tasvir etmek, olayı, olayın yaşandığı mekanları, kişileri ve nesneleri ince ayrıntılarıyla anlatmak, kelimelerle resimleştirmek demektir. Tasvircilik, tasvirci olma durumu, betimlemecilik anlamlarını ifade eder.