AkciğerKanseri

Akciğer kanserli bir hastanın kaç ay kemoterapi alacağı, hastalığın evresine, türüne ve hastanın genel sağlık durumuna bağlıdır. Genellikle 3 ila 6 ay arasında 4 ila 6 periyot kemoterapi uygulanır. Tedavi süreci, bir tıbbi onkoloji uzmanı tarafından planlanmalı ve yönetilmelidir.

Akciğer kanserinde aşağıdaki filmler çekilir: 1. Bilgisayarlı Tomografi (BT): Akciğer kanserini en iyi gösteren film yöntemidir ve yuvarlak bir nodül olarak kanseri tespit eder. 2. Akciğer Grafisi: Şüpheli durumlarda ilk başvurulan yöntemdir ve organ, doku veya kaslardaki hasarları gösterir. 3. Pozitron Emisyon Tomografisi (PET-CT): Tümörlerin en aktif kısımlarını göstererek biyopsinin doğru yerden yapılmasını sağlar. Ayrıca, manyetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi diğer görüntüleme yöntemleri de kullanılabilir.

Akciğer kanserinin tomografideki görünümü, normal şartlarda tamamen siyah olması gereken akciğerlerde düzensiz konturlu ve beyaz leke görüntüleri olarak ortaya çıkar. Bu lezyonlar, iyi huylu nodüller ve kanserli dokular arasında ayrım yapılabilmesi için uzman bir hekim tarafından incelenmelidir. Diğer tanı yöntemleri arasında manyetik rezonans görüntüleme (MR), pozitron emisyon tomografisi (PET-BT), kan ve balgam testleri de yer alır.

Pemetrexed, iki tür akciğer kanserinin tedavisinde kullanılır: 1. Malign plevral mezotelyoma: Genellikle asbest maruziyeti sonucu oluşan akciğer zarının kanserinde, sisplatin ile birlikte kullanılır. 2. Küçük hücreli olmayan akciğer kanseri (NSCLC): Özellikle "non-skuamöz" tipinde, daha önce tedavi almamış hastalarda sisplatin ile birlikte veya daha önce kanser tedavisi almış hastalarda tek başına kullanılır. Ayrıca, platin bazlı kemoterapiden sonra hastalığın ilerlemediği hastalarda idame tedavisi olarak da kullanılabilir.

Akciğer kanseri evre 2 ve 3 arasındaki fark, kanserin yayılma ve lenf düğümlerine sıçrama durumudur: - Evre 2: Kanser, akciğer içinde daha büyüktür veya akciğer dışındaki yakın lenf düğümlerine yayılmıştır. - Evre 3: Kanser, akciğerin yakınlarındaki lenf düğümlerine ve diğer organlara yayılmaya başlamıştır.

Akciğer kanseri balgam sitolojisi, akciğer kanseri şüphesiyle yapılan bir tanı yöntemidir. Balgam sitolojisi ile akciğer kanserinin anlaşılma süreci şu adımları içerir: 1. Örnek Alma: Göğüs duvarından iğne ile kanserli dokudan örnek alınır. 2. Mikroskobik İnceleme: Alınan örnek, kanser hücrelerini tespit etmek için mikroskop altında detaylı olarak incelenir. Bu yöntem, özellikle santral yerleşimli tümörlerde daha çok tercih edilen basit ve ucuz bir tanı aracıdır.

Küçük hücreli akciğer kanseri, akciğer kanserinin en tehlikeli türlerinden biri olarak kabul edilir.

Akciğer kanserinde tümörlü alanın kaç cm olması gerektiği, kanserin evresini belirler: - 1. evre: Tümör çapı 5 cm'den küçüktür ve lenf bezlerine yayılmamıştır. - 2. evre: Tümör 5-7 cm arası büyüklüktedir, göğüs kafesine ve diyaframa yayılmıştır. - 3. evre: Tümör 7 cm'den daha büyüktür, akciğer dışındaki lenflere yayılmıştır. Kesin tanı ve evreleme için biyopsi ve diğer görüntüleme yöntemleri gereklidir.

Akciğer kanseri olan bir hastanın engelli raporu alabilmesi için aşağıdaki adımları izlemesi gerekmektedir: 1. Tıbbi Belgelerin Hazırlanması: Onkoloji uzmanı tarafından yazılmış rapor, son tıbbi muayene sonuçları ve gerekli laboratuvar test sonuçları gibi tıbbi belgelerin hazırlanması gerekmektedir. 2. Aile Hekimi ile İletişim: Hasta, ilk olarak aile hekimiyle iletişime geçmeli ve yönlendirmeleri takip etmelidir. 3. Sağlık Kurulu Raporu Alınması: Sağlık kurulu raporu almak için hastanın, hastane veya sağlık kurumuna başvurması gerekmektedir. 4. Başvuru Süreci: Sağlık kurulu raporu alındıktan sonra, hastanın engelli raporu için ilgili sağlık kurumu veya hastaneye başvuru yapması, gerekli belgeleri teslim etmesi ve başvuru formunu doldurması gerekmektedir. 5. Raporun Alınması: Başvuru süreci tamamlandıktan sonra, engelli raporu hastaya verilecektir. Engelli raporunun geçerlilik süresi, hastanın durumuna göre değişiklik gösterebilir ve genellikle 1-3 yıl arasında geçerlidir.

