Anevrizma

Asendan aort genişlemesinin (anevrizmasının) nedenleri şunlardır: 1. Doğumsal aort kapak anomalileri: Özellikle biküspid aort kapak taşıyan bireylerde risk artar. 2. Bağ dokusu hastalıkları: Marfan sendromu, Loeys-Dietz sendromu ve Ehlers-Danlos sendromu gibi genetik hastalıklar damar duvarını zayıflatır. 3. Hipertansiyon: Sürekli yüksek tansiyon, damar duvarına uygulanan basıncı artırarak yapısal bozulmalara yol açar. 4. İleri yaş ve erkek cinsiyet: 60 yaş üzeri erkeklerde görülme sıklığı daha fazladır. 5. Ateroskleroz: Damar sertliği, damar duvarlarının kalınlaşmasına ve hasarlanmasına neden olur. 6. Sigara kullanımı: Sigara içmek anevrizma riskini 8 kat artırır. 7. Travma: Göğüs bölgesine alınan darbeler de aort anevrizmasına sebep olabilir.

Anevrizmada yeniden kanama riski kanamadan sonraki ilk 48 saatte en yüksektir ve bu risk iki hafta boyunca devam eder.

Charcot-Bouchard anevrizmaları genellikle beynin küçük arterlerinde, özellikle orta serebral arterin lenticulostriate dallarında görülür. Bu anevrizmalar ayrıca bazal ganglionlar, talamus, pons ve serebellumda da bulunabilir.

Koil kelimesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Tıp Alanında Koil: Anevrizma tedavisinde kullanılan, platinden yapılmış ayrılabilir tellerdir. 2. Yazılım Geliştirme Alanında Koil: Kotlin programlama dilinde, mikrokateter kullanılarak anevrizmaya yerleştirilen ve kodun daha temiz, okunabilir ve bakımı kolay olmasını sağlayan bir özelliktir.

Abdominal aort anevrizmasında en sık ölüm nedeni, anevrizmanın yırtılması (rüptür) sonucu meydana gelen kanamalardır.

Beyin anevrizmasında kanama sonrası ölüm riski %50 olarak belirtilmiştir.

EVAR ve TEVAR terimleri, telgraf ile doğrudan ilişkili değildir. EVAR (Endovasküler Anevrizma Onarımı), abdominal aort anevrizmalarını tedavi etmek için kullanılan minimal invaziv bir cerrahi yöntemdir. TEVAR (Torasik Endovasküler Anevrizma Onarımı) ise, aortun yırtıldığı veya yıprandığı durumların tedavisinde kullanılan bir endovasküler yöntemdir.

Koil yöntemi, anevrizma ve vasküler malformasyonların tedavisinde kullanılan minimal invaziv bir prosedürdür. Bu yöntemde, hedef kan damarına kateter aracılığıyla küçük koiller (platin veya diğer malzemelerden yapılmış) yerleştirilir ve bu koiller kanın pıhtılaşmasına neden olarak anevrizmayı veya malformasyonu kapatır. Koil yönteminin bazı türleri: - Koil ile anevrizma tedavisi: Anevrizma kesesini doldurmak ve kan girişini engellemek için platinden yapılmış yumuşak teller (koil) kullanılır. - Stent-yardımlı koilleme: Geniş boyunlu anevrizmaların tedavisinde, anevrizma içine konulacak koillerin sarkmasını önlemek için stent kullanılır. - Balon-yardımlı koilleme: Koillerin damar içine sarkmasını engellemek için çok kısa bir süre için balon kateteri kullanılır. Koil yöntemi, genellikle genel anestezi altında uygulanır ve iyileşme süresini azaltır.

Anevrizma çeşitleri, damar duvarında geliştiği bölgeye ve gelişme şekline göre sınıflandırılır. Ana anevrizma türleri: 1. Sakküler (kese şeklinde) anevrizma: Damar duvarının belli ve küçük bir bölgesinde zayıflık görülür. 2. Fusiform (iğ biçimli) anevrizma: Damar duvarının her yerinde simetrik bir zayıflama görülür. Diğer anevrizma türleri: - Psödoanevrizma: Damar duvarında şişme gelişmemesine rağmen yırtılmaların görüldüğü anevrizma türüdür. - Mikotik anevrizma: Damarın mikrobik hastalığı sonucu gelişir. - Travmatik anevrizma: Beyin kan damarlarında kaza sonrası gelişen anevrizma türüdür.

Anevrizma, tıpta bir kan damarının duvarının zayıflaması sonucu oluşan baloncuk benzeri genişlemeye verilen isimdir. En sık görüldüğü bölgeler: beyin, aort damarı, bacaklar ve dalaktır. Anevrizmanın bazı nedenleri: yüksek tansiyon, damar sertliği, genetik yatkınlık, sigara kullanımı ve bazı enfeksiyonlardır. Belirtileri: anevrizmanın rüptüre olmuş, sızdıran ve rüptüre olmamış hallerine göre değişebilir. Tedavi yöntemleri: cerrahi klipleme, damar içi tıkama tedavisi ve akış değiştirici stentler gibi yöntemleri içerir.

Aort damarı genişlemesi (anevrizma), ateroskleroz (damar sertliği) ve yüksek tansiyon (hipertansiyon) gibi hastalıkların belirtisi olabilir. Diğer nedenler arasında sigara kullanımı, genetik yatkınlık, bağ dokusu hastalıkları ve travmalar yer alır. Aort anevrizması belirtileri fark edildiğinde, kesin tanı ve uygun tedavi için bir kardiyoloji uzmanına başvurulmalıdır.

Sakküler anevrizma boyutları şu şekilde sınıflandırılır: 1. Küçük: 15 mm veya daha küçük. 2. Büyük: 15 ila 25 mm arası. 3. Dev: 25 ila 50 mm arası. 4. Süper dev: 50 mm'den büyük. Bu ölçüler, anevrizmanın büyüme sınırlarını belirtir ve her durumda farklılık gösterebilir.

Abdominal aort anevrizması ve torasik aort anevrizması arasındaki temel fark, anevrizmanın oluştuğu bölgedir. - Abdominal aort anevrizması: Aortun karın bölgesinde meydana gelen anevrizmadır. - Torasik aort anevrizması: Aortun göğüs bölgesinde, diyaframın üzerinde bulunduğu kısımda oluşan anevrizmadır. Her iki tür de aort duvarının zayıflaması sonucu meydana gelir ve tedavi edilmezse yırtılma veya patlama riski taşır.

Aort anevrizmasının yırtılması durumunda ölüm riski oldukça yüksektir. Yırtılmış aort anevrizması ameliyatının ölüm riski %90'a kadar çıkabilmektedir.

İnfrarenal düzeyde abdominal aortada fuziform anevrizmatik dilatasyon ifadesi, karın içindeki aort damarının böbreklerin altındaki kısmında, simetrik ve homojen bir şekilde genişlemesi anlamına gelir. Bu durum, aort duvarının zayıflaması sonucu oluşur ve anevrizma olarak adlandırılır.

Splenik arter anevrizması, çölyak arterinden beslenir.

Göy genişlemesi ifadesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Akciğer damar genişlemesi: Pulmoner arterlerin ve venlerin anormal ölçüde genişlemesi durumunu ifade eder. 2. Aort genişlemesi (anevrizma): Kalbin sol tarafından göğüs boşluğu hizasınca aşağı doğru inen aort damarında çeşitli sebeplere bağlı olarak gerçekleşen genişlemesi durumudur.

Aort damarının genişlemesi (anevrizma) çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: 1. Genetik Faktörler: Marfan sendromu ve Ehlers-Danlos sendromu gibi genetik hastalıklar, bağ dokusunun zayıflamasına yol açarak aortun genişlemesine neden olabilir. 2. Yüksek Tansiyon: Kronik yüksek tansiyon, aort duvarında aşırı basınç oluşturarak genişlemesine neden olabilir. 3. Ateroskleroz: Kolesterol plaklarının birikmesiyle oluşan damar sertliği, aortun zayıflamasına ve genişlemesine yol açabilir. 4. Enfeksiyonlar: Aortit gibi enfeksiyonlar, damar duvarında iltihaplanmaya sebep olarak genişlemeye neden olabilir. 5. Yaş ve Sigara Kullanımı: Yaşlanma süreci ve sigara içmek, damarların elastikiyetini azaltarak genişleme riskini artırır. Risk faktörleri arasında obezite, yüksek kolesterol ve hareketsiz yaşam tarzı da yer alır. Aort genişlemesi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğinden, erken teşhis ve tedavi önemlidir.

Aort çapının 4,5 cm olması, aort anevrizması olarak değerlendirilir. Aort anevrizması, ciddi komplikasyonlara yol açabilen ve genellikle belirti vermeden ilerleyen bir durumdur. Kesin tanı ve tedavi için bir kardiyoloji uzmanına başvurulması önerilir.

Splenik arter anevrizması, dalağı besleyen damarda meydana gelen anormal bir balonlaşmadır. Özellikleri: - Genellikle asemptomatiktir ve tesadüfen yapılan görüntüleme çalışmaları sırasında tespit edilir. - Belirtileri arasında sol kaburga altında ağrı, hazımsızlık, bulantı ve kusma bulunabilir. - Komplikasyonları arasında rüptür (yırtılma) yer alır, bu durum ani ve şiddetli iç kanamaya yol açabilir. Tedavi seçenekleri: - Anevrizma 2 cm'den büyükse, semptomatikse veya rüptür riski taşıyorsa cerrahi müdahale veya endovasküler tedavi uygulanır. - Girişimsel yöntemler arasında stent-greft uygulaması, koil embolizasyonu ve balon veya stent yardımlı koil embolizasyonu bulunur.