Akciğer kanserinde T1 ve T2 evreleri, tümörün boyutuna göre yapılan sınıflandırmayı ifade eder. T1 evresi, kanserin hala akciğerin içinde olduğunu ve tümörün: - T1a olarak adlandırıldığını ve 1 cm'den büyük olmadığını, - T1b olarak adlandırıldığını ve 1 ile 2 cm büyüklüğü arasında olduğunu, - T1c olarak adlandırıldığını ve 2 ile 3 cm büyüklüğü arasında olduğunu belirtir. T2 evresi ise tümörün: - T2a olarak adlandırıldığını ve en geniş çapının 3 cm'den büyük ancak 4 cm'ye kadar olduğunu, - T2b olarak adlandırıldığını ve en geniş çapının 4 cm'den büyük ancak 5 cm'yi geçmediğini ifade eder.

Pancoast sendromu, genellikle küçük hücreli dışı akciğer kanserinin (KHDAK) üst loblarında gelişen pancoast tümörlerinden kaynaklanır. Diğer nedenleri arasında: - Sigara kullanımı: Sigara dumanındaki kanserojen maddeler akciğer hücrelerinin genetik yapısını bozarak kontrolsüz büyümeye yol açar. - Asbest maruziyeti: Sanayi sektöründe çalışan bireyler asbest ile temas ettiklerinde bu tür kanserlerin gelişme riskine maruz kalabilirler. - Genetik yatkınlık: Ailede akciğer kanseri geçmişi olan bireylerin riski artmıştır. Ayrıca, nadir durumlarda meme kanseri, desmoid tümörler, adenoid kistik karsinom, tiroid kanseri ve bazı bakteriyel ve fungal enfeksiyonlar da Pancoast sendromuna yol açabilir.

4. evre akciğer kanseri için engelli oranı %80 olarak belirlenmiştir.

Akciğer kanseri 4 evreye kadar ameliyat edilebilir, ancak evre ve kanserin türüne göre tedavi yöntemleri değişir. 1. ve 2. evrede akciğer kanseri, ameliyatla tümörlü dokunun çıkarılmasıyla tedavi edilebilir. 3. evrede ise ameliyatla çıkarılması mümkün olmayan kanserler için ışın tedavisi (radyoterapi) ve/veya ilaç tedavisi (kemoterapi) uygulanabilir. 4. evrede ise cerrahi tedavi genellikle uygun değildir ve tedavi, kemoterapi ve diğer sistemik tedavilerle semptomların kontrol altına alınması üzerine odaklanır.

Substernal ağrı, akciğer kanserinde göğüs kemiğinin arkasında hissedilen ağrıdır. Akciğer kanseri belirtileri arasında yer alan göğüs ağrısı, ağrı kesicilere genellikle yanıt vermez. Bu tür belirtiler fark edildiğinde, kesin teşhis ve uygun tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önemlidir.

Bronkoskopi ile akciğer kanseri erken dönemde tespit edilebilir. Ayrıca, bronkoskopi ile yemek borusuna kaçan yabancı cisimler ve göğüs travmaları gibi durumlarda da kanser riski taşıyan lezyonlar incelenebilir.

KHA (küçük hücreli akciğer kanseri), akciğer kanseri türlerinde görülür.

Ankaralı Turgut'un derdi, akciğer kanseri olarak belirlenmiştir.

Lepidic neoplazi, akciğer kanserinin bir alt tipi olan lepidic adenokarsinom anlamına gelir. Bu terim, kanser hücrelerinin alveolar hava boşlukları boyunca büyüyerek lepidik büyüme paterni göstermesi durumunu ifade eder.

ST3, stromelysin-3 adlı bir genin kısaltmasıdır ve meme kanseri ile ilişkilidir. Ayrıca, ST3 evrelemesi, akciğer kanserinin belirli bir aşaması için de kullanılabilir ve bu aşama, lokal olarak ileri kanser olarak adlandırılır.

Elic terimi tıpta iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Eliptik: Tıbbi bir yapının veya ekipmanın elips biçiminde olması durumunu ifade eder. 2. ELIC: Uluslararası bir ittifak olan Early Lung Imaging Confederation'ın kısaltmasıdır ve erken akciğer kanseri tespiti için kantitatif görüntülemenin uygulanmasını amaçlayan bir araştırma projesini ifade eder.